Bursalı Otomotivciler, Savunma Sanayine de El Attı

Haluk Yüksel - "Otomotiv üssü" Bursa'da kurulu YEPSAN Savunma Sanayi ve Havacılık A.Ş, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş (TAI TUSAŞ) için sac şekillendirme grubu parçalarının, yüzde 93'ünü üretecek.

TAI TUSAŞ'ın 9 ana stratejik firmasından biri olduğu bildirilen YEPSAN Savunma Sanayi ve Havacılık A.Ş ile TAI TUSAŞ yetkilileri arasında, sac metal ve talaşlı imalat parça üretimi için 25 Aralık Salı günü sözleşme imzalanacak.

YEPSAN Savunma Sanayi ve Havacılık A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Baş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bursa'nın tekstil, makine ve otomotiv üssü olduğunu, kentin özellikle otomotiv ve makine sektöründe 1960'lı yıllardan itibaren büyük bir ivme kazandığını hatırlattı.

Baş, otomotiv sektöründeki 25 yıllık geçmişiyle YEPSAN'ın ise kurulduğu günden bu yana yaklaşık 44 metrekarelik bir alandan, bugün 44 bin metrekarelik bir alana kendisini taşımaya çalıştığını ifade ederek, "Şu an için 15 bin metrekare kapalı alanı var. Yeni yapacağı yatırımlarla beraber, bu alan 45 bin metrekareye taşınacaktır. Bu alan da önümüzdeki yaklaşık 3 yıl içinde gerçekleşecek" dedi.

Otomotiv sektöründe Türkiye'de Fiat- Tofaş, İngiltere'de Bentley, Fransa'da Renault Trucks, Almanya'da Volkswagen-Audi- Porsche gibi firmalarla işbirliği halinde olduklarını anlatan Baş, "Buralarda yaptığımız kazanımlar, meydana gelen bilgi birikimiyle savunma sanayinin de içindeyiz. 1995 yılında başlayan, savunma sanayi alanında yaptığımız çalışmalar, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) vasıtasıyla ordumuzun birçok ihtiyaçlarını yerine getirdik. En son yaptığımız ürünler, tank palet parçaları, tankların obüs kundaklarının bağlantı büyük gövde parçaları, bu yeni tasarımları tamamlanan Altay tankı için de geçerli. Biz bu çalışmaların komple içindeyiz" diye konuştu.

Baş, Ocak 2011'de ise profesyonel olarak YEPSAN Savunma Sanayi ve Havacılık A.Ş'yi kurduklarını hatırlatarak, şöyle devam etti:

"2010 yılında başlayan TAI ile işbirliğimiz bugün nihayetine kavuştu. Kendi alanımızda, sac parçaların şekillendirilmesi, talaşlı imalat parçaları, kalıp yapımları ve komple ürünler üzerine yöneldi. Bugün TAI'nin 9 tane ana stratejik firmasından bir tanesi, YEPSAN Savunma Sanayi ve Havacılık A.Ş'dir. Yapmış olduğumuz değerli çalışmalarla, TAI'ye ithalatını kestiren, ihracatında büyük ivme kazandıran bir firma haline geldik. TAI, Airbas ve Boing uçakları, Skorsky helikopter fabrikalarının alt yüklenicisi konumunda. Biz de TAI'nin, bu sac şekillendirme konusunda alt yüklenici firmasıyız. Bugün TAI'nin kendi bünyesinde yapmış olduğu sac şekillendirme grubunun, parçalarının yüzde 93'lük kısmını, YEPSAN Savunma Sanayi ve Havacılık A.Ş yapacak. Tamamına yakın bir kısmını biz kendi bünyemize almış oluyoruz."

Bununla beraber, TAI'nın sac şekillendirme kalıplarını, uçak gövdesindeki talaşlı imalat parçalarının belirli bir kısmını, ileriki aşamada da bunların montajlarını yapacaklarını anlatan Baş, ayrıca tank parçaları konusunda büyük bilgi birikimine sahip olduklarını ve Altay tankı konusunda da Otokar firmasıyla görüşmelerinin devam ettiğini bildirdi.

-"Savunma sanayi alanındaki çalışanlarımızın sayısı 400'ün üzerine çıkacak"-

Baş, YEPSAN'nın yıllık yaklaşık 34 bin ton sac işleme kapasitesine sahip olduğunu, bundan sonraki yatırımlarını savunma sanayine yönlendirdiklerini belirterek, şöyle konuştu:

"Önümüzdeki 1,5 yıl içinde 10 milyon doları aşan, 20 milyon TL'nin üzerinde bir yatırım gerçekleştireceğiz. Yatırımlarımızın da birçoğuna start verdik, birçok makinalarımızın siparişlerini geçtik. Önümüzdeki 6 ay içinde Bursa'mız olur, Ankara'mız olur, büyük ihtimal Ankara tarafında düşünüyoruz. Minimumda ilk etapta 10 bin metrekare kapalı alan, üçüncü yıldan itibaren de bir 10 bin metrekare kapalı alana daha taşınmayı düşünüyoruz. Yaklaşık olarak beşinci yıl sonu itibariyle savunma sanayi alanındaki çalışanlarımızın sayısı 400'ün üzerine çıkacak. Şu anda 250'ler civarındayız."

-Aselsan ile imza noktasına gelindi, sırada Roketsan var-

TAI'nin yanı sıra Aselsan, Roketsan, Havelsan ve MKEK ile görüşmelerinin üst seviyede devam ettiğini belirten Baş, şöyle devam etti:

"Savunma sanayinin bütün birimlerine ve komple ürünler üzerinde hizmet etmeyi düşünüyoruz. Ar-Ge birimimizde çalışan 10 tane makine mühendisimiz var. Tasarım bölümünde 22 tane tasarım mühendisi ve teknikeri var. Bunlar bizim gücümüzü, hayal gücümüzü, geleceğe yatırım yapma gücümüzü teşkil ediyor. Tabii ki Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafi konum itibariyle, caydırıcılığı olan bir güce ulaşması lazım. Hükümetimizin bu konudaki attığı adımları taktirle karşılıyoruz ve yerlileştirme oranıyla beraber, ülkemize teknolojinin de gireceğini düşünüyoruz. İşte bugün Anka insansız hava aracını, Atak helikopterlerini TAI geliştirdi. Yarın bölgesel yolcu uçağını TAI geliştirmeye başladı. Bölgesel yolcu uçağı yapacak, sadece silah sanayi değil. İşte Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, '2030 yılında Türkiye minimumda 600 uçakla hizmet verecek' diyor. Bu, bugünkü filonun üzerine 500 tane daha uçağın alımı demektir. TAI, '100 kişilik altındaki uçakların imalatını biz yapacağız' diyerek giriyor. Bu da bizim için sektörümüzün ne kadar kıymetli olduğunu gösteriyor. Bursa'mızın altyapısı da savunma sanayimizin tamamına hizmet edecek kadar gelişmiş vaziyette..."

Baş, TAI TUSAŞ'ın dışında en yakın işbirliklerinin Aselsan ile olacağını vurgulayarak, "Bu artık realite tarafına döküldü, görüşmeler artık imza noktasına gelmiş oldu. Bu saatten sonra artık imzaların atılacağını, kendi alanımız ve talaşlı imalat konusunda, optik cihazların, malzemelerin yapımı konusunda kendilerine numunelerimizi sunduk. Bundan sonra bunların siparişe dönüşmesini ve imalata geçmeyi bekliyoruz. Özellikle optik cihazlar ve radar sistemleri konusunda" dedi.

Roketsan ile de aynı konuma geldiklerini ifade eden Baş, "Bugün işte yine Türkiye'mizin geliştirmiş olduğu büyük silahların başındaki olan görüşmelerimizi de Roketsan ile yapıyoruz. İlk teklifimizi Roketsan'a sunduk. Bazı projeler gizli olarak devam ediyor. Ama, bu bizim verdiğimiz roketlerin güdüm kısımları veyahut da kitlerinin tamamını içeriyor, bunun içinde yazılım programı da dahil" diye konuştu.

-"Uçak motoru 8 saatte değil 2 saatte sökülüp takılacak"-

Baş, Ar-Ge birimlerinin TÜBİTAK ile yürüttüğü projeler çerçevesinde yeni ürünler geliştirdiklerine de değinerek, şu bilgileri verdi:

"Ar-Ge mühendislerimizin geliştirmiş olduğu Türkiye'nin yine yolcu uçaklarında ve diğer uçaklarda Amerika'dan, yurt dışından ithal ettiği motor kaldırma indirme platformlarını firmamızın mühendisleri geliştirdiler. Dışarıdan gelenlerin mekanik olarak çalıştırdıklarını otomasyon olarak geliştirmiş bulunuyoruz. Mevcut aparatlarla 12 kişiyle 8 saatte sökülebilen veyahut da 6 saatte takılabilen uçak motorunu, bizim geliştirdiğimiz platform ile 2 kişiyle ve 2 saatte yapabiliyoruz. Hem zaman kazanma hem de dışarıya bağımlılıktan kurtulmadır. Bu yolcu uçaklarının motorları için geliştirdiğimiz platformu, aynı zamanda savaş uçaklarının motorlarının sökülüp takılması için de geliştirdik. Yolcu uçaklarının motorları için geliştirdiğimiz platformun imalatı, yaklaşık bir ay içinde tamamlanacak ve ilk ürünümüzü sunmuş olacağız."

Yayıncı: Doğan Sarıtaş - BURSA