Cafer Giyik Neden Siyasete Atıldığını Anlattı

AK Parti Van Milletvekili Aday Adayı Cafer Giyik, 7 Haziran seçimlerinin yeni Türkiye ile eski Türkiye'nin seçimi olacağını belirterek, "Böyle bir seçimde yeni Van'ı temsil etmek için seçimlere katılmaya karar verdim" dedi.

Kamuda 20 yılı aşkın bir süre hizmet eden ve bu sürenin 12 yılında yönetici olarak çalışan Cafer Giyik, son olarak yürüttüğü AFAD İl Müdürlüğü görevinden aday olmak için istifa ettiğini belirtti. Giyik, "Yaklaşan 7 Haziran seçimleri, yeni Türkiye ile eski Türkiye'nin seçimi olacaktır. Böyle bir seçimde yeni Van'ı temsil etmek için seçimlere katılmaya karar verdim. AK Parti, Türkiye'yi türlü badirelerden atlatarak bugünlere getirmiş bir partidir. Allah'ın izni ve Vanlıların desteğiyle yeni Türkiye'yi kurma sürecinde yeni Van'ı kurmak için elimizi taşın altına koymamız gerektiğini düşündüm ve kararımı verdim" dedi.

Van'ın temel sorunlarına da değinen Cafer Giyik, "Van'ın üç temel sorunu vardır. Bunların biri aş, diğeri iş ve hepsinin temeli de çözüm sürecine konu olan barıştır. AK Parti; işin, aşın ve barışın partisidir. Türkiye'nin temel sorunlarını çözme konusunda cesaretle adım atmış olan AK Parti'nin cesaretini Van'da taşıyacak bir kadronun içinde yer almak benim için onurdur" diye konuştu.

AK Parti vizyonunu kutsal bir yol olarak gördüğünü dile getiren Cafer Giyik, "Her ne kadar bürokratik üst düzey görevler üstlensem de, kuruluşundan bugüne kadar AK Parti'nin kuruluş felsefesini benimsemiş biriyim. Kamu görevlisi olduğum için elbette vitrinde yer almadım ve kamu görevini yürütürken bütün hemşehrilerime karşı eşit mesafede durmasını bildim. Ancak her zaman AK Parti'yi bir dava olarak gördüğümüz için gönülden destek verdim. Yaptığımız kamu hizmetlerinde tarafsızlık ilkesine halel getirmeyecek şekilde davrandım. Ancak bu ülkeyi o karanlık günlerden AK Parti'nin çıkardığı gerçeğini de hiç unutmadım" ifadelerini kullandı.

Başkanlık sistemine de değinen Cafer Giyik, "Şu anki sistem, dünya ölçeğinde Türkiye'nin rekabet gücünü zayıflatmaktadır. Dünyadaki gelişmiş ülkelere bakın; hepsi ya başkanlık sistemiyle ya da yarı başkanlık sistemiyle yönetilmektedir. Biz başkanlık sistemi derken, Türkiye'nin potansiyel gücünün açığa çıkmasını ve Türkiye için büyük bir şans olan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın bu ülkenin başında olmasını istiyoruz. Başkanlık sisteminin diktatörlüğe yol açacağı söylemleri gülünç iddialar. Sayın Cumhurbaşkanımız, bu ülkede 12 yıl boyunca başbakanlık yaptı. Kimin yaşam tarzına müdahale etti? Öte yandan Sayın Cumhurbaşkanımız, yavaş işleyen ve türlü engellerle dolu şu anki sisteme rağmen Türkiye'nin pek çok sorununa çözüm getirdi. Türkiye'nin kanayan yarası niteliğindeki Kürt sorununu çözüm süreci altında bugüne getirdi. Türk ve Kürtlerin tarihsel birliği ve kardeşliği, araya sokulan nifakın kalkmasıyla daha büyük bir Türkiye konumuna geleceğiz. Biz yeni Türkiye derken, rekabet gücü yüksek, herkesin parmakla gösterdiği, dünyadaki mazlum Müslümanlar için umut kapısı olan bir Türkiye'den bahsediyoruz. Yeni Türkiye'nin yeni Van'ı da bizimle birlikte Ortadoğu'ya açılıp, ekonomik, ticari ve sosyal yönden daha gelişecektir" dedi.

Doğma büyüme Vanlı olduğunu dile getiren Cafer Giyik, "Askerlik ve üniversite hayatı dışındaki bütün yaşamım Van'da geçti. Onun için Van'ın sıkıntılarını yakından biliyorum. Başta Van depremi olmak üzere Van'daki sıkıntılı günleri birlikte yaşadık. Van depreminin her kilometre taşında hizmet etme şansı yakaladım. O depremde ailem de büyük acılar çekti. Babam o depremde 2 genç evladını kaybetti. Eşim o depremde kardeşini kaybetti. Ama ben acılarımızı yüreğime gömüp, halkımıza hizmet etmeye devam ettim. Bizim bütün amacımız iş, AŞ ve barış problemi olan Van'ı iyi bir noktaya getirmek. Türkiye, tarihi bir dönemeçten geçerken sürecin içinde olmak için yola çıktık. Bu davaya gönül vermiş birisi olarak, bu davayı daha ileriye taşımaktır. Bütün derdimiz ve amacımız Van'ı daha iyi bir yere getirmektir" ifadelerini kulandı.

Van'ı bulunduğu yerden daha ilerilere taşımak gerektiğini kaydeden Cafer Giyik, "Van'ı bölgenin yıldızı yapmak, parmakla gösterilecek bir il merkezine dönüştürmek için öncelikle partimden, sonra da Van halkından yetki istiyorum. Bilgi ve tecrübemi global düzeyde Van'ın hizmetine vermek için aday oldum. Bölgenin sıkıntılarını biliyoruz. Van'ın bazı problemleri var ki, yerel ölçekte çözülemeyecek niteliktedir. İşte bunun için çekirdekten yetişmiş Van'ın bir evladı olarak Van'ı Ankara'da temsil etmek istiyorum. Bir noktanın daha altını çizmek isterim. Sayın Cumhurbaşkanımız, başta Suriye olmak üzere Ortadoğu'ya yönelik büyük ülke Türkiye vizyonuna sahiptir. Suriye'de Esed rejiminin baskısı nedeniyle Türkiye'ye gelen mültecilere kapısını açmış ve insani açıdan her türlü yardımı yapmış bir ülkeyiz. Yaklaşık 1.5 milyon Suriyeli bugün Türkiye'nin ev sahipliğinde yaşamlarını sürdürmektedirler. Öte yandan aynı şey Şengal ve Kobani'den gelen kardeşlerimiz için de geçerlidir. Ortadoğu'da yaşayan Türk, Kürt, Arap hepimiz kardeşiz. Ortak din ve kültürel bağlarımız var. Onlara yönelik baskı ve şiddetin karşısında duran bir Türkiye, Müslüman Ortadoğu için gurur verici bir tablodur. Bakınız Mısır'daki askeri darbeye karşı duran da, Gazze'deki kardeşlerimizin katledilmesine karşı duran da Türkiye'dir. Türkiye'ye bu kimlikli, kişilikli politikayı getiren Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu'dur. Türkiye'nin güçlendiğini gören batılı güçler, diktatör Esed'in yaşaması için politika değişikliklerine gittikleri gibi DAEŞ'i de üretmişlerdir. Oysa İslam, barış ve kardeşlik dinidir. Hiç kimsenin dinimizi olumsuz göstermeye hakkı yoktur" şeklinde konuştu. - VAN