Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik Açıklaması

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Bursa'da bazı otomotiv fabrikalarında çalışan işçilerin iş bırakma eylemi için, "Konu bir grev, bir toplu sözleşme konusu değil, iki sendikanın bir anlaşma konusudur. Konu direk bakanlıklarla ilgili de değil ama direk ülke ekonomisiyle ilgili bir olaydır. Herkesi aklı selime davet ediyorum. Çünkü bahse konu sektör otomotiv sektörü, Türkiye'nin bugün bu konuda elde ettiği başarılar son derece önemli" dedi.

Bakan Çelik, Türkiye ve Avrupa Birliği tarafından ortaklaşa finanse edilen ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yürütülmekte olan "Etkin Rehberlik ve Denetim Yoluyla Kayıtlı İstihdamın Teşviki Projesi (KİTUP II) mal alımı bileşeni kapsamında 35 hizmet aracının teslim töreninde yaptığı konuşmada, söz konusu araçların, kayıt dışı istihdamla mücadeleyi önlemede faydalı olacağını söyledi.

Sosyal Güvenlik Reformu'nun 2008 yılında hayata geçtiğini anımsatan Çelik, Genel Sağlık Sigortasının ve 509 sosyal güvenlik merkez müdürlüğünün hizmete girdiğini hatırlatarak ALO 170 hattına ilişkin yapılan çalışmalar ve denetim çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Denetim konusunda önemli mesafeler alındığını aktaran Bakan Çelik, "İkinci veri merkezi diyeceğimiz yeni veri merkezimizi de önümüzdeki hafta içerisinde açmış oluyoruz. Böylece veri merkezimizin yedeklenmesi diye öteden beri arzuladığımız noktaya da kurumumuzu ulaştırmış bulunuyoruz" diye konuştu.

Bakan Çelik, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun, hastanelerin, eczanelerin tüm vatandaşlara açılması, emeklilerin enflasyona ezdirilmemesi için çaba ve gayretleri, emeklilerin maaşlarını bankalarda kuyruklarla değil, neredeyse evlerinde ödenmeye başladığı önemli mesafeler kaydeden bir kurum haline geldiğini söyledi.

Kayıt dışı istihdam konusunda değinen Bakan Çelik, şunları söyledi:

"Bu kurumda hesapsızlığa yer yok, bu kurumda vizyonsuzluğa yer yok. Bu kurumun geleceği  son derece önemli, bakın diyoruz ki kayıt dışılık yüzde 52'den yüzde 31'e geriledi. Şimdi hedef 2023'de Cumhuriyetin yüzüncü yılında kayıt dışılığın yüzde 15'e gerilemesidir. Bu hedef için koşacak bütün çalışanlar, burada yönetici pozisyonunda görev alacak olanlar ve siyasi iradenin bu hedef için koşması gerekiyor aksi takdirde karanlık günleri hepimiz, yaşadık hatırlıyoruz."

SGK'nın hizmet ağının geliştiğini ve açıklarının azaldığını vurgulayan Bakan Çelik, 2015 yılının ilk 3 ayında prim gelirlerinin 36 milyara ulaştığını bir önceki yıla göre 5 milyar liralık artış yaşandığını bildirdi.

"Sosyal Güvenlik Kurumu sürdürülebilir bir sosyal güvenlik anlayışını artık oturtturdu" diyen Bakan Çelik, 2015 yılında 18 milyar lira bütçede açık öngörüldüğünü ve 2014'de 20 milyar lira açıkla kapattıkları anımsattı.

Çelik, şöyle devam etti:

"Şimdi böyle düzeyli bir noktada giderken hele hele seçim dolayısıyla ortada savrulan uçuk görüşlerin bu kurum çatısı altında söylenemeyecek cümleler olduğunu belirtmek istiyorum. Bu işin şakası yok. Ben 7 Haziran'da milletvekili değilim ama bu kuruma  gecesini gündüzünü vermiş, alınterini akıtmış, yılların popülist ve tahripkar politikalarının ortadan kalkması için bütün çalışanlarla el birliği, gönül birliği yapmış bir siyasetçi olarak, bu kurum üzerinde siyaset yapmanın, burada politika yapmanın son derece tehlikeli olduğunu, 77 milyonun geleceğini karartmaya dönük kararların bundan sonra çıkma ihtimalinin hiç bir zaman olamayacağını özellikle vurgulamak istiyorum. Haklar, talepler elbette olacak, sürdürülebilir bir sosyal güvenlik olmazsa 'vay halimize' diye buradan açıkça ifade ediyorum. Sürdürülebilir sosyal güvenlik temel olmalı ve onun üzerine bütün talepler değerlendirilmelidir."

Daha sonra gazetecilerin Bursa'da otomotiv endüstrisinde bazı firmaların üretimi durdurmasına ilişkin son durumun sorulması üzerine, "Bu konu ne bakanlığımızla ilgili ne de direk olarak hükümetle ilgili bir konu değil. Bu konu grevde değil, grev olması için toplu sözleşme sürecinden bahsetmeniz gerekiyor böyle de değil. Bu konu iki sendika arasında işçi işveren sendikası arasında yaşanan bir sorun dolayısıyla bu olayları başka tarafa çekmenin bir anlamı yok. İşçi ve işveren sendikaları arasında imzalanan iki sözleşme konusunun bir itilafa dönüşmesi şeklinde değerlendirmek en doğru olur" şeklinde konuştu.

Türkiye'de grev, toplu sözleşme ve çalışma hayatıyla ilgili kuralların belli olduğunu ve bu konudaki tüm yargı kararlarının herkesi bağladığını dile getiren Çelik, "İşvereni de bağlar, işçiyi de bağlar onun için herkesi ben bir kez sükunete davet ediyorum. Yasal çerçevede herkesin hak arama yollarının açık olduğunu ifade etmek istiyoruz" ifadesini kullandı.

Bursa'da olanlar hakkında tam bilgiye sahip olmadığını anlatan Çelik, şunları kaydetti:

"Konu bir grev, bir toplu sözleşme konusu değil, iki sendikanın bir anlaşma konusudur. Konu direk bakanlıklarla ilgili de değil ama direk ülke ekonomisiyle ilgili bir olaydır. Herkesi aklı selime davet ediyorum. Çünkü bahse konu sektör otomotiv sektörü, Türkiye'nin bugün bu konuda elde ettiği başarılar son derece önemli. Onun için herkesi hukuka uymaya hem işvereni hem işçiyi bu çerçevede hak arama ve sorunu neyse tarafların konuşması ve o sorunu çözmesi gerekiyor. İşveren işçinin işvereni, işçi işverenin işçisi birlikteler onlar ayrı değiller ki onlar birlikte bir sorun yaşadılarsa birlikte oturup çokça konuşup bir an önce bu meseleyi çözmesi gerekiyor. Herkes hukuk çerçevesinde kalırsa kimse bundan bir zarar görmemiş olur ne sanayicimiz, ne işçimiz, ne işverenimiz zarar görmez onun için herkesi bu çizgiye davet ediyorum."

SGK Başkanı Yadigar Gökalp İlhan da kayıt dışıyla mücadelede söz konusu 35 araç ile Türkiye'nin her yerine ulaşma hedefini ortaya koyduklarını söyledi.

Kurum çalışmaları hakkında da bilgi veren İlhan, Sosyal Güvenlik kurumu olarak en önem verdikleri konuların başında kayıt dışıyla mücadele olduğunu vurguladı.

Konuşmaların ardından Bakan Çelik, yeni alınan araçların anahtarlarını yetkililere verdi.

Daha sonra Çelik araçları inceleyerek, test sürüşü gerçekleştirdi.