Çavuşoğlu: "Uluslararası örgütler içinde bugün en büyük hedefimiz AB'ye üye olmaktır'' -

AB Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, "Uluslararası örgütler içinde bugün en büyük hedefimiz Avrupa Birliği'ne üye olmaktır. Biz Avrupa Birliği değerlerine inanıyoruz. Avrupa Birliği kriterlerinin ve şartlarının kendi halkımız, iş dünyamız, öğrencilerimiz, köydeki vatandaşımız ve herkes için önemli olduğunu biliyoruz. Bu konularda da adım atmaktan hiç çekinmiyoruz" dedi.

Çavuşoğlu, Muğla Ticaret ve Sanayi Odasında sivil toplum kuruluşu temsilcileri, iş adamları, muhtarlar ve vatandaşlarla bir araya geldi. Konuşmasında, Türkiye'nin son yıllarda ülke dışında elde ettiği başarılardan söz eden Çavuşoğlu, Türk milletinin beklentileri bulunduğunu ve uluslararası örgütlerin hepsinde aktif olunmasını istendiğini kaydetti.

Ülke olarak her türlü uluslararası örgütte güçlü olunması gerektiğini belirten Çavuşoğlu, "BM Güvenlik Konseyine yeniden aday olmamızın da sebebi bu. Gerek Latin Amerika ülkelerinin gerekse Amerika ülkelerine gözlemci olmamızın gayesi buralarda da her zaman olmak ve karar mekanizmalarına nüfuz edebilmek. Ülkemizin çıkarlarını en iyi şekilde savunmak ve ortaya çıkan fırsatları en iyi şekilde değerlendirerek olası risk karşısında o riski minimize etmek ve tedbir almak için bizim artık güçlü bir ülke olarak dünyanın her yerinde uluslararası örgütlerde olmamız lazım" diye konuştu.

Bugün Afrika'nın en itibarlı ülkesinin Türkiye olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, Afrika'nın stratejik 3 ortağı bulunmasına rağmen Türkiye'nin insan odaklı yaklaşımıyla diğerlerinin karşısında farkını ortaya koyduğunu dile getirdi.

Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin yaptığı reform ve dönüşümlerle Avrupa Birliği'ne girmeye hazır olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

"Uluslararası örgütler içinde bugün en büyük hedefimiz Avrupa Birliği'ne üye olmaktır. Biz Avrupa Birliği değerlerine inanıyoruz. Avrupa Birliği kriterlerinin ve şartlarının kendi halkımız, iş dünyamız, öğrencilerimiz, köydeki vatandaşımız ve herkes için önemli olduğunu biliyoruz. Bu konularda da adım atmaktan hiç çekinmiyoruz. Reform yapıyoruz adım atıyoruz Türkiye'yi dönüştürüyoruz. Ama Avrupa Birliği'ne de eşit, onurlu bir üye olmak istiyoruz. Sığıntı bir ülke olamayız biz. Eşit onurlu bir üye olmak için mücadelemizi devam ettiriyoruz."

AB sürecinde karşılaştıkları en büyük sorunun da siyasi engeller olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "AB ülkelerine Türk halkının vizesiz seyahatinin önündeki en büyük engel de siyasi engeldir. Bizim bu engelleri kaldırmamız lazım. AB'deki dostlarımızın şunu anlaması lazım. Bugünkü Türkiye Avrupa Birliği'ne yük olmaz tam tersi yükünü alır. AB'ye ekonomik olarak yük olmaz katkı sağlar. Güvenlik olarak yük olmaz AB'nin güvenliğine ve istikrarına katkı sağlayan bir ülke olur. AB'nin başarısız olan dış politikasına önemli katkı sağlayan bir ülke olur" diye konuştu.

-"Türkiye'nin en sorunlu alanlarından bir tanesi hukuk"

Çavuşoğlu, ülkede hukukun üstünlüğünün sağlanması gerektiğine vurgu yaparak, bugün Türkiye'nin en sorunlu alanlarından bir tanesinin de hukuk ve yargı olduğunu söyledi.

Bunun objektif bir gözlem olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Bu sorunu sokaktaki bir vatandaşımız da yaşıyor, bir esnafımız da yaşıyor, çok ciddi yatırımlar yapan iş adamlarımız da yaşıyor. 10 sene 15 sene süren bir dava ve mahkemenin sonuncunda verilen karar adalet değildir. Bununla beraber Türkiye'nin çözmesi gereken sorunlardan bir tanesi de bilirkişi müessesesidir. Maalesef Bilirkişi müessesesi Türkiye'de çok açık söylüyorum 'kokuşmuş'dur. Son derece yanlış raporlar veriyorlar ve buna da çeki düzen vermek gerekiyor. Suistimaller oluyor" dedi.

Mahkemelerin kandırılarak devletin de zarara uğratıldığını ifade eden Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Örneğin bir yerde kamulaştırma veya başka bir şey olacak. Burada ceviz ağacı var. Ceviz ağacı ortalama 100 kilo veriyorsa bir bakıyorsunuz 300 kilo ceviz veriyor diye rapor tutuyorlar. Buraya yatırım yapmış iş adamı nasıl yapacak bu yatırımı. O yüzden bir çok şeyi söyleyebilirim. Hukukun geç işlemesi, mahkemelerin uzun sürmesi ve de yanlış kararlar vatandaşımızın uğradığı haksızlıklar. Herkes şimdi değişik davalardan konuşuyor. Türkiye'de 6-7 yıldır gündeme gelen ve özellikle son zamanlarda gündeme gelen paralel yapının yargı içindeki etkisi ile olumsuz yansımaları konuşuyoruz ama esas itibariyle bunlardan bağımsız düşündüğümüz zaman yargının Türkiye'de vatandaşlarımızın ve iş dünyasının önünü açması lazım. Bu zihniyet değişimini yakalamamız lazım. Yasaların çıkması yetmez bunu da yakalamamız lazım. İşte hukukun üstünlüğü ve gerçekten güvenilir bir hukuk düzeni olduğu zaman Türkiye'nin ekonomisi içinde, istikrarı içinde, huzuru içinde o ortam da güçlendirilmiş olur ve hukuk yoluyla da daha kurumsallaşmış oluruz. Bunu da başarmamız lazım."

Çavuşoğlu, konuşmasının ardından Köyceğiz'e hareket etti.