Çevre ve Şehircilik Bakanlığından "İskan" Açıklaması Açıklaması

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İzmir'in Karaman Köyündeki iskan uygulaması"nda inşaatların gecikmesiyle ilgili hususun hak sahibi ailelerle vekalet verdikleri kişiler arasındaki anlaşmazlıklardan kaynaklandığını bildirdi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, bakanlıkça İzmir'in Kiraz ilçesi, Karaman köyünde, DSİ Genel Müdürlüğünce yapılan Beydağ Barajı'ndan etkilenen köy sakinlerine yeni konutların yapılması ile ilgili bilgilendirme toplantılarının yapıldığı belirtildi.

Ailelerin başvuru yapması halinde bakanlıkça belirlenecek yeni yerleşim yerinde devlet tarafından konutların ve altyapıların yapılarak faizsiz olarak ve 20 yılda yirmi eşit taksitle olmak üzere sadece konut maliyet bedeli üzerinden borçlandırılacaklarının bildirildiği kaydedildi.

Konut talep edecek ailelerin belirlenmesi amacıyla Devlet Eliyle İskan Duyurusu yapıldığı, duyuruların vatandaşların görebileceği yerlerde askı tutanağı ile asılıp indirildiği belirtilerek, 4 aylık yasal süresi içerisinde hiçbir başvurunun olmadığı ifade edildi.

Açıklamada, şunlar kaydetti:

"Bunun üzerine Bakanlığımız, vatandaşların mağdur olabileceklerini öngörerek, bir kısım tarım alanlarının baraj yapımından sonra da kullanılabilecek olmasından dolayı Karaman köyü idari sınırları içinde bulunan bir alanda ilgililerine köy nakli önermiştir. Önerinin kabul edilmesi üzerine Bakanlığımızca iskan duyurusuna çıkılmış, yeni yerleşim yeri çalışmalarına başlanmış ve 2011 yılında 60 hak sahibi belirlenerek arsa satışları yapılmıştır."

Bakanlıkça arsalardan satın alan vatandaşlara kendileri tarafından konut yapılmak istenmesi halinde kredi verilebileceğinin de bildirildiği anımsatılarak, 45 aile tarafından teklifin kabul edildiği, 15 ailenin kendi imkanlarıyla konutlarını yapmaya karar verdiği kaydedildi.

Kredi talep eden hak sahibinin konut kredisi kullanabilmesi için 2011 yılından itibaren kredi tahsislerinin yapıldığı, ancak vatandaşlar tarafından inşaatlarına başlanmadığından kredilerin kullanılamadığı belirtildi. 2013 yılında ise 21 aileden kredi talebi geldiği, bu aileler için 250 bin TL kredi tahsis edilerek inşaatlara başlandığı, 2014 yılında ise 963 bin TL kredi tahsisi yapıldığı bildirildi.

"Kamu zararı söz konusu değildir"

Mevzuat gereği yapılan konutların ihaleli değil, hak sahiplerinin kendileri tarafından veya vekalet verdikleri kişiler arasında düzenlenen ve idarenin mevzuat gereği taraf olamadığı anlaşmalara göre yapıldığı belirtilerek, şunlar kaydedildi:

"Bakanlığımızca konutların yapılması için sadece kredi verilmekte olup yine işlerin fen ve sanat kurallarına uygunluğu denetlenmektedir. Bu kapsamda yapılan denetimler sonucu 21 aileden 2 ailenin konutlarının su basmanlarının uygun yapılmadığı Bakanlığımız teknik personellerince tespit edilmiş olup, 30 Aralık 2013 tarihinde hak sahiplerine uygun olmayan imalatların yıkılması için bildirimde bulunulmuştur. 26 Şubat 2014 tarihinde ise hak sahipleri ile toplantı yapılmış, hatalı yapılan konutların projelere göre düzeltilmesi istenmiş, yıkılması gereken 2 adet su basman seviyesindeki inşaatın 1 adedi hak sahibi tarafından yıkılmış, diğeri ise yıkılmadığından inşaatının devam etmesine izin verilmemiştir."

Tadilatları yapılan konutlarda ise inşaatların devam ettiği, 2 ailenin ise konutlarını tamamlamadığı belirtilerek, bakanlık personellerince konutlarda yeniden yapılan incelemelerde binalarda yan yatma, oturma gibi olumsuz bir duruma rastlanmadığı kaydedildi.

Açıklamada, "Bakanlığımızca ilgili ailelere konut yapmaları için kredi kullandırılmış olup, verilen kredinin 10 yılda 10 eşit taksitle geri alınacak olmasından dolayı herhangi bir kamu zararı söz konusu değildir. İnşaatların gecikmesiyle ilgili hususun ise hak sahibi aileler ile vekalet verdikleri kişiler arasındaki anlaşmazlıklardan kaynaklandığı anlaşılmıştır" ifadesine yer verildi.