CHP Genel Başkan Yardımcısı Bingöl Açıklaması

CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, "Bir sapıklığın tezahürüdür o önerge ve maalesef o önerge yine dün gece yarısı CHP ve MHP milletvekillerinin itirazlarına rağmen, AKP'li milletvekillerinin oylarıyla kabul edildi." dedi.

Bingöl, partisinin il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, Siirt'te dün maden ocağında meydana gelen heyelanda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı diledi.

Türkiye'de iş kazalarının giderek artığını anlatan Bingöl, şöyle devam etti:

"Önemli tedbirlerin alınmaması nedeniyle, yerin yüzlerce metre aşağısında çoluk çocuğunun karnını doyurmak adına mücadele eden kardeşlerimizin, hayatıyla sonlanan facialarla karşı karşıya kalıyoruz. Bunu Soma'da, Ermenek'te yaşadık, dünde maalesef Siirt'te böyle bir facia yaşandı. 3 vatandaşımız hayatını kaybetti. Sabahın erken saatlerine kadar yapılan çalışmalara rağmen, 13 maden emekçisi şu anda hala toprağın altında. İnşallah yeni can kayıpları olmadan onlar sağ sağlim kurtulurlar. Ben hayatını kaybedenlere tekrar Allah'tan rahmet, ailelerine sabır diliyorum. Hepimizin başı sağ olsun."

"Dün gece yarısı yeni bir AKP uygulamasıyla karşı karşıya kaldık." diyen Tekin Bingöl, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gece yarısı 6 AKP milletvekilinin imzasıyla, tecavüzcülere af niteliğinde adeta onları ödüllendiren bir düzenlemeye gidildi. Ben AKP'li kadın milletvekillerine, AKP'nin kadın kollarına, AKP'deki kadın yöneticilere, AKP'li kadın üyelere buradan Trabzon'dan seslenmek istiyorum. Siz anasınız, siz kardeşsiniz, siz eşsiniz, bir kaç dakika lütfen empati yapın. Böyle bir anlayışı, böyle bir zihniyeti nasıl olur da içinize sindirirsiniz. Bir sapıklığın tezahürüdür o önerge ve maalesef o önerge yine dün gece yarısı CHP ve MHP milletvekillerinin itirazlarına rağmen, AKP'li milletvekillerinin oylarıyla kabul edildi."

"Ayağa kalkın, yüreğinizi ortaya koyun"

"O kadın AKP Milletvekillerine sormak isterim." ifadesini kullanan Bingöl, şunları söyledi:

"Bakana sormak isterim. Dün gece evinize gittiğinizde huzur içinde başınızı yastığa koyabildiniz mi? Tecavüzcüleri aklandıran, onları cesaretlendiren, 4 bine yakın tecavüzcünün, aralarında 10-11 yaşında çocuklara tecavüz edenlerin de olduğunu düşündüğümüzde nasıl böyle bir şey içinize sindirirsiniz. Nasıl böyle bir anlayışı, zihniyeti parlamentonun çatısı altında hayata geçirirsiniz. Bunu şiddetle reddediyoruz. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, parlamentoda da parlamentonun dışında da bu konuyu gündeme getireceğiz ve sonuna kadar buna karşı direneceğiz. O sapkınları, tecavüzcüleri ve o zihniyette olanları ve o zihniyete prim veren milletvekillerini buradan şiddetle kınıyoruz."

Bingöl, Türkiye'deki bütün anne ve babalara da şöyle seslendi:

"Ayağa kalkın, yüreğinizi ortaya koyun ve bu anlayışa artık dur deyin. Bu anlayış artık Türkiye'yi çok kötü bir yönetim anlayışına mahkum ettiği gibi, dışarıda da bizim itibarımızın yitirilmesine yol açıyor. Onun için hepimizin tavır koyması gerekiyor, onun için partisi ne olursa, düşüncesi ne olursa olsun, artık bu zihniyete yeter artık, dur demek durumundayız. Umut ediyorum ki dün gece yarısından itibaren zaten kamuoyu tepkisi büyüyerek artıyor, herhalde gereken tepki bu önergeyi veren ve bu önergeye oy veren AKP'li· mi·lletveki·lleri·ni· istemeselerde, içlerine sinmese de geri adım attıracaktır diyorum ve bütün vatandaşlarımızı bu konuda duyarlı olmaya davet ediyorum."

Başkanlık sistemi

Türkiye'nin sıkıntılı süreçlerden geçtiğini anlatan Bingöl, ülkede vatandaşları kaygılandıran ciddi gelişmelerin olduğunu savundu.

Başkanlık sistemine ilişkin eleştirilerde bulunan Tekin Bingöl, "Ülkenin Başbakanı çıkıp, 'başkanlık sistemi gelmezse, bu ülke bölünür' diyebiliyor. Bu bizim içimizi acıtıyor. Bir Başbakan bu cümleyi sarf edebilir mi? Bölünmeyle ilgili bir cümle sarf edebilir mi? Senin görevin bu ülkenin birliğini, beraberliği, kardeşliğini, bütünlüğünü korumak kollamak. Sizden önce bu ülkede Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık yapanların anlayışı buydu. Hiç kimse Cumhuriyet ile hesaplaşmak gibi bir niyet peşinde değildi. Ama hiç kimse merak etmesin, hiç kimse kaygılanmasın, bu ülkeyi ne olursa olsun, vatandaşlarımızla birlikte asla ve asla böldürtmeyeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.