CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Canlı Yayında

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin dış politikasının değişmesi gerektiğini belirterek, kendileri dışında dış ilişkileri düzeltecek ikinci bir partinin olmadığını savundu.

Kılıçdaroğlu, Habertürk TV-Show TV- Bloomberg HT ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Türkiye'nin yarısının genç nüfustan oluştuğunu, gençlerle en çok konuşan kişinin kendisi olduğunu, sorunları en çok hisseden kesimin de gençler olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, seçim bildirgelerini gençlere adadıklarını söyledi.

CHP'nin iktidar olması halinde bir yıl içerisinde üniversite öğrencilerinin yurt sorununu çözeceklerini, TOKİ'ye konut işini bıraktırıp 1 ay içerisinde yurt yaptıracaklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, buralarda ikişer kişilik odaların ve geniş bant ücretsiz internet imkanı sağlanacağını ifade etti.

Üniversiteyi bitiren her 4 gençten birinin işsiz olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, işsizliğin Türkiye'nin en büyük travma alanlarından biri olduğunu, işsiz olan bir evde bunalımın olduğunu, 13 yıldır bu sorunun çözülemediğini iddia etti.

Kılıçdaroğlu, "İşsizlik para sorunu olmaktan çok bir insan sorunu. Ona mutlaka emeğinin karşılığını alabileceği bir iş bulmak lazım. 13 yıldır bu işi beceremediler. İşsizliği çözmenin çok zor olduğunu da biliyorum. Hani böyle 1 yılda işsizliği çözerim diye bir iddiam da yok. Yurt sorununu çözdüğüm gibi. Burada istihdam yaratabilecek, üreten bir Türkiye kavramı geliştirdik ve bunun arkasını dolduruyoruz" dedi.

Dış politikada yapılan yanlışlıkların faturasını da gençlerin ödediğini, Doğu, Güneydoğu, İç Anadolu ve Ankara'da gençlerin kaybedildiğini, terörden en büyük zararı gençlerin gördüğünü ifade eden Kılıçdaroğlu, 5 büyük sorun alanı belirlediklerini vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Ekonomi, işsizlik, faturasını gençler ödüyor. Dış politika, Suriye'den 2,5 milyon Suriyeli geldi. İşsizliğe katkı yaptılar işe değil. Şimdi baktığınız zaman toplumsal barışımız bozuldu, fatura teröre. Faturayı ödeyen yine gençler. Eğitimin her alanında sorun var faturayı ödeyen yine gençlerimiz. Türkiye'nin derin sorunlarının doğrudan muhatabı gençler oluyor, bizim bu gençlerin sorunlarını çözmemiz lazım. Açık yüreklilikle dememiz lazım. 'Senin 13 yıldır sorununu çözemediler tam tersi sorunlarına yeni sorunlar ilave ettiler, ben söz veriyorum sana, gençlikten başlayacağım, ben senin sorunlarını çözeceğim."

Kılıçdaroğlu, 13 yılda 12 kez eğitim politikasının değiştirildiğini, öğrencilerin hayatlarının test çözmekle geçtiğini, bu eğitim sisteminin sürdürülebilir olmadığını dile getirdi.

-Koalisyon görüşmeleri

AK Parti ile yapılan koalisyon görüşmelerine de değinen Kılıçdaroğlu, "Biz bir koalisyon görüşmesi yapmadık. Hangi olay karşısında neleri düşündüğümüzü kendilerine aktardık. Biz de onlara sorduk onlar da bize aktardılar" dedi.

Koalisyon görüşmesinin olabilmesi için hükümet ya da koalisyon protokolü hazırlanırken belli konuda bir tartışma olması gerektiğini ancak öyle bir tartışmanın gerçekleşmediğini, görüşmelerin 10 gün sürdüğünü, sonuçta kendilerine koalisyon değil seçim hükümetinin önerildiğini aktaran Kılıçdaroğlu, bunu da kendilerinin kabul etmediğini bildirdi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun son yaptıkları görüşmede eğitim ve dış politikada derin ayrılıklar  bulunduğunu söylediğini anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Biz eğitim konusunu hiç görüşmedik ki derin görüş ayrılığı var mı yok mu? Onlar bize koalisyon kurulmama gerekçesi olarak imam hatipleri kullanabilmeleri için bunu kullandılar ama biz gerek görüşmelerdeki tutanaklar var, gerek görüşmelerden sonra, gerekse basına açık bölümde imam hatiplerle bir sorunumuz olmadığı gayet açık, net anlattık ve Sayın Davutoğlu'na aynen şunları söyledim. İmam hatibe giden çocuklarımız da bizim çocuklarımız. Onların kötü eğitim almasını asla istemeyiz. Nasıl lisede, ilköğretimde çocuklarımıza nitelikli, kaliteli eğitim verelim diyorsak e onlar da bizim çocuklarımız. Din adamı yetişeceklerse onların da nitelikli eğitim alması lazım. Bizim derdimiz o. Kaldı ki imam hatipleri kuran parti biziz. Niye kapatalım. Aile istiyorsa toplumun ihtiyacı varsa gitsin. Orada da çocuklarımız nitelikli eğitim alsınlar, felfeseyi de din bilgisini de öğrensinler. Neyi gerekiyorsa öğrensinler. Biz de elimizden gelen katkıyı yapalım. Bunun üzerine hiç ses çıkarmadılar ama arka planda CHP'nin imam hatiplere karşı olduğunu sürekli işlediler. Biz de açık yüreklilikle hayır herhangi bir karşıtlığımız yok, gerçekten de hiçbir karşıtlığımız da yok.

Bunun yanında dış politikada Davutoğlu'na şunu söyledim. Bu dış politika yanlıştır, bunun 180 derece değişmesi lazım. Son görüşmemizde de söyledim. Ankara'da patlayan bombadan sonra söyledim, dış politikanın yanlışlığını. Canlı bombanın bir Orta Doğu geleneği olduğunu, Türkiye'nin Orta Doğu bataklığına sürüklendiğini, o terörün Türkiye'ye taşındığını, bunun sorumlusunun da zaten dış politika olduğunu söyledim."

-Dış politika

Dış politikanın normalde bütün siyasal partiler tarafından desteklenmesi, ülkenin çıkarları üzerine dış politika inşa edilmesi gerektiğini ancak hükümetin izlediği dış politikanın ülkelerin çıkarları üzerine değil iç politikaya endeksli olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, bunun cumhuriyet tarihinde hiç yaşanmadığına değindi.

Dış politikada yapılan bir hatayı 78 milyon kişinin ödeyeceğini, kendilerinin iktidara gelmeleri halinde önce radikal grupların Türkiye'yi kullanmalarına kesinlikle izin vermeyeceklerini, Suriye'nin içişlerine karışılmayacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Cenevre konferansına destek vereceğiz. Esed'li veya Esed'siz, koşullu değil, Suriye'de iç savaşın bitmesi için elimizden gelen her türlü katkıyı yapacağız" dedi.

Kılıçdaroğlu, Mısır ile ilişkileri düzelteceklerini vurgulayarak, "Biz bunu sağlarız. Bizim dışımızda Türkiye'nin dış ilişikilerini düzeltecek ikinci parti yoktur. Avrupa Birliği, ilişkilerimizi kesinlikle düzeltmemiz lazım. Libya ile ilişkileri kesinlikle düzeltmemiz lazım. İran ile gerginlikler var bunların düzelmesi lazım. Eğer siz gerçekten ülkenin çıkarları üzerine bir dış politika oluşturursanız bunun meyvelerini kısa sürede alırsınız. Bunlar düzelir, hızla düzelir. Biz o güveni vereceğiz. Bizim dışımızda bir başka parti o güveni veremez" diye konuştu.

Bugünden koalisyonu konuşmanın çok doğru olmayacağını, o günün koşullarının ne olacağının bilinmediğini anlatan Kılıçdaroğlu, koşullara göre Türkiye'nin hükümetsiz kalmaması için ellerinden gelen çabayı göstereceklerini, 7 Haziran sonrasında sürecin bunu açıkça gösterdiğini anımsattı.

Milli iradeye saygılı olduklarını, milli iradeden çıkacak sonuca katlanacaklarını, bunu kabul edeceklerini ve gereğini yapacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, Suriye'deki mülteci sorununun çözülebilmesi için bu ülkedeki iç savaşın bitmesi, ABD'nin, Rusya'nın İran'ın ortak çabası gerektiği, Türkiye'nin de buna katkı vermesinin gerektiğini kaydetti.

Suriye konusunda atak davranan Türkiye'nin şimdi kapının dışında tutulan bir ülke olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, dış politikanın ülkenin çıkarları üzerine inşa edilmesi halinde Türkiye'nin ilişkilerinin düzeleceğini sözlerine ekledi.

(Sürecek)