CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Canlı Yayında - Son Dakika
Güncel

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Canlı Yayında

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Canlı Yayında

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt'un disipline sevk edilip edilmeyeceğine ilişkin, "Değerlendiriyor arkadaşlarımız.

12.04.2017 23:05
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt'un disipline sevk edilip edilmeyeceğine ilişkin, "Değerlendiriyor arkadaşlarımız. Elbette niçin olmasın. Parti tüzüğüne göre karar bir kişiye ait değildir. Milletvekili olduğu için karar Parti Meclisi'ne aittir. Benim düşüncemi beyan etmem Parti Meclisi'nin iradesine müdahale olur ve doğru olmaz." dedi.

Kılıçdaroğlu, CNN Türk ve Kanal D ortak yayınında Hakan Çelik'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, devletin sigortası olan cumhurbaşkanının tarafsız, cumhurbaşkanlığı makamının da herkesin ortak paydası olduğunu kaydetti.

Hakan Çelik'in "Erdoğan cumhurbaşkanı seçildiğinde CHP'nin önemli isimleri 'Benim cumhurbaşkanım değil.' gibi değerlendirmeler vardı. Bu bir Erdoğan karşıtlığı üzerinden giden bir şey mi?" sorusuna Kılıçdaroğlu, Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçildiğinde TBMM'ye gelerek yemin ettiğini, tarafsızlığını koruduğunu dile getirdi.

Abdullah Gül cumhurbaşkanı seçilirken CHP'nin "hayır" oyu verdiğini ancak tarafsızlığını koruduğu için saygı gösterdiklerini, randevu verince görüşmeye gittiğini, görüşünü beyan ettiğini anlattı.

Kılıçdaroğlu, "Sayın Erdoğan seçildikten sonra da olumsuz hiçbir şey kullanmadık. Ne zamana kadar? Tarafsızlığını korumasını istedik. Tarafsızlığını koruması lazım. Cumhurbaşkanı tarafsızlığını korumazsa aynı zamanda bir partinin genel başkanı olursa 80 milyonun cumhurbaşkanı olmaz. Ortak payda kaybolmuş olur. Devletin sigortası kalmaz. Devletin sigortasını korumak istiyoruz." diye konuştu.

"Halk oylamasında evet çıkması durumunda bunu siyaseten bir başarısızlık olarak değerlendirir misiniz?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Karar Türkiye'nin kararı. Bir siyasi seçim değil. Bir parti, kişi seçilmiyor. Türkiye kendi kaderini kendisi belirleyecek. Demokrasiden vaz mı geçeceğiz, tek adam rejimi mi istiyoruz, yoksa demokratik parlamenter sistem mi istiyoruz? Kararı halk verecek." karşılığını verdi.

"Evet çıkması Türkiye'nin demokrasiden vazgeçmesi anlamına mı gelir? Böyle mi değerlendiriyorsunuz?" sorusunu Kılıçdaroğlu, "Değerlendirme değil, gerçek öyle. Evet çıkması halinde siz asla karşınıza gelen bir başkana asla sorular soramazsınız. Ancak seçilmiş soruları verirler, siz o soruları sormak zorunda kalırsınız. Medya özgürlüğü denen bir şey kalmaz. Zaten şu anda bile tartışmalı medya özgürlüğü." diye yanıtladı.

Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğini hukuk fakültelerinin, sendikaların, sivil toplum örgütlerinin konuşamadığını, "evet" veya "hayır"ı dahi dillendirmekten korkan milyonlarca insan bulunduğunu belirtti.

"Yeni bir devlet mi kuracağız"

Gazetelerde "hayır" ilanları olmadığını, arka ve iç sayfaların "evet" oyu için tamamen bloke edildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "evet" ilanlarında anayasa değişikliğinin yer almadığını savundu.

Kılıçdaroğlu, yeni anayasayla bakanların, başkan yardımcılarının ve başkanın dokunulmazlıkların ömür boyu süreceğini, hiçbir bakana yolsuzluk yaptığı için gensoru verilmeyeceğini ifade ederek, bunların konuşulmadığını söyledi.

Bir kişinin OHAL'e karar vereceğini, devletin milli güvenlik konularını belirleyeceğini ileri süren Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin böyle bir anlayışa teslim edilemeyeceğini, devlette bir kişi hata yaptığında faturanın 80 milyona çıkacağını kaydetti.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı danışmanlarından Mehmet Uçum'un "Halk kendi devletini kurmak için adım atıyor." dediğini ifade ederek, "Bizim bir devletimiz yok biz yeni bir devlet mi kuracağız? Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni siliyoruz, yeni bir devlet mi inşa edeceğiz?" diye sordu.

Devlet kurmanın, rejimin ve sistemin farklı şeyler olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, bu devletin ve TBMM'nin milletin olduğunu söyledi.

"Üstünlerin hukuku yeniden inşa ediliyor"

Yeni anayasayla devletin yapısının değişeceğini, devlette liyakat sistemini bir kişinin belirleyeceğini savunan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Devlet memurları ayakta. Devlet memurlarına seslenmek isterim. Parlamentonun güvencesi altına devlet memurları kanunu adı altında yasanın güvencesinde görev yapıyorsunuz. Vatandaşlar arasında ayrım yapamazsınız. Şimdi bir kişinin iradesiyle bütün bu sistem değişecek. Adı ne? Parti devleti. Cumhurbaşkanı, başkan yardımcıları, bakanlar, genel müdürler, müsteşarlar, herkes partili. Partili olmayanın da söz hakkı olmayacak. Böyle bir rejim getirilmek isteniyor. Üstünlerin hukuku yeniden inşa ediliyor. Hukukun üstünlüğü değil. Parti devleti kurduğunuz zaman o partiden olmayan vatandaş ikinci sınıf vatandaş olur. Eşit vatandaşlık ortadan kalkmış olur. 80 milyonun kaderini bir kişiye bağladıktan sonra hangi demokratik devletten söz edeceksiniz."

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Siz de değişiklik önermemiş miydiniz? Siz memnun muydunuz gidişattan?" sorusu üzerine, "Memnun değiliz. Eksik var. Siyasi ahlak kanunu çıkması lazım. Çıkmıyor, neden? Getirdiler de biz ret mi ettik? Hayır. Seçim kanunun değişmesi lazım. Değişmiyor, neden? Getirdiler de biz ret mi ettik. Yüzde 10 seçim barajını darbeciler getirdi. Niye değişmiyor? Kanun teklifi verdik. Gelin yüzde 10 seçim barajını değiştirelim. Yüzde 1 oy alan partinin genel başkanı Meclis'e gelmelidir, Meclis'te konuşmalıdır. Madem milli irade diyoruz, yüzde birin iradesini dahi bu TBMM temsil etmelidir." diye konuştu.

Yüzde 10 seçim barajının Kürtler için getirildiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, bunun değişmesi gerektiğini söyledi.

Saadet Partisi'nin, Vatan Partisi'nin, Büyük Birlik Partisi'nin, Demokrat Parti'nin genel başkanlarının da seçilip parlamentoda konuşabileceğini belirten Kılıçdaroğlu, "Milli irade diyoruz, yüzde 10'un altındaki iradeyi sıfır sayıyoruz. Ben buna karşıyım. Demokrasiyi, milli iradeyi savunduğum için. Onlar tam tersine yüzde 10 seçim barajını savunuyorlar. O zaman kusura bakmasınlar, darbeyi, darbecileri savunuyorlar. Onların getirdiği felsefeyi savunuyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

"HDP iyi bir sınav veremedi"

"Parlamentoda temsil edilen bazı siyasi partiler, hareketler terörle aralarına daha net bir mesafe koymuş olsalardı, Türkiye'nin bu kaygı ve endişeleri en azından yasama organında, siyaset ortamında önemli oranda ortadan kalkmaz mıydı?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Bütün siyasi partilerin teröre karşı çok açık ve net tavır takınmaları lazım. HDP, iyi bir sınav vermedi. Terörle arasına çok açık, çok net mesafe koymak zorundadır. Siz demokrasiyi savunuyorsanız teröre karşı çıkmak zorundasınız. Terör insanlık suçu mu? Evet. Birlikte teröre karşı çıkacağız, birlikte terörle mücadele edeceğiz. Terörle mücadele konusunda gelen yasaların hepsine destek verdik, karşı çıkmadık. Terör bir insanlık suçu önlenmesi lazım."

Kılıçdaroğlu, "hayır" oyu kullananları teröristlerle bir tutmanın bir cumhurbaşkanına yakışmayacağını dile getirdi.

Hakan Çelik'in "Cumhurbaşkanı 'teröristlerle bir tutmuyorum' dedi." sözleri üzerine Kılıçdaroğlu, "Ne anlama geliyor bu? Niçin aynı cümlenin içinde kullanıyor. Bilinç altına bunu yerleştirmek için. 'Hayır oyunu kullanan veya hayıra yakın olan teröristlerle aynı saftadır.' demek istiyor. Bir cumhurbaşkanına yakışır mı bu?" şeklinde konuştu.

"Evet" bir türlü anlatılamadığı, söylenecek söz olmadığı için toplumun gündeminin başka alanlara çekilerek, vatandaşın korkutularak "evet" oyu vermesinin istendiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, devletin bütün unsurlarıyla vatandaşın üzerinde baskı kurduğunu, baskıdan toplumun birçok kesiminin konuşamadığını savundu.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal ve Hüsnü Bozkurt'un açıklamalarını nasıl değerlendirdiğine ilişkin soru üzerine, "Bu süreçte kullanılacak dilin kucaklayıcı bir dil olması lazım. Denize dökmek, vurmak gibi ifadeleri asla doğru bulmadım. Doğru bulmadığı mı da her ortamda ifade ettim. Hepimizin dikkatli bir dil kullanması lazım, hepimizin vatandaşları düşünmeye çağırması lazım." dedi.

Kılıçdaroğlu, partide Hüsnü Bozkurt'un disipline sevk edilip edilmeyeceğine ilişkin karar, tutum veya görüş olup olmadığına ilişkin, "Değerlendiriyor arkadaşlarımız. Elbette niçin olmasın. Parti tüzüğüne göre karar bir kişiye ait değildir. Milletvekili olduğu için karar Parti Meclisi'ne aittir. Benim düşüncemi beyan etmem Parti Meclisi'nin iradesine müdahale olur ve doğru olmaz." ifadelerini kullandı.

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Canlı Yayında - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement