CHP İstanbul Milletvekilleri Tanal, Salıcı ve Adıgüzel

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :

CHP Düzce İl Başkanı Zekeriya Tozan'ın konuşması

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın konuşması

CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı'nın konuşması

CHP İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel'in konuşması

Hatice Ünver'in konuşması

Tesisten detaylar - CHP heyeti, kentte kurulan katı atık depolama tesisini protesto eden köylüleri ziyaret etti

CHP İstanbul Milletvekili Tanal:

"Burada vatandaşın yaşam, sağlık, çevre ve güvenilir su içme hakkı tehdit altındadır. Mahkeme vatandaş lehine kararını vermiştir. Vatandaş bu mahkeme kararınca direnme hakkını kullanmaktadır"

Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal, Oğuz Kaan Salıcı ve Onursal Adıgüzel, bir dizi ziyaret yapmak üzere Düzce'ye geldi.

İl Başkanlığında düzenlenen toplantıda konuşan Adıgüzel, İstanbul'a su sağlayan Melen Çayı havzasında kirliliğin olduğunu iddia etti.

İstanbullu vatandaşların sağlıklarının tehdit altında olduğunu

öne süren Adıgüzel, "İstanbul'a içme suyu temin eden havza ve dereler arasında bulunan Melen Çayı, atık sular ile kirletiliyor. Mahkemenin iptal kararına rağmen faaliyetine devam eden katı atık bertaraf tesisi İstanbulluların içme suyunu kirletmeye devam ediyor. İSKİ kendi yönetmeliğine aykırı bir karara imza atmış bulunmakta. Düzce ili merkez Esençam köyünde yapılan Düzce ili belediyeleri katı atık bertaraf tesisi, Melen Çayı'na yalnızca 200 metre mesafede olup, İSKİ içme suyu havzaları koruma ve kontrol yönetmeliğine göre kısa mesafe koruma alanı içerisinde yer almaktadır. Mahkeme kararında da belirtildiği üzere, İSKİ kendi yönetmeliğine aykırı olarak söz konusu tesisin yapılmasına onay vermiştir. Şimdi sayın başkan Kadir Topbaş'a soruyoruz, İSKİ 15 milyon insanın sağlığını tehdit eden böyle bir karara nasıl imza atmıştır. Kendi yönetmeliğine aykırı bir karara hangi gerekçelerle onay vermiştir" diye konuştu.

CHP İl Başkanı Zekeriya Tozan, muhalefet olmaya kalktıklarınıda çeşitli şekillerde suçlandıklarını dile getirerek, "Bu kadar dini istismar eden bir parti ile ilgili olarak şunu söyleyeceğim. Namazın şartlarından birisi de, hadesten taharet, necasetten taharettir. Bunun anlamı şudur, dışkı ile idrarla kirlenmiş sudan alınmış abdest kabul değildir. Kılınan namaz da kabul değildir. AKP iktidarı boyunca 8 yıldır İstanbullu abdestsiz namazsız dolaşmaktadır, bunu da kamuoyunun dikkatine sunuyorum" ifadelerini kullandı.

Heyet, katı atık depolama tesisini protesto eden köylüleri ziyaret etti

CHP heyeti, il başkanlığındaki toplantının ardından Yığılca ilçesine bağlı Hecinler mevkisindeki Katı Atık Depolama Tesisi'ni, koku ve pis su yaydığı gerekçesiyle yaklaşık bir aydır protesto eden köylüleri ziyeret etti.

Tesislere girerek incelemelerde bulunan CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, gazetecilere yaptığı açıklamada, köylülerin başvurması üzerine Sakarya 2. İdare Mahkemesinde "tesisin ÇED yönetmeliğine aykırı şekilde yerleşim yerlerine yakınlığı ve anayasal hak olan temiz çevrede yaşama hakkının ihlal edildiği" gerekçeleriyle dava açtıklarını, bunun sonucunda tesisin faaliyetinin iptal edilmesi kararı çıktığını belirtti.

Vatandaşın yaşam, sağlık, çevre ve güvenilir su içme hakkı tehdit altında olduğunu aktaran Tanal: "Mahkeme vatandaş lehine kararını vermiştir. Vatandaş bu mahkeme kararınca direnme hakkını kullanmaktadır. Ama iktider bu mahkeme kararını tanımamaktadır. Burada mahkeme kararını uygulamak hem vatandaşlarımızın hem de kamu kurum ve kuruluşlarımızın görevidir. Burada hiçbir canlı yaşayamıyor. Bu mahkeme kararını yerine getirmeyenler hakkında Düzce Cumhuriyet Başsavcılğına suç duyurusunda bulunacağız. Bununla ilgili tüm girişimlerde bulunacağız, size destek vereceğiz, sahipsiz değilsiniz. Eğer burada nöbet tutulması gerekiyorsa milletvekili olarak, il başkanı olarak birlikte gelip burada bu nöbeti tutacağız. Hayatta hep direnenler ve mücadele edenler kazanmıştır" şeklinde konuştu.

CHP İstanbul Milletvekili Salıcı ise, tesisten yayılan koku ve pislik nedeniyle vatandaşların sağlığının tehdit altında olduğu kaydetti.

Salıcı, toplama alanının, katı atık olarak getirilen çöpün suyunun süzülerek geldiği yer olduğunu savunarak şunları dile getirdi:

"Belediye vidanjörleri geliyor, bu suyu alıp, doğrudan Melen Çayı'na basıyor. Melen Çayı'ndaki su İstanbul'a içme suyu olarak geliyor. Buraya 17 milyon liralık tesis yapıldığını söylüyorlar, şu anda 17 milyon liralık tesisin içindeyiz, burada bir tesis gören varsa lütfen bana izah etsin. Biz burada köpek ölülerinin olduğu bir havuz görüyoruz. Ben İstanbul'a gidince su içmem de görünen o ki yemek bile yiyemem. Öyle kötü bir ortam var ki şu anda burada. İnsanlar buradan gelen su ile dişini fırçalıyor, duş alıyor, yiyeceklerini yıkıyor, çocuklarına içiriyor. Böyle bir facia 15 milyon nüfuslu İstanbul'a da, Düzce'ye de yaşatılıyor. Kadir Topbaş bunu görmemek için ısrar ediyor."

"Nöbetimize devam edeceğiz"

Köy sakinlerinden Hatice Ünver, mahkeme kararı ile tesisin faaliyetinin durdurulduğun, yaklaşık bir aydır tesislere çöp kamyonunun girmemesi için nöbet tuttuklarını söyledi.

Bir aydır çöp dökülmediği halde yoğun bir kokunun olduğunu belirten Ünver, şöyle konuştu:

"Buraya her gün 400 ton pislik döküldüğünü düşünün. O zaman bu kokunun on kat fazla olacağını hesap edin. Köyümüzün ne kadar yakın olacağını görüyorsunuz. Kokunun oraya yayıldığını, kokudan duramadığımızı bilin. Köyde astım ve kanser hastalarımız var, hastalık yayılıyor. Bir köpeğe bile sahip çıkılırken niye bize sahip çıkılmıyor, hak tanınmıyor. Belediye başkanı Mehmet Keleş'ih istifasını istiyoruz. Yaklaşık bir aydır eylemdeyiz. Bu çöplük kapanıncaya kadar devam edeceğiz. Bu kamyonlar bizi çiğneyecekler, ondan sonra o yoldan geçip pisliği buraya dökecekler. Başka yolu yok. Biz hiç kimseyi tanımıyoruz, biz kanunu tanımıyoruz, orada nöbetimize devam edeceğiz. Bak burada bahçelerimiz var, yazın fındık toplayamıyoruz, Melen Çayı'nın kenarında piknik yapamıyoruz."