CHP'li Balbay Sınırda Düğüne Katıldı, Mermiler Havada Uçuştu (2)

'davutoğlu'nun ANA KONUSU CHP'Yİ ELEŞTİRMEK'

CHP Milletvekili Mustafa Ali Balbay, Şanlıurfa'nın Suriye'nin Kobani kentine komşu olan Suruç'taki temaslarının ardından Kahramanmaraş'ta partisinin İl Başkanlığı'nı ziyaret etti. CHP İl Başkanı Esat Şengül ve partililer tarafından karşılanan Balbay, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu Şırnak'ın Cizre İlçesi'ndeki olaylar üzerinden eleştirdi. Balbay, şunları söyledi:

"Devletin maalesef bütün yurttaşlarına eşit davranıp temelde ülkenin iç güvenliğini sağlamak görevi olması gerekirken maalesef Cizre'de yaşananlar orada bir hukuk devletinin olmadığını göstermektedir. Bu olaylar yaşanırken Başbakan sayın Davutoğlu Konya İl Kongresi'nde de maalesef ana konusu CHP'yi eleştirmek olmuştur. Bu olaylara girmek yerine de tabi ki Halid Meşal Filistin'in önemli bir siyasi figürüdür. Sayın Meşal'e 4.5 saat ayıran Başbakan, Cizre'ye 4.5 dakika ayırmamıştır. Bu tablo da Türkiye'de gerçekten bu hükümetin bu ülkenin hükümeti mi olduğu sorusunu bizlere sordurmaktadır."

Silivri Cezaevi'nde 5 yıl tutuklu kaldığı Ergenekon soruşturmasının yargılama şeklinin ağır olduğunu ifade eden Balbay, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu yargılamalar çok ağır yargılamalardı. Bana sorarsanız 'Balbay 5 yıl tutuklu kalmak mı ağırdı, yargılama şekli mi ağırdı?' derseniz. Yargılama şekli daha ağırdı. Çünkü diyorlar ki ' Mustafa Balbay, sen Uğur Mumcu'yu öldüren terör örgütüne üyesin.' 'Olmadığını ispatla' diyorlar. Örneğin iddianamede bunu ilk okuduğum an bir insanın vücut kimyasının bu kadar hızlı değişebileceğini bilmezdim. Okuduktan sonra toplum, sağduyuyu hiç kimse kabul etmez. O çerçevede de direnmeye, ayakta durmaya devam ettik. O yargılanmalar sırasında tabi bugünkü hükümetin içinde elbette ülkenin her yerinde böyle bir tartışma var ama bir paralel tartışma başladı. Bu iktidarın hükümet kanadıyla, cemaat kanadının bir paralel yürüme için değil şöyle birlikte yürüdüğünü, bir anlamda birlikte her şeyi yaptığını biz gördük zaten. Ama o dönem yasaları hükümet çıkardı. Uygulamayı yargının içindeki cemaate de yakın savcıların, hakimlerin olduğu kimseler uyguladılar. O dönem hukuksuzluk vardı, ben bu dönem de yine hiç kimseye hukuksuzluk yapılmasından yana değilim. Bize yapılanlar hukuksuzluktu, bugünkü yapılan hukuksuzluğu kabul etmiyoruz. Bu konudaki genel olarak değerlendirmelerimiz böyle."

'ADALET VE KALKINMA PARTİSİ KÖRLEŞMİŞTİR'

Konuşmasında AK Parti'nin gerçekleri görmek yerine yarattığı hedefi yada planları gördüğünü savunan Balbay, "Ben hiçbir hükümetin bu ülkeye kötülük yapmak üzere geleceğini düşünmüyorum. Ama bazen iktidar insanın güzünü körleştirir. Bugün Adalet ve Kalkınma Partisi körleşmiştir. Gerçekleri görmek yerine, kendi yarattığı hedefi yada sadece planlarını görmektedir ve hukuk da maalesef bu sürecin içinde en büyük yarayı alan kurumlardan biri olmuştur. O yüzden biz Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında hukukun olması gerektiği yerde olmasını hedefliyoruz. Bugünkü gibi hukukun adeta bir silah olarak kullanılmasını hiçbir şekilde onaylamıyoruz" şeklinde konuştu.

'TANIKLIĞIMIZI, RESMEN SANIKLIĞA DÖNÜŞTÜRDÜLER'

Mustafa Ali Balbay, ödül aldığı haberlerin suç delili olarak gösterildiğini ve yapılanların kendisine yönelik değil gazetecilere yönelik olduğunu kaydetti ve konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Gazeteci gerçekten yaşadığı çağın tanığıdır, tanıklık eder. Ama bizim bu tanıklığımızı, resmen sanıklığa dönüştürdüler. 2008 yılına kadar ödül aldığım haberler, 2009 yılından itibaren suç delili olarak iddianameye girdi maalesef. Hala bugün bile biliyorsunuz, TÜBİTAK yada pek çok yargı kurumu, Anayasa Mahkemesi, bu tür notların eğer orijinali kopyası alınmamışsa geçerli olamayacağını bugün biliyorsunuz, 5 yıl sonra söyledi. Biz o gün söyledik, 'Bunu yapmayın' dedik. Eğer gazetecinin bu tür notları, örneğin düşünün bir yargıç evinde bir mafya davasının dosyası var. Şimdi sen o yargıca mafya üyesisin diyebilir misin? İşi var, o dosya bir gazetecinin evinde olmaz mı? Çünkü bakacak ilgilenecek, o yüzden bu tümüyle gazeteciliğe yönelik bir saldırıydı. Ben başından beri şunu söyledim; bu kişi olarak Mustafa Balbay değil, tüm gazetecilere yönelik bir saldırı diye değerlendirmiştim.

'GAZETECİLERİN ÖZGÜRCE YAZABİLECEĞİ BİR TÜRKİYE HAYAL EDİYORUZ'

Balbay, CHP iktidarında gazetecilere özgürce yazma vaadinde bulunarak şunları söyledi:

"Bir medya mahkemesi kuruldu ve o medya mahkemesini kuranlar bugün hukuksuzluktan yakınıyorlar. Onların ben hukuksuzlukla karşı karşıya kalmasını istemiyorum. Bugün ben gazetecilerin istedikleri gibi tümüyle özgür, yazsalar bile onun yayınlanacağı bir ortam çok az, çok kısıtlı. Buna üzülüyorum ama önümüzdeki dönemde bir CHP iktidarında medyaya vaadimiz şu ki bir kalem dokunulmazlığı; nasıl milletvekillerinin kürsü dokunulmazlığı var medyaya da bir kalem dokunulmazlığı, gazetecilerin özgürce yazabileceği bir Türkiye hayal ediyoruz."

Mustafa Balbay, konuşmasının ardından bir kitap evinde düzenlenen imza gününe katıldıktan sonra kentten ayrıldı. - Balbay