CHP'li Kart Açıklaması - Son Dakika
Politika

CHP'li Kart Açıklaması

"İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, somut suçlamalar ve resmi belgeler söz konusu olmasına rağmen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek ve diğer kişiler hakkındaki soruşturmayı sümenaltı etmiş, kadük hale getirmiştir"

08.12.2014 14:56
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Daimler firmasının rüşvet verdiğine ilişkin Almanya'daki soruşturma belgelerine rağmen, Türkiye'den adli yardım talebini geri çevirdiğini, böylece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve diğer ilgililer hakkındaki soruşturmayı sümenaltı ettiğini öne sürdü.

Kart, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK), ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu'nun gönderdiği belgeleri, suç kovuşturmasında kullanılmasının mümkün olduğu görüşüyle 26 Aralık 2012 tarihinde Adalet Bakanlığı'na ilettiğini anlattı.

SPK'ya gönderilen belgelerde, Alman Daimler firmasının Türkiye'deki iştiraki Mercedes Benz Türk'ün, İstanbul, İzmir ve Ankara büyükşehir belediyeleri, İçişleri Bakanlığı, Dilovası ve Malatya belediyeleri, Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na otobüs satışı için rüşvetler verdiğinin yer aldığını ifade eden Kart, Stutgart Asliye Ceza Mahkemesi'nin Daimler firmasının bağlı şirketi EVOBUS yöneticileri hakkındaki soruşturma kapsamında İETT ve Mercedes Benz Türk firmasında arama yapılarak, elde edilen delillere el konulması, ifade alma işlemine bir Alman savcı ve 3 Alman polisin katılması için adli yardım talebinde bulunduğunu kaydetti.

Adalet Bakanlığı'nın adli yardım talebini 7 ay beklettikten sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiğini, Başsavcılığın da 2 gün içinde talebi iade ettiğini söyleyen Kart, "Türkiye'deki kişilere açık olarak ne gibi menfaat sağlandığı hakkında somut bilgi saptanmaması, olay tarihlerinin eskiye dayanması" gerekçesiyle talimatın ifasına gerek olmadığına karar verildiğini, bu kişilerin haksız menfaat temin ettiklerine dair bilgilerinin olmadığına dair ifadelerinin yazışma evrakında bildirdiğini anlattı.

Kart, "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Almanya Stuttgart Savcılığının istinabe talebinin yasal gereğini yapmamıştır. Somut suçlamalar ve resmi belgeler söz konusu olmasına rağmen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve diğer kişiler hakkındaki soruşturmayı sümenaltı etmiş, kadük hale getirmiştir. Maddi gerçeğin ve faillerin ortaya çıkarılmasından özenle kaçınılmıştır" dedi.

Hangi kamu görevlisine, hangi miktarda rüşvet verildiğinin dosya kapsamında mevcut olduğunu ifade eden Kart, buna rağmen Alman Savcı ve polislerin katılımlarının engellenerek  soruşturmanın kadük hale getirildiğini iddia etti.

İETT'nin 13 Ekim 2004 tarihindeki 350 solo tip otobüs ile 100 adet körüklü ve 30 adet çift katlı otobüs alımı ihalesine BMC'nin 52 milyon 465 bin Avro, Mercedes'in 76 milyon 300 bin Avro teklif verdiğini anımsatan Kart, ihalenin Mercedes'e verildiğini ve kamunun 70 milyon lira zarara uğratıldığını öne sürdü.

Atilla Kart, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş ve arkadaşları hakkında "görevi kötüye kullanmak" suçundan dava açıldığını anımsatarak, davanın İstanbul 80. Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam ettiğini söyledi.

Bu davayla rüşvet iddialarının örtüştüğünü savunan Kart, gelişmeleri yakından izleyeceklerini belirtti. Kart, önceki Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in soruşturmayı engellendiğinin anlaşıldığını iddia ederek, Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan görevini yerine getirmesini istedi. Atilla Kart, "Sayın Başbakan bu belgelere rağmen süreci başlatmazsa, 17-25 Aralık ile tecessüm eden tablonun iştirakçilerinden birisi konumuna gelecektir" diye konuştu.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Kart, Erdoğan ve Ergin yönünden Meclis soruşturması açılması ve gensorunun Anayasal şartlarının mevcut olduğunu savundu.

Rüşvet verilen kurumlar arasında CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni de saydığının belirtilmesi üzerine Kart, "Bizim partimizden olup olmamasının önemi yok. Adli evrak üzerinde 'falan hakkında yasal işlem yapılsın, falan hakkında yapılmasın' diyebilir miyim? Hepsi hakkında yapılacak" dedi.

Kart, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 4 aydır İstanbul'da Huber Köşkü'nü kullandığı hatırlatılarak, bunun etik olup olmadığı sorusunu yanıtlarken, "Bunun etik olmadığı çok açık. Kabul edilebilir yanı yok" ifadesini kullandı. - TBMM

Kaynak: AA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement