CHP'li Yarkadaş Bu Ülkenin Çocuklarını İstismarcı ve Tecavüzcülere Bırakmayacağız

Haber-Kamera Nurcan KIRCALI İstanbul DHA

CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş partisinin Şile İlçe Örgütünün dün akşam düzenlediği yemekli toplantıya katıldı. Toplantıda bir konuşma yapan Barış Yarkadaş, Ak Parti iktidarının artık Cumhuriyetçi değerlerle Mustafa Kemal Atatürk'ümüzle açıktan savaşmaya çalıştığı, açıktan tüm değerlerimizi yok etmeye çalıştığı bir dönemden geçiyoruz dedi.

TBMM bahçesinde 23 Nisan nedeniyle yaklaşık yedi yüz çoğu ağırladıklarına dikkat çeken Barış Yarkadaş, Ak Partili Meclis Başkanı İsmail Kahraman adeta Cumhuriyetin, ulusal egemenliğin değerleriyle hesaplaşırcasına resepsiyonu iptal ettirdi ve çocuklarımızın da içeriye girişini engellemeye çalıştı ancak biz de tüm milletvekili arkadaşlarımızla tüm çocuklarımızı meclis bahçesine aldık. Genel Başkanımızla birlikte çocuklarımızı buluşturduk, onlara çeşitli hediyeler verdikten sonra kendilerine Cumhuriyet ve Atatürk değerlerini anlattık şeklinde konuştu.

Yarkadaş, Bunu ne için yaptık Bunu şunun için yaptık; Bu ülkenin çocuklarını, Ensar gibi, TÜRGEV gibi, KAYIMDER gibi gerici yobaz örgütlenmelere bırakmayacağımızı göstermek için yaptık. Ayrıca bu ülkenin çocuklarının her birine sahip çıkmak hepimizin görevidir. Ensar Vakfı davasını siyasi iktidar 1 günde bitirterek bütün günahı, bütün suçu 1 kişinin üstüne yükledi. Oysa ki o vakfı açtıran, o vakfa isim veren, o vakfı hiçbir şekilde denetlemeyen iktidar, o suçu işleyenlerin en azından o suçu işleme mekanını denetlemeyenler kadar bu suçun ortağıdır, günahkarıdır. Herkes emin olsun ki Cumhuriyet Halk Partisi, Ensar Vakfı'nın çatısı altında yaşanan o rezaletin peşini bırakmayacaktır bundan herkes emin olmalıdır dedi.

DOLMABAHÇE MUTABAKATI DA NEYMİŞ

Barış Yarkadaş, Erdoğan bir açıklama yaptı ve 'Dolmabahçe mutabakatı da neymiş ya' dedi. Dolmabahçe'de HDP'lilerle yapılan anlaşmayı sanki Cumhuriyet Halk Partisi yapmış. Siz PKK ile her türlü iş birliğini yaptınız, PKK ile her türlü kirli ittifaka girdiniz. Daha geçen gün aracı olarak gönderdiğiniz Iraklı siyasetçi Mehmet Emin Pencewini'nin yaptığı açıklamayı yüzlerine anlattım. Pencewini, -MİT'in helikopteriyle bir PKK'lıyı aldık, Oslo'ya götürdük. Orada Milli İstihbarat Teşkilatı'nın yöneticileriyle buluşturduk. Sonrasında Milli İstihbarat Teşkilatı'nın helikopteriyle PKK'lıyı Kandil'e getirdik. 2 sene boyunca ben bu görüşmelere katıldım- diyor. Iraklı siyasetçi Pencewini -Milli İstihbarat Teşkilatı'nın binasına gittiğimde, PKK ile yapılacak olan pazarlığın nasıl olacağını konuştuk- diyor ve -bu sırada Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan da bizi canlı yayında kameralardan izliyordu- diyor. 'Eğer yol kazasına uğramasaydık Abdullah Öcalan'ı, İmralı'dan çıkartıp Urfa'nın bir köyüne götürülecek tıpkı Mandela gibi. Gazeteciler, siyasetçiler, sanatçılarla buluşturacaktır' diyor. -PKK'nın 70 yöneticisine maaş verecektik- diyor. Ben bunları Meclis kürsüsünden İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın yüzüne bakarak anlattım. Onurunuzla istifa etmek için daha kaç kişinin ölmesini bekliyorsunuz diye sordum. Çünkü PKK ile terör örgütü ile nasıl bir işbirliği içine girdiklerini artık dünya alem biliyor. Şimdi de Cumhurbaşkanı Erdoğan bu gerçeği unutturmak, siyasi günahlarının üzerine bir sünger çekmek ve olası referandum öncesi topluma mesaj vermek için 'biz Dolmabahçe'de mutabakat yapmadık' diyor. Siz belki Dolmabahçe'de mutabakat yapmadınız ama siz Kandil'de, siz İmralı'da terör örgütüyle mutabakat yaptınız şeklinde konuştu.

Yarkadaş, konuşmasının devamında Abdullah Öcalan'ın isteği üzerine bu ülkedeki valileri görevden aldınız, Öcalan istedi diye bankalardan resmi kamu kurumlardan, belediyelerden Türkiye Cumhuriyeti ibaresini kaldırdınız dedi.

DOKUNULMAZLIKLAR

Dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda da değerlendirme yapan Barış Yarkadaş, PKK ile yaptıkları iş birliğini unutturmak ve özellikle referandum sürecine sokmak istedikleri Türkiye'de kendi günahlarını unutturmak için dokunulmazlıkları kaldırmaya, milletvekillerini dokunulmazlıklarını kaldırılmasıyla korkutmaya çalışıyorlar. Çok şükür bizim korkacak hiçbir şeyimiz yok. Benim beş adet fezlekem var o fezlekelerde ne hırsızlık yazıyor ne de arsızlık yazıyor. Çok şükür kamunun mallarını yağmalamadık, kamunun mallarını çalmadık, ihaleye fesat karıştırmadık, yüz kızartıcı hiçbir şey yapmadık. Erdoğan'ı eleştirdik, fezleke göndermişler; Egemen Bağış'ı eleştirdik fezleke göndermişler; İnsan haklarına sahip çıktık fezleke göndermişler. Bizim bu konuda kaygımız da, korkumuz da yok. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendine güveniyorsa gelsin Cumhurbaşkanı'nın da yargılanacağı, bakanların, Başbakan'ın da yargılanacağı bir düzen kuralım ifadelerini kullandı.