Çin araştırma devrimi sayesinde büyümeye devam edecek

Çin ilerlemek için yenilik yaratmak ve yüksek eğitimli bir nüfusa sahip olmak gerektiğini bilen Çin, araştırmaya yıllık 200 milyar dolardan daha fazla kaynak ayırıyor. Bu Ar-Ge yatırım oranı ile ABD'den sonra dünya da ikinci sırada yer alıyor.

Ar-Ge fonlarının 12. Beş Yıllık Plan (2011 – 2015) döneminde milli gelire oranı %2,2'si seviyesinde gerçekleşti. 13. Plan döneminde (2016- 2020) ise % 2,5'e yükseltileceği belirtiliyor.

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, bilim temelli inovasyonların en önemli ulusal gündemleri olduğu belirtti. 13. Beş Yıllık Kalkınma Planı kapsamında da beyin araştırmaları, genetik, büyük veri, medikal robotlar gibi yeni teknoloji alanlarında yer alan projelerin öncelikle desteklenecekleri duyuruldu.

Çin ekonomisinin teknolojiye dayalı dönüşümü gerçekleştirebiliyor olmasının en önemli nedeni bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (BTMM) alanlarında lisans diploması olanların sayısının diğer tüm ülkelerinden daha fazla olması.

Örneğin, her yıl yaklaşık 2,5 milyon öğrenci, -ki bu sayı ABD'deki öğrencilerin beş katı- bu dört alanda eğitimi tamamlayarak mezun oluyor. Sadece temel bilimler ve mühendislik alanında Çin yıllık 30 bin kişiye doktora veriyor.

OECD'nin tahminlerine göre, 2030 yılında Çin'de lisans sahibi öğrencilerin % 37'si BTMM alanlarından olacak. Bu oran, Çin'in bilim ve mühendislik eğitiminde açık ara önce olduğunu göstergesi.

Aynı zamanda hükümet Batının en iyi araştırma kurumlarında çalışan Çinli bilim insanlarının ülkelerine geri dönmesinde teşvik ediyor. Başladığı 2008 yılından 2014 yılının ortalarına kadar, tersine beyin göçü programı "Thousand Talents" sayesinde dört binden fazla başarılı bilim insanı Çin'e dönüş yaparak araştırma devrimine katkı sağlamaya devam ediyor.