Çocukluk Hayallerini "Baskı" ile Yok Ettiler

EMRE SAÇLI - Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu subaylardan gördüğü fiziki ve psikolojik baskılara dayanamayarak askeri okuldan ayrılan Deniz Işık, Türk Silahı Kuvvetlerinden (TSK) ayrılan veya atılan öğrencilerin kurduğu platform aracılığıyla uğradıkları haksızlığı anlatmaya çalışıyor.

Manisa'nın Salihli ilçesinde yaşayan 24 yaşındaki Deniz Işık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukluk hayali olan subaylığı, askeriyedeki FETÖ mensubu subayların fiziksel ve psikolojik baskıları nedeniyle 7 buçuk yıl eğitim aldıktan sonra istifa etmek zorunda kaldığını belirtti.

İlköğretiminin ardından 2006 yılında kayıp yaptırdığı Maltepe Askeri Lisesi'ne hayallerini gerçekleştirme düşüncesiyle mutlu bir şekilde girdiğini anlatan Işık, henüz 13 yaşındayken baskılarla karşılaştığını ve bunların üstesinden gelmek için mücadele verdiğini söyledi.

"Yapılan psikolojik baskılara yaşımız gereği bir anlam veremiyor, rutin eğitim süreci şeklinde algılıyorduk." diyen Işık, kusuru kendilerinde aradıklarını ifade ederek, yaşadığı bir günü şöyle anlattı:

"Bir gün gece yarısı saat 00.02'de eğitim olacağını söylediler. Denize foseptik atıkların döküldüğü kısmın içine girmemizi istediler. Buradaki atıkların içinde bir süre durduktan sonra denizden çıkartıp, yaklaşık 200 metre süründürdüler. Eğitim denilen bu uygulama saat 4 buçuk gibi sona erdi. Üzerimizi yarım saat içinde temizleyip istirahate ayrılabileceğimiz duyuruldu. Temizlenip tam istirahate ayrılacakken, rütbeliler tarafından nöbet tutmam tebliğ edildi. Nöbet sonrası günlük eğitime devam ettim ve 24 saat hiç uyuyamadım, dinlenemedim."

"Bugün bırakmak isteyen var mı?"

Okulun ilk yıllarından itibaren çeşitli bahanelerle önlerine sürekli engeller çıkartıldığını, yıldırıcı uygulamalar yapıldığını ardından da "Bugün bırakmak isteyen var mı? Daha neden bekliyorsunuz. Ayrılın artık" denilerek üzerlerine baskı uygulandığını ifade eden Işık, yakın olduğu 4 arkadaşından 3'nün psikolojik ve fiziksel baskılar dayanamayıp okulu bıraktığını kaydetti.

Bu uygulamaları yapan eğitmenlerinin adını 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından sıkça duyduklarını dile getiren Işık, "O dönemde Üsteğmen olan ve darbe girişiminde halkın üzerine ateş açan Muhabere Kurmay Yüzbaşı İsmail Aydın'ın, bir arkadaşıma zulüm ve psikolojik baskı yaptığına bizzat şahit oldum. 120 arkadaşının arasında, verilen bir emirle Şaban isimli arkadaşım 'Şaban pabucu yarım çık dışarıya oynayalım' sözleri ile uzun bir süre süründürüldü." diye konuştu.

"7,5 yıl dayanabildim"

Psikolojik ve fiziksel baskının yeterli olmadığı durumlarda ya da buna dayanan kişilere farklı yöntemlerin kullanıldığını savunan Işık, şöyle devam etti:

"Verilen cezalar nedeniyle disiplin puanım bilinçli olarak sürekli düşürüldü. Örneğin 50 sayfalık talimatları belli bir süre içerisinde el yazısı ile yazmam isteniyordu. ya da bir evrakı kamp alanı içerisinde değişik noktalarda olan 120 arkadaşıma imzalatmam için 5 dakika süre veriliyordu. Sürekli ve bilinçli olarak yerine getirilmesi mümkün olmayan uygulamalarla disiplin puanım düşürülüyordu.

Harp okulunda ise 2. ve 3. sınıflarında girdiğimiz sınavlardan ne yaparsak mezun olamayacağımı fark ettim. 80-90 puan beklediğim sınavdan 8-10 gibi puanlar geldi. Kendilerinden olmayanları ne yaparsan yap mezun etmediklerini bu dönemde anladım. 7,5 yıllık eğitim sürecim, 2014 yılının Ocak ayında 40 bin lira tazminat ödeyerek noktalandı."

"Ülkemize hizmet etmek istiyoruz"

Işık, çocukluk hayallerine veda ettikten sonra sınavlara girip Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazandığını belirterek, "Artık bir hukukçu olarak vatanıma, milletime hizmet etmek istiyorum." dedi.

Kendisi gibi çok sayıda öğrencinin psikolojik baskı ve zulümler nedeniyle TSK'dan ayrıldığına işaret eden Işık, "Sosyal medyada TSK'dan Ayrılan ve Atılan Öğrenciler Platformu kuruldu. Bu platform aracılığı ile hem devletimize örgütün yapılanması hakkında yardımcı olmak istiyoruz hem de hayallerini gerçekleştirmek isteyen arkadaşlarımıza yeni bir imkan tanınmasını sağlamayı hedefliyoruz. Bizler, iadeiitibar istiyoruz. Ayrıca bir çoğumuz zor şartlar altında bu eğitimi alırken, baskılar nedeniyle tazminat ödeyip hayallerimize veda etmek zorunda kaldık. Tazminatların ödenmiş kısımlarının iadesi de taleplerimiz arasında. Hatta bir çoğumuz imkan tanınırsa geri dönmeye bile hazır." ifadelerini kullandı.