Çözüm Sürecinin İktisadi Boyutuna Katkı: Alternatif Turizm" Konferansı

Mardin Valisi Mustafa Taşkesen, "Çözüm sürecinin getirdiği barış ortamı hemşehrilerimizin geleceğe dönük umutlarını artırmış, turizm ve ekonomiyi canlandırmıştır" dedi.

Vali Taşkesen, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından Mardin'de Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Çözüm Sürecinin İktisadi Boyutuna Katkı: Alternatif Turizm" konferansında yaptığı konuşmada, tarihe iz bırakan Mardin'in çok sayıda medeniyete ait yapıları barındırdığını söyledi.

Gök kubbesinde ezanın, çan sesi ile huzur içerisinde yüzyıllardır yankılandığı "diller ve dinler şehri" Mardin'de son yıllarda turizmde önemli gelişmelerin yaşandığını kaydeden Taşkesen, Mardin'de turizmin sürdürülebilmesi amacıyla 70 milyon lira bütçe ile iki önemli proje yürüttüklerini dile getirdi.

"Çözüm süreci, milli ve büyük bir çalışma olarak yürümektedir"

"Çözüm sürecinin getirdiği barış ortamı Mardinli hemşehrilemizin geleceğe dönük umutlarını artırmış, turizm ve ekonomiyi canlandırmıştır" diyen Taşkesen, şöyle konuştu:

"Çözüm süreci, bölgemizi yoran, yıpratan, ağlatan, geri bırakan çatışmaların ve kanın durdurulması adına milli ve büyük bir çalışma olarak yürümektedir. Devletimiz, yıllarımızı esir alan bu soruna karşı kardeşliği esas alan, güvenliğin, özgürlüğün ön şartı olduğunu unutmayan, terörün hiçbir hizmet eksikliği ya da kusurun bahanesi olmaması gerektiğini kavramış, evrensel insan haklarını özümsemiş bir anlayışla hareket etmiştir."

"Sevebilme cesaretiyle birbirimize bakabilmeye ihtiyacımız var"

Taşkesen, sürecin bölgeye önemli katkısı olduğuna değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hükümetimiz de Türkiye'de son 10 yılda temel hak ve özgürlükler alanında gerçekleştirdiği reformlarla sessiz devrime imza atarak, çözüm sürecine giden yolu adeta hazırlamıştır. İhtiyaç duyduğumuz şey birbirimize katlanmak değil, birbirimizi anlamak ve sevmektir. Farklılıklara tahammül etmek, katlanmak ve hoşgörü yeterli değildir. Bizim sevebilme cesaretiyle birbirimize bakabilmeye ihtiyacımız vardır diye düşünüyorum."

Konuşmasına Türkçe, Kürtçe, Arapça ve Süryanice katılımcıları selamlayarak başlayan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ise Ortaçağ'dan bugüne kadar çok sayıda medeniyete beşiklik eden Mardin'in, kültür, kimlik ve inancıyla Türkiye'yi temsil ettiğini söyledi.

Türk, Prag, Venedik ve Roma kadar önemli olan Mardin'in bugüne kadar gereken ilgiyi göremediğini savunarak, ilde turizm, tekstil, tarım ve sanayi alanında yatırım yapılması konusunda elle tutulur bir çalışmanın olmadığını öne sürdü.

Mardinli iş adamlarını yatırıma davet eden Türk, "Gereken değeri verebilirsek inanıyorum ki; Türkiye'nin geleceğine ve barış sürecine katkı sağlamış oluruz" dedi.

"Türkiye'nin suskunluğunu anlamakta zorluk çekiyoruz"

"Bölgede halkların geleceğini karartmaya yönelik IŞİD saldırılarının yaşandığı bir dönemden geçiliyor. Şengal'de Yezidi kadın ve kızlara tecavüz eden bir anlayış karşısında suskunluk sürüyor. Suriye'de Kobani'nin etrafı kuşatılırken, katliamla karşı karşıya kalınırken Türkiye'nin suskunluğunu anlamakta zorluk çekiyoruz" ifadelerini kullanan Türk, konuşmasına şöyle devam etti:

"Yıllardır her siyasetçinin 'Türkler ile Kürtler kardeştir' sözü var. Sizin kardeşlerinizin kızları, kadınları tecavüze uğrarken susulmasını Kürtlerin anlamasına imkan yok. Bu katliam karşısında suskunluk sadece Türkiye'ye zarar vermiyor, geleceğimize de zarar veriyor, geleceğimizi de karartıyor. Çözüm sürecinin olumlu olduğu, çözüm sürecinde herkesin bütünleştiği bir dönemde bu çetelerin katliamı karşısındaki suskunluk bizim umutlarımızı ortadan kaldırıyor."

"Türkiye Cumhuriyeti devleti kendi kardeşlerine destek vermelidir"

Türk, barış ve kardeşlik için son fırsatların olduğu günlerden geçildiğini savunarak, şunları söyledi:

"Kobani'nin etrafı kuşatılmış, hemen yakınında toplarla şehre ateş ediliyor, insanlar öldürülüyor. Türkiye Cumhuriyeti devleti, kardeşlik hukukunu görerek ve buna uygun politikalar oluşturarak, bu sürece müdahale etmelidir. Kendi kardeşlerine destek vermelidir. Artık birlik, kucaklaşma ve birbirimize sahip çıkma dönemidir."

"Normalleşme, turizm sektöründe hareketlilik yarattı"

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tarkan Kadooğlu, çatışma sonrası bölgenin turizm ile kalkınması gibi kavramların bilimsel olarak tartışılmaya başlandığını aktararak, bu tartışmalara katkı sunmak amacıyla toplantıyı gerçekleştirdiklerini söyledi.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin turizm potansiyelinin çok yüksek olduğunu vurgulayan Kadooğlu, şunları dile getirdi:

"Çözüm sürecinin bölgede yarattığı normalleşme, turizm sektöründe hareketlilik yarattı. Bu, sanayi dışındaki alanlarda ciddi fırsatlar içeriyor. Bu çalışmalarla, çocuklarımızın, gölgesinde huzurla, güvenle ve mutlulukla dinlenebilecekleri bir barış ağacının tohumlarını atıyoruz."

Konferansta daha sonra TÜSİAD Turizm Çalışma Grubu Başkanı Naile Göçen Çukurova tarafından "Türkiye'de Alternatif Turizmin Gelişimine Yönelik Değerlendirmeler" konulu sunum yapıldı.

Konferans, moderatörlüğünü Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Birkan'ın yaptığı, "Alternatif Turizmin Bölgesel İktisadi Kalkınmaya Katkısı" konulu panelin ardından sona erdi.

Konferansa, AK Parti Mardin Milletvekilleri Muammer Güler ve Gönül Bekin Şahkulubey, Doğu Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Federasyonu (DOGÜNSİFED) Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu, Güneydoğu Genç İşadamları Derneği (GÜNGİAD) Başkanı Hakan Akbal, Adıyaman ve Çevre İller Metropoliti Mor Grigorios Melki Ürek ile bölgedeki çok sayıda sivil toplum kuruluşunun temsilcisi de katıldı. - Mardin