Cumhurbaşkanı Erdoğan Canlı Yayında

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, finans sektörüne "Ey finans sektörü, bu yüksek faizlerle bu ülkede kimse yatırıma girmez. Siz para üzerinden para kazanıyorsunuz" diye seslendi.

Erdoğan, ATV ve A Haber ortak yayınına katılarak, gündeme ilişkin soruları cevapladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 hedeflerine ilişkin bundan sonraki sürecin hızlı bir ivmeyi ne zaman yakalayacağı sorusunu, bu seçim döneminin "uyduya fırlatılan ve takviye alan füze" gibi bir takviye süreci olduğunu söyledi.

1 Kasım'ın yeniden bir ateşleme süreci olarak değerlendirileceğini, yeniden ateşlemeyle artık o patinaj döneminin geride bırakılacağını ifade eden Erdoğan, "Kaldı ki hamdolsun bizim o 3 Kasım 2002'deki gibi bir tablo yok. Daha iyi bir noktadayız. Şu anda işte ilk 6 ayın büyümesine baktığımızda, 3,1 gibi bir noktadayız. O zaman öyle değildi. Şimdi buradayız" diye konuştu.

Bundan sonraki süreçte 5 ila 7 gibi bir büyümeyi Türkiye'nin yakalaması durumunda o hedeflere doğru gidileceğini kaydeden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Hele 7 ortalama alırsak, zor değil. Biz 9'u yakaladık biliyorsunuz. 7 ortalama alırsak, büyümede çok daha iyi bir noktaya gelir. Biz burada popülizmi bir kenara koymamız lazım ama vatandaşımızdan da popülizm beklememesini istemek lazım. Milletçe bu kalkınmayı yapmamız lazım. Önümüzde ne var? Bir defa işsizlikte şu anda yine son rakamlar 10,1 buralardayız ama bunu bizim daha da aşağıya çekmemiz lazım. Değil mi? Biz bunu şöyle 6'lara, 5'lere buralara çeksek, elimizdeki tüm imkanları milletçe paylaşsak daha iyi değil mi? Birisi diyelim ki, 3 paylaşacaktı da bunu 2'ye düşürsek. Bunları indirelim anlamında söylemiyorum. İşsizlere de burada işin çıkması bu imkanı getirmesi bakımından çok çok önemli ve tabii burada neyle bunu başarabiliriz. Birilerinin maaşını keserek değil. Yatırım, yatırım, yatırım. Burada bunu neyle başaracağız? Ben şimdi buradan finans sektörüne sesleniyorum; ey finans sektörü, bu yüksek faizlerle bu ülkede kimse yatırıma girmez. Siz para üzerinden para kazanıyorsunuz. Dolayısıyla yatırımcı da yüzde 15-16-17 faizlerle yatırım yapamaz. Bizim bu yatırımı sağlayabilmemiz için bir defa bir adım atmamız lazım. Nedir o? Parayı yatırımcıya ucuz satacağız. İşte burada eğer mesela biz 63 ile almıştık faizi, devletin borçlanma faizini 4,6'ya kadar düşürmüştük. Bugün piyasa faizine bakıyoruz 10,6. Bizim bunu çok daha iyi bir noktaya taşımamız lazım? Tek haneli rakama bu işi indirmemiz lazım ama iyice indirmemiz lazım. 4,6 nasıl biz tavan yaptıysak, oraya doğru tekrar inmemiz lazım ve yatırımcıyı o zaman göreceksiniz nasıl coşacak. Yeni yatırımcılar ortaya çıkacak."

"En önemli konu istihdam"

Yeni yatırımcıların ortaya çıkabilmesi için düşük faizli yatırım kredisi vermesi gerektiğini dile getiren Erdoğan, "Bu yatırım kredisini verdiğimiz zaman  o zaman bakacaksınız ki 10 işçi çalıştıran, 20, 30, 50, 100 işçi çalıştıran yatırımcılar ortaya çıkacak veya mevcut yatırımcılardan büyüklerini kastediyorum daha farklı yatırımlara girenler olacaktır. Bunlarla istihdam sağlayacağız" diye konuştu.

Kendileri için en önemli konuların başında istihdamın, ikinci olarak da ürün maliyetlerinin düşürülmesinin geldiğini vurgulayan Erdoğan, bunun rekabet noktasında imkan açacağını anlattı.

Rekabet imkanının yakalanmaması halinde Batı ile yarışa çıkılamayacağını söyleyen Erdoğan, "İhracatta hamdolsun 36 milyar dolardan başladık, 158 milyar dolara kadar çıktık. Yeterli mi? Değil. Bunun daha da artması lazım. Daha da artabilmesi için işte bu maliyetlerin düşmesi lazım. Temenni ediyorum ki, bunu da başarırız" değerlendirmesinde bulundu.

"Verilen cezaların hiçbirini adil bulmuyorum"

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ve Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK), bazı medya kuruluşlarına uyguladığı cezalara yönelik soru üzerine Erdoğan, verilen cezaların hiçbirini adil bulmadığını söyledi.

Bunun yanlış bir uygulama olduğunu kaydeden Erdoğan, YSK'nın, "Yasalar böyle dediği için biz böyle yapıyoruz" dediğini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bunu belli bir yayın grubuna yapıyorsunuz da diğer yayın gruplarına niye yapmıyorsunuz. Diğer yayın gruplarının da aynı şekilde iktidarla ilgili çok ciddi bu noktada saldırıları vardı. Bunları niye yapmıyorsunuz? Hepsini bir kenara koyuyorum. Başbakanlığım döneminde de bunu başaramadım. Ama şimdi ben iktidara ayrıca sesleniyorum. Diyorum ki; yeni yasama döneminde ki bu bizim gündemimize gelmişti. Bir defa özel sektörün yazılı veya görsel yayın gruplarına bu manada müdahale edilemez. Burada bir haksız rekabet vardır diyemezsiniz. Neden? Bu benim ürünüm. Ben bunu istediğim gibi satarım, istediğim gibi pazarlarım. Devletin televizyonuna eyvallah. Orada varsa bir haksızlık, gereğini yap ama özel sektöre kalkıp da böyle bir uygulamayı yapmanın adaletle hiçbir izahı olamaz. Bunu aynen ticari hayatın içerisinde alalım, değerlendirelim. Kalkıp da sen birisine 'Niye şuna sattın veya niye bu kadar sattın' diyebilir misin? Böyle bir hakkın var mı? Yok. Niye gelip buraya müdahale ediyorsun. Böyle bir yetkin var mı? Nasıl bunu yaparsın? Benim gönlüm kimi istiyorsa ben bunu yayınlarım, ister çıkarırım, ister çıkarmam. Başkaları da beğenmediğini çıkarmasın."

Böyle bir şeyin kabullenilemeyeceğini, burada adaletin olmadığını dile getiren Erdoğan, "Devletin televizyonları burada adil davranmalıdır, orada ilkeleri koyabilir, eyvallah. Buna katılırız. Ona göre de adımlar atılabilir" ifadelerini kullandı.

Seçimlere belli bir süre kala resmi yayınların olduğunu, her partiye belli oranda süre verildiğini ve yayınların gerçekleştirildiğini belirten Erdoğan, "Onun dışındaki yayınlarına da icabında ölçüler getirilebilir ama özel sektörün televizyonlarına bunun yapılması mümkün değil" değerlendirmesinde bulundu.

"Bu düpedüz sansür, karartma"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, YSK'nın verdiği kararı gözden geçirmesi gerektiğini vurgulayarak, "Bu benim düşüncemdir ve bu kadar saat burada bir yayın yasağı konulmasını doğru bulmuyorum. RTÜK'ün, 'Onlar istedi biz verdik.' Bu yaklaşımda bana göre Radyo ve Televizyon Üst Kurulu olarak aslında onların da açıklayıcı beyanlarının olması lazım" diye konuştu.

Bunun doğru bir gidiş olmadığını vurgulayan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Buradaki bu olay yanlış bir yere doğru götürmüyor zaten bu düpedüz sansür, karartma. Bunu sen yaptığın zaman ne demek bu? 'Sen bu kadar zaman yayın yapmayacaksın.' Bununla nereye varacaksın, bunun bitişi yok mu? Var. Normal döneme girdiğim zaman yine sen bana aynı şeyleri mi yapacaksın? Seçim değil, normal zamana girdik yeni mi aynı şeyi yapacaksın. Bu anlayış, 'Ben sana aynı şeyi yine yapacağım' noktasına doğru götürür. 'Efendim işte yasa da böyle diyor.' Allah'ını seversen bu yasaları değerlendiren yargı merci sizsiniz adeta."

Yargı mercinin burada adil davranarak, hissi ve duygusal davranmaması gerektiğini anlatan Erdoğan, bunun önünün açılması gerektiğini bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"Ben bunu fikir, düşünce özgürlüğü noktasında da maalesef talihsiz adımlar olarak görüyorum. İnanıyorum ki hükümet şu anda yasama dönemi başlar başlamaz zannediyorum ki gündemine alacağı başlıklardan bir tanesi bu olacaktır. Başbakanlığım döneminde de konuştuğumuz hususlar bunlardı. Bunları da bu şekilde inşallah gidermiş oluruz diye düşünüyorum. Birbirimizi sevelim diyorum. Milli birliğimizden, yerliliğimizden taviz vermeyelim diyorum. Bu ülkede inşallah terör değil, kardeşlik egemen olsun diyorum. Milli birliğimiz hakim olsun diyorum. Hep birlikte de Türkiye için çalışmaya devam edelim diyorum."

(Bitti)