Cumhurbaşkanlığı Seçimi Sürecinde Propaganda ve Yayınlar - Son Dakika
Güncel

Cumhurbaşkanlığı Seçimi Sürecinde Propaganda ve Yayınlar

Adaylar ile siyasi partiler, vatandaşların, elektronik posta adreslerine gönderilecek mesajlarla, taşınabilir veya sabit telefonlarına sesli, görüntülü veya yazılı mesaj göndermek suretiyle propaganda yapamayacak Oy verme gününden önceki on günlük sürede, yazılı, sözlü ve görsel basın ve yayın araçları ile kamuoyu araştırmaları, anketler, tahminler, bilgi ve iletişim telefonları yoluyla mini referandum gibi adlarla bir adayın lehinde veya aleyhinde veya vatandaşın oyunu etkileyecek biçimde yayın yapılması ve herhangi bir surette dağıtımı yasak olacak Radyo ve televizyon kuruluşları, tek yönlü ve taraf tutan yayınlar yapamayacak, yayınlarında demokratik kurallar çerçevesinde adaylar arasında fırsat eşitliğini sağlayacak Yayınlarında adalet ve tarafsızlığa, yasalara uygun davranmakla yükümlü olan kuruluşlar, ırk, cinsiyet, sosyal sınıf veya dini inançları esas alarak yayın yapamayacak.

10.06.2014 15:10
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde, adaylar ile siyasi partiler, vatandaşların, elektronik posta adreslerine gönderilecek mesajlarla, taşınabilir veya sabit telefonlarına sesli, görüntülü veya yazılı mesaj göndermek suretiyle propaganda yapamayacak.

Oy verme gününden önceki on günlük sürede, yazılı, sözlü ve görsel basın ve yayın araçları ile kamuoyu araştırmaları, anketler, tahminler, bilgi ve iletişim telefonları yoluyla mini referandum gibi adlarla bir adayın lehinde veya aleyhinde veya vatandaşın oyunu etkileyecek biçimde yayın yapılması ve herhangi bir surette dağıtımı yasak olacak.

Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK), Resmi Gazete'de yayımlanan kararında, ulusal iradenin sağlıklı ve serbest biçimde oluşabilmesi amacıyla Anayasa'nın 79. maddesinin, seçimlerin yargı yönetim ve denetimi altında yapılmasını kurala bağladığı, seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikayet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama görevini Yüksek Seçim Kuruluna verdiği belirtildi.

Demokratik toplum düzeni gereklerine uygun bir seçimin yapılabilmesinin, oy verme gününden önce Cumhurbaşkanı adaylarının özgür, eşit, serbest biçimde kendilerini topluma tanıtmalarına, program ve projeleriyle yarışmalarına olanak sağlayan bir ortamın oluşturulması koşuluna bağlı olduğu kaydedilen kararda, demokratik bir seçim için gerekli ortamın oluşturulabilmesi amacıyla seçimin başlangıcı olarak belirlenen tarihten, oy verme gününe kadar geçen süreyi kapsayan seçim döneminde uygulanacak usul ve esasların ilgili kanunlarda düzenlendiği anımsatıldı.

Kamuoyunu etkileyip, yönlendirebilmeleri nedeniyle radyo ve televizyon yayınlarının, seçim döneminde daha ayrıntılı ve özenle uygulanması gereken usul ve esaslara tabi tutulduğu hatırlatılan kararda, 298 sayılı Kanun ile 6112 sayılı Kanun'un radyo ve televizyon, basın, iletişim araçları ve internet yayınlarıyla ilgili düzenlemeleri içerdiği aktarıldı.

Radyo ve televizyon kuruluşlarının, tek yönlü ve taraf tutan yayınlar yapamayacakları vurgulanan kararda, bu kuruluşların yayınlarında demokratik kurallar çerçevesinde adaylar arasında fırsat eşitliğini sağlamak zorunda oldukları dile getirildi.

Yayınlarında adalet ve tarafsızlığa, yasalara uygun davranmakla yükümlü olan kuruluşların, ırk, cinsiyet, sosyal sınıf veya dini inançları esas alarak yayın yapamayacakları belirtilen kararda, "Seçimin başlangıç tarihinden itibaren oy verme gününden önceki yirmi dört saate kadar olan sürede, adaylar ile siyasi partiler radyo ve televizyonlarda birlikte veya ayrı ayrı açık oturum, röportaj, panel gibi programlara katılarak görüşlerini açıklayabilirler. Adaylar ile siyasi partilerin açık veya kapalı yer toplantıları, radyo ve televizyonlarda canlı olarak yayınlanabilir" ifadesine yer verildi.

Adaylar ile siyasi partilerin, seçim propaganda süresinin sona ermesine kadar, yazılı basında ilan ve reklam yoluyla veya internet sitesi açarak sözlü, yazılı veya görüntülü propaganda yapabilecekleri anımsatılan kararda, şunlar kaydedildi:

"Adaylar ile siyasi partiler, vatandaşların, elektronik posta adreslerine gönderilecek mesajlarla, taşınabilir veya sabit telefonlarına sesli, görüntülü veya yazılı mesaj göndermek suretiyle propaganda yapamazlar. Oy verme gününden önceki on günlük sürede, yazılı, sözlü ve görsel basın ve yayın araçları ile kamuoyu araştırmaları, anketler, tahminler, bilgi ve iletişim telefonları yoluyla mini referandum gibi adlarla bir adayın lehinde veya aleyhinde veya vatandaşın oyunu etkileyecek biçimde yayın yapılması ve herhangi bir surette dağıtımı yasaktır. Seçimin başlangıç tarihinden oy verme gününden önceki on günlük süreye kadar yapılacak yayınların tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerine uygun olması şarttır."

-Kamuoyu araştırmaları ve anketler

Kararda, kamuoyu araştırmaları ve anketlerin yayınlanması sırasında, araştırmanın hangi kuruluş tarafından yapıldığının, denek sayısının, araştırmanın kim tarafından finanse edildiğinin açıklanmasının zorunlu olduğu hatırlatıldı.

Seçim döneminde TRT ile özel radyo ve televizyon kuruluşlarının seçimin başlangıç tarihi olan 29 Haziran'dan oy verme gününün bitimine kadar yapacakları yayınlarda 2954 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu'nun 5. maddesinde öngörülen genel yayın esasları ile 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesinde yer alan yayın hizmet ilkelerine titizlikle uymaları gerektiği belirtildi.

Tarafsızlık, gerçeklik, doğruluk ilkelerine uygun davranmakla yükümlü radyo ve televizyon kuruluşları ile yazılı, sözlü ve görsel basının, tek yönlü, taraf tutan yayınlar yapamayacakları vurgulanan kararda, bu kuruluşların, yayınlarında demokratik kurallar çerçevesinde adaylar arasında fırsat eşitliğini sağlamak zorunda oldukları ifade edildi.

Yayınlarında adalet ve tarafsızlığa, kanunlara uygun davranmak zorunluluğu bulunan anılan kuruluşların, ırk, cinsiyet, sosyal sınıf veya dini inançları da esas alarak yayın yapamayacakları hatırlatılan kararda, adaylar ile siyasi partilerin radyo ve televizyon kanalları ile yazılı, sözlü ve görsel basında yapacakları propagandalarda, Türkçe kullanmalarının esas olduğu vurgulandı.

Herhangi bir yayının banttan internet ortamında web yayını olarak halka izlettirilmesi durumunda ise mevcut yayının internet ortamında Türkiye'nin hatta dünyanın her tarafından bu siteye internet aracılığı ile girilerek izlenmesi mümkün olabileceğinden, verici aracılığı ile yayın propaganda yasaklarına aykırı hareket edilerek halka izlettirilmesi halinde erişimi engelleme kararı verilerek gereği için erişim sağlayıcılarına bildirilme görevinin itirazın yapıldığı yer ilçe seçim kurulu başkanlığına ait olduğu kaydedildi.

Adaylar ile siyasi partilerin oy verme gününden önceki yirmi dört saate kadar olan sürede radyo ve televizyonlarda birlikte veya ayrı ayrı açık oturum, röportaj, panel gibi programlara katılarak görüşlerini açıklayabilecekleri anımsatılan kararda, adayların açık veya kapalı yer toplantılarının radyo ve televizyonlarda canlı olarak yayınlanabileceği, seçim dönemi içinde, özel tanıtıcı programların (Ulusa sesleniş, millete hizmet yolunda vb. konuşmaları) banttan veya canlı olarak yayınlanamayacağı dile getirildi.

Seçime katılan adaylar ile siyasi partilerin, seçim propaganda süresinin sona ermesine kadar, yazılı basında ilan ve reklam yoluyla veya internet sitesi açarak sözlü, yazılı veya görüntülü propaganda yapabilecekleri ifade edilen kararda, vatandaşların, elektronik posta adreslerine, taşınabilir veya sabit telefonlarına sesli, görüntülü veya yazılı mesaj gönderilemeyeceğine dikkat çekildi.

Kararda, oy verme gününden önceki on günlük sürede, yazılı, sözlü ve görsel basın ve yayın araçları ile kamuoyu araştırmaları, anketler, tahminler, bilgi ve iletişim telefonları yoluyla mini referandum gibi adlarla bir adayın lehinde veya aleyhinde veya vatandaşın oyunu etkileyecek biçimde yayın ve herhangi bir surette dağıtımının yapılamayacağı, bu sürenin dışında yapılacak yayınların; tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerine uygun olmasına, kamuoyu araştırmaları ve anketlerin yayınlanması sırasında, araştırmanın hangi kuruluş tarafından yapıldığının, denek sayısının ve araştırmanın kim tarafından finanse edildiğinin açıklanmasının zorunlu olduğu ifade edildi.

TRT ile ulusal düzeyde yayın yapan bütün özel radyo ve televizyon kanalları ayrım gözetilmeden izlenerek yayın ilkelerine aykırılığının tespiti halinde düzenlenecek raporların, seçim dönemi içinde Radyo ve Televizyon Üst Kurulunca (RTÜK) değerlendirilip, her haftanın perşembe günleri saat 17.00'ye kadar Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığına sunulması gerektiği hatırlatıldı.

298 sayılı Kanun uyarıncı Yüksek Seçim Kurulu tarafından verilecek kararların tebliğini müteakip derhal RTÜK'ce uygulanacağı, yerel düzeyde yayın yapan radyo ve televizyon kanallarının yayın ilkelerine aykırılığının tespiti halinde ise RTÜK tarafından düzenlenecek olan raporların, aynı kanun çerçevesinde yayın kuruluşunun merkezinin bulunduğu yer ilçe seçim kurulu başkanlığına bekletilmeden gönderileceği kaydedildi.

Kararda, 10 Ağustos 2014 Pazar günü birinci oylaması yapılacak olan cumhurbaşkanı seçiminin, 29 Haziran 2014 olan başlangıç tarihinden oy verme gününün bitimine kadar olan dönemde ve birinci oylamada geçerli oyların salt çoğunluğu sağlanamadığı takdirde 11 Ağustos 2014 Pazartesi gününden oy verme gününün bitimine kadar olan dönemde aynı kuralların geçerli olduğu belirtildi. - Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Cumhurbaşkanlığı Seçimi Sürecinde Propaganda ve Yayınlar - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement