Darbecilerin Deniz Harp Okulu Komutanı'nı Alıkoyması - Son Dakika
Güncel

Darbecilerin Deniz Harp Okulu Komutanı'nı Alıkoyması

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde Deniz Harp Okulu Komutanı Tu¨mamiral Mesut Özel'in alıkonulmasına ilişkin 5'i tutuklu 2'si firari 9 subay hakkında üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 29 yıla kadar hapis istemiyle...

20.01.2017 14:46
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde Deniz Harp Okulu Komutanı Tu¨mamiral Mesut Özel'in alıkonulmasına ilişkin 5'i tutuklu 2'si firari 9 subay hakkında üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 29 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Hikmet Pak ve Bülent Başer tarafından hazırlanan 190 sayfalık iddianame, Başsavcıvekili İsmail Uçar tarafından onaylanarak İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Mahkeme heyeti, 15 gün içerisinde iddianamenin kabulü veya reddi yönünde karar verecek. İddianamenin kabulü halinde şüpheliler daha sonra hakim karşısına çıkacak.

İddianamede Kurmay Binbaşı Cüneyt Aydoğan, Üsteğmen İbrahim Halil Tekatlı, Üsteğmen İsa Demirbilek, Yüzbaşı Semih Barbaros Üstün, Kurmay Binbaşı Zafer Gümüş tutuklu şüpheli, Binbaşı Mustafa Köroğlu ve Kurmay Albay Uğur Yıldız firari şüpheli, Üsteğmen Orhan Arı ile Yüzbaşı Ertürk Murat Cansaran ise tutuksuz şüpheli, Tümamiral Özel ise müşteki sıfatıyla yer aldı. İddianamede, tutuksuz şüpheliler hakkında da yakalama talep edildi.

Tüm şüpheli askerler hakkında "Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs eden ve cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçlarından ise 11 yıl 6 aydan 29'ar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.

FETÖ'nün kapsamlı olarak anlatıldığı iddianamede, örgütün 15 Temmuz darbe girişimi başta olmak üzere çeşitli eylemleri ve faaliyetleri anlatıldı. İddianamede, 15 Temmuz 2016 tarihinde meydana gelen darbe kalkışmasını planlayan ve hayata geçiren FETÖ/ PDY Silahlı Terör Örgu¨tu¨ kurucusu ve yöneticileri tarafından, kalkışma öncesinde birtakım planlamalar ve hazırlıkların yapıldığı anımsatıldı.

Şu¨phelilerden Zafer Gümüş'u¨n darbe kalkışması öncesinde 2. Zırhlı Tugay Komutanlığında gerçekleştirilen toplantılara iştirak ettiği, FETÖ/ PDY Silahlı Terör Örgu¨tu¨nu¨n u¨yesi olan tu¨m şu¨phelilerin, darbe kalkışmasına bilerek ve isteyerek iştirak ettikleri savunulan iddianamede, darbe kalkışmasının bir parçası olarak, kalkışmaya iştirak etmeyecekleri ya da karşı faaliyette bulunacakları değerlendirilen u¨st ru¨tbeli askerlerin ne şekilde etkisiz hale getirilecekleri ve nerede alıkonulacakları hususlarında kararlar alındığı belirtilerek, bu çerçevede darbe kalkışması faaliyetleri kapsamında Deniz Harp Okulu Komutanı Tu¨mamiral mu¨şteki Mesut Özel'i derdest ederek konutundan almak ve 1. Ordu Komutanlığı 2. Sınıf Askeri Ceza ve Tutukevine kapatmakla görevlendirdikleri kaydedildi.

Bu görevlendirmeye uygun hareket eden şu¨phelilerden Zafer Gümüş, Ertu¨rk Murat Cansaran ve Orhan Arı'nın ellerinde uzun namlulu silahlarla 1. Ordu Komutanlığı 2. Sınıf Askeri Ceza ve Tutukevine giderek orada faaliyet gösterdikleri, ceza ve tutukevi personeline baskı yaparak koğuş boşalttıkları anlatılan iddianamede, diğer şu¨pheliler tarafından derdest edilerek getirilen mu¨ştekiyi tutuklama mu¨zekkeresi olmaksızın cezaevine kapattıkları vurgulandı.

İddianamede, diğer şu¨phelilerden Mustafa Köroğlu, İbrahim Halil Tekatlı, İsa Demirbilek ve Semih Barbaros Üstün'u¨n u¨zerilerinde silah bulunduğu halde mu¨ştekiyi cebir ve şiddet kullanarak konutundan derdest ettikleri, ru¨tbesini söktu¨kleri, ellerini kelepçeledikleri ve ağzını bantladıkları mu¨ştekiyi cezaevine götu¨rerek, şu¨phelilerden Gümüş, Cansaran ve Arı ile birlikte mu¨ştekiyi zorla cezaevine kapattıkları ifade edildi.

Deniz Harp Okulu Öğrenci Alay Komutanı olan şu¨pheli Uğur Yıldız ve Deniz Harp Okulu Akdeniz Öğrenci Tabur Komutanı olan şu¨pheli Cu¨neyt Aydoğan'ın darbe kalkışmasına bilinçli olarak katıldıkları, birlik içinde görev alarak faaliyetlerde bulundukları, darbe kalkışmasına bilerek ve isteyerek iştirak ettikleri anlatılan iddianamede, müşteki Tu¨mamiral Mesut Özel'in derdest edilerek 1. Ordu Komutanlığı 2. Sınıf Askeri Ceza ve Tutukevine kapatılması görevini planladıkları ve organize ettikleri, diğer şu¨phelilere bu yönde emir ve talimat verdiklerinin anlaşıldığı kaydedildi.

-Müşteki Tümamiral'in ifadesi

İddianamede müşteki Tümamiral Mesut Özel'in de ifadesine yer verildi. Özel, olay günü saat 22.30'da okul nöbetçi amiri deniz Kurmay Binbaşı şüpheli Cu¨neyt Aydoğan'ın kendisini arayarak, "Heyecanlı bir şekilde bizzat görmem gereken önemli bir mesaj olduğunu söyledi ve beni

karargaha davet ederek, yanında deniz Binbaşı Mustafa Köroğlu var, o sizi aracıyla gelip

alacak" dediğini, bunun bir alarm, tatbikat veya terör alarmı olduğunu düşündüğü söyledi.

-"Ellerimi kelepçelediler, bantla ağzımı kapattılar"

Şüpheli binbaşı Köroğlu'nun eve gelerek, aracın arakasına kendisini davet ettiğini, söz konusu aracı da deniz Piyade Yu¨zbaşı Semih Barbaros Üstün'u¨n

kullandığını anlatan müşteki Özel, şunları anlattı:

"Hareket ettikten kısa bir süre sonra araç karanlık bir yerde durdu. Mustafa Binbaşı bana 'Arkadaşlar binecek' dedi. Hemen kapılar açıldı ve deniz Üsteğmen İsa Demirbilek ve deniz Piyade Üsteğmen

İbrahim Halil Tekatlı araca hızla bindiler. Beni çift taraflı sıkıştırdılar. Bu esnada

zannediyorum ki Binbaşı Mustafa Köroğlu arkasına dönerek benim ağzımı bantladı. Aynı

anda sağımda ve solumda bulunan u¨steğmenler ellerimi plastik kelepçeyle kelepçelediler,

başımı eğdiler. Daha sonra araç tekrar hareket etti. Bu sırada Binbaşı Mustafa Köroğlu

elinde bulanan bir zarf veya kağıda bakarak bana hitaben 'Komutanım sıkıyönetim ilan edildi,

TSK yönetime el koydu ve sizi gu¨venli bir yere götu¨rme talimatı aldım' dedi. Bir mu¨ddet sonra

Deniz Harp Okulundan dışarıya çıktık. Kapıdan çıkış esnasında nöbetçilerin görmemesi için

başımı elleriyle iyice bastırdılar."

Daha sonra cezaevine

vardıklarını, araçtan önce Mustafa Binbaşı çıktı ve sonra kendisini

çıkarttıklarını anlatan müşteki Özel, "Cezaevi ekibi geldi fakat onlar şaşkın

gibilerdi ve ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı. Sanıyorum 1. Ordu Harekat Merkezi ile

göru¨şerek beni oraya tutuklu olarak alacaklarını öğrendiler. Önce beni getiren denizci

u¨steğmenler ru¨tbelerimi, rozetlerimi söktu¨ler. Pantolon kemerimi çıkardılar. Ağzımdaki bandı

açtılar ve ben dedektöru¨n diğer tarafına telefon ve diğer eşyalarım bıraktırılarak geçtim. Beni

getirenler ayrıldılar." dedi.

Müşteki Özel, kendisine cezaevi giriş tutanağı imzalatmak istediklerini ancak neden alındığını ve avukatıyla görüştürülmediğini, tutuklama mu¨zekkeresini

görmediğini ve darp raporu alınmadığı için evrakı imzalamadığını söyledi.

Saat 02.00

sıralarında 1. Ordu ve Deniz Kuvvetlerinin açıklamalarını da göru¨nce "telefonumu getirin

ben komutanımı arayacağım" dediğini aktaran müşteki Özel, tutuklu bulunduğu yerden çıkışını şu şekilde anlattı:

"Orada bulunan bir yarbayın telefonumu vermesiyle Koramiral Adnan Özbal'ı telefonumdan aradım. Maltepe Askeri Cezaevinde tutuklu olduğumu ve salıverilmem için 1. Ordu

Komutanlığından emir beklendiğini söyledim. O da bana 'Merak etme ben göru¨şu¨p seni oradan

çıkarttıracağım' dedi. Çok kısa su¨re içerisinde gizli numaradan beni Deniz Kuvvetleri Komutanı

Oramiral Bu¨lent Bostanoğlu aradı. Cezaevi mu¨du¨r yardımcısı olan ismini bilmediğim

yarbayı telefona istedi ve kendisine benim derhal salıverilmem için emir verdi. Yarbay da 1. Ordu Komutanlığından emir bekliyorum' dedi ve telefonu tekrar bana verdi. Kuvvet

komutanı bana 'Mesut oradan derhal çık ve İstanbul Tersanesi Komutanlığına git orası

emniyetli, oradan birliğinden gu¨vendiğin şahısları ara ve birliğinin emniyeti al ve birliğinin

başına geç' talimatını verdi.

Bir su¨re sonra

telefona Tuğgeneral Eyu¨p Gürler çıktı. Kendisine Maltepe Cezaevinde olduğumu, Deniz

Kuvvetleri Komutanının derhal birliğimin başına geçme emri verdiğini ve çıkacağımı ifade

ettim. O da bana 'şu anda çıkamazsınız teyit etmem lazım ' dedi. Ben yarbaya 'ben çıkıyorum

eşyalarımı getirin' dedim ve eşyalarımı aldım. Çıkışa doğru ilerledim. O sırada bana bir araç

çağrıldığını söylediler. Beraber cezaevi dışına çıktık ve aracı bekledik. Ancak güvenlik nedeniyle çıkış yapamadık. Bunun üzerine Muhammet Ali astsubay kendi telefonundan arkadaşı

olan fakat benim adını bilmediğim bir polis memuruyla göru¨şme yaparak yol ve gu¨venlik

durumu hakkında bilgi aldı. Birliğime gitmek için ısrarcı olmam u¨zerine arkadaşı olan bir

taksiciyi çağırdı. Taksiciyi 15-20 dakika bekledikten sonra geldi. Birlik kapısından çıkarak

taksiye Muhammet Ali astsubayla birlikte bindik. Tuzla'ya doğru ilerledik. Yolda eşim ve Deniz

Eğitim Öğretim komutanıyla göru¨şmeler yaptım. Kendisi bana dekan Deniz Kurmay Albay Çetin

Özaktan ile göru¨ştu¨ğu¨nu¨, dekanın sıkıyönetim emrine uymayacağını ifade ettiğini,

gu¨vendiğim adamlar ile birliğimin emniyetini alarak birliğimin başına geçmem gerektiğini

söyledi. Bana birliğimdeki durum hakkında da ayrıca bilgi verdi."

Müşteki Mesut Özel, karargaha intikal ettikten sonra kendisini kaçıran şüphelileri gözetim altına aldırdığını ve ertesi gün firari olan 2 kişi hariç diğer şüphelilerle darp raporları ve tüm teçhizatları ilgili makamlara teslim ettiğini söyledi.

Şüpheli Zafer Gümüş'ün ifadesi

Şüpheli Binbaşı Zafer Gümüş'ün ifadesine de yer verilen iddianamede Gümüş, Tümamiralin cezaevine getirildiği bilgisini aldıktan sonra cep telefonuyla Albay Mehmet Kapan'ı

aradığını ve durumu izah ettiğini belirterek, "Mehmet Kapan tamam deyip

kapattı.

Bir mu¨ddet sonra kendi cep telefonumdan cezaevi mu¨du¨r yardımcısı yarbay aradı.

Deniz Kuvvetleri Komutanının aradığını, hukuksuz bir tutuklama olduğunu, Tu¨mamirali bu

şekilde tutuklayamayacağımızı söyledi." dedi.

Gümüş, ifadesinde Tugay karagahında bir sivil olduğunu iddia ederek, olayı şöyle anlattı:

"Yarbayın telefonundan sonra Yu¨zbaşı Murat Cansaral'la tugay karargahına gittik.

Tugay karargahında komutanlarım Özkan Aydoğdu ve Mehmet Kapan'a (yanlarında sivil birisi

vardı) cezaevi mu¨du¨ru¨nu¨n aradığını söyledim. Çekincelerimi ilettim. Komutanlarımın yanındaki

sivil şahıs bana 'git cezaevi mu¨du¨r yardımcısını vur' dedi. Komutanlarım bir şey söylemedi. Bu

sivil şahsın komutanlarım u¨zerinde yetkisi olduğunu, kendisini amir pozisyonunda gördu¨ğu¨nu¨

söyleyebilirim. Bu kanunsuz emirden sonra hiçbir şey söylemeyerek Yu¨zbaşı Murat'la tabura gittim. Taburda bir mu¨ddet kaldıktan sonra helikopter pistine gittim. Helikopterden u¨zerinde özel kamuflajları olan 4-5

asker bize doğru geldiler. Bu askerler bize doğru gelirken helikopterden takım elbiseli bir

şahsın indirilerek yere diz çöktu¨ru¨ldu¨ğu¨nu¨ uzaktan gördu¨m. Yanımıza gelen şahıs bana ve Murat yu¨zbaşıya 'helikopterde 6 tane

havacı general var, bu şahısları cezaevine alacağız' dedi. Ben gelen özel kamuflajlı askerlerden,

bir nevi olay yerinden kaçtım. Tugay karargahına Yu¨zbaşı Murat'la gittik. Tugay

karargahında binanın önu¨nde daha önce bana emir veren sivil şahısla göru¨ştu¨m. Durumu anlatınca sivil şahıs bana 'onları kaçırma, onlar bize u¨ç gün yeter' dedi. Bu

konuşmadan sonra gelen generallerin rehin bırakılacağını du¨şu¨ndu¨m."

Şüpheli Gümüş, kendisine o gün verilen kanunsuz emirlere uymadığını söz konusu whatsapp gruplarına da kendisinin izni olmadan eklendiğini ve bu gruplara birşey yazmadığını iddia ederek, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.

İddianamede şüpheli Orhan Arı da ifadesinde, darbe girişimi gecesi kendisine şüpheli Binbaşı Zafer Gümüş'ün emir verdiğini ve bunun bir sıkıyönetim olduğunu söylediğini belirterek, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyip şüpheli Gümüş'ün yakalanmasında bile yardımcı olduğunu öne sürdü.

"Tugay Komutanlığındaki sivil"

İfadesine yer verilen şüpheli Yüzbaşı Ertürk Murat Cansaran da tugay komutanlığındaki daha önce hiç görmediği bir sivil şahıstan bahsetti. Yüzbaşı Cansaran, darbe girişimi gecesi Maltepe'deki 2. Zırhlı Tugay Komutanlığına gittiklerini anlatarak "Zafer Binbaşı 'araçta bekle' dedi. Emri duymazdan gelerek Binbaşının

arkasından karargaha girdim. Tugay Komutanı Özkan Aydoğdu ile koridorda karşılaştık. Zafer Binbaşı 'Komutanım topları emretmişsiniz' dedi. Tugay Komutanı 'Ne topu' dedi.

Arkasına doğru dönerek daha önce görmediğim birine 'Ağabey bakar mısın' dedi. Ben de

şaşırdım. O anda koridorda pembe gömlekli, kır saçlı, 40 - 45 yaşlarında, 175 santimetre boylarında, alnı açık, esmer tenli, hafif göbekli daha önce hiç görmediğim bir şahıs bize

yaklaştı. 'Evet ağabey topları istediler, nizamiyeyi takviye edecekler.' dedi.

Zafer Binbaşı '10 tane top mermisi yu¨kleteyim mi?' dedi. Tugay Komutanı 'Top

mermisine gerek yok, 2 bin adet uçaksavar mermisi yu¨kleyin.' dedi.

Zafer Binbaşı ile tekrar dışarıya çıktık. Tugay Komutanının yanındaki sivil şahsı o

zamana kadar hiç görmemiştim." dedi.

İddianamede diğer şüpheliler de ifadelerinde haklarındaki iddiaları kabul etmeyerek, herhangi bir olaya karışmadıklarını ileri sürdü.

Tanık anlatımları ve kamera kayıtlarına da yer verilen iddianamede, görüntülerde müşteki Özel'in cezaevine getirilişi ve çıkarılışı, ellerindeki kelepçenin çözülmesi de yer alıyor. Şüphelilerden ele geçirilen dokümanların da yer aldığı iddianamede, şüpheliler İbrahim Halil Tekaltı ve İsa Demirbilek'ten 1 dolarlık banknotun da ele geçirilerek adli emanete konulduğu kaydedildi.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Darbecilerin Deniz Harp Okulu Komutanı'nı Alıkoyması - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement