Dha İstanbul Bülteni - 4 - Son Dakika
Güncel

Dha İstanbul Bülteni - 4

Dha İstanbul Bülteni - 4

1- REİNA SALDIRGANINA TUTUKLAMA İSTEMİHaber: Yüksel KOÇ - İSTANBUL DHAYılbaşı gecesi Reina'daki katliamı gerçekleştiren saldırgan Abdulkadir Masharipov tutuklama talebiyle mahkemeye sevkedildi.

11.02.2017 16:57
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1- REİNA SALDIRGANINA TUTUKLAMA İSTEMİ

Haber: Yüksel KOÇ - İSTANBUL DHA

Yılbaşı gecesi Reina'daki katliamı gerçekleştiren saldırgan Abdulkadir Masharipov tutuklama talebiyle mahkemeye sevkedildi.

16 Ocak'ta Esenyurt'ta saklandığı evde yakalanan Özbekistan vatandaşı Abdulkadir Masharipov'un İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nin ardından öğle saatlerinde Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na sevkedildi.

Abdulkadir Masharipov'un savcılık sorgusu yaklaşık 1 saat sürdü. Masharipov savcılık sorgusunun ardından tutuklama istemiyle mahkemeye sevkedildi.

=======================

2- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: BİZ BURADA BİR SİSTEM MÜCADELESİ VERİYORUZ (1)

Cumhurbaşkanı Erdoğan kürsüye çıkmadan önce Anayasa değişikliği sürecinin anlatıldığı kısa bir film gösterildi. Filmde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin süreci başlatan konuşmasının yer aldığı bölüm salondan büyük alkış aldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,

"İşiniz gücünüz Tayyip Erdoğan. Tayyip Erdoğan, baki değil, fani ya. Benim 16 Nisan'a dahi çıkacağıma dair bir garanti var mı? Dolayısıyla biz burada bir sistem mücadelesi veriyoruz. Olay bir sistem mücadelesidir"

"Erdoğan'dan sonrası ne olacak? Millet ne derse o olacak, Allah ne derse o olacak. Olaya böyle bakacağız"

Haber: Özgür ALTUNCU- Hakime TORUN -Kamera: Güven USTA/ İSTANBUL -

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde SETA'nın düzenlediği Cumhurbaşkanlığı Sistemi Sempozyumu'nda konuştu.

BAHÇELİ'YE ALKIŞ

Cumhurbaşkanı Erdoğan kürsüye çıkmadan önce Anayasa değişikliği sürecinin anlatıldığı kısa bir film gösterildi. Filmde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin süreci başlatan konuşmasının yer aldığı bölüm salondan büyük alkış aldı.

"18 OLUNCA HAVA ARTTI"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hem salona girişinde hem de kürsüye çıkışında slogan ve alkışlarla karşılandı. Çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu kalabalık Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmaya başladığında da destek sloganlarını sürdürdü. Konuşmasını sürdüremeyen ve sloganların bitmesini bekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birşey dikkatinizi çekiyor mu ? 18 yaş seçme ve seçilme yaşı olunca hava arttı" dedi.

Erdoğan, "Teoride parlamenter sistem, monarşiye ve totaliritizime karşı verilen mücadelenin ürünüdür. Avrupa ülkelerine baktığımız zaman pek çoğunda kralların ve kraliçelerin olduğunu görüyoruz. Japonya, Tayland gibi dünyanın başka yerlerinde de benzer durumlarla ile karşılaşabiliyor. Tabi birileri çıkıp, 'efendim bu monorglar semboliktir. Oralarda parlamenter demokrasi vardır' diyecektir. Devlet yönetim sisteminde bir aktör varsa bu hiçbir zaman sembolik olmaz. Bir ülkede kral varsa kraldır, kraliçe varsa kraliçedir. Ülkenin yönetiminde söz sahibidir. Sadece başkanlık veya cumhurbaşkanlığı sistemi ile yönetilen ülkelerde monarşi yoktur. Adı Cumhuriyet veya benzeri demokratik bir kavramı ifade ettiği halde fiilen diktatörlük ile idare edilen hatta makamların babadan oğula geçmesi itibariyle monarşiyi andıran yönetimler de mevcuttur. Her ülke kendi şartlarına özgü bir yönetim biçimine sahiptir" diye konuştu.

"CUMHURİYET DÖNEMİ DE KENDİ İÇİNDE YEKPARE DEĞİL"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, " Çanakkale'den aldığımız güç ile Kurtuluş Savaşımızı verdik. Avrupa ülkeleri monarşi ile demokrasiyi birlikte yaşatma yoluna giderken biz hanedanı ülke dışına çıkartıp Cumhuriyet'i lan ettik. Önce tek partili buraya dikkat edelim. Ardından çok partili sisteme ile ülkemiz bu noktaya geldi. Anamuhalefet sana seslenmiyorum, önce tek partili daha sonra çok partili döneme geçildi. Cumhuriyet dönemi de kendi içinde yekpare değildir. Örneğin 1921 anayasası ile 1924 anayasası arasında çok farklar var. Gazi Mustafa Kemal'in Cumhurbaşkanlığı ve parti başkanlığı dönemi ile İnönü dönemi arasında da önemli uygulama farklılıkları bulunmaktadır. Demokrasimizi hep darbeler ve vesayet yönetimlerinin gölgesi altında ayakta tutmaya çalıştık. Son 14 yıl boyunca bu sıkıntıların tamamını biz de iliklerimize kadar hissettik. Milletimizden aldığımız güç ile sorunları aşmayı başarmış olmamız temelde yatan yapısal çarpıklıkları, bozuklukları ortadan kaldırmıyor. Bu çarpıklıkların en önemli sonucu istikrar ve güven ortamının sürekli tehdit altında olmasıdır. Siyasi istikrarsızlık beraberinde ekonomik ve sosyal sorunları da getirmektedir. Ülkemizde hükümetlerin ömrü, 16 ay bile değildir. Şimdi bunu temelden düzeltiyoruz. Cumhurbaşkanlığı sistemi bir günde bir yılda ortaya ya çıkmış değil. Gerisinde böyle düşündürücü ve geri bir plan vardır" diye konuştu.

"BU MESELE BİR CUMHURİYET MESELESİ DEĞİL BEKA SORUNUNUN EN DOĞRU ÇÖZÜM YOLUDUR"

Erdoğan, "Mesela, kesinlikle bu mesele bir cumhuriyet meselesi değildir. Mesele kesinlikle demokrasi meselesi, özgürlük meselesi de değildir. Tartıştığımız sistem Türkiye'nin ve Türk milletinin asırlardır devam eden beka sorununun en doğru çözüm yoludur. Mesele budur. Cumhuriyetin ilanından 1950'deki çok partili hayata geçişimize kadar olan dönemin adına 'demokrasi' diyen ya kendini kandırıyor ya da bizi kandırmaya çalışıyor. Bu dönemin adı tek parti yönetimi" dedi.

"MİLLETİN SİZE GÖSTERDİĞİ YOLU TERK EDERSENİZ, ANINDA MİLLET TARAFINDAN AL AŞAĞI EDİLİRSİNİZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mesele, ülke ve millet olarak geçmişte yaşadığımız tecrübeler ışığında kendimize çok daha güçlü, çok daha dirençli, hedeflerimizi gerçekleştirmeye çok daha uygun bir yönetim sistemi kurma çabasıdır. Cumhurbaşkanlığı sisteminin en büyük güvencesi gerçek anlamda demokratik olmasıdır. Bu sistemde milletimizin yarısından fazlasının teveccühüne mazhar olamayan hiç kimsenin ülkeyi yönetme ihtimali yoktur. Millete, milli iradeye hesap vermek zorunda olan hiçbir yöneticinin de cumhurbaşkanlığı sistemine karşı çıkanların öne sürdükleri yanlışlara sapma ihtimali olamaz. Milletin size gösterdiği yolu terk ederseniz anında millet tarafından al aşağı edilirsiniz. Bunun için ben diyorum ki sisteme karşı çıkanların özellikle güvensizliği cumhurbaşkanı seçilecek kişiye değil, millete karşıdır, mesele odur. Bu gerçeği ifade edemediklerinden olsa gerek şahıslar üzerinden ürettikleri yalanlarla kafaları bulandırmaya çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.

"OLAY BİR SİSTEM MÜCADELESİDİR"

Erdoğan, "İşiniz gücünüz Tayyip Erdoğan. Tayyip Erdoğan, baki değil, fani ya. Benim 16 Nisan'a dahi çıkacağıma dair bir garanti var mı? Dolayısıyla biz burada bir sistem mücadelesi veriyoruz. Olay bir sistem mücadelesidir. Erdoğan'dan sonrası ne olacak? Millet ne derse o olacak, Allah ne derse o olacak. Olaya böyle bakacağız" dedi.

Görüntü dökümü

---------

-Erdoğan'ın konuşması

-Tanıtım filmi

-Gençlerin tezahüratları

-Erdoğan'ın sözleri

11.02.2017 - 15.31 Haber Kodu : 170211137

11.02.2017 - 16.01 Haber Kodu : 170211144

========================================

3- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: BU ÜLKEYİ BÖLMEK PARÇALAMAK İSTEYENLER 'HAYIR' DİYOR (2)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,

"İnsan bilmediğinin düşmanıdır. Şu anda Cumhurbaşkanlığı sistemine karşı çıktığını ifade edenlerin de işin ruhunu öğrendiklerinde fikirlerini değiştireceklerine inanıyorum"

" Bugün 'hayır' diyenler neye 'hayır' dediklerinin farkında mı? Kim hayır diyor; PKK hayır diyor. Kandil hayır diyor. Bu ülkeyi bölmek parçalamak isteyenler 'hayır' diyor. Bayrağımıza karşı çıkanlar hayır diyor. Ne yazık ki bu ülkede milli ve yerli olanlara karşı çıkanlar 'hayır' diyor"

"Bunlarla beraber ana muhalefet hareket ediyor mu? Ediyor. Temenni ederim ki 16 Nisan'a kadar onlar da kendilerini 'check' ederler"

Haber: Özgür ALTUNCU- Hakime TORUN -Kamera: Güven USTA/ İSTANBUL -

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde SETA'nın düzenlediği Cumhurbaşkanlığı Sistemi Sempozyumu'nda konuştu.

"BELLİ BİR KESİMİN TEK PARTİ DÖNEMİNE OLAN ÖZLEMİ"

CHP'nin anayasa değişikliği tutumunu eleştiren Erdoğan, "Ey anamuhalefet önce kendini bir sigaya çek. Tek parti yönetimi. 1950'de geçtiğimiz çok partili hayatın sık sık darbelerle, muhtıralarla kesintiye uğramasının gerisinde belli bir kesimin tek parti dönemine olan özleminin bulunduğunu ifade etmek herhalde yanlış olmaz" dedi.

"CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ'NİN NE REJİMLE, NE TEK ADAMLIKLA NE ŞAHSİLİKLE BİR İLGİSİ VAR"

Erdoğan, CHP'ye yönelik eleştirilerine şöyle devam etti: "Türkiye gücü ve yetkiyi elinde bulunduran millete karşı sorumluluğu bulunmayan vesayet kurumlarının elinden çok çekti. Ne zaman milli iradeye dayanan yönetimler işbaşında olursa o dönemde çok büyük sıçramalar yaşanmıştır. Buna rağmen Başbakanlığım döneminde bürokratik oligarşiden ne kadar çok şikayet ettiğimi sizlerin hatırlıyor olması lazım. Tarihi okumaları bir araya getirdiğimizde ülkemizin yeni bir anayasaya ve yönetim sistemine olan ihtiyacı gün gibi ortaya çıkıyor. Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nin ne rejimle, ne tek adamlıkla ne şahsilikle bir ilgisi var. Bu ülkede il başkanlarının vali olmasını herhalde AK Parti yapmadı. veya AK Parti yaşamadı. Bunlar kime ait? Tamamıyla ana muhalefet partisinin geçmişine ait. CHP'nin il başkanları bu ülkede aynı zamanda valilik yapmıştır. Hem il başkanı hem vali. Böyle bir demokrasi olabilir mi? Asla da gündeme getirmek istemiyorlar"

BU ONLAR İÇİN KARA LEKEDİR, DEMOKRASİ TARİHİNE SÜRÜLMÜŞ ÇOK CİDDİ BİR LEKEDİR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu onlar için kara lekedir, demokrasi tarihine sürülmüş çok ciddi bir lekedir. Geçmişte yaşadığımız tecrübeler ışığında hedeflerimizi gerçekleştirmeye çok daha uygun bir yönetim sistemi kurma çabasıdır. Cumhurbaşkanlığı sisteminin en büyük güvencesi gerçek anlamda demokratik olmasıdır. Sistemde milletimizin yarısından fazlasının teveccühüne mazhar olamayan hiç kimsenin ülkeyi yönetme ihtimali yoktur. Millete, milli iradeye hesap vermek zorunda olan hiçbir yöneticinin de Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne karşı çıkanların öne sürdükleri yanlışlara sapma ihtimali olamaz. Milletin size gösterdiği yolu terk ederseniz anında millet tarafından al aşağı edilirsiniz" dedi.

"KARŞI ÇIKANLARIN ÖZELLİKLE GÜVENSİZLİKLERİ CUMHURBAŞKANI SEÇİLECEK KİŞİYE DEĞİL, MİLLETE KARŞIDIR"

Erdoğan, "Bunun için sisteme karşı çıkanların özellikle güvensizlikleri Cumhurbaşkanı seçilecek kişiye değil, millete karşıdır. Şahıslar üzerinden ürettikleri yalanlar ile kafaları bulandırmaya çalışıyorlar. 'İşiniz gücünüz Tayyip Erdoğan' diyorlar. Tayyip Erdoğan baki değil fani. Olay bir sistem mücadelesidir. Benim 16 Nisan'a çıkacağıma dair bir garanti var mı? Millet ne derse o olacak. Allah ne derse o olacak" dedi.

"TÜRKİYE BU SİSTEME OLAN İLK ADIMLARINI ZATEN ATMIŞ SİSTEMİN İŞLEMEYE BAŞLADIĞINI KABUL EDECEKTİR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye bu sisteme olan ilk adımlarını zaten atmıştı. 2007 yılındaki anayasa değişikliğinden söz ediyorum. Bu işleri az çok bilen herkes Cumhurbaşkanı doğrudan halkın seçmesiyle Nisan ortasında oylayacağımız anayasa değişikliği ile getirilen sistemin zaten işlemeye başladığını kabul edecektir" dedi.

"TÜRKİYE'DE, 2014 AĞUSTOSUNDAN BERİ ÇİFT BAŞLI BİR SİSTEM İLE YÖNETİLDİĞİNİN DE GÖRÜLMESİ LAZIM"

Erdoğan, "Türkiye'de, 2014 Ağustosundan beri her ikisi de meşruiyetini doğrudan milletten alan çift başlı bir sistem ile yönetildiğinin de görülmesi lazım. Bu süreçte sorun yaşanmadıysa sebebin sistemin doğru işliyor olması değil, şahsımla veya Başbakanlarımızla birlikte uyumlu olmamızdan kaynaklanmaktadır. Anayasa değişikliğiyle konuyu şahsileştirmiyor, tam tersine 2 yılı aşkın süredir şahsi inisiyatifle yürüyen yönetimi bir sisteme bağlıyoruz. Anayasa değişikliğinin ayrıntıları bu sempozyum boyunca hiç şüphesiz enine boyuna tartışılacaktır" şeklinde konuştu.

"ÜLKEMİZDE HER ŞEYE KARŞI ÇIKMAYI MUHALEFET SANAN BİR ANLAYIŞ VAR"

Erdoğan, "Ülkemizde her şeye karşı çıkmayı muhalefet sanan bir anlayış var. Ruh olmayınca beden cesettir. Bu konuda da milletimize işin ruhunu, özünü, esasını anlatmazsak tek başına anayasa değişikliği hükümleri, kuru hukuki ifadelerden ibaret kalır. Halkoylaması tarihine kadar, 16 Nisan'a kadar Cumhurbaşkanlığı Hükümeti Sistemi'ne evet diyenler olarak ülkemizi karış karış gezip, tüm iletişim imkanlarını kullanıp, yeni sistemi anlatmalıyız" diye konuştu.

"KARŞI ÇIKANLAR İŞİN RUHUNU ÖĞRENDİKLERİNDE FİKİRLERİNİ DEĞİŞTİRECEKLERİNE İNANIYORUM"

Erdoğan, "İnsan bilmediğinin düşmanıdır. Şu anda Cumhurbaşkanlığı sistemine karşı çıktığını ifade edenlerin de işin ruhunu öğrendiklerinde fikirlerini değiştireceklerine inanıyorum. Bugün 'hayır' diyenler neye 'hayır' dediklerinin farkında mı? Kim hayır diyor; PKK hayır diyor. Kandil hayır diyor. Bu ülkeyi bölmek parçalamak isteyenler 'hayır' diyor. Bayrağımıza karşı çıkanlar hayır diyor. Ne yazık ki bu ülkede milli ve yerli olanlara karşı çıkanlar hayır diyor. Bunlarla beraber ana muhalefet hareket ediyor mu? Ediyor. Temenni ederim ki 16 Nisan'a kadar onlar da kendilerini 'check' ederler" açıklamasında bulundu.

"BU DEĞİŞİM, DÖNÜŞÜM SIRADAN BİR OLAY OLMAYACAK"

Erdoğan, "Bu değişim, dönüşüm sıradan bir olay olmayacak. Sistemin özü yönetimin doğrudan millete veriliyor olmasıdır. Cumhurbaşkanının attığı her adımda gözü kamuoyunun üzerinde olmak zorundadır" dedi.

"GENSORU MEKANİZMASI KALKIYOR. 5 SENEDE BİR MİLLETİN KARŞISINDA ÇALIŞACAK

Yeni anayasanın ayrıntılarına değinen Erdoğan, "Bugün başkanlık sisteminin uygulandığı ülkelerde, örneğin ABD'de yasama yok mu? Var. Onlarda çift kameralı. Bizimkisi tek kameralı olacak. Türk tipi Cumhurbaşkanlığı sistemi olacak. Aynısı olmak durumunda değiliz. Yürütme? Var. Cumhurbaşkanı yani başkan yürütmeyi o temsil edecek. Kabinesini kuracak, yeri geldiğinde görevden alacak, atamasını yapacak. Hesabını da millete verecek. Gensoru kalkıyor, hayırlı olsun. Çünkü bu gensorudan bu ülkede hükümetler çok çekti. Biz de çok çektik. Gensoru mekanizması parlamentoyu çalıştırmama mekanizmasıdır. Hükümetleri çalıştırmama mekanizmasıdır. Bu engeli ortadan kaldırmak suretiyle şu anda hızla yürüyen bir yürütmeyi göreceksiniz. İnşallah bunu başaracağız. Asıl gensoru mekanizması nerede çalışacak. 5 senede bir milletin karşısında çalışacak" ifadelerini kullandı.

"CUMHURBAŞKANININ BÜTÇE DIŞINDA KANUN TEKLİFİ GETİRME YETKİSİ YOKTUR"

Erdoğan, "Bazıları maalesef vicdanı sızlayanlar oluyor. Üyeler vicdanının sesini duyarak 339'u verdi. Onlar adil değil de sizler mi adilsiniz. 16 Nisan'da millet kararını verecek demişler. Bu sistemde hiç kimsenin kerameti kendinden menkul davranışlar içine girmesi mümkün değil. Cumhurbaşkanının bütçe dışında kanun teklifi getirme yetkisi yoktur" dedi.

"YÜRÜTMENİN HALİHAZIRDA İKİ OLAN BAŞI; YANİ CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKAN ARTIK TEK İSİMDE BİRLEŞİYOR"

Erdoğan, "Yürütmenin halihazırda iki olan başı; yani Cumhurbaşkanı ve Başbakan artık tek isimde birleşiyor. Milletimiz yetkiyi kime verdiği sorumluluğu kimin üstlendiği dolayısıyla kimden hesap soracağını başından biliyor. Milletvekili iş takibi yapmaktan yasama vazifesini icra etmeye zaman bulamıyor. Meclis'te üç dönem görev yapmış olup da tek bir kanun teklifi yapmamış milletvekilleri var. Yeni sistemle birlikte tüm milletvekilleri Meclis çalışmalarına yoğunlaşacaktır" diye konuştu.

"PARLAMENTONUN DA İTİBARINI HAK ETTİĞİ SEVİYEYE YÜKSELTİYOR"

Erdoğan, "Şimdi saflar netleşiyor. Parlamentonun da itibarını hak ettiği seviyeye yükseltiyor. Yargı ülkemizde son yıllarda en çok yıpranan güçtür. Darbe ve vesayet dönemlerinde demokrasinin yanında güçlü bir duruş sergilemeyen yargıyla ilgili hafızalarımızda hoş olmayan görüntüler var" dedi.

"28 ŞUBAT'TA CÜBBELERİYLE BRİFİNGLERE GİDEN YETKİLERİNİ ŞARLATANA TESLİM EDEN HAKİM SAVCILAR GÖRDÜK"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, " 28 Şubat'ta cübbeleriyle brifinglere giden, millet adına kullanması gereken yetkiyi bir terör örgütüne ve onun başındaki şarlatana teslim eden hakim, savcılar gördük bu ülkede" dedi.

Erdoğan, "Anayasal güvence altına alınan yargının, HSYK'nın yeni yapısının da katkısıyla süratle milletimizin gönlünde hak ettiği konuma ulaşacağını düşünüyorum" dedi.

"HALKA HAKARET EDEREK HALKÇILIK YAPTIKLARINI İDDİA EDENLERİN DEVRİ ARTIK TAMAMEN KAPANIYOR"

Erdoğan, "Halka hakaret ederek halkçılık yaptıklarını iddia edenlerin devri artık tamamen kapanıyor. Milleti mümeyyiz görmeyenlerin baskıcı anlayışı artık tarihe karışıyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu ülkede 'Taksim Meydanı'na affedersiniz 4 ayaklı merkep koysam seçtiririm' diyenler çıkmıştır. Şimdi bunlar tarih oldu. Şimdi biz 30 yaşı 25'e indirmiştik. Şimdi 25'i de 18'e indiriyoruz. Zor olan seçilmek değildir; zor olan seçmektir. Şimdi biz seçme ve seçilmeyi 18'e indirerek tarihi yeniden dile getiriyoruz. Bu millet 21 yaşında bir çağı kapatan ve bir çağı açan Fatih'lerin torunlarıdır. Diyorlar ki, askerlik ne olacak? Takıldıkları yere bak. Eğer parlamentoya girebiliyorsa, askerlikten muaf olacak bu kadar basit. Eskiden polislerimiz askerlik yapardı. Başbakanlık dönemimde bunu kaldırdık, zaten askerlik yapıyor" açıklamasında bulundu.

"ÜLKEYİ BİR ANONİM ŞİRKET GİBİ YÖNETME HESABI İÇERİSİNDEYİM DERDİM"

Erdoğan, "Ülkeyi bir anonim şirket gibi yönetme hesabı içerisindeyim derdim. Yöneticilik anlayışımda bu vardı" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunlar da 'küçük olsun bizim olsun' diyerek uzun zamandır bu ülkenin ayağına pranga vurarak yola devam etmek istediler. Ama bu dönem artık bitiyor. Artık 'büyük olsun hepimizin olsun' anlayışını yükseltmenin zamanı. Anayasa değişikliği işte bu yaklaşımla güçlü, büyük ve müreffeh Türkiye'nin önünü açıyor. Bu sisteme şahsımın değil, ülkemizin, milletimizin ihtiyacı var. Bir başka ifadeyle şahsım için değil, şahsımın desteği ve katkısıyla ülkemiz için, bu yiğit milletin geleceği için cumhurbaşkanlığı sistemine geçiyoruz. Böyle bir sisteme 'evet' denmez de ne nedir? Tabii ki evet diyoruz" diye konuştu.

Görüntü dökümü

----------------------

-Erdoğan'ın konuşması

-Detaylar

11.02.2017 - 15.31 Haber Kodu : 170211137

11.02.2017 - 16.01 Haber Kodu : 170211144

==================================

4- ERDOĞAN İLE GUTERRES GÖRÜŞMESİ

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın görüşmeyle ilgili yazılı açıklama yaptı.

Haber: Özgür ALTUNCU/ İstanbul DHA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ile gerçekleştirdiği görüşme hakkında Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın yazılı bir açıklama yaptı.

KALIN'DAN YAZILI AÇIKLAMA

BM Genel Sekreteri Guterres'in, ilk ikili resmi ziyaretini Türkiye'ye gerçekleştirdiğini hatırlatan Kalın, " Guterres, Cumhurbaşkanımızla Haziran 2015'te BM Mülteciler Yüksek Komiseri olarak geldiği Midyat'ta görüşmüştü. Bugün gerçekleşen görüşmede Midyat Geçici Barınma Merkezi'nde gerçekleştirdiği temasları hatırlatarak Cumhurbaşkanımıza Türkiye'nin mültecilere gösterdiği evsahipliği ve cömertlik için müteşekkir olduğunu ifade etti "dedi.

GÖRÜŞMEDEN DETAYLAR

Guterres'in, Türkiye'nin Birleşmiş Milletler için "son derece önemli bir ülke" olduğunu kaydettiği, özellikle Medeniyetler İttifakı projesi ve arabuluculuk dostları grubu kapsamında üstlendiği öncü rolden övgüyle bahsettiğini belirten İbrahim Kalın açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Türkiye'nin bölgedeki tüm krizlerin çözümü bakımından anahtar ülke olduğunu vurguladı. Suriye'de barış ve istikrarın yeniden tesisi için Astana ve Cenevre'de devam eden görüşmelerin önemine dikkat çekerek "siyasi çözümün sağlanması için birlikte çalışalım" mesajı verdi. Cumhurbaşkanımız ve Guterres, terörle mücadele konusunda fikir alışverişinde bulundu ve bu bağlamda atılması gereken adımlar konusunda mutabık kaldılar. Cumhurbaşkanımız, Kıbrıs'ta adil ve kalıcı bir çözümün sağlanması için müzakerelere destek vermeyi sürdüreceğimizi vurguladı. Filistin'de iki devletli çözümün desteklenmesi hususunda mutabık kalındı. Cumhurbaşkanımız, Birleşmiş Milletler'in küresel barış ve istikrar için etkin şekilde çalışmasının önemine ve çerçevede özellikle Güvenlik Konseyinde reform ihtiyacına dikkat çekerek Guterres'e Genel Sekreter sıfatıyla ilk ikili resmi ziyaretini ülkemize gerçekleştirdiği için teşekkür etti.

Görüntü Dökümü:

-----------

-Erdoğan'ın Guterres ile tokalaşması

-Görüşmeden görüntü

11.02.2017 - 14.25 Haber Kodu : 170211097

============================

(ek görüntüyle geniş haber)

5- İSTANBUL'DA TERÖR ÖRGÜTÜ PKK'YA OPERASYON

Küçükçekmece'de, terör örgütü PKK'ya finansal destek sağladıkları iddiasıyla birçok işyerine baskın yapıldı.

Çok sayıda polisin katılımıyla baskın yapılan birçok işyeri mühürlendi.

O işyerlerinde ele geçirilen para ve kaçak sigaralara el konuldu.

Haber: Çağatay KENARLI - Kamera: İbrahim AKTÜRK - İSTANBUL DHA

Küçükçekmece'de, çok sayıda polisin katılımıyla terör örgütü PKK'ya yönelik operasyon düzenledi

İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nün koordinasyonunda Kanarya Mahallesi'nde gerçekleştirilen operasyona çok sayıda polis katıldı. Operasyonun terör örgütü PKK'nın finans kaynaklarına yönelik olduğu öğrenildi. Operasyonda 26 iş yerine 10 zırhlı araç ve 60 ekiple baskın yapıldı. Operasyona çevik kuvvet, özel harekat ekipleri destek verirken, polis helikopteri de havadan görüntü desteği sağladı. Baskın yapılan işyerlerinde, kaçak yolarla getirilip satıldığı belirtilen çok sayıda sigaraya el koydu. Öte yandan, polis bazı işyerlerinde gizli bölmelerde yüklü miktarda para ele geçirdi. Ele geçirilen sigaralar belediyeye ait kamyonetlere yüklenerek emniyete götürüldü. Baskın yapılan işyerleri zabıta ekipleri tarafından tek tek mühürlendi.

Görüntü Dökümü:

-Polis ekiplerinin dükkanlardaki aramalarından görüntüler

-Ele geçirilen sigaralardan görüntüler

-Sigaraların toplanarak kamyonetlere yüklenmesi

-Polis ekiplerinin bir işyerinde gizli bölmede para bulması

-Ele geçirilen paralardan detay görüntüler

-Sigaraların yüklendiği kamyonetlerden görüntüler

-Polis helikopterinden görüntü

-Özel harekat timlerinden görüntüler

-Çevik kuvvet ekiplerinden detay görüntüler

-Genel görüntüler

11.02.2017 - 11.56 Haber Kodu : 170211053

11.02.2017 - 12.23 Haber Kodu : 170211064

11.02.2017 - 12.58 Haber Kodu : 170211074

==============================

6 - ÜSKÜDAR'DA HASAR GÖREN BİNALAR YIKILIYOR

Bina sakini,

"30 yıldır bu bina sapa sağlamdı. Burada tünel çalışmaları yapılıyor. Bu çalışmalar neticesinde zemin kaydı. Evi boşaltabildiğimiz kadar eşya ile boşalttık"

Haber-Kamera Enver ALAS/ İstanbul,DHA

Üsküdar'da Çamlıca-Libadiye arasına yapılan tünel inşaatının hasar verdiği belirtilen 3 binadan ikisinin yıkımına başlandı.

Evlerini tahliye etmek zorunda kalan bina sakinleri, kış ortasında ortada kaldıklarını ve mağdur olduklarını belirterek yetkililerden yardım istedi.

ÇEVREDE GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ALINDI

Üsküdar Belediyesi'ne bağlık zabıta görevlileri ve iş makinaları, çatlak olduğu gerekçesiyle boşaltılan 3 binadan yıkılma tehlikesi olan iki binanın yıkımı için sabah saatlerinde geldiler. Tahliye edilen binaların çevresine güvenlik bandı çekildi, bariyerler kondu.

EVLERİNİN YIKIMINI İZLEDİLER

Daha sonra iş makinalarıyla binaların yıkımına geçildi. Bu sırada bina sakinleri de boşalttıkları evlerin yıkımını izledi.

Evlerindeki hasarın tünel inşaatı çalışması nedeniyle meydana geldiğini iddia eden sakinler, ortada kaldıklarını ve mağduriyet yaşadıklarını belirttiler.

Boşaltılan evlerden Sevindik ailesine ait 5 katlı binanın sahibi Abidin Sevindik, tünel çalışmaları sırasında çıkarılan toprağın yığılması ve içerideki toprak suyunun bırakılmasıyla toprak kayması yaşandığını ileri sürdü. Sevindik, "Evleri tahliye etmemiz istendi. Eşyaları bile alamadık. Mağduruz ortada kaldık" diye konuştu.

MURAT SEVİNDİK: BU BİNA 30 YILDIR SAPA SAĞLAMDI

Aynı binada kalan oğlu Murat Sevindik ise "30 yıldır bu bina sapa sağlamdı. Burada tünel çalışmaları yapılıyor. Bu çalışmalar neticesinde zemin kaydı. Evi boşaltabildiğimiz kadar eşya ile boşalttık. Kayınpederimin evine sığındım. Eşyaları depolara koyduk. Belediyeye gittik 3 ay kira yardımı yapacağını söylüyor. Bizden fakirlik kağıdı istiyor. Ben fakir değil, mağdurum. Sadaka istemiyorum, mağduriyetimizin giderilmesini istiyorum" ifadelerini kullandı.

YETKİLİLERDEN YARDIM İSTEDİLER

Diğer yıkılacak binada oturan Taha Ramazan Elma yaşadıkları sorunları anlattı. Elma, "Gerek sosyal gerek insanı anlamda sorunlar var. Çocukların ihtiyaçları dahi giderilemedi. Ne kalacak bir yer gösterildi ne de insani bir yardım ulaştı. Kira yardımı yapılacağı söylendi. Önce bir yıl yapılabilir dendi, sonraki gün de sadece 3 ay yapabileceklerini söyleyip başlarından savdılar. Yetkililere tekrar sesleniyorum, ne imkan varsa sağlansın" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

----------------

-Boşaltılan binaların yıkılması

-Yıkım çalışmaları

-Tünel inşaatının bulunduğu alan

-Yıkımı izleyen bina sakinleri

-Murat Sevindik ile röp

-Ramazan Elma ile röp

-Polisin aracından görüntüler

- Zabıta ekipleri

-İş makinalarının çalışması

-Abidin SEvindik ile röp

-Genel ve detaylar

==============================

7- ŞİŞLİ'DE ELEKTRONİK SİGARA OPERASYONU

Haber: Çağatay KENARLI, İstanbul DHA

İstanbul Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Şişli'de bir iş merkezinde elektronik sigara satıldığını belirleyerek çalışma başlattı. Polis ekipleri, 8 Şubat Çarşamba günü operasyon düzenledi. Yapılan aramalarda 926 elektronik sigara, 653 elektronik sigara likidi, 95 elektronik sigara aparatı ve 1 kuru sıkı tabanca ele geçirildi. Polis ekipleri olayla ilgili Y.Ş. ve E.Y. isimli şüphelileri gözaltına aldı. Gözaltına alınan 2 şüphelinin emniyetteki işlemleri devam ediyor.

ELEKRONİK SİGARALARIN BULUNMASI POLİS KAMERASINDA

Polis ekiplerinin yaptığı operasyon polis kameraları tarafından görüntülendi. Yapılan operasyonda ekiplerin iş yerinde yaptıkları aramalarda kutularca elektronik sigaranın bulunması kaydedildi. Polis ekipleri elektronik sigaraları saydıktan sonra yükledikleri kolileri ekip aracına taşımalarıyla görüntüler son buldu.

Görüntü Dökümü

----------

(POLİS KAMERASI)

-Polis ekiplerinin iş yerinde arama yapması

-Ele geçirilen elektronik sigaralar

-Elektronik sigaraların sayılarak kutulara koyulması

-Genel ve detay görüntüler

11.02.2017 - 16.10 Haber Kodu : 170211150

=================================

8- BAĞCILAR'DA KAÇAK GÖZLÜK, KOL SAATİ VE SUNİ DERİ OPERASYONU

Bağcılar'da bir TIR'da yaptığı incelemede piyasa değeri yaklaşık 6 milyon lira olduğu belirtilen kaçak gözlük, kol saati ve suni deri ele geçirildi.

Haber: Çağatay KENARLI, İstanbul DHA

İstanbul Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerine yapılan bir ihbarda Türkiye'ye TIR'larla kaçak gözlük ve kol saatleri sokulduğu bilgisi geldi. Polis ekipleri bunun üzerine çalışma başlatarak Bağcılar'da bir ticaret merkezinin içinde park halinde bir TIR'da kaçak ürünler olduğunu belirledi. Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 6 Şubat Pazartesi günü TIR'da operasyon düzenledi. Piyasa değeri yaklaşık 6 milyon lira olduğu öne sürülen 14 bin gözlük, 5 bin 780 adet çeşitli markalarda kol saati, bin 650 markalı saat kutusu, 160 rulo ünlü markaların logosu bulunan suni deri ele geçirildi. Polis ekipleri, olayla ilgili olarak R.A., B.Ç. ve G.Ö.'yü yakalayarak gözaltına aldı. Şüphelilerin emniyetteki işlemleri devam ediyor.

TIR'DA YAPILAN İNCELEME POLİS KAMERASINDA

Polis ekiplerinin TIR'da yaptığı aramalar polis kameraları tarafından görüntülendi. Polis ekipleri TIR'da bulunan çuvalları açarak içinde bulunan gözlükler ve suni deriler kameralarca kaydedildi.

Görüntü Dökümü

-----------

(Polis Kamerası)

-Polis ekiplerinin TIR'da ki görüntüsü

-Çuvallar dolusu kaçak eşya

-Ele geçirilen gözlük ve suni derilerden görüntü

-Genel ve detay görüntüler

11.02.2017 - 15.43 Haber Kodu : 170211143

=========================

9- 6 AY ÖNCE ANNE OLAN GENÇ KADIN İLİK KANSERİNDEN ÖLDÜ

Haber-Kamera: İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, -

Geçen yıl anne olduktan sonra bunun sevincini yaşayamadan kemik iliği kanserine yakalandığı belirlenen 28 yaşındaki Belgin Yılmaz Cörüt'ün yaşama veda etmesi ailesini yıktı.

Aynı zamanda Beşiktaş Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü Koordinatörü Erdal Öztürk'ün yeğeni olan Belgin Yılmaz Cörüt, 28 Mart 2015 tarihinde İkitelli Organize Sanayi Bölgesi'nde işyeri bulunan Abdullah Cörüt ile yaşamını birleştirdi. Çevresinde çok sevilen özel bir şirkette muhasebeci genç kadın, 6 ay önce anne oldu. Ancak anne olduğuna bile sevinemeyen Belgin Yılmaz Cörüt'ün ilik kanserine yakalandığı belirlendi. Belgin Yılmaz Cörüt'ün yaşatılması için çevresindeki herkes bir şeyler yapmaya çalışırken, aranan uygun ilik bulundu ve nakli gerçekleştirildi. İlik nakli ile birlikte Belgin Yılmaz Cörüt'ün tedavisinde önemli ilerleme kaydedildi. Tedavi giderek iyi sonuç verirken Belgin Yılmaz Cörüt'ün durumu geçen hafta ağırlaştı. Bunun üzerine genç kadın Yüzyıl Üniversitesi Özel Gaziosmanpaşa Hastanesi Hastanesi yoğun bakım servisine alındı. Tüm çabalara rağmen Cörüt kurtarılamadı.

Daha önce hiçbir sağlık sorunu bulunmadığı ifade edilen Belgin Yılmaz Cörüt'ün ölümü, ailesini yıktı.

CEMAAT YOLA TAŞTI

Anne olmasından kısa süre sonra ilik kanserine yakalandığı belirlenen 6 ay sonra yaşamını yitiren Belgin Yılmaz Cörüt, için bugün Küçükçekmece'deki Ulu Camii'nde cenaze namazı kılındı. Cemaat, kalabalık nedeniyle küçük olan cami avlusundan yola taştı. Genç kadının eşi Abdullah Cörüt, arkadaşları ve yakınları tarafından teselli edilmeye çalışıldı.

Erdal Öztürk, büyük acı içerisinde olduklarını anlatırken, kaybettikleri yeğeni Belgin Yılmaz Cörüt'teki hastalığın doğumdan hemen 3 hafta sonra ortaya çıktığını, kardeşi Özkan Yılmaz'dan yapılan ilik naklinin son derece başarılı olduğunun ifade edildiğini belirterek, şunları söyledi.

Öztürk, şunları anlattı:

"Nakilden sonraki 20 gün çok güzel geçti. Doktorların ifadesine göre yüzde 92 noktasında iyileşme söz konusu olduğuydu Belgin'in hasta olduğunu bile neredeyse unuttuk. Ama son10 günde uyuma şeklinde gelişen bir tablo, son 3 günde anormal bir hal almaya başladı. Beyinde pıhtı atması söz konusu oldu. Kullanılan ilaçlardan mı başka nedenden mi olduğunu bilemiyoruz. Süreç içerisinde gerekli epikriz, doktor notlarını inceleyeceğiz. Bizim için çok acı bir şey. Henüz bebeğini kucağına alamadan bu noktaya gelmiş olmamız hepimizin acısını 1000 kat attırdı. Hastalığın seyrinde enfeksiyon kapma riskinden dolayı ne çocuğu ne diğer insanlar yanına yaklaşmadı. Belgin çok inançlıydı bu hastalığı yeneceğini, atlatacağını inanarak söylüyordu. Bu hastalığın psikolojisine hiçbir zaman girmedi. Aksine bizlerden inançlı dirençliydi. Hala inanamıyoruz, sonucu kabullenemiyoruz. Ailesinde bu hastalığın ırsi geçmişi yok."

Cenazede büyük acı yaşayan Yakup Yılmaz 1'i erkek 4 çocuğundan en küçüğü Belgin Yılmaz'ı kaybetmenin şoku içerisinde olduklarını ifade ederken, "Allah kimseye böyle bir acı vermesin" dedi.

Belgin Yılmaz Cörüt'ün cenazesi yarın Ordu'nun Gülyalı İlçesi Kestane Köyü'nde toprağa verilecek.

Görüntü Dökümü:

---------

-Belgin Yılmaz Cörüt'ün fotoğrafları

-Erdal Öztürk yeğeni olan Belgin Yılmaz Cörüt'ün hastalığını anlatırken

-Babası konuşurken

-Yolu cenaze namazı sırasında dolduran cemaat

-İmam dua okurken

-Cenazeden görüntüler

-Cenaze ambulansa taşınırken

-Anne tabut başında ağlarken

11.02.2017 - 16.33 Haber Kodu : 170211162

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha İstanbul Bülteni - 4 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement