Dha Yurt Bülteni-9 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-9

Gönüllü öğretmenlerden taciz iddiasıİZMİR'in Karabağlar İlçesi'nde, daha önce köy olan ve Bütünşehir Yasası kapsamında mahalle statüsü kazanan Kavacık'ta 35 öğrenciye gönüllü olarak ders veren öğretmenler, iddiaya göre öğrencilerin anneleriyle buluştukları gün geceyi geçirecekleri evde 3...

09.12.2016 16:23
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Gönüllü öğretmenlerden taciz iddiası

İZMİR'in Karabağlar İlçesi'nde, daha önce köy olan ve Bütünşehir Yasası kapsamında mahalle statüsü kazanan Kavacık'ta 35 öğrenciye gönüllü olarak ders veren öğretmenler, iddiaya göre öğrencilerin anneleriyle buluştukları gün geceyi geçirecekleri evde 3 kişinin tacizine uğradı. Tecavüze uğramaktan son anda kurtulan öğretmenlerin şikayeti üzerine açılan davada, 3 kişi ile kendilerine gözcülük yaptığı belirtilen 1 kişi 'mala zarar verme ve cinsel taciz' suçundan toplam 20 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmaya başlandı.

Kavacık Mahallesi Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Tülay Dündar'ın (53) talebi üzerine, geçen yıl 6 öğretmen gönüllü olarak mahallede yaşayan 35 öğrenciye ders vermeye başladı. Öğretmenler, S.C. (39), İ.P. (26), B.D. (26), E.Ş. (40), F.Ö. (66) ve B.Ö. (26) haftanın belirli günlerinde köyün çocuklarıyla bir araya gelip Türkçe, İngilizce ve matematik dersleri verip çocuklara destek oldu. Eğitimi tamamlayan öğretmenler, geçen 14 Mayıs'ta hem veda gecesi düzenlemek hem de çocukların anneleriyle buluşmak üzere evli 3 çocuk annesi Tülay Dündar'ın daveti üzerine mahalleye geldi. Dündar'ın evinde yenen yemeğin ardından gelecek dönem yapacakları projeler hakkında konuşan öğretmenler, daha sonra geceyi geçirmek üzere Dündar'a ait konteyner eve gitmek üzere yola çıktı. İddiaya göre mahalle meydanında bir araçta alkol alan Y.I. (48), M.A. (36), M.B. (23) ve A.Ç. (18), kadınları ıslık çalıp laf atarak taciz etti. Araçtakilere aldırış etmeyen 6 öğretmen ve Dündar daha sonra eve geldi.

TEKERLEKLERİN HAVASINI SÖNDÜRÜP AYAKKABILARI YAMAÇTAN ATMIŞLAR

Gönüllü öğretmenler, konteyner evde uyumak üzere hazırlık yaparken, bir anda dışarıdan kapı zorlanmaya başladı. Kapıyı yumruklayan Y.I., M.A. ve M.B., içeriye girmeye çalıştı. Çığlık atıp yardım isteyen öğretmenlerle Dündar, dehşet dolu anlar yaşadı. Bu sırada Dündar yakınlarına ulaşıp yardım çağırdı. Mahallede oturan Dündar'ın kardeşi Hüseyin Yalçın, aracıyla konterner evin bulunduğu bölgeye geldi. Yalçın'ı fark eden şüpheliler ise koşarak uzaklaştı. Öğretmenler dışarıya çıktıklarında ayakkabıların evin yanındaki yamaca atıldığını araçlarının da tekerleklerinin havasının söndürüldüğünü fark etti. Olayın ardından büyük şok yaşayan öğretmenler, 4 saldırgandan şikayetçi oldu. İlk etapta zanlıların 4'ü de suçlamaları kabul etmedi. Dışarıda gözcü olarak beklediğini ikinci ifadesinde itiraf eden A.Ç., arkadaşlarının kadınlara tecavüz etmek amacıyla konteyner eve gittiğini söyledi. İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davada, zanlılar 'mala zarar verme ve cinsel taciz' suçundan toplam 20 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmaya başlandı.

"CEZALANDIRILMALARINI İSTİYORUZ"

Öğretmenlerin saldırıya maruz kalması, mahallede yaşayanların da tepkisini çekti. Tutuksuz olarak yargılanan zanlıların köyün erkekleri tarafından darp edildiğini söyleyen konteyner evin sahibi Dündar, "Öğretmenlerden çocuklarımıza ders vermelerini rica ettim. Kırmayıp geldiler. Hem ders verdiler hem de psikolojik destek sağladılar. Çok faydalarını gördük. Ancak veda gecesi düzenlediğimiz gün kendini bilmez 3 kişi, eve girmeye çalıştı. Böyle bir şey asla kabul edilemez. Öğretmenlerimizle olaydan sonra da konuştum ve psikolojilerinin bozulduğunu günlerce olayın şokunu üzerlerinden atamadıklarını söyledi. Ben bu kişilerin en ağır şekilde cezalandırılmalarını istiyorum. Suçlamaları kabul etmiyorlar, sokağa çıkamıyorlar. Hatta köyümüzdeki kadınlarla toplanıp sopalarla bu kişileri dövelim diye bile düşündük" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Köyden görüntü

-Tülay Dündar ile röp.

-Anons

-Genel ve detay görüntü

Haber: Tufan HAMARAT, Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR, DHA)

==============================================

Tıp merkezinde yataktan düşen hasta öldü

KOCAELİ'nin Gebze İlçesi'nde özel bir tıp merkezine karın ağrısı şikayetiyle götürülen 56 yaşındaki Nezaket Bilek, iddialara göre müşahede odasında yataktan düşerek yaşamını yitirdi. Tıp Merkezi yönetimi ise hastanın aort damarının yırtılması sonucu öldüğünü açıkladı.

Gebze'de Nezaket Bilek dün öğlen saatlerinde şiddetli karın ağrısı şikayetiyle yakınları tarafından Gebze'de bulunan özel bir tıp merkezine götürüldü. İddialara göre müşahede odasına alınan Nezaket Bilek burada yataktan düştü. 112 ambulansıyla önce Gebze Fatih Devlet Hastanesi'ne, ardından da İzmit'te bulunan özel bir hastaneye sevk edilen Nezaket Bilek yaşamını yitirdi.

'AORT ANVRİZMA'DAN ÖLDÜ' AÇIKLAMASI

Nezahat Bilek'in hastalık nedeniyle yaşamını yitirdiğini söyleyen Özel Tıp Merkezi sahibi Doktor Gürcan Kurtkaya şu açıklamayı yaptı:

"Hasta tıp merkezimize geldiğinde yapılan incelemeler sonucunda Dissekan Aort Anevrizma (Damarın belli bir bölgesinde uzunlamasına olarak yırtılıp ikiye ayrılması) teşhisi konuldu. Hastanın durumu çok iyi olmadığı için sevkine karar veriliyor. Hasta müşahede odasında yatağa yatırılıyor ve hareket etmemesi konusunda uyarılıyor. Buna rağmen hasta ayağa kalkmaya çalıştığı sırada yataktan düşüyor. Hastaya çarpmayla ilgili müdahele de bulunuyorlar. Daha sonra hasta 112 ambulansıyla Gebze Fatih Devlet Hastanesi'ne, oradan da özel bir hastaneye sevk ediliyor. Özel hastanede de yaşamını yitiriyor. Düşmeyle bir alakası yok. Tamamen hastalıktan dolayı hasta yaşamını yitiriyor."

Nezaket Bilek'in cesedi, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi amacıyla otopsi için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

Görüntü Dökümü

----------------

Tıp merkezinin görüntüsü

Haber: Haluk TURGUT/ GEBZE(Kocaeli) -

=========================================

Yüksekovalı Onan ailesi ahırda yaşıyor

HAKKARİ'nin Yüksekova İlçesi'nde yaşayan 13 kişilik Onan ailesi, daha önce ahır olarak kullandıkları binaya yerleşti. Ahırın onarımını yapıp, gerekli temizliği yaptıktan sonra burada yaşamaya başlayan Onan ailesi yetkililerden yardım beklediklerini söyledi.

Yüksekova İlçesi'nde hendeklerin kapatılması için başlatılan operasyonlar kapsamında 13 Mart'ta sokağa çıkma yasağı ilan edildi. 78 gün süren sokağa çıkma yasağında sürdürülen operasyonlar sırasında, Onan ailesinin oturduğu ev de kullanılamaz hale geldi. 30 Mayıs'ta kısmi olarak kaldırılan sokağa çıkma yasağının ardından, yanlarına yerleştikleri Dağlıca'daki akrabalarının evinden ayrılarak ilçeye dönen Onan ailesi, evlerinin tamamen yıkıldığını görünce zor günler yaşamaya başladı.

Bir süre büyük hasar gören evlerinin ayakta kalan bölümlerinde yaşamlarını sürdüren 13 kişilik Onan ailesi, havaların soğumaya başlaması üzerine evlerini yanında bulunan ahıra taşınmaya karar verdi. Aile ahırı onarıp, temizliğini yaptıktan sonra burada yaşamaya başladı. Ahır kokusundan büyük rahatsızlık duyduklarını ve aile fertlerini bir çoğunun hastalandığını anlatan Zeynep Onan, yetkililerden yardım beklediklerini anlatarak şöyle konuştu:

"Burası yaşanacak bir yer değil ama gidecek başka bir yerimiz yok. Yasak kalktıktan sonra ilçeye döndüğümüzde hepimiz bir odada yaşıyorduk. Burası yetmeyince mecburen hayvanlarımız için yaptığımız ahıra yerleştik. Ahırı iki bölüme ayırdık ve 13 kişi burada yaşamaya başladık."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------------

-Ahırıdan

-Ahırın içinde yaşayan aileden

-Çocukların oynaması

-Zeynep Onan'ın konuşması ve mutfak lavabonun tarif etmesi

-Nigar Onan'ın kürtçe konuşması

-İçerden tavanı brandayla kaplaması

-Dışardan ahırın önünde konuşan Sinem Onan

-Genel Detaylar

Haber-Kamera: Yaşar KAPLAN/YÜKSEKOVA (Hakkari), -

=========================================

Mardin'de nefes kesen uyuşturucu operasyonu; 3 gözaltı

MARDİN Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gerçekleştirilen operasyonda, Ömerli İlçesi'nde 198 kilogram esrar ele geçirilirken, 3 şüpheli gözaltına alındı. Mardin'de Uyuşturucu ile Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince bir aracın batı illerine uyuşturucu madde sevkiyatı yapacağı istihbaratı üzerine başlattığı çalışma sonucu, Ömerli'de 6 Aralık günü 2 araç durduruldu. M.A. yönetimindeki araçta yapılan aramada; bagaj, ön koltuk ve arka koltuk kısımlarında 198 kilo 50 gram esrar ele geçirildi. Araçlarda bulunan M.A., E.T. ve A.U. isimli şahıslar gözaltına alındı.

Görüntü Dökümü:

---------------------------

-Operasyondan görüntüler

-Aracın durdurulması

-Aracın yakalanması

-Ele geçirilenler

-Yakalananların görüntüsü

Haber: MARDİN,

====================================

Kiralık aracı sahte kimlikle satmak isteyen şüpheliler yakalandı

ZONGULDAK'ın Ereğli ilçesi'nde kiraladıkları otomobili araç sahibi adına sahte kimlik düzenleyerek oto galericisine satmak isteyen 4 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı.

Ereğli ilçe merkezinde yaşanan olayda iddiaya göre İstanbul'dan kiraladıkları araçla Ereğli'ye gelen 4 kişi araç sahibi adına düzenledikleri sahte kimlikle otomobili bir galeriye satmak istedi. Aracı satmak isteyenlerden şüphelenen galeri sahibi polisi arayarak ihbarda bulundu. Galeri sahibinin polisi aradığını anlayan şüpheliler işyerinden kaçtılar. Şüphelilerden ikisi polis ekipleri tarafından Ereğli'de diğer ikisi ise Düzce'de polisin kovalaması sonucu yakalanarak gözaltına alındı. Şüpheliler, A.E., M.D., R.Ç. ve E.E. polis merkezindeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Şüphelilerin aynı yöntemle bir çok kentte dolandırıcılık olayına karıştığı öğrenildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Şüphelilerin görüntüsü

-İlçe emniyet müdürlüğü'nden görüntü

HABER-KAMERA: Sinan KABATEPE/EREĞLİ(Zonguldak) -

=====================================================

Kaçak içki imalathanesinde çöpten toplanmış yüzlerce kirli şişe bulundu

ADANA'da inşaat halindeki binaya kaçak içki operasyonu düzenleyen polisin ele geçirdiği boş şişe ve kapakların çöpten toplandığı ortaya çıktı. Kirli şişe ve kapakları doldurupeğlence mekanlarına dağıtım yapan 3 kişiyi gözaltına alan polis, bir zanlıyı ise yakalamak için çalışmasını sürdürüyor.

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne (KOM) bağlı Kaçakçılık Büro Amirliği ekipleri, yeni yıla sayılı günler kala, denetim ve operasyonlarını sıklaştırdı. İl merkezinde içki satışı yapılan yerler denetlenirken, aldığı her ihbarı değerlendiren polis, D-400 Karayolu üzerinde hareket halindeki bir aracın eğlence mekanlarına dağıtım yapmak üzere sahte içki taşıdığı bilgisini aldı. Ekipler, 07 AVS 05 plakalı kamyeneti durdurdu. Yapılan aramada, 300 şişe sahte içki ele geçirildi.

Gözaltına alınan zanlıların içkileri depoladıkları adresi öğrenen KOM Şube ekipleri, merkez Seyhan ilçesinin Dağlıoğlu mahallesinde inşaat halindeki eve baskın düzenledi. Baskında, inşaatın sahibi B.B. ekiplerce yakalanarak gözaltına alındı. Yapılan aramalarda, 4 bin 200 şişe satışa hazır sahte içki, 5 bin çeşitli markalarda içki kapağı, 60 LT saf alkol, doldurulmayı bekleyen bin 500 boş şişe, çeşitli markalara ait 50 bin etiket, 150 adet TAPDK bandrolü ele geçirildi.

Ele geçirilen şişelerin üzerindeki toz, atık ve inşaat kalıntıları ise çöpten toplandığını ortaya koydu. Kaçak içki imalatçılarının çöpten toplayıp doldurdukları şişeleri kapakladıktan sonra dezanfekte etmeden suya tutup yıkayarak piyasaya sürdükleri anlaşıldı.

Kaçak içki imalatı yapıp piyasaya süren B.B. ile birlikte toplam 3 kişi gözaltına alınırken, 1 kişinin de yakalanması için çalışma sürüyor.

Görüntü Dökümü

-------------------------

DHA Muhabiri Fatih KARAÇALI'nın anonsu

İçki imalathanesinden genel ve detay görüntüler

Şişe kapaklarının görüntüsü

İçkilerin şişelere doldurulması

Şişelerin yıkanması

Dolumu yapılmaış içki şişeleri

Çöplükten toplanmış boş içki şişeleri

Genel görüntüler

İmalatın yapıldığı evin dış görüntüsü

Evin önündeki polis aracı

Haber: Fatih KARAÇALI-Kamera: ADANA,

===============================================

Polisten uyuşturucu operasyonu

İZMİR'in Karşıyaka İlçesi'nde polis tarafından düzenlenen uyuşturucu operasyonunda, bir miktar kokain ve esrar ele geçirilirken, gözaltına alınan 2 kişi tutuklandı.

İzmir Emniyeti Uyuşturucu ile Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Karşıyaka İlçesi'nde yaşayan A.H.Ö. (30) ve D.Ö.D.'nin (34) uyuşturucu ticareti yaptığı yönünde ihbar aldı. Çalışma başlatıp iki kişinin adresini belirleyen polis, operasyon düzenledi. Operasyonda birlikte hareket ettikleri öğrenilen A.H.Ö. ile D.Ö.D. yakalandı. Gözaltına alınan iki zanlının evinde özel eğitimli narkotik köpeği ile yapılan aramada, 5 gram kokain, toplam 350 gram esrar, 1 hassas terazi, 1 kurusıkı tabanca, uyuşturucu ticaretinden elde edildiği düşünülen bin 950 TL ve 150 Euro ele geçirildi. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 2 kişi tutuklandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Evde yapılan aramadan görüntü

-Ele geçirilen uyuşturucudan görüntü

Haber: Tufan HAMARAT/ İZMİR,

====================================================

TBB Başkanı Feyzioğlu'dan düdüklü tencere benzetmesi

TÜRKİYE Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu bu kadar farklı siyasi düşünce, etnik kökenden gelen 79 milyonluk Türk milletinin, çoğulcu katılımcı demokrasi dışında, aynı paydada tutulmasının imkansız olduğunu söyledi. Feyzioğlu, "Bunda ısrar, bir düdüklü tencereye Türkiye'yi koyup, ateşin altını sonuna kadar açıp, kapağını sımsıkı kapayıp, bu da yetmezmiş gibi düdüğün tepesine parmakla basmak anlamına gelir" dedi.

TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, Antalya Baro Başkanı Polat Balkan ve eski Baro Başkanı Zafer Köken ile birlikte Antalya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) Başkanı Mevlüt Yeni'yi ziyaret etti. Ziyarette gazetecilere açıklamada bulunan Feyzioğlu, 15 Temmuz'da Türkiye'nin bir iç savaşın kenarından, uçurumun kıyısından döndüğünü söyledi.

YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI

Layık olanların layık olduğu yere gelmesi durumunda 15 Temmuz'un yaşanmayacağını kaydeden Feyzioğlu, yeni anayasa çalışmalarını da değerlendirdi. Feyzioğlu, şöyle konuştu: "Bu taslak toplumun önünde hazırlanmıyor. Tamamen pişirildikten, bir noktaya geldikten sonra açıklanacak. Şu anda iki partinin, hatta iki partinin çok dar kapsamlı kurulları arasında görüşmeler yapılıyor. Siyasi iktidara yakın olduğunu düşündüğümüz köşe yazarlarından içeriğini takip ediyoruz. Bu dahi ne kadar sağlıksız sürecin içinde olduğumuzu gösteriyor. Gazetelere tırnak içinde sızan haberlerden koskoca bir millet geleceğin nasıl şekillendirildiğini öğrenmeye çalışıyor. Bu şeffaf bir süreç değil, sakıncalı buluyoruz."

YARGIYA GÜVEN

Türkiye'de hangi hükümet sistemi kabul edilirse edilsin, mutlaka ve mutlaka kuvvetler ayrılığının getirilmesi gerektiğinin altını çizen Feyzioğlu, şöyle devam etti: "Kuvvetler ayrılığı sağlamadan başkanlık sistemine geçilirse, bugünden de daha baskıcı bir rejimle karşı karşıya kalırız. Bunun sebebi ise yargının bağımsızlığı sorunu. Yargıtay Başkanı, yargıya duyulan güvenin yüzde 30'ların altına düştüğünü söyledi. Vatandaşlar yargının bağımsız, tarafsız, şeffaf, hesap verebilir şekilde çalıştığına inanmıyor. Sistem Cumhurbaşkanı'ndan siyasi iktidarın diğer parçalarına kadar müdahaleye açık. Neticede yargıda işi görülsün isteyen tanıdık arama yarışına girmiş durumda. Dün cemaatten tanıdık aranırken, bugün siyasi iktidardan tanıdık aranıyor."

HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ VURGUSU

Bu kadar farklı siyasi düşünceden, etnik kökenden, mezhepten gelen 79 milyonluk Türk milletinin çoğulcu katılımcı demokrasi dışında, aynı paydada tutulmasının imkansız olduğunu savunan Metin Feyzioğlu şunları söyledi: "Meclisi, meclis çoğunluğunu oluşturan milletvekillerini, cumhurbaşkanı parti genel başkanı olarak belirleyecek. Sonra o milletvekillerinin çoğunluğunun oluşturduğu meclisin Cumhurbaşkanını denetlemesini bekleyeceğiz, bu akla zarar. Bir de yetki veriliyor. 'Cumhurbaşkanı benim dediğimi yapmazsanız, bir daha da milletvekili yazmam' diyecek. Bunda ısrar bir düdüklü tencereye Türkiye'yi koyup, ateşin altını sonuna kadar açıp, kapağını sımsıkı kapayıp, bu da yetmezmiş gibi düdüğün tepesine parmakla basmak anlamına gelir. Türkiye'nin istikrarlı bir şekilde yoluna devam etmesi için çoğulcu katılımcı demokrasi lazımdır. Bunun da vazgeçilmezi hukukun üstünlüğüdür."

Görüntü Dökümü

-----------------------

Feyzioğlu ve baro başkanının görüntüsü

Metin Feyzioğlu'nun konuşması

Cemiyet başkanı plaket vermesi

Feyzioğlu'nun plaket vermesi

HABER: Hasan DEMİRBAŞ-KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA-DHA)

==========================================

HAKDA Platformu, Halep'teki katliamları kınadı

HAKKARİ'de, 25 Sivil Toplum Kuruluşu'nun da içerisinde yer aldığı Hak ve Dayanışma Platormu (HAKDA), Suriye'nin Helep kentinde yaşanan insanlık dramı ile ilgili Cuma namazı sonrası basın açıklaması yaptı.

Cuma namazı Merkez Hacı Sait Camii önünde bir araya gelen HAKDA platformu üyeleri adına basın açıklamasının metni Memur-Sen Hakkari Şube Başkanı Nihat Gür okudu. Gür, Suriye'de her gün onlarca insanın ağır bombardımanlar altında katledildiğini belirterek şunları söyledi: "Halep'te insanlık ölüyor, batı yine üç maymunu oynuyor. Dün olduğu gibi bugün de insanlığın ve bütün insani değerlerin katledildiği kentlerden biri Halep. Terörü konvansiyonel silaha dönüştüren devletlerin, bütün dünyadan yalıtarak katliam yaptığı Halep'te can pazarı yaşanıyor. ve maalesef insanlık bu katliamı kanıksamış durumda. İslam ümmeti, adım adım izlenen ve kendisini yok etmeyi hedefleyen stratejiyi neden görmez? Yoksa bu köhne sömürgeci sistemin, bu çarpık düzenin kendisine dokunmayacağını mı zannediyor?"

Basın açıklamasının ardandan platform üyeleri sessizce dağılırken, polis ekipleri bölgede geniş güvenlik önlemi aldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------

-Bir araya gelen HAKDA Platformu üyeleri

-Hakda adına açıklama yapan Nihat Gür

-Açıklamaya katılanlar ve ellerindeki pankartlar

Haber-Kamera: Behçet DALMAZ/ HAKKARİ, -

==============================================

Gaziantep'te, Suriyeliler için gıyabi cenaze namazı

GAZİANTEP'te, Sivil Toplum Kuruluşu üyeleri tarafından Suriye'nin Halep kentinde yaşanan iç savaşta yaşamını yitirenler için Cuma namazı sonrası gıyabi cenaze namazı kılındı.

Eruslu Camisi'nde, Cuma namazı sonrası bir araya gelen çeşitli Sivil Toplum Kuruluşu üyeleri, Suriye'deki iç savaştan etkilenenlere göndermek üzere yardım parası topladı. Ellerinde, 'Halep için ayaktayız', 'Halep'i açlıktan, insanlığı utançtan kurtar' gibi dövizler taşıyan kalabalık, tekbir getirerek saldırıları kınayan sloganlar attı. Daha sonra aralarında Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Mehmet Durdu Yetkinşekerci'nin de olduğu kalabalık, cami avlusunda Halep'te yapılan saldırıda yaşamını yitiren Suriyeliler için saf tuttu. Kılınan gıyabi cenaze namazının ardından ölenler için dua edildi.

Memur- Sen ve Eğitim Bir-Sen Gaziantep Temsilcisi Ahmet Gök tarafından basın açıklaması yapılarak saldırılar kınandı. Kalabalık, basın açıklamasının ardından dağıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------------------------

Namazın kılındığı cami

Cuma sonrası toplanan kalalabık

Kalabalığın Suriye'ye gönderilmek üzere para vermesi

Gıyabi cenaze namazının kılınması

Kalabalığın elindeki dövizler

Kalabalığın sloganlar atması

Basın açıklamasının yapılması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Eyyüp BURUN-GAZİANTEP-DHA)

=================================================

Adıyaman'da, Halep'teki Suriyeliler için gıyabi cenaze namazı

ADIYAMAN'da, Suriye'nin Halep kentindeki saldırılarda yaşamını yitiren Suriyeliler için gıyabi cenaze namazı kılınarak dua edildi.

Cuma namazı çıkışında Demokrasi Parkı önünde toplanan kalabalık, Adıyaman Sivil Toplum Platform üyeleri, Halep'teki saldırılarda yaşamını yitiren Suriyeliler için saf tutup gıyabi cenaze namazı kıldı. Adıyaman Sivil Toplum Platformu üyeleri adına açıklama yapan Memur- Sen İl Temsilcisi ve Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Ali Deniz, saldırıları kınadı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------------------------

Demokrasi Parkı

Ali Deniz'in açıklaması

Gıyabi cenaze namazı kılınması

Dua edilmesi

Pankartlar

Platform üyelerin dağılması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mahir ALAN-ADIYAMAN-DHA)

===============================================

Mersin'de Halep için gıyabi cenaze namazı

MERSİN'de bir grup, iç savaşın yaşandığı Suriye'nin Halep kentinde yaşamını yitirenler için gıyabi cenaze namazı kılarak, olaylara duyarsız kalan ülkelere tepki gösterdi.

Gıyabi cenaze namazı, Ulu Cami'de kılındı. Namaz sonrası Memur-Sen İl Temsilciliği tarafından organize edilen eyleme sendika üyeleri, sivil toplum örgütü temsilcileri ile vatandaşlar katıldı. 'Halep çığlığına sesiz kalma', 'Halep'i açlıktan, insanlığı utançtan kurtar' pankartların açıldığı ve çeşitli dövizlerin açıldığı eylem sırasında Memur-Sen İl Temsilcisi Abdullah Çelik, Srebrenitsa'nın kaderini Halep'in yaşadığını belirterek, "Halep'te insanlık ölüyor. Batı yine üç maymunu oynuyor. Bugün insanları, insanlığın ve bütün insani değerlerin katledildiği kentlerden bir Halep'tir. Terörü konvansiyonel silaha dönüştüren devletlerin, bütün dünyadan yalıtarak katliam yaptığı Halep'te can pazarı yaşanıyor. Maalesef insanlık bu katliamı kanıksamış durumdadır. Dünyayı birçok ülkesinde yaşayanlar bu katliamları kendi surları arkasından bir film izliyormuş gibi seyrediyor" dedi.

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

Haber-Kamera: Mustafa ERCAN/ MERSİN, -

=============================================

Kapıkule'de yakalanan 5 yavru köpek ihaleyle satıldı

EDİRNE'de Kapıkule Sınır Kapısı'ndan yasadışı yollarla Türkiye'ye bir otomobille sokulmak istenirken yakalanan ve işlemlerinin ardından satışa çıkarılan 5 yavru köpekten hayatta kalan 4'ünü Hayvan Hakları Koruma Federasyonu (HAYTAP) 3 bin 550 liraya aldı.

Edirne Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ekipleri, Kapıkule Sınır Kapısı'ndan Bulgaristan'dan Türkiye'ye giriş yapmak için gelen bir Bulgar plakalı bir otomobilde şüphe üzerine yaptığı aramada 5 yavru köpek buldu. Köpeklerin, sınırdan geçerken ses çıkarmamaları için uyutuldukları belirlendi. El konulan hayvanlar ihale ile satılmadan önce yediemin olarak Edirne Doğa ve Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Nurhan Kalender'e teslim etti. Ancak yavru köpeklerden biri hastalığı nedeniyle burada öldü.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Edirne Tasfiye İşletme Müdürlüğü (TASİŞ), 4 köpeği bugün Kapıkule Sınır Kapısı'nda, 5 bin 500 lira esas bedelle ihaleye çıkardı. İhaleye HAYTAP adına katılan İstanbul temsilcisi Zuhan Arslan, 4 yavru köpeği için 3 bin 550 lira teklif vererek satın aldı. Köpekleri satın alan Arslan, hayvanlardan birinin ölmek üzere olduğunu belirterek, battaniyeye sardığı köpeği acilen klinikte tedavi altına alınması gerektiğini söyledi.

"HAYVANLAR EŞYA GİBİ SATILMASIN"

Hayvanların eşya veya mal statüsünden çıkarılması gerektiğini ve satışlarının yasaklanması gerektiğini söyleyen Arslan, "Bu hayvanların bir can statüsüne sokulmasını istiyoruz. Satışının yasaklanarak direk sahiplendirilmesi gerekiyor. Bu cins hayvanları annesinden ayırıp götürüyorlar. Haliyle yeterli süt alamadıkları için bağışıklık sistemleri çöküyor. Kaçak sokmak için de sanırım narkoz verip uyutuyorlar. Hayvan ya uyanamıyor ya da uyandığında iki, üç gün sonra ölüyor. Bunları kaçıranlara canınız cehenneme diyorum. Çünkü bu canların acılarını biz yaşıyoruz. Bunlar mal değil can. Barınakta ihale için bekleyen 15 kedi, 10 da köpek yavrusu daha var. Meclisin kaçak yakalanan hayvanların satışını önleyen yasayı çıkarması gerekiyor" dedi.

Yediemin olarak yavru köpeklerin geçici bakımını üstlenen Edirne Doğa ve Hayvan Koruma Derneği Başkanı Nurhan Kalender, yurda kaçak olarak sokulan yavru hayvanların hasta olmasından dolayı sürekli öldüklerini söyledi. Hayvanları yaşatmak için ellerinden geleni yaptıklarını belirten Kalender, "Gelen hayvanlar küçük ve hasta olduğu için bakamıyoruz ve ölüyor. ya hasta ya da 3-5 gün sonra hastalanıyorlar. Maalesef ki bu hayvanların yüzde 30'unu kaybediyoruz. Buradan hayvan kaçırılanlara seslenmek istiyorum. Lütfen bu hayvanları annelerinden ayırmayın. Bu hayvanlar iki ay annelerini emsinler aşılansın, kaçıracaksanız da o zaman kaçırın. Hayvanseverlere de sesleniyorum, lütfen bu hayvanları parayla satın almayın. Satın aldığınız sürece bu kirli ticaret devam edecektir" dedi.

İhale ile HAYTAP'ın aldığı 4 köpek, ilk tedavilerinin ardından özel kafeslerine konularak, İstanbul'a götürüldü.

Görüntü Dökümü:

Edirne yavru köpeklerink aldığı dernek binası

Nurhan Kalender röp.

HAYTAP yetkilileri yavru köpekleri teslim alması

Zuhal Arslan röp.

Yavru köpeklerden genel detay

Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/EDİRNE,

=================================================

Prof. Dr. İlter: Akne bir hastalıktır, ilaçla tedavi edilir

GAZİ Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilsel İlter, aknenin basite alınmaması gerektiğini belirterek, "Akne bir hastalıktır. Tedavi ilaç ve uzman hekimle yapılmalı. Lazerle, maskelerle, kozmetiklerle aknenin tedavisi mümkün değil" dedi.

Türk Dermatoloji Derneği'nin bu yıl 9'uncusunu düzenlediği Dermatoloji Kış Okulu devam ediyor. Belek bölgesindeki Ela Quality Resort Otel'de düzenlenen etkinliğe, Türkiye'nin çeşitli illerinden 130 kurumdan 64 dermatoloji asistanı katılıyor. Okulda cilt kanserleri, bağ dokusu hastalıkları, pisoriasis (sedef hastalığı), pediatrik dermatolojisi gibi dermatolojideki bütün kritik başlıklar ele alınıyor.

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilsel İlter, akneler konusunda asistanları bilgilendirdi. Prof. Dr. İlter, aknelerin genellikle 13- 20 yaş aralığında ergenlik döneminde görüldüğünü belirterek, ileri yaşlarda da görülebildiğine dikkat çekti. Özellikle kadınlarda 40 yaşa kadar aknenin görülebildiğine işaret eden Prof. Dr. İlter şöyle konuştu: "Ergenlik döneminde görülen akne çok önemli. Çünkü kişinin sosyalleşmeye başladığı yaş. Tam kız- erkek arkadaşlıklarının başladığı, arkadaşlık ortamlarının çok önemli olduğu bir döneme denk geliyor. Onun için bizim çok önemsediğimiz bir deyimimiz var; 'Akne hem kalpte, hem yüzde iz bırakıyor.' Bu nedenle yakalandığı zaman mutlaka ama mutlaka tedavi edilmeli."

'1 HAFTA 10 GÜNDE TEDAVİ OLMAZ'

Bu konuda ailelerin de çocuklarını tedavi ettirmeleri konusunda daha duyarlı davranması gerektiğine dikkati çeken Prof. Dr. Nilsel İlter, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer konu da akneyi kimin tedavi edeceğidir. Bu tedavi işi mutlaka ehil ellerde olmalıdır. Tabii ki tedavi edecek olan kişinin de dermatoloji uzmanı, deri ve zührevi hastalıklar uzmanı olması gerekir. Böyle bir kişiye müracaat edildiği zaman aknenin en doğru tedavisi yapılacaktır. Akne tedavisi konusunda çok değişik yönlendirmeler oluyor. Medyada piyasada yer alan pek çok reklam var. Değişik değişik maskeler, lazerlerle ilgili. Aknenin bir hafta, 10 gün, bir ay içerisinde tedavi edilebileceğine dair vaatler olabiliyor. Oysa böyle bir şey mümkün değil. Akneyi bir hafta 10 günde tedavi edebilecek bir ajanımız yok."

'TEDAVİYİ UZMAN HEKİM YAPMALI'

Bütün hastalıklarda olduğu gibi aknenin ilaçla tedavisinin mümkün olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nilsel İlter, sözlerini şöyle tamamladı: "Akne her ne kadar basite alınsa da bir hastalıktır. O nedenle tedaviyi bir uzman hekim yapmalı. ve bu tedavi ilaçlarla olmalı. Lazerlerle, maskelerle, kozmetiklerle, aknenin tedavisi mümkün değil. Bunlar kullanılmasın demiyoruz. Bunlar akne tedavisine yardımcılar. Asla tek başına tedavi edici değillerdir. Bu konuda herkesin mutlaka bilinçli olması gerekiyor."

Dermatoloji Kış Okulu, 11 Aralık'ta sona erecek.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------------

Prof. Dr. Nilsel İlter'in açıklaması

Haber- Kamera: Süleyman EKİN/ANTALYA,

============================================

Esnaftan döviz kampanyasına destek

ALANYA Toptancı Hal Derneği, döviz bozdurma kampanyasına 1000 dolar bozdurup makbuzunu getirenlere bir kasa Alanya'ya muzu vererek destek verecek.

Alanya Toptancı Hal Derneği üyeleri ve hal esnafı, 'Dövizini bozdur oyunu boz' kampanyasına destek verdi. Toptancı Hal Derneği Başkanı Adem Kaya, 1000 dolar bozdurup makbuzunu getirenlere bir kasa muz vereceklerini söyledi. Kampanyanın yılbaşına kadar süreceğini kaydeden Başkan Kaya, "Cumhurbaşkanımıza, vatanımızın, milletimizin, birliğine destek olmak ve dış güçler tarafında ülkemizin talan edilmek istenmesine karşı olduğumuzu göstermek için böyle bir organizasyona destek verdik" dedi.

Dövizini bozdurarak makbuz getiren Mehmet Fikri Kılınç adlı vatandaş ise cumhurbaşkanın çağrısına destek vermek için dolarlarını bozdurduklarını, amaçlarının ülke ekonomisine destek vermek olduğunu söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------

Afişten görüntü

Halcilerden toplu görüntü

Kamyondan görüntü

Dernek başkanı Adem Kaya konuşması

Vatandaşın makbuz getirerek muz alması

Haber- Kamera: Engin ANAK/ALANYA,

=======================================

Dövizini bozduranlara gelinlik ve nişan elbisesi hediye edecek

KAHRAMANMARAŞ'ta 'Işıklı tosun baba' olarak tanınan esnaf 60 yaşındaki Mehmet Ağagürbüz, dolar bozdurana gelinlik ve nişan elbisesi hediye edeceğini söyledi.

Kıbrıs Meydanı'na giden abiye mağazası sahibi Mehmet Ağagürbüz, 'Dolarını bozdur, oyunu boz' kampanyasına destek amacıyla dövizini bozduran 15 kişiye, gelinlik ve nişan elbisesi hediye edeceğini belirtti. Giyim mağazası olduğunu belirten Ağagürbüz, "Bu gelinlikler dükkanımda bedava. İster 1 dolar getirsin, ister 5 dolar getirsin. Ben miktar şartı koymuyorum, yeterki ülkemden yabancı para gitsin" dedi.

Başına, üzerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Edoğan ile Başbakan Binali Yıldırım'ın fotoğraflarının bulunduğu bir şapka takan, eline Türk bayrağı alan Ağagürbüz, Erdoğan hayranı ve Türkiye sevdalısı olduğunu söyledi. Geçen hafta 5 bin dolar bozdurup altın aldığını ifade eden Ağagürbüz, "Kimin ihtiyacı varsa bu gelinlikleri bedava vereceğim. Tek şartım dolar ya da Euro bozdurması. Çünkü ben vatanım için, bayrağım için, devletim için yaşıyorum. Böyle bir Cumhurbaşkanı bir daha gelmez. Allah ömrümden alsın Cumhurbaşkanına versin" diye konuştu.

Esnaf ve vatandaşlar da Ağagürbüz'e alkışlarıyla destek verdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------------

Esnafın elindeki gelinlik ve nişan elbisesi

Mehmet Ağagürbüz'ün konuşması

Vatandaşların alkışlaması

Genel ve detay görünttüler

Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)

====================================================

Gaziantep'ten, Cerablusa 2 kamyon kırtasiye

GAZİANTEP Üniversitesi (GAÜN) tarafından Suriye'nin Cerablus İlçesi'ndeki okullara ulaştırmak üzere 2 kamyon kırtasiye malzemesi gönderildi.

Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür yaptığı açıklamada, Gaziantep'in 5 yıldır Suriyeli göçmenlere gönüllerini, sınırlarını açtıklarını, içerde olan bu yardımın Suriyelerin kendi topraklarında bu yardımları alarak kendi topraklarında kullanmalarını istediklerini söyledi. Rektör Ali Gür, şunları söyledi:

"Gaziantep'te bu yardımlar kolektif akılla yapılıyor. Biz de akademik kimliğimizle, Gaziantep Üniversitesi olarak oraya eğitim anlamında nasıl yardım edebiliriz, o çocuklarımızın eğitimlerine nasıl katkıda bulunabiliriz dedik ve 26 koliden oluşan eğitim seti hazırladık. Yaklaşık 3 bin 600 öğrenciye yetecek sayıda çeşitli kırtasiye malzemeleri bulunan bu kolilerin yanı sıra, 2 sınıfı donatacak sayıdaki 50 sıra ve sandalyeyi inşallah Cerablus'a güvenli bir şekilde ulaştıracağız. Böylelikle, çocuklarımızı beton üzerinde, kötü şartlarda eğitim almaktan kurtaracağız. İnşallah bu yardımımız, vatandaşlarımıza ve diğer hayırseverlerimize de örnek olur."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------------

Yardım kolileri

Rektör Gür'ün malzemelerini taşıması

Rektör Gür'ün konuşması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ahmet SOYDOĞAN-GAZİANTEP-DHA)

=======================================

Yozgat'ta otomobil takla attı: 1 yaralı

YOZGAT'ın Sorgun ilçesinde sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil takla atıp yol kenarına savruldu. Kazada bir kişi yaralandı.

Kaza, Sorgun'a bağlı Çatmasöğüt Köyü yakınlarında bugün saat 15.00 sıralarında meydana geldi. Sivas istikametinden Yozgat yönüne gitmekte olan Zeki Şahbaz yönetimindeki 66 LS 154 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu takla atıp, yol kenarına savruldu. Kazada sürücü Zeki Şahbaz(42) yaralanırken, olay yerine gelen 112 Acil ekipleri tarafından Sorgun Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Kaza ile ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Kaza yerinden görüntü,

-Otomobilden detay görüntüler

Haber-Kamera: Halit YILMAZ/SORGUN(Yozgat), -

========================================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-9 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement