Dha Yurt Bülteni - 9 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni - 9

Şehit ateşi Eskişehir'e de düştüİSTANBUL Beşiktaş'taki bombalı terör saldırısında şehit olan 3 aylık polis memuru 29 yaşındaki Uğur Ürker'in Eskişehir'deki baba evine ateş düştü.

11.12.2016 17:33
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Şehit ateşi Eskişehir'e de düştü

İSTANBUL Beşiktaş'taki bombalı terör saldırısında şehit olan 3 aylık polis memuru 29 yaşındaki Uğur Ürker'in Eskişehir'deki baba evine ateş düştü.

İstanbul'da dün gece oyanan Beşiktaş- Bursa spor maçı sonrasında Vodafone Arena yanında çevik kuvvete yönelik düzenlenen bombalı terör saldısında şehit düşen polislerden Uğur Ürker'in acı haberi Eskişehir'in Batıkent Mahallesi Muratkent Blokları Gül Apartmanı'nda oturan Ülviye- Mehmet Ürker çiftine, polis yetkilileri tarafından verildi. İşçi emeklisi Mehmet Ürker ile Ülviye Ürker, bekar olan polis oğulları Uğur'un şehit olduğunu öğrenince gözyaşlarına boğuldu. Bir 112 ambulansı evin önünde bekletildi. Şehidin yakınlarından fenalaşanlar ambulansla yakındaki Yunus Emre Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Şehidin babaevinin balkonuna Türk bayrağı asıldı.

Emniyet yetkilileri eve gelerek aileye başsağlığı diledi. 3 aylık polis memuru olduğu bildirilen Uğur Ürker'in cenazesinin yarın Eskişehir'de toprağa verilmesi bekleniyor. Şehit Ürker'in Eskişehir Esnaf ve Küçük Sanatlar Odası Başkanı Ekrem Birsen'in de akrabası olduğu belirtildi.

Görüntü dökümü:

--------------------------

-Evin önündeki polis araçlarının ve ambulansın,

-Apartanın önünde bekleyenlerin,

-Sağlık görevlilerinin apartmandan çıkmaları,

-Şehidin yakını olan bir kadının sağlık görüvlileri tarafından ambulansa götürülmesi,

-Evin balkonuna Türk Bayrağı asılması,

-Şehidin sağlık fotoğraflı bulunuyor.)

Haber-Kamera: Eyüp KELEBEK/ESKİŞEHİR, -

===============================

Şehit ateşi Elmadağ'a düştü

İSTANBUL Beşiktaş'taki Vodafone Arena Stadı yanında dün gece teröristlerce düzenlenen bombalı saldırıda şehit olan bekar polis memuru 29 yaşında Çetin Sarıkaya'nın Ankara'nın Elmadağ ilçesindeki baba evine ateş düştü. Memur olan babasını 19 yıl önce kaybeden şehit Sarıkaya'nın acı haberini alan ev kadını annesi 55 yaşındaki İnci Sarıkaya, İstanbul'a giderken, şehidin ailesinin oturduğu sokakla evine dev Türk bayrağı asıldı.

İstanbul'da dün geceki hain terör saldırısında, çevik kuvvette şoför olarak görevli henüz 8 aylık polis memuru Çetin Sarıkaya'nın şehit olduğu haberi, gece Elmadağ'ın Kurtuluş Mahallesi Kerse Sokak'ta 2 katlı 6 numarada oturan ailesine ulaştı. Şehit haberi üzerine akrabaları ve mahalle sakinlerinin taziye ziyaretinde bulunduğu sokağa Türk bayrakları asıldı. Şehidin ailesinin oturduğu 2 katlı binanın çatısından yere kadar ise dev Türk bayrağı çekildi. Elmadağ girişinde bulunan Şehitlik Mezarılğı'ndaki 2 Türk bayrağı ise yarıya indirildi. Elmadağ Belediyesi, şehit polis Sarıkaya'nın baba evinin önüne 2 taziye çadırı kurdu. Şehidin annesi İnci Sarıkaya, oğlunun şehit haberi üzerine cenazeyi almak üzere İstanbul'a gitti.

Selçuk Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Beden Eğitimi Bölümü'nden 4 yıl önce mezun olan polis memuru Çetin Sarıkaya'nın, çok sevdiği mesleğini yapma imkanı bulamadığı belirtildi. Şehit Sarıkaya'nın İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Çevik Kuvvet biriminde henüz 8 aylık polis memuru ove şoför olarak göreve başladığı öğrenildi. Polis memuru Çetin Sarıkaya, 4 kardeşin 3'üncüsü olduğu, en küçük kardeşinin Muğla'da Jandarma Uzman Çavuş olarak görev yaptığı, büyük kardeşi ablasının evlendiği, ailesinin üçüncü çocuğu olan diğer kardeşinin de Elmadağ'da minibüs şoförlüğü yaptığı belirtildi.

Cumartesi günü izinli olan şehit polis Çetin Sarıkaya'nın Beşiktaş- Bursaspor maçı nedeniyle göreve çağrıldığı öğrenildi. Şehidin cenazesi, İstanbul'da Adli Tıp Kurumu'ndan alınaca sonuctan sonra Ankara'ya getirilip, yarın Elmadağ Şehitlik Mezarlığı'nda toprağa verilmesi bekleniyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------------------

Şehidin baba evinden görüntü

Asılan dev Türk bayrağı

Şehit evine taziyeye gelenler

Elmadağ Müftüsünün kuran okuması

Detay

Haber: Hüseyin ÖZBALI/ELMADAĞ(Ankara), -

================================

DHA Muhabiri Berktuğ Öncü, dehşet gecesini anlattı: İçim kan ağlayarak deklanşöre bastım

İSTANBUL'da dün gece Beşiktaş Vodafone Arena Stadı'nda oynan maçın hemen ardından, teröristlerin bomba yüklü araçla gerçekleştirdiği hain saldırının dehşetini yansıtan görüntü ve fotoğrafları çeken DHA muhabiri Berktuğ Öncü, o anları anlattı. Kendisi de saniyelerle ölümden kurtulan Berktuğ Öncü, "İçim kan ağlayarak deklanşöre bastım" dedi.

İşte, DHA Bursa Bürosu muhabirlerinden Berktuğ Öncü'nün, 30'u polis 38 kişinin şehit olduğu 155 kişinin yaralandığı dehşet gecesinde yaşadıkları:

Deplasman yasağının kalkmasının ardından Bursasporlu 1900 taraftar dün saat 12.00 sıralarında Timsah Arena'nın önünden kalkan 45 otobüsle İstanbul'daki Beşiktaş maçına gitmek üzere neşe içinde yola çıktı. Ben de kafileyi izleyen gazetecilerden biriydim. TEM Çamlıca Gişeleri'nde kafileyi polis karşıladı, konvoy eşliğinde stadyuma gittik. Saat 18.35'te taraftarlarla birlikte, Vodafone Stadyumu'na, bombanın patladığı yerden girdik.

Bursasporlu taraftarlar stadyuma alındıktan sonra ben de fotoğraf çekmek üzere sahaya girdim. Maç gayet güzel geçti, bitince de önce Beşiktaş taraftarları, sonra Bursaspor taraftarları çıktı. Bursaspor taraftar kafilesi saat 22.00'den itibaren girdikleri kapıdan çıkmaya başladı otobüslerine binerek dönüşe geçti.

BASIN TOPLANTISINA KALDIM

Maç sonrası teknik direktörler Şenol Güneş ve Hamza Hamzaoğlu'nun basın toplantısı için toplantı odasına geçtim. Teknik direktörlerinin basın toplantısı haberini ve görüntülerini geçtim, statta birkaç basın mensubu kalmıştık. İşimizi bitirdikten ve merkezden teyidini aldıktan sonra Bursa'ya dönmek için tam stadın kapısından çıkmak için adımımı attığım anda şiddetli bir patlama oldu. Yer sarsıldı, stadın sıvaları üzerime döküldü. Yaklaşık 20 metre kadar ilerimizde meydana gelen patlama nedeniyle her taraf toz duman içindeydi. Hain saldırı sonucu polisler, bir yandan yaralı arkadaşlarına yardım ederken diğer yandan önlem almaya çalışıyorlardı. 40-50 saniye sonra biraz ilerde ikinci patlama sesini duyduk. Polislerle birlikte hepimiz yere yattık. Ardından silah sesleri gelmeye başladı.

İÇİM KAN AĞLAYARAK DEKLÖNŞÖRE BASTIM

Her şey korkunçtu. İçim kan ağlayarak hem kamerayı açtım, hem de peş peşe deklanşöre basmaya başladım. Polisler, görevliler, biz hepimiz ağlıyorduk. Böylesine hain ve kalleş bir saldırıya uğramalarına ve aralarında hafif yaralananların da olmalarına rağmen kahraman polisler yerde yatan arkadaşlarına yardım için koşuşturuyordu.

Bir ara bizi tekrar stada aldılar. Bir süre çıkmamıza izin vermediler. Bulunduğumuz yere yaralı polisler getiriliyordu. Havada helikopter dolaşmaya başladı. Bir ara bir polis gelerek bizimle bulunan arkadaşlarına '20-30 kişilik polis ekibi gelsin. Şehitlerimizi taşıyacağız' dedi. Bir süre sonra dışarı çıktığımızda dehşetin boyutunu daha iyi anladık. Polisler hala önlem alıyordu. Şüpheli bir çanta vardı. Onu da fünye ile patlattılar. Şehit polislerin kaskları etrafa saçılmış, her taraf kan revan içindeydi ve olay yeri inceleme ekipleri çalışıyordu.

Bu sırada patlamanın Bursaspor kafilesinin stattan ayrılmasından 10 dakika sonra olduğunu öğrendik. Eğer saldırı seyircilerin stattan çıkışı anında olsaydı... Bunu akla getirmek bile korkunç...

Görüntü Dökümü

----------------------

-

Haber: Namık GÖZ/BURSA, -

================================

Tuğçe, öldürüldüğü evinin önünde anıldı

BURSA'nın Gemlik İlçesi'nde, geçen 2 Aralık'ta platonik aşığı tarafından pompalı tüfekle ateş edilerek öldürülen 25 yaşındaki Tuğçe Uludağ, evinin önünde anıldı.

Olay, 2 Aralık günü Gemlik'e bağlı Umurbey Mahallesi'nde meydana geldi. Tülay ve Özden Uludağ çiftinin iki çocuğundan büyüğü Tuğçe, Pamukkale Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı Bölümü'nü bitirdikten sonra ailesinin yanına geldi. İş buluncaya kadar Gemlik Halk Eğitim Müdürlüğü'nün açtığı Bilgisayar Kursu'na devam eden genç kız, kendisini platonik aşk ile seven çiftçi Aykut Ertunç'un arkadaşlık teklifini kabul etmedi. Olumsuz yanıt ile çılgına dönen Ertunç, cep telefon numarasını öğrendiği Tuğçe Ertunç'u rahatsız etmeye başladı. Şikayet üzerine savcılık, Aykut Ertunç hakkında genç kıza yaklaşmaması konusunda koruma tedbirli uzaklaştırma kararı verdi.

Uzaklaştırma kararına rağmen Tuğçe Uludağ'ın oturduğu binanın önüne gelen Aykut Ertunç, yanında getirdiği av tüfeği ile Uludağ'ı öldürdü. Kendisi de aynı tüfekle intihar teşebbüsünde bulunan Ertunç yaralı halde otomobiline binerek hastaneye gitti. Aykut Ertunç'un tedavisinin Muradiye Devlet Hastanesi'nde devam ettiği ve taburcu olduktan sonra hakim karşısına çıkartılacağı öğrenildi.

ÖLDÜRÜLDÜĞÜ YERDE ANILDI

Genç kızın öldürülmesine tepki gösteren ve çoğunluğu kadınlardan oluşan bir grup, Tuğçe'nin evinin önüne geldi.

Burada basın açıklaması yapan Tuğçe Uludağ'ın kuzeni Emre Düzensever'in eşi Beril Düzensever, "Katil Aykut Ertunç, Tuğçemizin canına bilerek, planlayarak kast etmiş ve olay yerinden kaçarak uzaklaşmıştır. Tuğçe'nin ailesi olarak ülkemizde son zamanlarda artan, kadına dönük cinsel istismar, tecavüz ve cinayetlerin son bulmasını istiyoruz. Bu cani tarafından, bizden kopartılan yavrumuz geri gelmeyecek ama biz bu katilin en ağır cezayı alması için, hukuki mücadelemizden başka Tuğçe'ler hayattan koparılmasın diye vazgeçmeyeceğiz" dedi.

Anmaya katılan anne Tülay Uludağ, baba Özden Uludağ ve Tuğçe Uludağ'ın kardeşi Mustafa Uludağ metanetlerini korurken, baba özden Uludağ, "Ağlamayacak, katili de sevindirmeyeceğiz. En ağır cezayı alması için de süreci takip edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Haber: Hurşit TOPAL/GEMLİK (Bursa), -

================================

Adli yardımın çoğu şiddet gören kadına

ANTALYA Barosu Başkanı Polat Balkan, kentte adli yardım hizmetinden yararlananların yüzde 90'ının kadınlardan oluştuğunu, bunun yüzde 80'inin de şiddet mağduru olduğunu açıkladı.

Polat Balkan, Antalya'da iki gündür devam eden 'Türkiye'de Adalete Erişim İçin Adli Yardım Uygulamalarının Geliştirilmesine Destek Projesi' çalıştayı ile ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı. Antalya'da adli yardım hizmetinden yararlananların yüzde 90'ının kadınlardan oluştuğunu aktaran Polat Balkan, bu kadınların yaklaşık yüzde 80'inin ise şiddet mağduru olduğunu kaydetti. Polat Balkan, Türkiye'de dava harç ve masraflarının ekonomik olarak birçok insanın karşılayamayacağı kadar yüksek olduğunu da söyledi. Balkan, adli yardım sisteminden ekonomik olarak çok yoksul durumda olan, dava harç ve giderlerini bile karşılayamayacak durumdaki insanların birtakım kriterlerden sonra ödeme yükümlülüğüne girmeden dava açıp avukatlık hizmetinden ücretsiz yararlanabildiklerini söyledi. Ancak bu sistemde ve uygulamada birtakım sıkıntıların olduğunu anlatan Balkan, "Bu çalıştayda hem sorun tespiti yapabilmek, hem de bundan sonra yaşanılması olası sorunlara da çözüm üretmek amacıyla bir araya gelindi" dedi.

MÜLTECİLER ÇOK SORUN YAŞIYOR

Gazetecilerin "Ne gibi sıkıntılar yaşanıyor" şeklindeki sorusu üzerine Balkan, şöyle dedi:

"Mültecilerin kimlik sorunu var, dil sorunu var. Bazı şeyler kırtasiyeye mahkum ediliyor, bürokratik işlemler çok sorun teşkil edebiliyor. Örneğin cebinde dolmuş parası bile olmayan bir vatandaş adli yardım talep ettiğinde bu kişiyi oradan oraya gönderiyoruz. Sistem gereği o insanın gerçekten ekonomik olarak yoksul olduğunu görmemiz gerekiyor. Bunun için cebinde dolmuş parası bile olmayan kişiyi tapuya gönderiyoruz, trafiğe gönderiyoruz, bankalara gönderiyoruz. SGK'ya gönderiyoruz. Çalışıp çalışmadığını, üzerinde kayıtlı bir taşınır ya da taşınmaz mal varlığı, bankada hesabı olup olmadığını resmi olarak görebilmek için. Ama bu da birçok insana zulüm gibi geliyor."

MAHKEMELER FARKLI DEĞERLENDİREBİLİYOR

Dava harç ve masraflarından muaf olması gerekenleri bazen mahkemelerin ve yargıçların da muaf tutmadığını ileri süren Balkan, "Aslında yasal mevzuat birçok açıdan uygun olmasına rağmen ne yazık ki uygulamada mahkemelerimiz, yargıçlarımız bize göre farklı değerlendiriyor. Harç muafiyetinden yararlanması gerektiğini düşündüğümüz yurttaşlarımız dava açtıktan sonra harç ödemeye mahkum kılınabiliyor. Avukatların dosyaya erişiminde sorunlar olabiliyor. Bu tip çok güncel sıkıntılar var" diye konuştu.

Polat Balkan, çalıştaya Adalet Bakanlığı'ndan uzmanların da çok aktif katıldığını, buna sevindiklerini belirterek, hazırlanan sonuç bildirgesinin Türkiye Barolar Birliği tarafından kamuoyuyla paylaşılacağını söyledi. Balkan, son zamanlarda idamın yeniden getirilmesiyle ilgili tartışmalara ise "İdamın tartışılmasını bile doğru ve sağlıklı bulmam. Bizim bu konudaki tavrımız net. İdam cezasına karşıyız" dedi. Çalıştay için Antalya'ya gelen Türkiye'nin 79 ilinin barolarına kayıtlı avukatlar toplantının son günü Kaleiçi'ni gezdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

Baro Başkanı Polat Balkan'ın açıklaması

Avukatlardan genel görüntüsü

HABER- KAMERA: Mustafa KOZAK/ANTALYA,

=======================================

Gol atınca sevinçlerini polislerle paylaştılar

TEKİRDAĞ'ın Çorlu İlçesi'nde, Bölgesel Amatör Lig (BAL) takımları Çorluspor 1947 ile Vefa arasında oyanan maçta, gol atan Çorlu 1947 futbolcuları, sevinçlerini, saha kenarına koşarak görevli polis memurları ile paylaştı.

İstanbul Beşiktaş'taki Vodafone Arena'da dün akşam oynanan Beşiktaş-Bursaspor maçının ardından teröristler tarafından düzenlenen ve 38 kişinin şehit olduğu, 155 kişinin yaralandığı saldırıya tepkiler sürüyor. Bugün Tekirdağ'ın Çorlu İlçesi General Basri Stadı'nda BAL'da Çorluspor 1947 - Vefa karşılaşmasında da duygusal anlar yaşandı. Çorlu 1947 futbolcularından Orhan Pamukçu 17'nci dakikada, Güven Güneri 71'inci dakikada ve Mehmet Topçu da 81'inci dakikada attıkları gollerden sonra sevinçlerini saha kenarına koşarak, maçta görev yapan polis memurları ile paylaştı. Diğer futbolcular da saha kenarına giderek, polis memurlarına sarılıp, tokalaşırken stadyumda duygu dolu anlar yaşandı. Karlışmayı Çorlu 1947, 3-0 kazandı.

Haber: Mehmet YİRUN/ÇORLU (Tekirdağ), -

=======================================

Alt geçitte iskele çöktü: 3 işçi yaralı

ANTALYA'nın Kepez İlçesi'nde alt geçit inşaatı çalışmaları sırasında iskele çöktü, 3 işçi yaralandı.

Olay, bugün saat 14.30 sıralarında meydana geldi. Kızılırmak Caddesi'ni Yeşilırmak Caddesi'ne bağlayan güzergah üzerinde alt geçit inşaatında demir bağlayan işçilerin üzerine iskele çöktü. Bir işçi demir altında kalırken, diğer iki işçi kazayı hafif yaralı atlattı. Kazayı gören arkadaşları sağlık ve itfaiye ekipleri çağırdı. Kısa sürede belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, demir altında kalan işçiyi çıkartarak sağlık ekibine teslim etti. Bu arada, diğer iki işçi de arkadaşlarının yardımı ile ambulansa taşındı. İşçilerden Hacı Özcan Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne, Yaşar Yılmaz Atatürk Devlet Hastanesi'ne, İbrahim Oğuz ise Özel OFM Hastanesi'ne götürüldü. İşçilerin hayati tehlikesinin bulunmadığı belirtildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------------

Bir işçi sedye ile ambulansa taşınırken

Olay yerindeki koşuşturmadan görüntü

Ambulans içindeki işçiden görüntü

İş kazasının olduğu yerden detay görüntüler

HABER- KAMERA: Süleyman EKİN/ANTALYA,

=======================================

Gayrimenkul edinme yaşı 34'e düştü

TÜRKİYE'de son 10 yılda konut edinme yaş ortalamasının 43'ten 34'e düştüğü açıklandı. Coldwell Türkiye Ülke Başkanı Gökhan Taş, "İnsanlar artık çok daha genç yaşta konut ediniyor" dedi.

Coldwell Banker Türkiye, üçüncü kampını Belek bölgesindeki Cornelia Diamond Otel'de yapıyor. Dünyanın köklü gayrimenkul danışmanlık şirketlerinden Coldwell Banker'ın Türkiye Ülke Başkanı Gökhan Taş, dünya üzerinde en çok kazandıran yatırım aracının gayrimenkul olduğunu söyledi. Coldwell Banker'in 110 yıldır faaliyette olduğunu belirten Gökhan Taş, halen 6 kıta 52 ülkede, 3 bin 500 ofis ve 100 bine yakın gayrimenkul danışmanı ile hizmet verdiğini söyledi. Taş, yılda 250 milyar dolara yakın mülk satışı gerçekleştiren Coldwell Banker'in, 2013 yılından bu yana Türkiye'de faaliyet gösterdiğini söyledi.

Türkiye'de 120'ye yakın ofis, 1500'e civarında danışmanın olduğunu belirten Gökhan Taş, "Kampta, ülkemizdeki ofislerin işletmecileri ile birlikteyiz. Hem 2016'yı değerlendiriyoruz, hem 2017 yılına hazırlanıyoruz. Daha da büyümenin yollarını arıyoruz. Pazar her geçen yıl değişiyor. Ülkemizde piyasalar ne olacak gibi sorulara yanıtlar arıyoruz. Özellikle 1 milyon TL üzerindeki gayrimenkul pazarında, önümüzdeki dönemde çok daha fazla daralma olacak. 2016'da bu daralma başladı" dedi.

2016'nın enteresan bir yıl olduğuna dikkat çeken Gökhan Taş, "Türkiye'de, 2015'in 10 ayında 1 milyon 40 bin adet gayrimenkul satışı vardı. 2016'da 1 milyon 66 bin satış oldu. Dolayısıyla satışlarda yüzde 2.4 artış var. Özellikle eylül, ekim ayından itibaren kredili konut satışlarında ciddi anlamda artış var. Örneğin, ekim ayında 48 bin kredi kullanıldı. Sıfır ve ikinci elde Cumhuriyet tarihinin en büyük kredi kullanımı oldu. 2015 satışımız 1 milyon 289 bindi. Bu Cumhuriyet tarihinin rekoruydu. 2016'yı 1 milyon 300 bin adetle kapatacağız gibi duruyor" diye konuştu.

Özellikle, 1 milyon ile 500 bin TL'lik gayrimenkullerde alım-satım hızının azaldığını aktaran Gökhan Taş, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Gelecek yıl 150-300 bin TL'lik gayrimenkul alım satımlarda çok daha fazla artış görüyoruz. Dolayısıyla pazar biraz ona doğru değişiyor ve gelişiyor. 2017'nin ilk yarısında Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve referandumu ile ilgili bir süreçle geçecek. Dolar 3.5 bandında oturur ve bu da Türkiye'deki tüketici tarafından onaylanırsa, 2017'nin de iyi geçeceğini düşünüyorum." Son 10 yılda konut edinme yaş ortalamasının 43'ten 34'e düştüğünü ifade eden Gökhan Taş, konuşmasını şöyle tamamladı:

"İnsanlar artık çok daha genç yaşta konut ediniyor. 25-27 yaşında üniversite mezunu insanlar artık aileleriyle değil, tek başlarına yaşıyor. Bir işe girdikleri zaman çok rahat konut alıyorlar. Çok geç evlenmeye, çok rahat boşanmaya başladılar. Yalnız yaşamak, ayrı yaşamak artık aileler tarafından da normal bir şey gibi karşılanıyor. Türkiye, 29 yaş ortalaması ile Avrupa'nın en genç nüfusuna sahip ülke. Diğer Avrupa ülkelerinde ortalama 40. Dolayısıyla bu genç nüfusun barınma ihtiyacı var. Bu genç nüfus bir anlamda iyi eğitim almış, iyi okullarda mezun olmuş ve iyi yatırımlarla okutulmuş insanlar. Bu insanların girişimci olarak önleri çok açık ve çok talepleri var. Gayrimenkul sektörü her ne olursa olsun 2017'de de çok iyi sonuçlar verecek bir sektör."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

Gökhan Taş katılımcılara hitap ederken

Salondaki katılımcılardan detay görüntüler

RÖP: Gökhan Taş

HABER- KAMERA: Süleyman EKİN/ANTALYA,

=====================================

Gazipaşa'da yamaç paraşütü uçuşları başladı

ANTALYA'nın Gazipaşa İlçesi'nde ilk defa yamaç paraşütü uçuşları yapıldı. İlk atlayışı yapan ise 3 yıllık eğitim sonucu bu yıl atlayışlara başlayan 13 yaşındaki Harun Karateke oldu.

Alanya Mahmutlar Yamaç Paraşütü Takımı, Gazipaşa'da atlayış yapabilmek amacıyla çalışma başlattı. Gazipaşa Belediyesi'nin desteğiyle uygun nokta aranırken, bunun için Selinus Plajı'nın yakınlarında yaklaşık 200 metre yükseklikteki Karadağ'dan atlayış yapılabileceği belirlendi. Yapılan çalışmalar sonucu bugün Karadağ'a çıkan 10 paraşütçü ilçede bu spora yönelik ilk atlayışları yaptı.

Zirveden ilk atlayışı ise 3 yıllık eğitim sonunda bu yıl atlayışlara başlayan Harun Karateke yaptı. Paraşütçüler atlayışlarını Selinus Plajı'nda sonlandırırken, sıcak havayı fırsat bilerek sahile gelenler ise paraşütçüleri ilgiyle izledi. Gazipaşa Belediye Başkanı AK Partili Adil Çelik de atlayışları izledi.

'YAZIN DAHA ÇOK TERCİH EDİLECEKTİR'

Mahmutlar Yamaç Paraşütü Kulübü üyesi Metin Akdenizli, pistin eğitim ve profesyonel uçuşlara elverişli olduğunu söyledi. Akdenizli şöyle dedi:

"Uzun süredir burası göz altında bulundurduğumuz bir yerdi. Karadağ denilen tepeden ilk kez uçuldu. Gazipaşa spor yaşamına katkı sağlayabildiğimiz için mutluyuz. Zevkli bir uçuş oldu. Yazın daha çok tercih edilecektir. Tepenin yüksekliği 200 metre. Çok ideal bir yükseklik. Eğitim için çok ideal. Akdeniz Üniversitesi dahil birçok üniversite buraya gelerek test uçuşu yapacak ve eğitimlerini alabilecek."

'3 YIL EĞİTİM ALDIM'

Genç yamaç paraşütçüsü Harun Karateke, tüm yaşıtlarını yamaç paraşütü yapmaya davet etti. Akrobasi pilotu olmak istediğini söyleyen Harun Karateke, "Bu yıl ilk kez uçtum. 3 yıl eğitim aldım. Uçmayı çok seviyorum. Tüm yaşıtlarıma tavsiye ediyorum" dedi.

Uçuşa katılan tek kadın yamaç paraşütçü Ayşenur Mısırlıoğlu da korkacak bir durum olmadığını, yamaç paraşütünün kendisi için meditasyon aracı olduğunu kaydetti.

'İMKANLARI SEFERBER EDECEĞİZ'

Belediye Başkanı Adil Çelik ise paraşütle atlayış eğitimi almak istediğini belirterek, şöyle konuştu:

"Dünyanın birçok yerinde kar ve kış varken, bizler bahardan kalma bir gün yaşıyoruz. Altın değerindeki güneşimiz üzerimize parlıyor. Bu güzel ilçede değişik spor dallarının yapılması için elimizden gelen tüm imkanları seferber edeceğiz. Arkadaşlar pistin ve şartların çok ideal olduğunu söyledi. Yamaç paraşütünü ilçeye kazandırmak için elimizden gelen desteği vereceğiz. En kısa sürede de yol sorunu çözeceğiz."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------------------

Paraşütçülerin yerde hazırlıkları

Uçuşlardan genel ve detay görüntüler

Sahilde gezinti yapan ve oturanlardan

Paraşütçülerin inişleri

RÖP 1: Metin Akdenizli

RÖP 2: Hasan Karateke

RÖP 3: Harun Karateke

RÖP 4: Ayşenur Mısırlıoğlu

RÖP 5: Adil Çelik (Belediye Başkanı)

Detaylar

HABER- KAMERA: Yücel BULUT/GAZİPAŞA (Antalya),

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni - 9 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement