Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Gündemi Değerlendirdi

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, IŞİD ile mücadele edecek peşmerge güçlerinin her an Kobani'ye geçebileceğini söyledi.

Bakan Çavuşoğlu, A Haber'de katıldığı bir programında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kobani'nin düşmemesi konusunda Türkiye'nin hassas olduğunu belirten Çavuşoğlu, Türkiye'nin sınırının ötesindeki meselelerin kendilerini ilgilendirdiğini ancak Kobani'nin tek başına ön plana çıkarılmasının, Suriye ve Irak'ta olup bitenlere göz yumulmasının doğru olmadığını söyledi.

PYD ile Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) arasında güven bunalımı olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "Aynı şekilde PYD ile peşmerge arasında da güven bunalımı var. Bunun tarihsel geçmişi var. Geçmişte kendi aralarındaki olanlar. Aynı şekilde PYD'nin ve ÖSO'nun Suriye'nin geleceği ile ilgili sınır bütünlüğü, bağımsızlığı ile ilgili bakış açısındaki farklılıklardan dolayı bir güven bunalımı var. Dolayısıyla bugüne kadar bu sürecin gecikmesinin sebebi bunlardan kaynaklanıyor" diye konuştu.

Permerge güçlerinin daha fazla güvenlik gücü göndermek istediğini ancak PYD'nin buna karşı çıktığını dile getiren Çavuşoğlu, Kobani'ye gidecek peşmerge sayısının başlangıçta 2 bin olduğunu, daha sonra 200'e, son olarak da 150 civarına düştüğünü hatırlattı.

Bakan Çavuşoğlu, geçişlerin ne zaman olacağı sorusuna ise "Türkiye de buna tamam demiştir ama bundan sonra askerlerin, güvenlik güçlerinin gerçekleştireceği bir süreçtir, dolayısıyla bunun zamanlaması, nasıl olacağı, karadan, havadan bu konuda atılacak adımlar değerlendirilmiştir" cevabını verdi

Bundan sonraki süreci, ilgili birimlerin yöneteceğine işaret eden Çavuşoğlu, "Her an geçişler olabilir. Bu konuda herhangi bir sıkıntı yok. Zaten kendi aralarında da anlaştılar. Zaten bizim tarafımızdan herhangi bir sıkıntı yok" dedi. Çavuşoğlu, hem geçişler hem de Kobani ve sonrasındaki gelişmelerle ilgili Türkiye'nin ortaya koyduğu tüm şartların kabul edildiğini ifade etti.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, ÖSO'nun bazı birliklerinin Kobani'ye geçtiği yönündeki haberlere ilişkin, henüz geçişin olmadığını ancak tarafların aralarında mutabakata vardıklarını ve Türkiye'nin bu konuda gereken yardımı yapacağını kaydetti. Yaklaşık 100 civarında ÖSO mensubunun Kobani'ye geçmesinin söz konusu olduğunu belirten Çavuşoğlu, ancak sayılar sürekli değiştiği için net bir rakam vermenin doğru olmayacağını kaydetti.

Peşmerge ile PYD arasındaki güven eksikliği sorununun bir benzerinin PYD ile ÖSO arasında da yaşandığına dikkati çeken Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"PYD'nin bölgedeki amacı sadece belli bir bölgeyi kontrol etmek, adeta bölücü bir faaliyettir bu. Suriye'nin sınır bütünlüğü veya Esed rejiminin gitmesi ve siyasi dönüşümün, herkesi kucaklayacak bir siyasi dönüşüm taraftarı değildir. Bu olay aslında önemli bir adım da olabilir. Yani buradaki oluşumların kendi aralarındaki anlaşması, uzlaşması ve aynı istikamette hareket etmesi bakımından güven artırıcı bir tedbir de olabilir. Böyle olmasını da arzu ediyoruz çünkü PYD bu çizgiye gelmediği sürece ne Türkiye tarafından makbul sayılabilir, meşru sayılır ne de ÖSO tarafından da meşru sayılabilir. Beraber de çalışamazlar. Önemli olan PYD ve PYD'yi destekleyen grupların bu çizgiye gelmesidir. Suriye'nin geleceği ile ilgili birlikte hareket edecek anlayışa sahip olmalılar, ondan sonra stratejileri birlikte oluşturmalılar."

Türkiye'nin Kobani bölgesine yaptığı insani ve tıbbi yardımlara da değinen Çavuşoğlu, şu ana kadar yapılan yardımların 11 milyon dolar civarında olduğunu söyledi. Çavuşoğlu, Kobani'yle ilgili olarak Türkiye sessiz kalıyor algısı yaratmaya çalışmanın doğru olmadığının altını çizdi.

Türkiye'nin kimseye Kobani'ye ve PYD'ye askeri yardım yapma sözü vermediğini de vurgulayan Çavuşoğlu, aksine iddiaların "tamamen yalan" olduğunu söyledi. Çavuşoğlu, "Onlar bizden diğer bölgelerdeki PYD'lilerin de Türkiye'den geçmesini istedi, biz kesinlikle buna hayır dedik" ifadesini kullandı.

Bakan Çavuşoğlu, PYD Eş Başkanı Salih Müslim'in Ankara'ya davet edilip edilmeyeceği ilgili bir soruya ise şu cevabı verdi:

"Şu anda Ankara'ya davet edilmesi için bir şey görmüyoruz ama ne zaman bizim söylediğimiz çizgiye gelirlerse, terör faaliyetlerinden ya da bölücü emellerinden vazgeçip de Suriye'nin bütünlüğü için çalışma kararı verirlerse biz tabii ki onları muhatap alırız, meşru görürüz. Aksi takdirde meşru görmeyiz ama bu süreçte tabii ki ilgili güvenlik birimlerimiz, istihbaratımız onlarla da görüşür. Diğerleriyle de görüşür. Pekala görüşebilir. Bugün çözüm sürecinde de birçok görüşmeler yapılıyor ama hükümet bazında bizim onları davet etmemizi gerektirecek bir durum yok. O şarlar da oluşmadı zaten."

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, ABD Başkanı Barack Obama ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye ve bölgede kapsamlı bir strateji için sürekli temas halinde olma konusunda mutabık kaldıklarını belirterek, ilgili birimler arasında da istihbarat ve temasların artırılacağını söyledi.

Çavuşoğlu ayrıca, ABD'nin güvenli bölge ve uçuşa yasak bölge konusunu da daha olumlu şekilde değerlendirmeye başladığını dile getirerek "Güvenli bölgenin Birleşmiş Milletler çatısı altında olması en ideali. Şu an bizim tek taraflı bir güvenli bölge veya uçuşa yasak ilan etmek gibi bir tutumumuz yok" diye konuştu.

Çavuşoğlu, IŞİD'le mücadelede İncirlik askeri üssünün kullanımına yönelik soruyu ise şöyle yanıtladı:

"Ne Suriye ve Irak içinde Kobani gibi sadece bir bölgenin ön plana çıkarılarak tüm meseleyi bu çerçevede görülmesini doğru buluyoruz ne de bu bölgede istikrar, güven, barış getirebilmek için İncirlik gibi sadece bir konunun ön plana çıkarılarak tüm meseleleri bu eksende değerlendirmeyi doğru buluyoruz. Bunlar doğru, gerçekçi yaklaşımlar değil. İşin siyasi boyutuyla, askeri, güvenlik boyutuyla, insani boyutuyla atılması gereken adımlar konusunda bir strateji üzerinde anlaşırsak Türkiye üzerine düşeni yapacaktır, her zaman olduğu gibi."

Süleyman Şah Saygı Karakolu'nun korunmasına yönelik harekat tatbikatına da değinen Çavuşoğlu, tatbikatının dün yapıldığını hatırlattı. Türbeye yönelik bir tehdit olmadığını ifade eden Çavuşoğlu, "Ama olacakmış gibi de hazırız. Hazırlıklı olmamız lazım" dedi. - Ankara