Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez: "Öyle Günler Gelecek Ki Türkiye'den Hacılar, Emniyet ve Güven...

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez: "Öyle günler gelecek ki Türkiye'den hacılar, emniyet ve güven içerisinde eskiden olduğu gibi Bağdatlı kardeşlerine selam vererek, onlara misafir olarak oradan Kabe'ye gidebilecek"

ANKARA - Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "İnşallah yakın gelecekte öyle günler gelecek ki Türkiye'den hacılar, emniyet ve güven içerisinde eskiden olduğu gibi Bağdatlı kardeşlerine selam vererek, onlara misafir olarak oradan Kabe'ye gidebilecek. Bu günleri özlüyoruz" dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Irak Hac ve Umre Bakanı Halid el-Atiyye ile makamında bir araya geldi. Burada konuşan Görmez, İslam coğrafyasının tarihin en zor süreçlerinden geçtiğine vurgu yaparak, "En büyük imtihanı da Iraklı kardeşlerimiz yaşadılar. Bütün bu imtihanlardan başarıyla geçmelerini ve yeniden Bağdat'ı dünyanın Medinetu's Selam'ı haline getirmelerini yüce Rabbimden niyaz ediyorum. Sadece can emniyetimiz tehlikede değil aynı zamanda din emniyeti, din güvenliği de bir tehdit altındadır. Din güvenliği, İslam coğrafyasında birkaç tehdide maruz kalmıştır. En büyük tehlike, düşman şüphesiz cehalettir. İkinci büyük tehlike tefrikadır. Üçüncü büyük tehlike DEAŞ ve benzeri tekfir ideolojilerinin İslama ve Müslümanlara musallat olmasıdır. Bir başka tehlike; taifiye dediğimiz mezhepçiliğin dine mensubiyetin önüne geçmiş olmasıdır. Bütün bunların üstesinden ancak ilim ve hikmetle gelebiliriz. Bunun için de dini müesseselere çok daha büyük görevler düşüyor. Onun için siyaset kendi yolunda devam ederken bilhassa ilim adamlarının, ilim müesseselerinin, dini müesseselerin çok daha aktif davranarak coğrafyamızda yeniden ilmi, hikmeti, barışı, adaleti tesis etmek, için ellerinden gelen her türlü gayreti sarfetmeleri gerekiyor. Türkiye ile Irak ortak büyük bir tarihe, büyük bir medeniyete sahip olan iki ülkedir. Bizim Türkçe de bir sözümüz vardır: 'Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz'. İstanbul Bağdat'sız, Bağdat İstanbul'suz yapamaz. Çünkü bütün dünyaya aynı ortak medeniyeti kurmuş, tesis etmişlerdir" ifadelerini kullandı.

"Hac ve Umre konularında her türlü işbirliğine hazırız"

Son yaşanan acıları birer cümle-i mu'terize olarak kabul etmek gerektiğini belirten Görmez, "İnşallah bütün bunları geride bırakarak yeniden yeni bir sürecin, yeni bir barışın önünü birlikte açarız. Biz Hac ve Umre konularında her türlü işbirliğine hazırız. Geçen sene Hac ibadetinde bazı kardeşlerimizin gelmemiş olması bizi de üzmüştür. Mezhebi ve meşrebi ne olursa olsun ehl-i kıble olan bütün Müslümanlar kıblegahında buluşmaya ve birleşmeye devam etmelidir. Arafat'ta birlikte olmayı terk etmemeliyiz ta ki muarefemiz, irfanımız, marifetimiz devam etsin. Sa'y da birlikte koşmayı asla terk etmemeliyiz ki sayimiz meşkur olsun. İnşallah yakın gelecekte öyle günler gelecek ki Türkiye'den hacılar, emniyet ve güven içerisinde eskiden olduğu gibi Bağdatlı kardeşlerine selam vererek, onlara misafir olarak oradan Kabe'ye gidebilecekleri günleri özlüyoruz" şeklinde konuştu.

"İki halkın arasına çeşitli fitne ve fesat tohumları ekmeye çalışsalar da bunların geçersiz olacağını düşünüyorum"

El-Atiyye ise, geçen sene Hac mevsiminde Görmez ile görüştüklerini hatırlatarak, "Sizi üzen her şey bizi de üzüyor sizi sevindiren her şey bizi de sevindiriyor. Asırlarca süren İslam medeniyetinin iki ortağıyız biz. Bu ilişkileri daha da güçlendirerek, engelleri aşarak önümüzdeki dönemde de daha iyi bir şekilde devam etmesini temenni ediyoruz. Tecrübeyle sabit ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar iki halkın arasına çeşitli fitne ve fesat tohumları ekmeye çalışsalar da bunların geçersiz olacağını düşünüyorum. Biz inanıyoruz bu elem ve üzüntü dolu dönem geride kalacaktır ve inşallah önümüzdeki zamanlarda daha güvenli daha sağlıklı bir döneme gireceğimizin de bazı işaretlerini hissetmeye başladık. Sizin de işaret ettiğiniz bu cehalet ve taassubun yok olmaya başladığı ile ilgili bazı işaretler almaya başladık, önümüzdeki dönemde inşallah birbirimizle işbirliği yaparak, bununla mücadele ederek bu zor aşamayı hep birlikte aşacağımıza inanıyorum. Bu üzüntü dolu dönemin özellikle Irak toplumu üzerinde çok yıkıcı tesirleri oldu. Bu yıkıcı tesirlerin etkisini gidermek için önümüzdeki dönemde şüphesiz ki sizlerin de yardımıyla yıkılan, yok edilen bu medeniyetimize ait eserleri ve ürünleri yeniden canlandırma, yeniden Irak'ı tesis etmek için sizin de yardımınıza ihtiyacımız bulunmaktadır" değerlendirmelerinde bulundu.

"Yeniden kara yoluyla Hac imkanını öneriyorum"

"Bu ziyaretimiz, önümüzdeki dönemde ilişkilerimizin geliştirilmesi, daha da ileriye taşınması, işbirliği yaparak yeniden bir inşa sürecinde beraber çalışabileceğimiz alanın tespiti için mütevazi bir ziyarettir ve ben inanıyorum ki ortak yapacağımız çok hayırlı işler bulunmaktadır" diyen El-Atiyye, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz, önümüzdeki dönemde tabii ki Türkiye'nin tecrübesinden yararlanmak istiyoruz, ziyaretimizin bir amacı da sizin sahip olduğunuz tecrübeyi paylaşmak istiyoruz ve özellikle Hac ve Umre konusundaki sizin tecrübeniz bize katkı sağlayacaktır. Yeniden kara yoluyla Hac imkanını öneriyorum ve bu konuda çalışabilirsek faydalı olur. Bir de biz Suudi Arabistan'la da bu konuyu görüştük ve iyi sonuçlar ortaya çıktı onlarla yapılan görüşmelerde yeni bir Hac kapısının açılması için mutabık kaldık zaten. Suudi Arabistan'la yaptığımız görüşmeden sonra ortaya çıkan sonuç kapsamında Türk hacılarının da Irak'tan geçerek, Bağdat'ı ziyaret ederek kutsal topraklara gitmesi düşüncesi çok yararlı olacaktır. Bu vesileyle Türk hacıları Irak'a girdiklerinde, Bağdat'a girdiklerinde İmam-ı Azam'ınn kabri şerifini, Abdülkadir Geylani Hazretlerinin kabri şerifini ziyaret etme fırsatı bulacaklardır Kerbela ve Necef'teki kutsal yerleri ziyaret etme fırsatı bulacaklardır. Bunun başka hayırlı sonuçları da olacaktır, iki halk arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi, ticaret ve benzeri hususların da geliştirilmesi konusunda ben bu düşüncenin yararlı olacağına inanıyorum."

Konuşmaların ardından karşılıklı hediyeler takdim edildi. El-Atiyye, Diyanet İşleri Başkanı Görmez'e Abdülkadir Geylani Hazretlerinin türbe örtüsünü hediye etti.