Diyarbakır'da Çocuk Hakları Günü Kutlandı

20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen,193 ülke tarafından onaylanan ve temel hakları barındıran 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü Sümerpark Ortak Yaşam Alanı'nda kutlandı.

Çocuk ve Kreş Hizmetleri Şube Müdürlüğünün düzenlediği etkinliğe Diyarbakır'da çocuklarla ilgili çalışma yürüten Umut Işığı, Sarmaşık ve Fidanlık Alanı'nda kalan Şengalli ve Kobanili çocuklar dışında yüzlerce çocuk katıldı. Çocuklar çocuk haklarına dikkat çekmek için hazırladıkları pankart ve dövizleri Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı binasına ve etkinliğin yapıldığı alanlara astı. Öte yandan Birleşmiş Milletlerin Çocuk Hakları Sözleşmesi Beyannamesi Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı binasında bulunan LCD ekranlarda Kürtçe ve Türkçe olmak üzere animasyon olarak gösterildi.

Etkinlik Çocuk ve Kreş Hizmetleri bünyesinde oluşturulan Çocuk Meclisinin 5. oturumuyla başladı. Meclis oturumuna Büyükşehir Belediyesi Eş başkanı Gültan Kışanak ve Yenişehir Belediyesi Eş Başkanları Ülkü Baytaş ve Selim Kurbanoğlu da katıldı. Mecliste yapılan yoklamanın ardından Çocuk Hakları Komisyonu günün önemini anlatan basın açıklaması yaptı.

Savaşlarda En Çok Zarar Gören Çocuklar Oluyor

Basın açıklamasını okuyan Ayşenur Gülen, hala çocukların sokakta çalıştığını, okula gönderilmediğini, zorla evlendirildiğini ve savaşlarda en fazla zarar gören kesim olup öldürüldüğünü söyledi. Birçok çocuğun 20 Kasım'ın anlam ve öneminden mahrum kaldığına dikkat çeken Gülen, "Kaç tane çocuk 20 Kasım'ın ne olduğunu bilecek ki ya da nereden öğrenecek ki eğer sabah mendil, sakız satarsa, bazen okula giderse, ya da hiç gönderilmezse bu günü bilemeyecek" dedi.

Bütün çocukların okula gitme hakkı olduğunun altını çizen Gülen, kimsenin hatta anne ve babaların dahi çocukları zorla çalıştıramayacağını belirtti. Çocukların hayal dünyasına da değinen Gülen,"Bazen hayal ederiz. Onu bile bize çok görürler. Bize bir bisikleti ya da bir havuzda yüzmeyi çok görürler. Oysa düşünme hakkımız da varmış" şeklinde konuştu.

Birçok Çocuk Şiddete Maruz Kalıyor

Birçok çocuğun şiddete maruz kaldığını bildiren Gülen, "Dayak yiyoruz ve biz de dayak atıyoruz. Sonrada sen yaramazsın diye dayak yiyoruz" diyen Gülen, çocukların anne ve babaları tarafından şiddete uğradığında yuvalara verildiklerini, bu tür durumda asıl cezanın anne ve babalara verilmesi gerektiğini söyledi.

Her bireyin 18 yaşına kadar ki süreçte çocuk sayıldığını vurgulayan Gülen, "Dünyadaki tüm çocuklar denizdeki balıklara benzerler. Hani kötü insan gider denizi kirletir ya balıklar ölürler işte çocuklarda öyledir. Çocuklar masum büyürler sonra kötü bir insan gelip onları katleder ve çocukluğumuzu yok eder. Dünyada ki çocukları katletmek geleceği yok etmektir. Biz çocuklar çocukluğumuzu bir yetişkin gibi değil. Çocukça yaşamak istiyoruz" dedi.

Türkiye'nin 1990 yılında Çocuk Hakları Sözleşmesini imzaladığı halde, sözleşmeden doğan yükümlülükleri yerine getirmediğine dikkat çeken Gülen, "Biz çocukların yaşamlarını daha da zorlaştıran ve değersizleştiren uygulamaları bir bir hayata geçiriyor" dedi. Gülen Amed Çocuk Meclisi olarak çocukların dili, dini, ırklarında ayırım yapmadıklarını belirtti. Meclis oturumundan sonra çocuklar, kendileri için Sümerpark'ta oluşturulan atölyelere geçti. Çocuk ve Kreş Hizmetleri Şube Müdürlüğünde drama eğitimi gören çocuklar 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'nü anlatan bir drama gösterimi düzenledi. Yapılan etkinlik çocuklar tarafından ilgiyle izlendi. Müzik dinletisi ve resim atölyesinin düzenlediği yüz boyama çalışmasıyla devam eden etkinlik çocukların Sümerpark Ortak Yaşam Alanı'nda yaptığı yürüyüşle son buldu.