Dört Eski Bakana Ait Fezlekeler

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, "Bunlar (fezlekeler) açıldığı takdirde... TBMM'nin itibarını sarsmak ve onurunu yok etmek için bazı faaliyetlere alet olan kişiler, bilerek veya bilmeyerek, TBMM'nin itibarını sarsmak isteyenlerin değirmenine su taşımaktadır. Aksi halde, bir savcı TBMM Başkanlığı'na düzenlediği bir iddianameyi, olayın doğruluğu veya yanlışlığını araştırmadan götürür. Bu durumda da ne Hükümet çalışabilir ne de milletvekilleri görevlerini yapabilir" dedi.

Elitaş, gazetecilere, MHP'nin, TBMM Başkanlığı'nın, "4 eski bakan hakkında TBMM'ye gönderilen fezlekelerin, milletvekillerinin incelemesine izin verilmesine dair" talebini reddetmesi kararının iptal edilmesi ve acilen yürütmenin durdurulması için idare mahkemesine başvurmasını değerlendirdi.

Mustafa Elitaş, Anayasa'nın 100. maddesine göre, hiçbir makam veya mercinin; milletvekili veya bakan hakkında kovuşturma, soruşturma, inceleme ve dinleme yapamayacağını; ancak görülen dava hakkında bakanlarla ilgili herhangi bir endişe ortaya çıkması durumunda sadece bilgilendirme amaçlı TBMM Başkanlığı'na yazı yazabileceğini söyledi.

TBMM Başkanlığı'nın da o çerçevede yazıyı Genel Kurul'un bilgisine sunacağını belirten Elitaş, "55 milletvekilinin imzasıyla, gerekli görülürse soruşturma komisyonu kurulması için önerge verilir. Ondan sonra Anayasa'nın 100. İçtüzük'ün 107. ve 113. maddeleri uygulamaya girer" dedi.

Elitaş, şöyle konuştu:

"Dinleme, dokunulmazlıktır. Dinleme ile ilgili kısımda 83. madde hükümleri uygulanır. Şu anda eğer bunlar açıldığı takdirde, TBMM'nin itibarını sarsmak ve onurunu yok etmek için bazı faaliyetlere alet olan kişiler, bilerek veya bilmeyerek, TBMM'nin itibarını sarsmak isteyenlerin değirmenine su taşımaktadır. Aksi halde, bunu yaptığınız takdirde herhangi bir savcı, bir kişi TBMM Başkanlığı'na düzenlediği bir iddianameyi, olayın doğruluğu veya yanlışlığı araştırılmadan, tartışılmadan TBMM'ye dosyalar halinde götürür. Bu durumda da ne Hükümet çalışabilir ne de milletvekilleri görevlerini yapabilir. Bu artık hem Hükümete hem de TBMM'ye tehdit unsuru haline gelir. TBMM'yi itibarsızlaştırmak ve etkisizleştirmek için gayret gösterenler, bu yolu yapmışlar, maalesef muhalefet partileri de buna alet olmuşlardır.

Muhalefet partilerinden birinin yaptığı iş, TBMM'nin itibarını zedelemek amaçlı bir iştir. Millet iradesine kelepçe vurmaktır, pranga takmaktır bu iş. Her şeyin usulü ve esası vardır. Bir savcı kalktı, 'bakanların şöyle şöyle yaptığını tahmin ediyorum' dedi, doldurdu. Ne yapacaksınız? Geldi burada da okundu, herkesin incelemesine açıldı. Hükümet çalışır mı? Böyle bir durumda torba iddianameler gelir, çalışmak mümkün hale gelmez. Hükümetin elini, ayağını bağlamak için, milletvekillerini tehdit edebilmek için bir unsur haline gelir bu iş. O savcı görevlerini ve yetkisini aşarak, TBMM Başkanlığı'na bir iddianame göndermiştir. İddianame yazma yetkisi, Anayasa ve İçtüzük'e göre, Genel Kurul tarafından kura ile seçilen 15 milletvekiline aittir. Anayasa Mahkemesi, TBMM tarafından seçilen soruşturma komisyonu üyelerinin hazırladığı iddianameye göre yargılama yapar. O gönderilen dosyaların burada bulunması da yanlıştır, TBMM Başkanlığı'nın derhal geldiği yere iade etmesi gerekir. Yoksa hiç kimsenin onayına, bilgisine açılmayan sadece ağzı mühürlü torbalar halinde dosya olur, torba ile geldiyse."

-"Sadece karma komisyon üyeleri inceleyebilir"

Elitaş, bir milletvekilinin dokunulmazlığı ile ilgili dosyaların sadece ilgili milletvekili ve karma komisyondan seçilen 5 üye tarafından incelenebileceğini, başka kimsenin göremeyeceğini belirterek, "Anayasa ve Adalet Komisyonu üyeleri de göremez. Karma komisyondan seçilecek hazırlık komisyonu üyeleri ancak inceleyebilir, onlar da karma komisyona rapor verebilir" dedi.

MHP'nin idare mahkemesine başvurusunu "işgüzarlık" olarak değerlendiren Elitaş, mahkemenin Anayasa'nın 83. ve 100. maddesini çok iyi okuması gerektiğini, Meclis kararları için dava açılamayacağını söyledi. - TBMM