DP Genel Başkanı Uysal Açıklaması

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, "Yarın, 27 Mayıs 1960'ta Türkiye'de darbelerin anası diyebileceğimiz milletimizin hafızasında ve gönlünde büyük yaralar açmış bir darbenin yıl dönümü. Bu büyük hizmetlerin sahibi olan değerli büyüklerimizi, şehit başbakanımızı, onun şehit bakanlarını, kader arkadaşlarını rahmet, minnet ve şükranla yad ediyoruz" dedi.

Seçim çalışmaları kapsamında Sivas'ta bir restoranda basın toplantısı düzenleyen Uysal, sözlerine seçim güvenliğiyle ilgili endişeler duyduğunu belirterek, "Bugün başka bir partinin adayına (CHP Adana 1. sıra milletvekili adayı Elif Doğan Türkmen) menfur bir saldırı düzenlenmiş, bunu kınıyoruz" diyerek başladı.

Her seçimin kritik olduğunu ancak 7 Haziran seçimlerinin bir dönüm noktası olduğunu ve Demokrat Parti'yi yeniden iktidar yapmak için yola düştüklerini dile getiren Uysal, "Yarın, 27 Mayıs 1960'ta Türkiye'de darbelerin anası diyebileceğimiz milletimizin hafızasında ve gönlünde büyük yaralar açmış bir darbenin yıl dönümü. Bu büyük hizmetlerin sahibi olan değerli büyüklerimizi, şehit başbakanımızı, onun şehit bakanlarını, kader arkadaşlarını rahmet, minnet ve şükranla yad ediyoruz. Ruhları şad olsun" ifadelerini kullandı.

Uysal, geleceğe umutla bakan bir ülke yapabilmek için siyaset yaptıklarına dikkat çekerek, "Demokrasiyi konjonktürel bir program olarak görenler, işine geldi mi Menderes diyenler, işine geldi mi Özal diyenler, işine gelmedi mi de bizden önce ne yapıldı diyenlere, Anadolu'nun dağına taşına yapılmış o hizmetler cevap vermektedir. O hizmetler bu sözlere karşı davacıdır. Bu büyük ülkeyi, tarih yürüyüşü içerisinde olması gerektiği yere taşımak için, yeniden üreten bir güç haline dönüştürmek için, yeniden kadını ile genciyle, geleceğine umutla bakan bir ülke yapabilmek için siyaset yapıyoruz" şeklinde konuştu.

Türkiye'nin daraldığı, nefes alamaz hale getirildiği ve pek çok dayatma ile karşı karşıya kaldığını öne süren Uysal, "Bir tarafta milletin iradesini bir kişinin iradesine indirgeme teşebbüsü ve dayatması var, diğer tarafta da başkanlık modeli altında Türkiye'ye bir deli gömleği giydirme çabası var. Öte tarafta da PKK'nın kendisine bir iktidar alanı istediği bir dayatma var. Bu iki kıskaç içerisinde Türkiye'nin alttan, üstten derinden işleyen toplumsal yarılmaları, toplumsal kutuplaşma, iktisadi anlamda Türkiye'nin artık sürdürülemez bir ekonomik model içerisinde, kendi varlığını insanlarını borçlandırarak, tüketim üzerine dayalı bir geçmiş 10-12 yıllık dönemin politikasının da netice itibarıyla sona geldiği bir andayız" ifadelerini kullandı.

Uysal, mevcut vergi düzenini yerle bir edecek bir düzeni Türkiye'nin önüne miras olarak bıraktıklarını vurgulayarak, "Hak düzeni dediğimiz, kazananın kazandığı ölçüde vergi verdiği, temel ihtiyaç maddelerinde KDV oranının yüzde 1'e indirildiği, basit ve yaygın olması açısından KDV'nin ortalama yüzde 8 olduğu, ÖTV'nin kaldırıldığı, lüks tüketim vergisinin konulduğu bir modeli Türkiye'nin önüne miras olarak bırakıyoruz" dile getirdi.

Partilerinin Türkiye'nin kurucu iradesi olduğunu belirten Uysal, çok partili siyasi hayatla beraber o günün şartları içerisinde yeni bir boyut, yeni bir derinlik katma vazifesi alması noktasında inisiyatif aldığını ve bugün de aynı görevi yürütmeye çalıştığını söyledi.

Uysal, nimet külfet dengesini eşit şekilde paylaştıracaklarını vurgulayarak, "Bu ezanların susmaması için Türkiye'nin yeniden büyük bir güç olarak varlığını ortaya çıkarabilmesi için önce kendi insanına refah üretecek, üretimin önündeki engelleri kaldıracak, kayıt dışı ekonomiyi kayıt içerisine alacak, bir yandan üretimi teşvik ederken aynı zamanda nimet külfet dengesini eşit bir şekilde paylaştıracağı bir düzeni Türkiye'ye öneriyoruz" ifadelerini kullandı.