DSP Lideri Türker, 'Suriye Tezkeresi'ni Değerlendirdi

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, Suriye ile yaşanan gelişmelere ilişkin olarak, " Türkiye'nin parçalanmaması için bu tezkerenin yanında durmak zorundayız" dedi.

DSP Genel Başkanı Türker, Türk Harb-İş Sendikası Genel Başkanı Bayram Bozal ve beraberindeki heyeti kabul etti. Genel merkezde yapılan görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Türker, Suriye ile yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kasım ayından bu yana Türkiye'nin Suriye konusunda yanlış politika uyguladığını belirten Türker, "Hükümetin bir başka ülkenin jandarmalığına soyunmaması gerektiğini söyledik. Çünkü önümüzde bir örnek vardı. 1980'li yıllarda Saddam, ABD'nin jandarmalığına soyunmuştu ve kendi rejimi sarsıldı. Irak savaşının başladığı günlerde, o tarihte Başbakan olan Bülent Ecevit'e yapılan öneride esas hedefin Irak değil İran olduğunu söylemişlerdi. ve İran'la uzlanacak bir olayın bütün bölgeyi değiştireceğini de kendileri açıklamışlardı" dedi.

Türkiye'nin politik davranması gerektiğini ifade eden Türker, "Ama ne yazık ki Türkiye, Suriye politikasında Dışişleri Bakanlığı'ndaki yeni bir teorinin uygulanmasına kendisini kaptırdı. ve buna 'Neo Osmanlıcılık' dediler. Bu yaklaşım Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliğinde kalmış olan bütün Arap ülkelerini Türkiye'ye karşı tavır alır hale gelmelerine sebep olmuştur. Bu nedenle Suriye'yle ilişkilerin ve dolaylı olarak da Irak Cumhuriyeti ile olan ilişkiler sonucunda Türkiye'nin masadan karlı kalkması mümkün değildir. Çünkü o kesimin Türkiye'ye olan bakış açıları tamamen değişmiş durumda" diye konuştu.

"BU BİR SAVAŞ TEZKERESİDİR"

Akçakale'de yaşanan olaya de değinen Türker, dış kaynaklı ajanslara dayanarak Akçakale'de bulunan gazetecilerin de dahil olmak üzere herkesin top atışlarının daha önceden de olması konusunda etki altında kaldıklarını söyleyerek, "Burada insafsızlık yapıldığını düşünüyorum. Türk halkının yanlış yönlendirildiğini düşünüyorum, çünkü daha düne kadar Akçakale'de bir top atışının yapıldığına ilişkin bir haber dahi yapılmadı. Olsaydı zaten ilk etapta Suriye ayağa kalkardı, niye beni topa tutuyorsun diye. Hükümetin Irak nedeniyle tezkeresini Meclis'e getireceği gün ve AK Parti Kongresi aynı güne çakıştı. ve normal tezkere Irak için gelirken, bu top atışıyla birlikte bir anda Suriye tezkeresine dönüştü" açıklamasında bulundu.

Türk uçağının düşürülmesi sonucu Türkiye'nin Suriye'ye karşı bir eylemde bulunmamasını bölgede zafiyet kaybı yaşanması olarak değerlendiren Türker, Suriye'ye karşı donanımlı olunması gerektiğini dile getirerek, "Dışarı farklı konuşan partilerin kapalı oturumda aynı şekilde konuşacağını düşünüyorum. Ama burada bir dar boğaz var. Bu konu içeride oylama yapılmadan ya da oylar sayılmadan geçecektir. Çünkü alınacak karar, nihai halde Türkiye'yi Müslüman bir ülke ile savaş konumuna getirecektir. Şuanda tezkere Irak'la ilgili alınırsa terörle mücadele bağlamında, bizim kendi haklarımızı korumak adına bir ülkeye girme hakkıydı. Ama Suriye ile ilgili alınacak karar Suriye'nin bize karşı tutumundan dolayı bir tepki göstermeye yönelik olunca aslında bu bir savaş tezkeresidir" şeklinde konuştu.

Türkiye'nin Suriye ile savaş durumuna geldiğini ve bunun açıklanmadığını vurgulayan Türker, "Bunun açıklanması 6 Kasım'a kadar uluslararası camiadan uzak tutulacaktır. 6 Kasım ABD'deki başkanlık seçimleri tarihidir. Başkanın Obama olması ya da Romney olmasına göre Amerika'nın duruşundaki şiddet derecesi değişecektir. Ama hangisi olursa olsun, Türkiye'nin onlarla anlaşarak bu işi gerçekleştirecekleri ortaya çıkıyor. Romney, bizim biraz daha açık davranmamızı istiyor, Obama ise şimdilik düşüncesini tam açıklamıyor" dedi.

"BU KONUDA NATO ÇEKİNGEN DAVRANACAKTIR, TÜRKİYE'Yİ BİRAZ DAHA GİRDABA SOKACAKTIR"

Türkiye'nin Afyon patlamaları ve Türk uçağının düşürülmesi konusunda edilgen davrandığını öne süren Türker, buna rağmen medyada NATO'nun hızlı karar aldığına ilişkin haberlerin yer aldığını söyleyerek, "NATO'nun aldığı bütün kararlar 4. madde kararlarıdır. Yani kınama kararı. Asıl alınması gereken karar 5. maddedir. ve Türkiye'ye yapılan saldırı NATO'ya yapılmıştır deyip, bu saldırıya karşı savaş açılacaksa ya da tepki koyulacaksa bütün NATO ülkelerinin de birlikte koymaları şeklinde olacaktır. Bu konuda NATO biraz çekingen davranacaktır. Türkiye'yi biraz daha girdaba sokacaktır. Çünkü NATO'nun Türkiye'den talebi vardır. O da Afganistan'a 5 bin savaşan asker gönderilmesidir. Bu istem 2008 yılından bu yana masadadır" dedi.

Bugün İran'da da halk hareketinin başladığını dile getiren Türker, "Riyalin dövize karşı kaybettiği değerden ötürü meydana gelen pahalılıktan halkın mevcut olan yönetime tepkisi oluşmuştur. Tüm bunlar mütalaa edildiğinde Türkiye'nin parçalanmaması için bu tezkerenin yanında durmak zorundayız. Savaş yetkisi olmalıdır ama AK Parti hükümeti tek başına kullanmamalıdır bu yetkiyi. Tezkerenin ardından milli mutabakat hükümeti oluşturulmalıdır. Dışişleri Bakanı'nın derhal değiştirilmesi gerekir. ve tüm bunlar olurken ülkenin Milli Savunma Bakanı ortaya yok" diye konuştu. - ANKARA