Dünden Bugüne "Kontroller!" - Son Dakika
Teknoloji

Dünden Bugüne "Kontroller!"

Dünden Bugüne "Kontroller!"

Klavye - fareden, dokunmatik ekranlara ve hatta hareketle kontrole kadar uzanan "kontrol" yolculuğu.

02.02.2015 03:23
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Yıllardır sayısız insan daha iyi bilgisayar ve cihaz kontrolleri yapmak için uğraşıyor. Ancak hala klavye ve fare ikilisini unutturacak çapta bir kontrol icat edilmedi. Çok güzel ve işe yarar kontrol cihazları yok değil, var. Mesela joystick oyun tarihinin unutulmaz kontrol cihazlarından ve simülasyonların vazgeçilmez bir parçası. Bir savaş uçağını klavye fare ikilisiyle mi joystick'le mi uçurmak istersiniz? Cevap belli ama joystick'le CHIP Online'da sörf yapamazsınız. "Yok ben yapabilirim, hatta bakın yaptım!" diyebilen bir yiğitseniz de bunun videosunu yayınlamak isteriz.

İşin şakası bir yana, konumuz kontroller. Klavye ve fare ikilisini geçen yok dediysek baştan sonuca vardık sanmayın. Zaten amacımız kontroller arası bir seçim yapmak da değil. Bunca senedir hep daha iyi kontroller, devrimci yenilikler konuşuldu durdu. Bunlara ne oldu? İşte buna bakmak. Kontrol cihazları nasıl değişerek ve gelişerek, kısacası evrim geçirerek günümüze geldiler? İşte makalemiz bunun üzerine kurulu. Bilgisayar; daha doğrusu teknolojik cihazlar tarihinin önemli parçalarından birini daha yerine oturtuyor, kontrollerin geleceğine de bakıyoruz...

1960'lardan 1980'lere önemli bir değişiklik olmadı. Bilgisayar kullananlar yazılı komutları klavye vasıtasıyla bilgisayara girerek işlemlerini yürüttüler. Çıktı ise dijital olarak ya ekrana geldi, ya da yazıcıdan kağıt üzerine basıldı. Bu Douglas Engelbart'ın, 1967 yılında fareyi icat etmesiyle birlikte değişmeye başlayacaktı.

Fakat bu değişim tahmin edilenden daha yavaş oldu. 1984 yılında bilgisayar sektörünün önemli isimlerinden bir köşe yazarı "İnsanların bu şeyleri kullanmak istediğine dair bir kanıt yok" diye yazmıştı. Aynı yıl Apple Macintosh'un çıkışıyla birlikte WIMP ara yüzü popüler hale gelecekti. WIMP, Windows, Icons, Menus, Pointers demekti, yani bugün kullandığımız bütün işletim sistemlerinin ve yazılımların pencereler, ikonlar, menüler ve işaretçilerden oluşan ara yüzü.

Macintosh'u bir yıl sonra Windows takip etti. 1990 yılında Windows 3.0 çıktığında fare, kişisel bilgisayarların anahtar bir parçası haline gelmişti bile. Yeni işletim sistemleri daha güzel gözükse de alttaki temel tasarım yani WIMP hala orada duruyor.

Klavye ve fare ikilisi bilgisayarda standart hale gelse de günümüzün lazer farelerinin hassasiyetini sunamıyorlardı. Optik farelerin ortaya çıkışına, yani 1990'ların sonuna kadar ince işlerde Trackball kullanılıyordu.

Bilgisayar oyuncuları Missile Command gibi bilgisayar oyunları oynasa da bu hassas aletlerin gerçek kullanım alanlarından biri hava trafiğini kontrolüydü. Sonar takip de dahil olmak üzere askeri uygulamalarda Trackball kullanıldı. Elbette günümüzün hassas fareleri hemen hemen her alanda trackball'un yerini aldı.

1990'larda kullanılan bir diğer araç ise 3D fare oldu. Trackball'a benzeyen bir araç olan 3D fareler, joystickle topuz harmanı bir görüntüye sahipti. Logitech'in 3Dconnexion'u bunlardan hala üretiyor. 3D fare, 3D CAD ve modelleme yazılımlarında oldukça kullanışlı.

Peki ya grafik tabletler? Tanınan ilk grafik tabletlerden olan Styalator 1957 tarihinde geliştirilmişti. PC'lerde yaygın kullanım bulması ise 1980'leri buldu. Özellikle eskiz çalışmaları yapanlar için kullanışlı olan tabletler, günümüzde de çizerler tasarımcılar, grafikler ve genel olarak çizimle işi olan herkes için kullanışlılığını sürdürüyor. Basınca duyarlı uçlar, insan elinin alışık olduğu bir kalem ve kağıt üzerinde çizim alışkanlıklarına uygun olması, fareyle zahmetli olan çizimlerin kolayca yapılmasına olanak sağlıyor. Masaüstü işlemleri yürütmek için de pek çok kısayola sahip olan tabletler oldukça kullanışlılar. Elbette yüksek hassasiyete sahip yetenekli tabletler, profesyonellere hitap ettiğinden oldukça pahalı oluyor.

Grafik tabletlerden sonra basınca duyarlı kontroller monitörlerde yer buldu ve ortaya dokunmatik ekranlar çıktı. Grafik ara yüze çok uygun bir kontrol şekli olan dokunmatik teknoloji günümüzde oldukça gelişmiş durumda ve gelecek de vaat ediyor. Başta belli amaçlarla üretilen dokunmatik ekranlar, PDA'larda kullanım alanı bularak yayılmaya başlamıştı. Apple'ın Newton'u başarısız olurken Palm'in PalmPilot'u inanılmaz satış rakamlarına ulaşmıştı. Microsoft da gelecek gördüğü bu teknolojiyi Windows CE ve şimdiki adıyla Windows Mobile'a taşımış, dokunmatik kontrol ve el yazısı tanıma özelliklerini ceplere taşımıştı.

Bill Gates, Windows XP zamanında Tablet PC prototiplerini sergilemişti. Ancak dokunmatikte devrimi yapan, Newton'la başarısızlığı tadan Apple oldu. Apple ve özellikle de iPhone sayesinde dokunmatikler cep telefonlarında klavyeden çok daha kullanışlı hale geldi ve klavyenin yerini almayı başardı. Daha doğrusu klavye, sanal klavye olarak dokunmatiğin bir parçası haline getirildi...

Steve Jobs tuşlardan nefret ediyor olmalı ki iPhone geliştirildi. Tamamen ekrandan oluşan telefonda donanımsal klavye tuşu yoktu. Sanal klavyenin ve dokunmatiğin bu telefonda bu kadar iyi bir şekilde kullanılmasının sırrı çoklu dokunmayı hassas bir şekilde algılayabilmesinde saklıydı. Bu sayede sanal klavye kullanışlı hale geliyor ve hızlı yazmak mümkün oluyordu. Ama dokunmatik klavye fonksiyonlarının ötesine geçiyor ve basit parmak hareketleriyle fotoğrafları değiştiriyor, yakınlaştırıp uzaklaştırıyor.

Apple bu teknolojiye 2005 yılında satın aldığı Fingerworks sayesinde kavuştu. Microsoft, kendi çoklu dokunmatik sistemi olan Surface'i 2004 yılında geliştirmeye başlamıştı. Surface 2007 yılında tamamlandı. Apple'ın iPhone'u cebe sığarken, Microsoft'un Surface'i ancak oturma odasına sığıyordu.

Şimdi, Apple ile birlikte neredeyse tüm OC üreticileri, telefon ve tablet devleri, çoklu dokunmatik teknolojisine yatırım yarışındalar. İnternette gezmekten tutun da görsel uygulamalara kadar her yerde rahatça dokunmatik kontrol kullanılabiliyor.

Özellikle bilgisayarlarda, donanımsal klavyelerin koruduğu bir avantaj, kullanıcıların bu kontrole alışkın olması. Bir diğeri ise tuşların hem şekil, hem de basınç karşısındaki hafif direncinin, parmak uçlarından gönderdiği sinyallerin daha iyi kontrol hissi sunması.

Dokunmatik cihazlar sadece çoklu dokunuşu değil, işaretleri de algılamaya başlıyor. Bunu başlatan ise Nintendo Wii'nin kontrollerinin popülaritesi oldu. Apple'ın iPhone'u ve Google'ın Android'i hareket algılayabiliyor ve bunu sisteme komut olarak aktarabiliyor. Ancak hareketlere verilen tepkiler her zaman hareketlerle uyumlu olmadığı için Nintendo farklı bir eklenti: MotionPlus'ı çıkartmak zorunda kalmıştı.

Hareket algılama, bugün son derece olgunlaşmış durumda. Özellikle Microsoft'un Kinect'i, hem Xbox konsollarında, hem de Windows'lu PC'lerde müthiş işler yapabiliyor.

Çoklu dokunma ve hareket algılama ile ilgili temel problem hala cihaza dokunmak veya kontrol cihazı taşımak (Kinect'i bir kenara bırakırsak) zorunda olmak. Uzaktan ve düşünmeden kolayca kumanda imkanı sunan bir teknoloji olan ses tanıma işte bunu yapıyor. Yıllardır var ve Windows Vista'ya bile dahil bir özellik. Hatta Bill Gates 1999 yılında sesle kumandanın 5 yıl içerisinde bilgisayarları kontrol etmenin standart yolu haline geleceğini söylemişti.

Pratikte konuşmaya dokunmaktan daha çok üşeniyoruz. Ayrıca bazı oyunları konuşarak oynamak ne pratik, ne de eğlenceli. Öte yandan oyun yazarken gayet yararlı olabiliyor. Deus Ex oyununun yazarı, bütün hikayeyi bilgisayarına dikte ettirmiş.

Kullanımın önündeki en büyük engellerden birisi yazılımları kullanmanın zorluğu. Tanımlanmayan sözcükler kullanıcıların sinirini bozuyor. Bu yüzden ünü kötüye çıkan teknolojiyi kullanıcılar, Apple'ın Siri'si ortaya çıkana kadar pek denemediler bile. 2006'da Vista'nın ses tanıma teknolojisinin tanıtımı bile oldukça başarısız olarak olumsuz kanıları tazelemiş ve güçlendirmişti.

Bugünse, hem PC'lerimiz, hem de telefon ve tabletlerimiz, ses algılama konusunda iyi bir noktaya ulaşmış durumdalar. Sanal asistanlar söylediklerimizi genellikle doğru anlıyor. Cihazları kontrol etme konusunda gidilecek biraz daha yol var ama önemli olan adım, yani sesin doğru algılanması adımı çoktan atıldı.

Ofis uygulamaları açısından bakarsak, günümüzde açık ofis kavramı var ve sesle kumanda gerçekten çalışmayı imkansız hale getiren bir ortam yaratacaktır. CHIP Online ofisinde sesli kumanda kullanılsaydı ortaya gerçek bir kakofoni çıkardı.

Sesli kumandanın başarılı kullanım alanlarından biri de cep telefonunun adres defterinde kayıtlı birinin adını çağırmak. Tek tek isimleri gezmek veya isim yazmaktan çok daha kolay; çünkü cep telefonu sesle ilişkilendirdiğimiz ve sesle kumandayı garipsemeyeceğimiz bir cihaz.

Henüz potansiyeli sonuna kadar kullanılmayan bir kontrol cihazı ise kamera. Nintendo'nun Wii'si ve Sony PlayStation için geliştirilen hassas üç boyutlu kontrol mekanizması elde taşınan bir aleti algılayarak ölçüm yapıyor. Oysa Microsoft'un Kinect teknolojisi iki kamerasıyla derinliği algılıyor ve bütün bedeni tarayarak çalışıyor. Kamera, kendisine gösterilen bir kaykayı ya da kağıt parçasındaki çizimi hızla konsola aktararak ekranda gösterebilecek kadar gelişmiş bir teknoloji.

Kamerayla kontrol cep telefonlarının da 3G görüşmeler için önlü ve arkalı çift kameraya sahip olduğu bugünlerde gelişmeye gayet müsait. Hareketleri algılamak kadar, kameraya gösterilen objeler hakkında internetten bilgi arayıp getirmeye kadar pek çok işe yarıyorlar.

Sanal gerçeklikte (VR) en büyük sorun kendi beynimiz. Beyin ve beden arasındaki bağlantı ve senkronizasyon, işin içine sanal gerçeklik girince karışıyor. Bu yüzden otobüs tutması gibi bir sanal gerçeklik tutması gerçekleşiyor. İlk 3D oyunlar zamanında da sıkça rastlanan bir hastalık. Beyin diyor ki "gidiyoruz", vücut diyor ki" hayır oturuyoruz" ve ortaya çıkan sonuç mide bulantısı oluyor.

Sanal gerçeklik için bugün kaska benzeyen cihazlar takıyoruz. Oculus Rift gibi cihazlar bizi, aslında olmayan bir ortamın tam ortasına bırakıveriyor.

Augmented reality (AR) yani değiştirilmiş gerçeklik ise hali hazırda çevremizde gördüğümüz dünyanın üzerine sanal dünyanın geçirilmesiyle oluşuyor. Google'ın Glass gibi cihazları, bize bilgi vermeyi amaçlıyor ve tam olarak bu işi yapıyor. Bir insana bakınca kartvizitini görebilmek veya rafa bakınca içindeki kitapların listesini görmek bunun örnekleri.

Singapur Ulusal Üniversitesi'nin karışık Gerçeklik Laboratuarı 2004 yılında oldukça ilginç bir deneye imza atmıştı. Kampüsü dev bir Pac-Man oyununa dönüştürmüşlerdi! Havada uçan 3D sarı küreler pek çok teknoloji bir arada kullanılarak oluşturulmuştu.

Bütün teknolojilerin eksiklikleri olduğunu kabul etmek lazım. Senelerdir kendisini kanıtlamış teknolojiler olan klavye ve fareyi yere göğe sığdıramasak da uzun bir çalışma gününün sonunda fare kullanmaktan ağrıyan bir bilek ve yazmaktan ağrıyan parmak uçları söz konusu. Oturuş sorunlarından kaynaklanan bel, sırt ve omuz ağrıları da cabası.

Diğer kontrol teknolojilerinin de illaki bir bedeli olacak. Sesle kontrol insanın sesini yorarken, bedenle oyun oynamak fiziksel efor demek olacak. Hoş, bu fiziksel eforun yararlarını Wii'de spor oyunları oynayanlar yıllardır görüyor. Dokunmatiklerde pek bir problem görünmüyor çünkü geleneksel elle kontrole uyuyorlar.

Sonuçta ideal kontrol sistemi ne olacak? Mükemmel kontrol sistemi, tek bir seçenek veya teknoloji olmayacak. İdeal sistem, bütün bu teknolojileri bir arada ve dengeli bir şekilde kullanımından oluşacak. Araya yeni teknolojiler de elbette katılacak. Değişim sürecek ve yakın gelecekte, bu makalede bahsettiğimiz bütün teknolojiler, rafine edilerek kullanımları daha pratik hale getirilecek.

Zaten şu an ihtiyaç duyulan şey daha önce düşünülmemiş bir kontrol yöntemi değil, mevcut sistemlerin daha rahat ve verimli kullanılabilmesi. Neyse ki eğilim de bu yönde ilerliyor ve önümüzdeki yıllar güzel gelişmelere gebe...

Kaynak: Chip.com.tr

Son Dakika Teknoloji Dünden Bugüne 'Kontroller!' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

  • Tokat Sulusaray'da 5.6 Büyüklüğünde Deprem
    01:09 Tokat Sulusaray'da 5.6 Büyüklüğünde Deprem

    Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki deprem, çevre illerde de hissedildi. Depremde can kaybı olup olmadığı henüz bilinmiyor.

  • Epic Games Store'da Bu Hafta Ücretsiz Oyunlar
    01:09 Epic Games Store'da Bu Hafta Ücretsiz Oyunlar

    Epic Games Store, her hafta ücretsiz oyunlar vermeye devam ediyor. Bu hafta ise strateji ve macera türündeki The Big Con ve Town of Salem 2 oyunları ücretsiz olarak sunulacak. Town of Salem 2, arkadaşlarınızla birlikte oynayabileceğiniz bir sosyal dedektiflik yapımı olarak öne çıkıyor. The Big Con ise Ali isimli bir karakterin hikayesini anlatıyor. Oyunları ücretsiz olarak almak için Epic Games Store'un web sitesine veya masaüstü uygulamasına giriş yapmanız yeterli.

  • Tecno Camon 30 Premier 5G Tanıtıldı: İşte Özellikleri
    01:09 Tecno Camon 30 Premier 5G Tanıtıldı: İşte Özellikleri

    Tecno, Camon 30 serisinin yeni modeli olan Camon 30 Premier 5G'yi piyasaya sürdü. Camon 30 Premier, şık tasarımı ve özellikleri ile dikkat çekiyor. 6,77 inç LTPO AMOLED ekran, 120Hz yenileme hızı, 50 Megapiksel selfie kamerası, MediaTek Dimensity 8200 işlemci, 12GB RAM, 512GB depolama alanı, 5000 mAh pil ve 70W hızlı şarj desteği gibi özelliklere sahip olan cihaz, silver ve black renk seçenekleri ile sunulacak.

  • Togg T8X Tanıtım Tarihi Açıklandı
    23:10 Togg T8X Tanıtım Tarihi Açıklandı

    Togg CEO'su Mehmet Gürcan Karakaş, Togg T8X modelinin tanıtım tarihini açıkladı. Karakaş, Mart 2025 - Nisan 2025 tarihleri arasında Togg T10F modelini satışa sunacaklarını ve bir süre sonra da Togg T8X'in tanıtımını yapacaklarını belirtti.

  • Steam'den en fazla gelir elde eden oyun yayımcıları belli oldu
    23:10 Steam'den en fazla gelir elde eden oyun yayımcıları belli oldu

    Valve, Steam üzerinden en fazla gelir elde eden oyun yayımcısı olarak öne çıkıyor. KRAFTON Inc. ikinci sırada yer alırken, Electronic Arts üçüncü sırayı aldı. Ubisoft ve SEGA da listede yer alan diğer firmalar arasında bulunuyor.

  • iQOO Neo 9s Pro: Performansıyla Rakiplerini Geride Bırakıyor
    23:10 iQOO Neo 9s Pro: Performansıyla Rakiplerini Geride Bırakıyor

    iQOO'nun yeni modeli iQOO Neo 9s Pro, sızıntılarla ortaya çıktı. Snapdragon 8 Gen 3 işlemci ve 16 GB RAM ile güçlendirilen cihaz, 144Hz ekran yenileme hızı ve 120W hızlı şarj desteği gibi özellikler sunuyor. Neo 9s Pro, orta sınıfa hitap etmesine rağmen amiral gemisi modellerine meydan okuyor.

  • Xiaomi Civi 4 Özellikleri Ortaya Çıktı: İşte Beklenenler
    23:10 Xiaomi Civi 4 Özellikleri Ortaya Çıktı: İşte Beklenenler

    Akıllı telefon pazarının önemli isimlerinden Xiaomi, yakında yeni Civi 4 modeliyle sahne alacak. Google veri tabanında görüntülenen telefonun özellikleri ortaya çıktı. Xiaomi Civi 4, kavisli bir ekran, Snapdragon 8s Gen 3 işlemci, 12 GB RAM ve Android 14 işletim sistemi gibi özelliklere sahip olacak.

  • HYTE, Gaming.Gen.TR iş birliğiyle Türkiye pazarına giriş yaptı
    23:09 HYTE, Gaming.Gen.TR iş birliğiyle Türkiye pazarına giriş yaptı

    Gaming.Gen.TR ve Beta Oyun Teknoloji A.Ş. iş birliğiyle HYTE markası Türkiye pazarına adım attı. HYTE, oyun ve performansı yeni zirvelere taşımanın yanı sıra, ekranda heyecan verici yeni deneyimler sunmayı hedefliyor. Ayrıca, PC kurma sürecini eğlenceli ve etkileşimli bir hale getirerek, oyun ve teknoloji ile etkileşimi tamamen yeniden şekillendiriyor. HYTE, sanatsal tasarımlar ile hem yeni başlayanlara hem de deneyimli kullanıcılara hitap ediyor. Gaming.Gen.TR'de HYTE ürünleri, başlangıç olarak LCD panelli oyuncu kasaları ve aksesuarları ile sunuluyor.

  • NVIDIA DLSS Destekleyen Yeni Oyunlar Duyuruldu
    21:10 NVIDIA DLSS Destekleyen Yeni Oyunlar Duyuruldu

    NVIDIA, yapay zeka destekli DLSS teknolojisinin üç yeni oyun tarafından benimsendiğini duyurdu. Bu güncelleme, Steam'de en çok istek alan bir oyun dahil olmak üzere sevilen yapımlara DLSS desteği sağlayacak. DLSS, GeForce RTX ekran kartlarıyla oyunların grafik performansını artırarak hem grafik kalitesinde iyileşme hem de performans artışı sağlıyor. Yeni oyunlar arasında Manor Lords, Oddsparks: An Automation Adventure ve Welcome to ParadiZe bulunuyor. NVIDIA, RTX teknolojilerini içeren 500'den fazla oyun olduğunu belirtiyor ve RTX ekran kartı sahiplerinin daha fazla oyunda performans artışı yaşayacağını vurguluyor.

  • Razer BlackWidow V4 Mini HyperSpeed: Kablosuz ve kompakt klavye
    21:09 Razer BlackWidow V4 Mini HyperSpeed: Kablosuz ve kompakt klavye

    Razer, BlackWidow V4 Mini HyperSpeed adlı kablosuz klavyesini tanıttı. Rekabetçi oyunlarda performansı artıran klavye, kullanım ömrünü yükseltiyor ve kolay bakım imkanı sunuyor. Küçük boyutuyla taşınabilirlik sağlayan ürün, 80 milyon basma sayısına dayanıklıdır. Tuşlar arası mesafe ve tetik baskısıyla iyi bir kullanım deneyimi sunan klavye, Bluetooth 5.0 ile 200 saate kadar kullanım sağlar. Fiyatı 124 dolar olan ürünün Türkiye'deki satış tarihi henüz belirsizdir.

  • Çinli otomobil üreticisi Dongfeng, İtalya'da üretim yapmak için pazarlık masasına oturdu
    21:09 Çinli otomobil üreticisi Dongfeng, İtalya'da üretim yapmak için pazarlık masasına oturdu

    Dongfeng, Avrupa'da üretim yapmak ve istihdam alanı oluşturmak için İtalya hükümetiyle görüşmelere başladı. Şirket, İtalya'da bir fabrika açarak üretim kapasitesini artırmayı ve Avrupa pazarına daha yakın olmayı hedefliyor. Görüşmelerin olumlu ilerlediği ve binlerce kişiye istihdam sağlayacak bir tesis kurulması planlandığı belirtiliyor.

  • Türk Telekom 2023 Yılı Finansal Verilerini Açıkladı
    21:09 Türk Telekom 2023 Yılı Finansal Verilerini Açıkladı

    Türk Telekom, 2023 yılında 25,8 milyar dolarlık yatırım yaparak sektörün en çok yatırım yapan şirketi oldu. Şirketin konsolide gelirleri yüzde 9,6 artarak 100,2 milyar TL'ye yükseldi. Mobil abone sayısı 26,2 milyona ulaşırken, toplam abone sayısı 52,9 milyona çıktı. Fiber altyapı uzunluğu 437 bin kilometreye ulaştı. Türk Telekom, 5G'de pazar lideri oldu ve siber güvenlik ürünlerinde yerlilik oranını artırdı.


Advertisement