Dünya Ekonomik Forumu Küresel Riskler Raporu: Mısır'da 3 Milyon, Türkiye'de 2.5 Milyon Kişi...

Dünya Ekonomik Forumu 2013'ün büyük ve önemli sosyal karışıklıklarını sıralarken 11 ülke içinde Mısır'da gösterilere 3 milyon kişinin katıldığını, Türkiye'de ise bu sayının 2.5 milyon olduğunu iddia etti. DEF, 2014'te dünyanın karşı karşıya kaldığı 10 önemli riski de tanımladı, "Önemli ekonomilerdeki mali krizler" bir numaralı risk olarak ilan edildi. DEF, Suriye'deki göçmen krizinin tüm Orta Doğu'yu destabilize ettiğini belirtirken, "Suriye'deki yıkıcı iç savaşın nedenlerinden birinin kuraklık ve iklim değişikliği, kötü su yönetimi" iddiasında bulundu.

Dünya Ekonomik Forumu'nun anket yöntemiyle hazırladığı "Küresel Riskler 2014" raporu yayınlandı. 2013'te savaş hariç büyük sosyal karışıklıkların meydana geldiği ülkeler arasından seçilen 11 ülkeyle listeye göre Mısır'da nedeni "liderlik" olarak gösterilen protestolara 3 milyon kişi katıldı. İkinci sırada, "kentsel gelişme ve sivil özgürlükler" nedeniyle meydana gelen gösterilere katılan 2.5 milyon kişiyle Türkiye yer aldı. 2013'e damgasını vuran büyük protestoların gerçekleştiği diğer ülkeler şöyle sıralandı: 3) Brezilya (otobüs ücretleri, yolsuzluk) 1 milyon kişi, 4) Arjantin (yargı sistemi) 1 milyon kişi, 5) Ukrayna (ekonomik birlikler) 350 bin kişi, 6) Şili (eğitim sistemi, eşitsizlik) 150 bin kişi, 7) Tayland (yolsuzluk af yasası) 150 bin kişi, 8) Güney Afrika (işçi ayaklanması) 50 bin, 9) Rusya (siyasi mahkumlar) 50 bin kişi, 10) Bulgaristan (enerji fiyatları, yolsuzluk) 30 bin kişi, 11) Çin (kamu hizmetleri, vb.) sayı bilinmiyor.

-SURİYE'DEKİ SAVAŞIN NEDENLERİNDEN BİRİ KURAKLIKTI-

DEF, Suriye'nin göçmen krizinin tüm Orta Doğu'yu destabilize ettiğini belirtirken şu saptamayı yaptı:

"Yıkıcı iç savaşa neden olan bir dizi sebep hakkında kuşku yokken, son araştırma iklim değişikliği, aşırı hava olayları ve su krizinin de Suriye'de rol oynadığını yer üstüne çıkardı. 2006-2011 arasında Suriye topraklarının yüzde 60'a kadarlık bölümü yakın tarihteki en kötü uzun dönem kuraklıklarından birini yaşadı. Su kaynaklarının kötü yönetimiyle birlikte bu kuraklık, çiftçilerin yüzde 75'i için bitki kıtlığına neden oldu, onları göçe zorladı ve zaten ekonomik güvensizlik ve istikrarsızlık deneyimi yaşayan kentlerde gerilimi artırdı" denildi.

-2014'ÜN İLK 10 RİSKİ-

Raporda "2014'te En Büyük Endişe Kaynağı Olan 10 Küresel Risk" ise şöyle sayıldı:

"1) Önemli ekonomilerdeki mali krizler, 2) Yapısal işsizlik/eksik istihdam, 3) Su krizleri, 4) Şiddetli gelir eşitsizliği, 5) İklim değişikliğinin hafifletilmesi ve adaptasyon sağlamada başarısızlık, 6) Aşırı hava olaylarının etki alanının büyümesi (örn. seller, fırtınalar, yangınlar), 7) Küresel yönetişim başarısızlığı, 8) Gıda krizleri, 9) Büyük finansal mekanizma/kurumların başarısızlığı, 10) Şiddetli siyasi ve sosyal istikrarsızlık."

Küresel risklerin üzerine etkin biçimde gidilmemesi halinde, sosyal, ekonomik ve siyasi yan etkilerinin yaygın olacağı belirtilen raporda etkileri hala süren 2007-2008 finansal krizi örnek gösterildi.

Raporda dünyanın karşı karşıya bulunduğu risklerin üzerine, sadece iş alemi, hükümetler ve sivil toplum arasındaki işbirliği ve uzun vadeli düşünmeyle gidilebileceği vurgulanan raporda "Verilen yanıtlara göre kurumlara güvenin kaybı, yetersiz liderlik, kalıcı cinsiyet eşitsizliği ve yanlış veri yönetimi, izlenmesi gereken eğilimler arasında. Uzmanlar ayrıca çeşitli kirlilik türleri, sentetik biyoloji, otomatik taşıtlar ve üç boyutlu yazıcı gibi yeni teknolojilerin istismar edilmesi ya da bundan kaynaklı kazalar dâhil daha ileri kaygıları da ekliyorlar" denildi.

Raporda gelecek 10 yılda giderek çok kutuplu hale gelen dünyada istikrarsızlıkların artacağı belirtilirken "Değişen nüfus yapıları, büyüyen orta sınıflar ve mali darboğazlar; hükümetler üzerinde artan iç talepler, derinleşen iç reform istekleri ve uluslararası ilişkilerin biçimlendirilmesi şeklinde yer edecek" denildi.