Duygular Konuştu Sıra Mantıkta - Son Dakika
Dünya

Duygular Konuştu Sıra Mantıkta

Başbakan Erdoğan'ın 'Davos Çıkışı' Sonrası İsrail Sokaklarının Duygularını Dün Aktarmıştık. İsrail Cumhurbaşkanı Peres ile Başbakan Erdoğan Arasında Yaşananları 'Duygusal Yoğunluğa' Bağlayan İsrail Yönetimi İse, Olaya Şöyle Bakıyor: "Olan Oldu Deyip Telafi Etmek İçin Karşılıklı Mesajlara İhtiyaç Var. Türkiye'ye Burada 7 Milyon Dostu Olduğu, İsraillilere Türk Halkının Onlarla Sorunu Olmadığı His...

06.02.2009 01:30
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Erdoğan’ın ’ Davos çıkışı’ sonrası İsrail sokaklarının duygularını dün aktarmıştık. İsrail Cumhurbaşkanı Peres ile Başbakan Erdoğan arasında yaşananları ’duygusal yoğunluğa’ bağlayan İsrail yönetimi ise, olaya şöyle bakıyor: "Olan oldu deyip telafi etmek için karşılıklı mesajlara ihtiyaç var. Türkiye’ye burada 7 milyon dostu olduğu, İsraillilere Türk halkının onlarla sorunu olmadığı hissettirilmeli. Diplomasi krizleri daima çözer, yeter ki halklar arasındaki ilişkiler zedelenmesin."

HÜRRİYET, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Davos’taki çıkışının ardından İsrail’de nabız tutmaya devam ediyor. İsrail yönetimine göre, yaşanan kriz Davos’ta iki lider arasındaki duygusal yoğunluk sonucu meydana geldi. Sonuçta rasyonel mantık, iki ülke ilişkilerinin sağlam temelleri sayesinde galip gelecek. İşte, İsrail’in etkin isimlerinin görüşleri:

Genelkurmay Başkanlığı Sözcüsü Binbaşı Avital Leibovitz: "Türkiye’nin İsraille stratejik ve askeri işbirliğinin Türk Genelkurmayı’nın da dediği gibi etkileneceğini sanmıyorum. İlişkiler çok derin ve köklüdür. Ben de tüm dünyaya sözcü olarak Gazze’de yaşanan bazı görüntüleri anlatmakta çok zorlandım. Elbette biz kendimize göre haklıyız. Bizi eleştirenler de kendilerine göre haklı. Bana göre Davos’ta yaşanan da çok fazla abartılmamalı. Orada bir an duygular konuştu, ama sonuçta iki ülke ilişkilerinde daima rasyonel mantığın galip geleceğine inanıyorum."

Türkiye’nin İsrail’de tam 7 milyon dostu var

Üst düzey bir Dışişleri yetkilisi: "Türk-İsrail ilişkileri bir piramit gibidir. Sivri noktası siyasi ilişkilerse, taban toplumlar arası bağları ve dostlukları oluşturur. Taban da bu kez bir zedelenme hissediliyor, ama onarılmayacak gibi değil. Duygusal iniş çıkışlar yaşanıyor. Sonuçta yine sağduyu galip geliyor. Mesele elimize yaşanan üç örnek ulaştı. İlkinde Türk işadamı, İsrailli meslektaşını arayarak ’Artık size mal satmayacağız’ dedi. İkincisinde İsrailli bir işadamı, Türkiye’ye gidip işini rahatlıkla yaptı ve döndü. Üçüncüsünde bir gurup Türk işadamı, İsrailli meslektaşlarına her zamaninden yakın davranarak, ’Düşmanlığımız size karşı değil, yanlış anlamayın’ mesajı verdi. Bu bile hálá sağduyunun olduğunu gösteriyor. İsrail’de tepki amaçlı turistik turlar iptal olabilir. Reaksiyon gösterebilir ama düzelecektir. Artık olan oldu deyip bunu telafi etmek için karşılıklı mesajlara ihtiyaç var. Türk kamuoyunun burada 7 milyon dostu olduğunu unutmaması, İsraillilere Türk halkının onlarla bir sorununu olmadığının hissettirilmesi çok önemli. Eleştiriler, daima saygıyla karşılanır. Diplomasi krizleri daima çözer, yeter ki halklar arasındaki ilişkiler zedelenmesin."

Bu mesele ile zaman kaybetme lüksümüz yok

Arkadaş Derneği Başkanı Eyal Peretz: "Biz Türkiye’den gelen Museviler olarak burada bir dernek kurduk ve bahçemize de Atatürk büstü diktik. Son olaylar bizi de çok üzdü, hayal kırıklığı yaşasak da hálá insanlara Türk halkını anlatıyoruz. Yurtta barış dünyada barış sloganının sahibi Atatürk bizim de burada da yol göstericimiz olmuştur. Türkiye’de son yaşanan radikal bazı olayların önüne geçilmesi için Türk hükümetine buradan çağrıda bulunuyoruz."

Haaretz Gazetesi Yazarı Zvi Barelz: "Siyasi anlamda bu iş biran evvel çözülmeli, ne Türkiye’nin ne de İsrail’in stratejik ortaklığının bu mesele ile zaman kaybedecek lüksü var. İsrail’de halk Türkleri kendine en yakın dostlar olarak gördüğü için doğal olarak Erdoğan’ın tepkisiyle karşılaşınca duygusal bir çıkmaza girdi. İnişler çıkışlar olsa da politikada bu tür şeylerin olabileceğini unutmayın. Halklar arası ilişkilerin zedelenmesinin önüne geçmek için siyasetçilerin karşılıklı devreye girmesi gerekir. Her ülkenin hassasiyetleri ve menfaati vardır. Elbette Türkiye’nin, İsrail’in Gazze’de yaptıklarını kabul etmesi beklenemez. Ama bizi eleştirirken bunun dozu çok iyi ayarlanmalı ve bize yol gösterici olmalı. Haaretz Gazetesi’nde zaten biz de Gazze’de yaşananlarla ilgili çok ağır eleştiriler yazdık. Bizi batı da eleştirdi. Ama sayın Erdoğan, en ağır darbeyi vurdu. Diplomatik olarak yine de Türkiye’nin sağduyusuyla bu krizin çözüleceğine inanıyorum. Türkiye’nin arabuluculuğunun olumsuz etkileneceğini sanmıyorum. Çünkü Başbakanın duygusal çıkışıyla Türkiye’nin büyüklüğü ve rolü kolay kolay zedelenmez."

Biz daima PKK ile Türkiye arasına kalın çizgi çektik

Yediot Ahronot Gazetesi Yazarı Smatar Pery: "Bunun böyle olacağı çoktan belliydi, Davos krizi patlama noktasıydı. Başbakan Olmert ile yaptığı görüşmeden sonraki gerginlik de dahil bugüne kadar bazı noktalarda dile getirilemeyen gerginlikler Davos’ta patladı. Bana göre yaşanamaması gereken bir hayal kırıklığı. Çünkü Türkiye ile İsrail arasında saygıdeğer bir dostluk ve işbirliği var. Başbakan Erdoğan’ın açıklamaları eleştirel olabilir, ama o açıklamaların bir antisemitizme dönmesinin önüne geçmek yine Başbakanınızın görevi. İsrail’de insanlar, Türkiye’de kendilerine saldırılmasından korkuyor. Erdoğan belki iç politika amaçlı yaptı ya da samimiydi, bilmiyorum. Ama Türkiye’nin menfaatlerinin içinde İsrail’in de tahmin ediyorum az da olsa bir yeri olmalı. Dışişleri bakanı Livni, Türkiye’ye durumu anlatmak için gelmek istedi bu da reddedildi. Bizim basketbol takımımız, Ankara’da saldırıya uğradı. ’Yahudiler, köpekler giremez’ diye pankartalar açıldı. İnsanlar bunlara bakınca çok korktu. Gazze’den gelen resimler, o trajedi, inanın İsrail halkını da üzdü. Kabul edilemez bir görüntüydü, ama Türk hükümetinin yaptığı hata, Gazze ile ilgili en sert şekilde eleştirmekle bizim için terörist olan Hamas’ın arasına kalın bir çizgi çekememek oldu. Biz daima PKK ile Türkiye arasına kalın bir çizgi çekmeyi bildik. Bence başbakanın yapması gereken, yine o büyük Türkiye’nin daima İsrail halkının ve Musevi vatandaşlarının bir dost olarak yanında olduğunu ve bunları ayırt ettiğini hissettirmesi."

Din görevlisi R. Akiva: "1999’daki yaşadığınız depremden sonra burada açılan yardım sandıkları vardı, insanlar bağışta bulundu. Ben bir din görevlisi olmama rağmen Müslüman Türkiye benim için hep en yakın dost gibiydi. Son olaylar beni de çok üzdü. Biz ne olursa olsun sizin dostunuz olarak kalmak istiyoruz. Lütfen İsrail halkını da düşman olarak gören tutumların önüne geçin."

Kaynak: DHA

Son Dakika Dünya Duygular Konuştu Sıra Mantıkta - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement