Ekonomi Bakanı Elitaş 'Bebelikten' Ticaretci

Ekonomi Bakanlığı'na getirilen Kayseri Milletvekili, işadamı Mustafa Elitaş, AK Parti'nin Türkiye genelinde açılan ilk teşkilatın, ilk il başkanı. 2 dönemden bu yana Ak Parti grup başkanlığı, 4'üncü dönemde Kayseri'den 3'üncü sıra milletvekili seçilen Elitaş, Kayseri deyimiyle 'Bebelikten ticaretci' olarak tanınıyor. Bakan Mustafa Elitaş, ticaretle küçük yaşta tanışmasını ve 17 yaşında ilk dükkanını açmasını "Eski aileler çocuklarını, 'El tokatı yesin, el kahrını' öğrensin diye başkalarının yanında çalıştırırlardı. 6 yaşında amcam yağcı Duran ağanın yanında çalışmaya başladım. Yağ, yoğurt, peynir, yumurta  satardık. İlkokul boyunca tatillerde de hep oraya gittim. Yağ tenekelerini gazocağı üstünde kaynatır, temizler, kalıp halindeki peynirleri, dört köşe doldururduk. 17 yaşında ise babam bana dükkan açtı" diye anlattı.

Evli ve 4 çocuk babası, 58 yaşındaki Mustafa Elitaş, bakanlığa kadar uzanan siyaset hayatına ilk kez Anavatan Partisi'nde başladı. 1983 yılında çevrenin teşvikiyle Anavatan Partisi'ne üye oldu, bu partinin Kayseri milletvekili İrfan Başyazıcıoğlu'nun davetiyle 1993 yılında partinin yönetimine girdi. 1994 yılında Anavatan Partisi merkez Kocasinan İlçe Belediyesi Başkan adayı oldu. Ancak, kaybetti. 1997'de Refah Partisi'ne katılan Mustafa Elitaş, bu partinin kapanması üzerine kurulan Fazilet Partisi'nin İl Başkanlığı'nı yürüttü. 1999 yılında milletvekili adayı oldu. Mustafa Elitaş, il başkanlığını yaptığı Fazilet Partisi de kapatılınca, kurulan AK Parti'nin il başkanı oldu. Türkiye genelinde Ak Parti'nin açılan il teşkilatın kurdelesinin kesimine 11'inci Cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül ve şimdi 12'nci Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte katıldı.

Elitaş, aynı ismi taşıdığı babası Mustafa'nın, "Babamın en büyük tavsiyesi 'Söz verirken iyi düşün, hayvan yularından, insan dilinden bağlanır' derdi. Buna riayet ediyorum. Meclis'te, Parti'de yüzlerce hemşerim geliyor. Yapamayacağım şeyleri söylemiyorum.

Gelenin yüzde 90'ının işini yapamıyorum. Ama, dinliyorum. Her şeyi bize iletebiliyorlar. Gönül işini bile bize açıyorlar" sözlerini kendisine siyasette düstur edindiğini belirterek, ticaret ve ekonomi ile ilgili hayatını 'Kayseri Meşhurları' kitabında şöyle anlattı:

"İLK DÜKKANIMI 17 YAŞINDA AÇTIM"

"Kendi işyerlerimiz olmasına rağmen, ticarette pişmem, hayatı tanımam, olgunlaşmam için, babamın isteği üzerine çok küçük yaşta başkalarının yanında çalışmaya başladım. Eski aileler çocuklarını, 'El tokatı yesin, el kahrını öğrensin' diye başkalarının yanında çalıştırırlardı. 6 yaşında amcam yağcı 'Duran ağanın' yanında çalışmaya başladım. Yağ, yoğurt, peynir, yumurta satardık. İlkokul boyunca tatillerde de hep oraya gittim. Yağ tenekelerini gazocağı üstünde kaynatır, temizler, kalıp halindeki peynirleri, dört köşe doldururduk. Bir gün, 'Mustafa sen artık usta oldun, şunu sen doldur' dedi. Doldururken teneke bileğimi kesti. 'Emmi, elim kanıyor' dedim. 'Tamam oğlum, şimdi tam usta oldun' dedi. 40 yıl geçti aradan, hala izi bileğimde durur. 17 yaşına kadar başkalarının yanında çalıştım. 17 yaşında, babam, bana dükkan açtı. Vergi mükellefi oldum. İkimizin de adı; Mustafa Elitaş. Vergi yatırırken karışır, ikimize de ceza gelir, daha sonra gider düzeltirdik. Girişimci, kolay yetişen bir insan değil. Bunun okulu yok, bu cesaret işi, çekirdekten yetişme işi. İnsan ruhu, yaratılışıyla paralel olan bir iş. Herkes para sahibi olabilir, ama girişimci olması zor bir iş. Girişimcilerimizi özel bir şekilde değerlendirip, o insanların önünü açmak noktasında çok büyük hamleler yapmamız lazım. 'En önemli problemlerimizden biri de, işverenlerin, 3 yılda, 5 yılda bir işçilerine sirkülasyon yaptırmak mecburiyetinde kalmaları. Çünkü, kıdem tazminatı yükünü, her hangi bir problem noktasında, fabrikasını satsa ödeyemez noktaya geliyorlar. Bunun önünün açılması ve rahat bir şekilde, çalışması, çalıştırılması lazım. Almanya'da, Japonya'da işçi, iş yerine girdikten sonra emekli olana kadar orada çalışır. Aynen Fenerbahçe'yi, Galatasaray'ı tuttuğu gibi işyeri milliyetçileri ortaya çıkar. Bizde maalesef işyeri tutma noktasında bir ihtiyaç hissetmiyoruz. Çünkü işçi tedirgin, beni ne

zaman çıkartacaklar diye, işveren tedirgin, bir kriz olursa, işyerimi satsam ödeyemem diye."

ÇOCUKLUKTAN BERİ HEM ÇALIŞTI HEM OKUDU

Cumhurbaşkanları Turgut Özal ve Abdullah Gül ve bir çok bakanın mezun olduğu Kayseri Lisesi'ni bitirdikten sonra yüksek öğrenimini Ankara'da yapan Mustafa Elitaş, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat ve Maliye Bölümü'nden mezun oldu. Fakültenin son sınıfında iken, otomobil camı imalatı yapan bir hemşerisinin yanında çalıştı. Ancak, çevresindekiler hesap uzmanı olmasını istemelerine rağmen sürekli aile ortamından uzak kalmasını gerektiren böyle bir işi tercih etmedi. 1983 yılında, kayınpederinin, düdüklü tencere ve mutfak gereçleri imal eden fabrikası 'Yuvam'da çalışmaya başlayan Mustafa Elitaş, 2000 yılına kadar çalıştığı bu fabrikada muhasebe, pazarlama, genel müdürlük ve yönetim kurulu başkanlığı görevlerinde bulundu. 2001 yılında kendi iş yerini kuran Mustafa Elitaş, madeni eşya üzerine, imalatçılara yan sanayi ürünü üretimi yapmaya başladı. 3 Kasım 2002 yılında yapılan milletvekilliği genel seçimlerinde 22'nci dönem Ak Parti Kayseri Milletvekili seçilerek parlamentoya girdi. Daha sonra 3 dönem milletvekilliği, 2 dönem Ak Parti Grup Başkan Vekilliği yaptıktan sonra, 1 Kasım seçimlerinde yeniden Kayseri 3'üncü sıradan milletvekili seçildi.