Erdoğan'dan Kıbrıs Resti - Son Dakika
Politika

Erdoğan'dan Kıbrıs Resti

Erdoğan\'dan Kıbrıs Resti

Başbakan Erdoğan ortak yayınında konuştu: "Artık bıçak kemiğe dayanmak üzere"

20.07.2011 13:10  Güncelleme: 14:39
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı'nın 37. yıldönümü nedeniyle Kıbrıs'ta bulunan Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, KKTC'nin Türkiye'den aldığı desteğin kendilerinin göreve gelmesiyle 400 milyondan 900 milyona çıktığını belirterek, bu yardımın bereketi olduğunu, çünkü neyin nereye, nasıl gittiğine bakılarak adım atıldığını söyledi. Erdoğan, yardımın denetlenmesinden rahatsız olunmaması gerektiğini ifade etti.

Erdoğan, Kıbrıs sorununun çözüm sürecinde Kıbrıs Rum tarafının oyalama taktiği uyguladığını belirterek, 'Artık bıçak kemiğe dayanmak üzere' Kemiğe dayanırsa Türkiye oturur KKTC'yle konuşur, tavrını ortaya koyar ve adımını atarö dedi.

Başbakan Erdoğan, Annan Planı referandumunda yüzde 65 evet diyen Kıbrıs Türk halkının bunun karşılığını görmemesinden ve AB'den dışlanmasından üzüntü duyduklarını belirterek, Kuzey Kıbrıs dik duruşunu sürdürdüğü sürece daha güçlü olacağını vurguladı.

KKTC'ye dün gelen Başbakan Erdoğan, dün gece yarısı TRT Haber ve BRT televizyonlarında canlı yayınlanan programa katılarak bazı gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Erdoğan, programda yaptığı konuşmada, Kıbrıs'la ilgili sürecin hiçbir zaman rehavette olmadığını, hep canlılığını koruduğunu belirterek, gerek 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat döneminde, gerekse Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu döneminde sorunun çözümünün ivme kazanması, bir neticeye varması için gayretleri olduğunu kaydetti.

Kıbrıs sorununun çözümü için BM ve AB nezdinde girişimler yaptıklarını, ancak birilerinin AB zeminini istediğini ifade eden Başbakan Erdoğan, 'AB zemininde olması mümkün değil. Bunu sürdürelim istedik, gerek Talat'ın, gerek bizim gayretlerimize karşılık karşımızda olumlu yaklaşım bulmadıkö dedi.

Erdoğan, Burgenstock sürecine değinirken, dönemin BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Ben bugüne dek bu işte muvaffak olamadım dediğini ancak kendisinin 'Siz bu işi başlatın, biz Türkler olarak her zaman bir adım önde olacağız diyerek söz verdiğini ve sürecin böyle başladığını anlattı.

KANIMIZA DOKUNAN

O zaman da Rum tarafının kaçamak oynadığını ve sorunun çözümünü ertelemekten yana tavır aldığını belirten Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, özetle şunları dile getirdi O zaman ben Sayın Annan'a şunu dedim Ben size Davos'ta ne söz verdiysem arkasındayım. Şu anda imza atılacak, (Rum tarafı) 'erteleyelim' diyorlar. Bu, Türklerle Rumların ne konumda olduğunu göstermesi bakımından çok önemli. Biz böyle deyince, Sayın Annan dedi ki 'Bunu imzalamamız lazım' ve imzalar atıldı. Referandum süreci başladı ama biz referandumda sözümüzde duruyoruz, Güney durmuyor. Ne oldu Yüzde 65 evet diyor, karşıda yüzde 75 hayır diyor. Yüzde 75 hayır dediği halde ödüllendiriliyor, AB'ye alınıyor. Yüzde 65 evet dediği, AB müktesebatının gereğini yerine getirdiği halde Kıbrıs Türkleri dışlanıyor. Bizim kanımıza dokunan bu. Biz dürüstlüğümüzün karşılığını göremediğimiz için üzüntülüyüz. Ama şundan da mutluyuz. Rumların tek avantajı AB'ye girme ama yarın BM'de avantajı olmayacak. Kuzey Kıbrıs dik duruşunu aynen devam ettirdiği sürece, TC - KKTC el ele verdiği sürece daha güçlü olacak. Bunu askeri ekonomik, kültürel, ticari yönden söylüyorum. Güney Kıbrıs sırtındaki küfeyi hiçbir zaman atamayacak. Schröder'in hatırasındakileri, Merkel'in 'AB'ye alışımız hata olmuştur' deyişini atamayacak.

Erdoğan, Türkiye'nin AB süreciyle ilgili zaman konusunda bir açıklaması olmadığını ama Kıbrıs sorunu çözülmeden Güney Kıbrıs AB dönem başkanlığını alırsa o altı aylık sürede her şeyi buzdolabına koyacaklarını ifade etti. Kıbrıs sorunu neticelenene kadar Güney Kıbrıs'la hiçbir görüşme yapmayacaklarını çünkü muhatap almadıklarını kaydeden Erdoğan, AB, bu konuda yanlışını bildiği halde burada ısrar edişinin altında yatanları da biz biliyoruz. Bu, bir zihniyet meselesi. AB şu anda bu zihniyetten dönememenin ezikliğini yaşıyor diye konuştu.

BIÇAK KEMİĞE DAYANIRSA?

Maraş ve Güzelyurt'la ilgili bir soruya karşılık Rum tarafının doyumsuz olduğunu söyleyen Erdoğan, Kıbrıs sorununda bundan sonraki sürecin sıfırlandığını, bir milat olduğunu belirtti.

Recep Tayyip Erdoğan, görüşmelerin nereye varacağını bilemediğini, Rum tarafının yine oyalama taktiği yaptığını, garantör ülkeler olarak da her halükarda oturup konuşabileceklerini söylediklerini kaydederek, Ama oyalamayın. Artık bıçak kemiğe dayanmak üzere. Kemiğe dayanırsa Türkiye oturur KKTC'yle konuşur, tavrını ortaya koyar ve adımını atar dedi.

Bu tavrın tanınma talebi mi olacağının sorulması üzerine, Onları konuşmak için erken karşılığını veren Erdoğan, Türkiye'nin adada varılacak bir anlaşmanın arkasında olacağını; adil, kapsamlı, eşit statüde iki kurucu devlet esasına dayalı federatif bir yapıyı desteklediklerini vurguladı. Erdoğan, bunların olmaması halinde kimsenin kendilerinden bir şey istememesi gerektiğini kaydetti.

Türkiye Başbakanı Erdoğan, Güney Kıbrıs'ın çözüm diye bir derdi olmadığını; kendilerininse çözüm peşinde olduğunu ifade ederek, liderlerin Ekim'e kadar 19 görüşme yapacağını ama belki de yapamayacaklarını çünkü (Rum tarafının) kendi iç dertlerinin bu işi yapmaya müsaade etmeyeceğini; Rum tarafının bir şeylere rağmen masaya geldiğini ancak Türk tarafının bir şeye rağmen değil, Kuzey Kıbrıs'ın hukukunu korumak anlamında masada yer aldığını anlattı.

Doğu Akdeniz'deki doğal gaz rezervlerine dikkat çekilerek, Türkiye'nin KKTC'deki yatırımlarının geleceğe dönük planının bir parçası mı olduğu sorusunu da yanıtlayan Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin KKTC'de yatırımlara devam ettiğini, üç yıl içinde deniz altından yılda 15 milyar metreküp su geleceğini ancak Güney Kıbrıs'ın böyle bir imkanı olmadığını belirtti.

Erdoğan, Kuzey Kıbrıs'ın enerji sorunu olmadığını, fuel-oille elektrik üretildiğini; su gelmesi için çekilen boru hattından istenirse maliyeti yüksek olsa da enerji hattı da çekilebileceğini, bunun sudan daha hızlı yapılabilecek bir iş olduğunu anlatarak, su ve enerjiden sonra önceliklerinin KKTC'de tarımı en iyi konuma getirmek olduğunu vurguladı.

Tarımın suyun gelişiyle gelişeceğini, hayvancılığın da çok iyi konuma geleceğini ifade eden Recep Tayyip Erdoğan, bir diğer hedefin de, KKTC üniversitelerinin halen 43 bin olan öğrenci sayısını 60 bine çıkarmak, dünyadaki öğrenci pastasından daha çok pay alması olduğunu söyledi.

Erdoğan, Dünyaya açılmalıyız. Türkiye'den öğrenci gelebileceği gibi Afrika kıtasından niye burslu öğrenci getirmeyelim Onların burada yetişmesi Kuzey Kıbrıs'a çok şey kazandıracak. Ülkelerine dönünce Kuzey Kıbrıs'ın adeta misyon şefi olacaklar. Kuzey Kıbrıs'ın üniversiteleri şu anda kalite itibarıyla gayet iyi konumda diye konuştu.

Kıbrıs Rum tarafının doğal gazda bazı hesaplar yaptığını ama Türkiye'ye rağmen bunların yapılamayacağını belirterek, Biz rezervimizi koyduk. Asla böyle şeye girmeyin. Girdiğiniz taktirde müdahalemiz farklı olur dedik. Dolayısıyla her an o konuya da müdahiliz. Türkiye'nin içinde olmadığı bir adımı kimse buralarda atamaz. Bu da bilinmeli dedi.

ATALAY VE AKÇA İYİ BİRER PLANLAMACI

Başbakan Erdoğan, KKTC'de sistemle ilgili bazı sorunlar olduğu düşüncesini dile getirerek, bunu Cumhurbaşkanı ve Başbakan'la da paylaştığını; Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın ve Büyükelçi Halil İbrahim Akça'nın aynı zamanda iyi birer planlamacı olduğunu, atılacak adımlarda iyi yardımlar üretebileceklerini, eksik ve açıkların saptanabileceğini söyledi.

Türkiye'de istihdamda, eğitimde ve sağlıktaki reformlarda, ekonomide, vergi politikalarında ciddi adımlar attıklarını ve dünya ekonomisi krize girmişken Türkiye'nin bu süreci başarıyla atlattığını anlatan Erdoğan, Türkiye'nin son 9 yılda başarılı bir dönüşüm ve değişim yaşadığını, bütçenin de fazla vermeye başladığını, büyük ihtimalle yılsonu denk bütçeyi yakalayacaklarını ifade etti.

9 YILDA 500 KİLOMETRE DUBLE YOL

Erdoğan, 9 yılda KKTC'de 500 kilometre duble yol yaptıklarını ve Türkiye'de ne yapılıyorsa Kuzey Kıbrıs'ta da yapılacak dediğini anlattı.

'Türkiye'de terörle mücadelede bile sivil otoriteler artık askeri otoritelerin önüne geçiyor. Oysa bizde uzun zamandan beri tartışılıyor. Polis örgütünün hükümete daha yakın çalışması. Bu konularda Türkiye'nin tavrı ne olabilir sorusu üzerine Erdoğan, bu taleplerin normal olduğunu, bunlar üzerinde çalışılabileceğini belirtti.

'YATIRIMCILARA VE NİTELİKLİ ELEMANLARA VATANDAŞLIK VERİLEBİLİR

Vatandaşlık konusuna değinirken dünyada birçok ülkenin orada doğanlara vatandaşlık verdiğini belirten ve çifte vatandaşlık uygulamalarından örnekler veren Başbakan Erdoğan, Kuzey Kıbrıs'a yatırım yapanlara ve nitelikli elemanlara vatandaşlık verilebileceğini, Kuzey Kıbrıs'ın yatırımcı insana ihtiyacı olduğunu, bu nedenle Türkiye'den yatırımı teşvik ettiklerini söyledi.

'MARJİNALLER... KUZEY KIBRIS'IN GELİŞMESİNE TAKOZ KOYANLAR

Türkiye Başbakanı Erdoğan, gerilim yaratanların bazı marjinal gruplar olduğunu belirterek, 'Kimler olduğunu çok iyi biliyoruz. Kuzey Kıbrıs'ın gelişmesini isteyenler değil, gelişmesine takoz koyanlardır. Onların karşısına dikilmeniz lazım. Ben bugün heyecanı gördüm. Havaalanından gelene kadar yol boyunca gördümö dedi.

Erdoğan, 'Var olan gerilim giderilebilir miö sorusuna karşılık şunları kaydetti

'Gerilim diye bir şey yok. Biraz argo olacak ama kafanızı takmayın. Bu gerilimi meydana getirenler Kuzey Kıbrıs'taki bazı marjinal gruplardır. Onların biz kimler olduğunu çok iyi biliyoruz. Onlar Kuzey Kıbrıs'ın kalkınmasını, gelişmesini isteyenler değil, Kuzey Kıbrıs'ın kalkınmasına takoz koyanlardır. Bunların karşısında hep birlikte dikilmemiz lazım. Ben bugünkü heyecanı gördüm. Havaalanına gelenlerden, bütün caddeler boyu Kuzey Kıbrıslı kardeşlerimin heyecanını gördüm. Marjinal gruplar ise hazmedemiyorlar bu işi. Türkiye ile Kuzey Kıbrıs'ın birbirinden ayrı düşmesi düşünülebilir mi Kusura bakmasın biz o marjinal gruplara Kuzey Kıbrıs'ı bırakamayız. Terk etmek diye bir şey yok. Bize böyle el kol sallayarak 'Kuzey Kıbrıs'ı bıraksınlar, gitsinler, şöyle olsunlar, böyle olsunlar'...

Güney'den gelenlerle işbirliği yaparak böyle bir yaklaşım tarzı ortaya koyanları ne benim Türkiye'deki 74 milyon halkım affeder ne de biz böyle bir şeye 'evet' deriz. Kaldı ki Kuzey Kıbrıs'ta zaten aklı selim sahibi kimse böyle bir işe de 'evet' demiyor. Bizim için aslolan Kuzey Kıbrıs'taki halkımızın, vatandaşımızın refahını artırmaktır. Kuzey Kıbrıs'ı çok daha güçlü hale getirebilmektir. Bunun için de elimizden gelen her şeyi a'dan z'ye inşallah sonuna kadar yapacağız.

DESTEKTEKİ BEREKET

Türkiye Başbakanı Erdoğan, kendileri hükümete geldiğinde Kuzey Kıbrıs'ın Türkiye'den aldığı desteğin yılda 400 milyon olduğunu, şimdi ise bu rakamın 900 milyona ulaştığını belirterek, şimdiki yardımın bereketi olduğunu çünkü neyin nereye nasıl gittiğine bakıldığını, ona göre adım atıldığını söyledi. Bundan bazı çevrelerin rahatsız olduğunu kaydeden Erdoğan, Niye rahatsız oluyorlar Bir yatırım fizibl mı, değil mi bunu da ne yapacağız Şimdi biz bunu tamamen verelim ama nereye gidiyor sormayalım. Bu olur mu Bunlar zaten kredi olarak verilmiyor. Hibe olarak verilen şeyler bunlar. Ama müsaade edin de hiç olmazsa nereye gittiğini bilelim. Yani yol yapıyorsa yapıldı mı, okul yapılıyorsa yapıldı mı, hastane yapılıyorsa yapıldı mı Biz IMF'den hibe değil krediyle borç alıyoruz, adam bize parayı nereye harcadığımızı adım adım soruyor. Onun dışında üç buçuk yıldır IMF'yle ilişkilerimizi kestik. Görevi aldığımızda IMF'ye 23. 5 milyar dolar borcumuz vardı, şimdi 8 milyar dolar var diye konuştu.

GÜVEN VE İSTİKRAR YATIRIMCI GETİRİR

Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, her geçen gün daha ileri bir KKTC düşünülüyorsa, iki kavramın unutulmaması gerektiğini vurgulayarak, 'Kuzey Kıbrıs güven verecek, istikrar noktası olacak. Eğer güven ve istikrar olursa, yatırımcı gelir. Ama olmazsa, yolsuzluklar olursa yatırımcı gelmez. Buranın eğitim ve turizmde çok ciddi potansiyeli var dedi.

Güney Kıbrıs'a yaptıkları barış çağrısından nasibin alınması dileğinde bulunan Erdoğan, adil, kapsamlı, iki eşit statüde kurucu devlet noktasında çözüme yaklaşılması halinde atılacak adımlardan hem Kuzey hem de Güney'in kazanacağından kimsenin şüphesi olmadığını belirtti.

Eğer şüphesi varsa hesap bilmeyenlerdir. Kazanan Kuzey Kıbrıs olacak. Bundan Kuzey Kıbrıs'taki tüm kardeşlerimiz emin olsunlar, kendilerine güvenlerini asla yitirmesinler, bu marjinal gruplara asla prim vermesinler, büyük düşünsünler göreceksiniz gelecek çok farklı olacak. Biz Türkiye olarak Kuzey Kıbrıs'ın huzurunu, mutluluğunu, refahını çok önemsiyoruz. Çünkü Kuzey Kıbrıs'ın konumu Doğu Akdeniz'in konumunu etkileyen bir noktadır. O yüzden hassasiyetle bu noktada duruyoruz diyen Erdoğan, Kıbrıs Türk halkının Barış ve Özgürlük Bayramı'nı kutlayarak nice 37 yıllara vesile olmasını diledi.

Kaynak: DHA

Son Dakika Politika Erdoğan'dan Kıbrıs Resti - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement