Erdoğan: ''Ekmek almaya giden çocuk' diyor. Dürüst ol dürüst. Ne ekmek alması? Ne alakası var?" -

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Berkin Elvan'ın ölümüyle ilgili olarak, "Polis orada yüzü poşulu, elinde sapanla demir bilyeleri savuran o kişinin kaç yaşında olduğunu nereden ayıracak? Ama Kılıçdaroğlu her zamanki gibi yalanını söylüyor. 'Ekmek almaya giden çocuk' diyor. Dürüst ol dürüst. Ne ekmek alması? Ne alakası var? Annesi, 'evladımın katili Başbakan' diyor. Ben, evlada sevgiyi, muhabbeti bilirim ama sizin evladınızın mezarına karanfil ve demir bilye atışınızı pek anlamadım. O demir bilyeyi niçin atıyorsun evladının mezarına? Neyin mesajını veriyorsun?" diye konuştu.

Erdoğan, partisinin Gaziantep mitinginde yaptığı konuşmada, muhalefetin hakkında ortaya attığı iddiaları "ahlaksızlık" olarak niteledi.

Avrupa'nın değişik ülkelerinde milyarlarca dolar parası olduğunun iddia edildiğini belirten Erdoğan, "Bu adiliktir, bu ahlaksızlıktır, bu alçaklıktır. Varsa, çıkar göster, onu ben senin Pensilvanya'daki hocana göndereyim" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, İsviçre bankalarında 13 ayrı hesabı olduğunu söylediğini anımsatan Erdoğan, "Ey Kılıçdaroğlu, sen garip gureba, fakir fukara bir insansın. O hesaplar neredeyse çıkar, o parayı o bankalardan tahsil edelim, ben o paraları fakir fukara, garip gureba Kılıçdaroğlu'na vereceğim. Bunlarda takiye var, yalan var, iftira var, fitne var, fesat var" diye konuştu.

Erdoğan, yerel seçime 16 gün kaldığını anımsatarak, "Kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Allah'ın izniyle Gaziantep yeni ders verecek. Bu ülke Şahin Bey'in, Şehit Kamil'in, nice şehit ve gazinin kanlarıyla kuruldu. Şehitlerin kanıyla kurulan bu ülkeyi kasetlere teslim etmeyeceğiz. O kasetler, o montajlar CHP'yi, MHP'yi, BDP'yi tanzim edebilir ama AK Parti'yi tanzim edemez, hükümeti boyun eğdiremez. Hele hele Türkiye'ye, Türkiye ekonomisine, milli iradeye asla istikamet çizemez" değerlendirmesinde bulundu.

-Berkin Elvan'ın cenazesi

Erdoğan, oyunun artık bozulduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

"CHP sokak karışıklıklarından rant devşirmeye çalışıyor. Holding patronları marjinal lojistik sağlıyor bunlara. İşte geçenlerde bir tane holding kapılarını açmış, diyor ki 'kaçanlar bizim mağazalara gelsin'. Geçenlerde İstanbul'da cenaze yaşandı. Maalesef terör örgütlerinin içine aldığı, terör örgütlerinin içinde ne yazık ki yüzü poşulu, eline sapan verilmiş, cebinde demir bilyelerle olan bir çocuk, maalesef biber gazına muhatap oluyor. Polis, orada yüzü poşulu, elinde sapanla demir bilyeleri savuran o kişinin kaç yaşında olduğunu nereden ayıracak? Ama bu Kılıçdaroğlu her zamanki gibi yalanını söylüyor. 'Ekmek almaya giden çocuk' diyor. Dürüst ol dürüst. Ne ekmek alması? Ne alakası var? Annesi, 'evladımın katili Başbakan' diyor. Ben, evlada sevgiyi, muhabbeti bilirim ama sizin evladınızın mezarına karanfil ve demir bilye atışınızı pek anlamadım. O demir bilyeyi niçin atıyorsun evladının mezarına? Neyin mesajını veriyorsun?

Aynı şeyi baba söylüyor. Bakın biz başka baba da tanıdık. DHKP-C terör örgütü o akşam, geliyorlar benim eski muhitim, oradan geçerken, gecenin karanlığında, daha üç ay oldu askerden geleli, Burak yavrumuzu orada şehit ediyorlar. Burak Can'ın elinde sapan, silah yoktu. Evinin önünde olan bu yavruyu orada şehit ediyorlar ve sokakta toplanan kovan sayısı 42. Bunlar bu teröristlerle el ele iş tutuyorlar. O yavrumuzu öldürenler Kılıçdaroğlu'nun illegal cellatlarıdır, bunu böyle biliniz.

Burakcan'ın babası, ortam iyice gerilmesin diye, İstanbul Kasımpaşa'daki cenaze namazından sonra yavrusunu memleketleri Giresun Alucra'ya gönderiyor, orada defnediyor. Bu da baba ama kalkıp da öyle bir beyanda bulunmuyor, 'ülkem gerilmesin' diyor, 'vatan sağolsun' diyor, 'ben bu acıya katlanacağım' diyor. Kim gerilimden yana, kim barıştan yana? O olayda Burak Can gidiyor, iki yaralı var, birisi çıktı, diğeri ağır yaralı. Rabbim şifalar versin, durumu kötü."

Tunceli'de de 8 ay önce evlenen bir polisin sokak olayları sonucu şehit olduğunu anlatan Erdoğan, çevreye, esnafa, dükkanlara zarar verildiğini söyledi.

-"Sanmayın ki bir çocuğun cenazesi için bir araya geldiler"

Erdoğan, MHP'nin militanları teşvik eden mesajlar verdiğini, CHP'nin rant devşirmeye çalıştığını, holding patronlarının el ele olduğunu ifade ederek, "Malum medya manşetlerinden adeta kan döküyor, kin fışkırtıyor" dedi.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Sanmayın ki bunlar bir çocuğun cenazesi için bir araya geldiler. Hayır, bunlar maşa. Türkiye'yi, ekonomiyi, huzuru, çözüm sürecini yıpratmak isteyenlerin maşası bunlar. Reyhanlı'da biliyorsunuz bir patlama oldu, 53 masum vatandaşımızı kaybettik. Olayı emniyet ve istihbarat birimlerimiz araştırdı. Ne çıktı biliyor musunuz? Patlamanın emrini verenler, CHP heyetini Suriye'ye, zalim Esed'e götüren kişiler çıktı. Olayın içinde CHP'ye yakın kişiler, CHP milletvekillerinin akrabaları var, olayın içinde CHP'li medya var. Günlerce sorduk, bunu izah edin. Çıt çıkmadı. Yetmedi bu CHP, bütün dünyada terörist bilinen, Türkiye'de kanlı eylemler yapan silahlı terör örgütünü teşvik etti. Suratlarına çarptık, bugüne kadar tek kelime söylemediler. Bu silahlı terör örgütünü daha hala eleştiremediler, kınamadılar. Bu nedir Allah aşkına? Türkiye düşmanı Esed ile kol kola gezeceksin, devlet düşmanı terör örgütlerine kol kanat gereceksin, milli güvenliği tehdit eden Pensilvanya'nın dizinin dibine oturacaksın, sokakları tahrik edeceksin, Alevi-Sünni çatışmasını, kardeş kavgasını körükleyeceksin, sonra hiçbir şey olmamış gibi yüzsüzce, pişkince ortalıkta dolaşacaksın.

Bu Pensilvanya'daki zat, bir tane Filistinli çocuk için gözyaşı dökmedi. Dökemez. Patronları zaten buna izin vermez. Bir tane Mısırlı, Suriyeli çocuk için gözyaşı dökmedi, Mavi Marmara şehitleri için gözyaşı dökmedi, hatta ruhlarını muazzep etti. Şimdi kalkmış, oradan buraya, hem de mezhep ayrımcılığını körükleyen, sokakları tahrik eden taziye mesajları gönderiyor. Yazıklar olsun sana. Aynını MHP yönetimi yapıyor, onlara da yazıklar olsun. O Pensilvanya, o MHP şimdi gitsinler de İstanbul'da katledilen Burak kardeşimizin hesabını versinler. Gitsinler de kendi Tunceli milletvekillerinin attığı alçakça 'tweet'lerin hesabını versinler. Hiç merak etmeyin, biz bu ülkeyi sokakta bulmadık. Bu sokak, vandallara teslim edilmez. Gaziantep, kaygısız ol. Biz bunun hesabını soracağız. Sen hiç merak etme. Başını asla öne eğmeyeceksin. Ümitsiz olma. Bunun hesabını 30 Mart'ta inşallah soracağız."

-"Artık Gaziantep'e kadın eli değiyor"

AK Parti iktidarında Gaziantep'e 12.5 milyar lira yatırım yapıldığını vurgulayan Erdoğan, "Gaziantep bizi sevdi, biz de Gaziantep'i seviyoruz" dedi.

Ulaştırma, haberleşme, eğitim, tarım, orman ve su işleri, sosyal politikalar, TOKİ, sağlık yatırımlarının miktarı ve niteliği hakkında bilgi veren Erdoğan, "Biz eser siyaseti yapıyoruz ama diğerleri ya gerilim ya hakaret... Bundan öte yaptıkları bir şey yok" diye konuştu.

Öğrencilerin ders kitaplarını ücretsiz aldığını anlatan Erdoğan, burs miktarının 45 liradan 300 liraya, beslenme yardımının 200 liraya çıkarıldığını vurguladı. Gaziantep'te hastane yatak sayısının 2 bin 154'ten 4 bin 442'ye çıktığını, 12 bin 500 konut inşa edildiğini, adalet sarayları yapıldığını anlatan Erdoğan, bölünmüş yol yatırımlarından ve sulama projelerinden örnekler verdi.

Başbakan Erdoğan, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nde bir kan değişimine ihtiyaç olduğunu kaydederek, mevcut Belediye Başkanı Asım Güzelbey'e hizmetlerinden dolayı teşekkür etti. Yerel seçimlerdeki belediye başkan adayları olan eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile kentteki hizmetlerin ve gelişmenin taçlandırılacağını ifade eden Erdoğan, Güzelbey'in de Şahin'e tecrübesi ile destek olacağını söyledi. "Artık Gaziantep'e kadın eli değiyor" diyen Erdoğan, "Bir kadın eliyle neler yapılabileceğini göstermesi bakımından çok anlamlı. Gaziantep, Türkiye'ye ve dünyaya örnek olmaya devam edecek. 30 Mart çok önemli onun için bir kez daha Gaziantep'ten rekor bir netice bekliyoruz. Türkiye'ye örnek olmasını bekliyoruz" diye konuştu.

(Bitti)

-ak parti gaziantep mitingi

-fatma şahin