Erdoğan: "İlim İlim Bilmektir, İlim; Kendini Bilmektir" - Son Dakika
Güncel

Erdoğan: "İlim İlim Bilmektir, İlim; Kendini Bilmektir"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Erdoğan'ın konuşması Fatih Projesi Tablet Dağıtım Töreni-Cumhurbaşkanı Erdoğan: (1)-"2016 yılından itibaren 4 yıl süreyle 10 milyon 600 bin tablet bilgisayarı öğrencilerimize teslim edeceğiz"-"Bu tabletlerin Türkiye'de ve dışarıda üretimi yapılacak ve bununla beraber ülkemiz aynı zamanda bilişim teknolojisinde bir üs olmanın, uygulama alanı olmanın da adımını atmış olacaktır"-"Fatih Projesi'yle eğitimde çok güçlü ve kaliteli bir altyapı kuruyoruz" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2016 yılından itibaren 4 yıl süreyle 10 milyon 600 bin tablet bilgisayarın öğrencilere teslim edileceğini bildirdi.

22.05.2015 12:03
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Erdoğan'ın konuşması Fatih Projesi Tablet Dağıtım Töreni-Cumhurbaşkanı Erdoğan: (1)-"2016 yılından itibaren 4 yıl süreyle 10 milyon 600 bin tablet bilgisayarı öğrencilerimize teslim edeceğiz"-"Bu tabletlerin Türkiye'de ve dışarıda üretimi yapılacak ve bununla beraber ülkemiz aynı zamanda bilişim teknolojisinde bir üs olmanın, uygulama alanı olmanın da adımını atmış olacaktır"-"Fatih Projesi'yle eğitimde çok güçlü ve kaliteli bir altyapı kuruyoruz" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2016 yılından itibaren 4 yıl süreyle 10 milyon 600 bin tablet bilgisayarın öğrencilere teslim edileceğini bildirdi.Erdoğan, ATO Congresium'da gerçekleştirilen Fatih Projesi Tablet Dağıtım Töreni'nde yaptığı konuşmada, bugün, ülke eğitim tarihinde son derece önemli bir gün olduğunu, önemli bir adım atıldığını ve heyecanlı olduğunu kaydetti. Erdoğan, "Çünkü bu projeyi hayata geçirmek için arkadaşlarımla müzakere yaptığımda, burada bir aksamanın olmasına tahammül etmemiz mümkün değildi, çünkü böyle dev projelere ülkede alışamayanlar vardı. Onları da buna alıştırmamız gerekiyor. Onun için kararlı olmamız lazım, yol haritamızı gayet iyi uygulamamız lazım ki buna öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz, velilerimiz gün geçtikçe 'evet bizim devletimiz yapar, gerek etkileşimli tahtalar, gerek tablet bilgisayarlarla beraber bu gerçekleşti ve geleceğe çok daha farklı bakıyoruz' desinler" diye konuştu.Bugün 81 vilayette 700 bin tablet bilgisayarın öğrencilere teslim edildiğini belirten Erdoğan, bugüne kadar 737 bin 800 tablet bilgisayarı öğretmen ve öğrencilerin hizmetine sunduklarını bildirdi. Erdoğan, "İnşallah 2016 yılından itibaren 4 yıl süreyle 10 milyon 600 bin tablet bilgisayarı öğrencilerimize teslim edeceğiz. Şu anda ihalesi yapılarak sonuçlandırma safhasına geldi. Bu safhadan sonra Türkiye'de ve dışarıda üretimi yapılacak ve bununla beraber ülkemiz aynı zamanda bilişim teknolojisinde bir üs olmanın, uygulama alanı olmanın da adımını atmış olacaktır. Sadece pazar değil aynı zamanda bu işin üssü haline de gelmiş olacağız" dedi.-"Çok güçlü ve kaliteli bir altyapı kuruyoruz"- Bugün teslim edilen tabletlerin öğrencileri ve öğretmenlere hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, "Bu tablet bilgisayarların milletimiz ve memleketimiz için hayırlı araştırmalara, hizmetlere vesile olmasını temenni ediyorum. Fatih Projesi'yle eğitimde çok güçlü ve kaliteli bir altyapı kuruyoruz" dedi.Bu tablet bilgisayarların tamamen yerli tasarımlarla Türkiye'de üretildiğini, tabletlerin birçok bakımından piyasadakilerden daha üstün niteliklere sahip olduğunu kaydeden Erdoğan, "Fatih Projesi sadece tablet bilgisayarlardan ibaret değil, bilgisayarlarla birlikte etkileşimli tahtayı, çok fonksiyonlu yazıcıyı, fiber optik internet bağlantısını öğrencilerimizin hizmetine sunuyoruz. Bu altyapıyı tamamlayacak şekilde her derse özgü eğitim içeriği hazırlanıyor. Videolarla, görsellerle dersler daha anlaşılır daha zevkli hale getiriliyor. Bu çalışmaların da süratle tamamlanarak öğrencilerin hizmetine sunulacağına inanıyorum" diye konuştu. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz çok geniş ve çok derin ilim geleneğinin, bununla birlikte ilim ile yoğrulmuş irfanın, hikmetin temsilcisi bir milletiz. Bizim ilim anlayışımız taklitçiliğe, tekrara, maddiyata dayanmaz. Tam tersine bizde ilim önce gönülle, kalple yapılır. İlmin peşine, özellikle kazanç için dünyalık menfaatler için değil hakikatlere muttali olmak, ulaşmak için düşülür. Hani diyor ya, ilim ilim bilmektir, ilim kendini bilmektir. Mesele bu. Kendini bilmek çok önemli. ya kendin bilmezsen nice okumaktır. Çağının önüne geçemeyen, insanını geliştirmeyen, ruhları coşturmayan, hakikatin hakkını vermeyen ilmin bizim nezdimizde bir kıymeti yoktur. Bizler batının yaptığı gibi tabiata, dünyaya hükmetmek için değil bilakis tabiatın kanunlarını hakikatini öğrenmek ve öğretmen için ilim tedris eden bir geleneğe sahibiz. Tarihimizin her döneminde devrinin yıldızı haline gelmiş, diğer toplumlara örnek olmuş nice değerlerimiz nice alimlerimiz, ariflerimiz vardır. İşte bizde bu bilinçle bu özgüvenle 12 yıl boyuna önceliklerimizin en başına eğitimi aldık. Milli bütçemizin yarısını eğitime ayırdık. Personelin yarısını eğitime ayırdık. Zira 'eğitim olmadan hiçbir şey olmaz' dedik. İkinci sıraya sağlığı koyduk ve ülkemizin dört temel taşı olarak eğitim, sağlık, adalet, emniyet dedik. Bunlar olmadan hiçbiri olmaz.Buradan bizi izleyen öğrenci kardeşlerim bilmezler ama ben size bazı yaşadıklarımı anlatmak zorundayım. Eski Türkiye'de büyük şehirlerde bile, örneğin ben İstanbul'da okudum, imkanlar öylesine sınırlıydı ki bu süreci tamamlamak için gerçekten çok büyük bir sabır ve azim gerekiyordu. Bir sırada üç öğrencinin oturduğu, aynı sınıfta 70 öğrencinin olduğu okullarda biz eğitim öğretim gördük. Bu yüze kadar çıkıyordu. Kara tahtanın önünde, toz toprak için ders işlenmeye çalışılırdı. Okul olsa öğretmen olmuyor, öğretmen olsa ders kitabı, defteri bulunmuyordu. Kırtasiye dükkanlarının önünde kuyruğa girerdik, acaba kitaplarımızı temin edebilir miyiz? Sıra bize gelirdi kırtasiyeci derdi ki 'bu kitap yok.' Şu? 'O da yok.' Okulda abilerimizden, bir üst sınıfta, teksir notları derdik, saman kağıdından ilkel bir makinesi vardı. O makinede mürekkepler birbirine karışmış, o teksir notlarını ağabeylerimizden satın almak isterdik ve abiler bize onu satmazlardı. Niye? Çünkü eseri antika durumuna düşmüştü onlar için ve bize vermezlerdi. 'Nasıl olsa siz bunu kullanmayacaksınız, biz verin, paramızla...' Hayır, vermezlerdi. Çala kalem, öğretmenlerimizi dinler, notlarımızı alır ve bu şekilde eğitim öğretime devam ederdik."

Erdoğan: "İlim İlim Bilmektir, İlim; Kendini Bilmektir"
Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Erdoğan: 'İlim İlim Bilmektir, İlim; Kendini Bilmektir' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement