Erdoğan: IŞiD'İn Petrolünü Esad Satın Alıyor - Son Dakika
Ekonomi

Erdoğan: IŞiD'İn Petrolünü Esad Satın Alıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atlantik Konseyi Enerji ve Ekonomi Zirvesi'ndeki konuşmasında, terörden, enerji meselesine kadar önemli açıklamalarda bulundu.

19.11.2015 10:59  Güncelleme: 11:44
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atlantik Konseyi Enerji ve Ekonomi Zirvesi'nde konuştu. Suriye lideri Beşar Esad'ı IŞİD'i desteklemekle suçladı. "Bugün bölgedeki tüm terör örgütleri Esad rejimine destek veriyor IŞİD Esad'ı desteklemektedir. " dedi.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

"Tüm dünyanın hassas sınamalardan geçtiği bir dönemin içerisindeyiz. Göç hareketleri, terör gibi küresel sorunlar giderek öne çıkıyor. Bunların hepsiyle de etkin ve hızlı bir şekilde mücadele etmeliyiz.

Hiç kimse yaşanan krizlerden kendini tecrit etme lüksüne sahip değildir. Türkiye güvenlik kaygılarının odağı olan ülkelerin hemen yanında istikrarını sürdürme gayreti gösteriyor.

"TÜRKİYE VERDİĞİ ONURLU MÜCADELEDE..."

Ekonomik durgunluk, fakirlik ve gelir dağılımındaki adaletsizlik gündemimizdeki yerini koruyor. Hiçkimse kendini insani krizlerden ayrı tutma hakkına sahip değildir. Türkiye verdiği onurlu mücadelede yalnız bırakıldı. Müslümanların azınlıkta olduğu ülkelerde dışlayıcı bir havanın yayılmakta olduğunu görüyoruz. Bugünkü mülteci krizi ve terörün baş müsebbibi kendi halkından 380.000 kişiyi katleden Esed rejimidir.

"YALNIZ BIRAKILDIK"

Biz 35 yıldır terörle mücadele ediyoruz. Göçmen meselesi başta olmak üzere bu sorunların ağır sonuçlarıyla yüzleşiyoruz. Türkiye insani krizler karşısında verdiği onurlu mücadelesinde yalnız bırakıldı.

Maalesef Türkiye insani krizler karşısında verdiği onurlu mücadelesinde yalnız bırakıldı. Yaklaşık 5 yıldır Suriye ve Irak'tan gelen 2,5 milyon göçmenin yol açtığı ekonomik ve sosyal yükün tamamını ülke olarak tek başımıza karşıladık, sırtlandık.

Sadece Suriye'den gelen göçmenlere kamplarda verdiğimiz hizmetler için harcadığımız para, sadece kampları söylüyorum, 8,5 milyar dolardır.

"YARDIMLAR YAPILIYOR"

Peki bu kamplarda ne kadar kişi yaşıyor 280 bin. Bunun dışındakiler ülkemizin değişik şehirlerine dağılmış vaziyette. Sadece şu İstanbul'umuzdaki göçmen, mülteci sayısı ne biliyor musunuz? Yaklaşık 500 bin.

Bunun sosyolojik travmalarını düşünebiliyor musunuz? Hem gelenlerde meydana gelen travma hem bizim toplumumuzda meydana gelen travma... İnsanlık, Türkiye bunun hakkından gelir deme lüksüne sahip mi?

Bu dünyayı beraber paylaşıyoruz. Başının çaresine baksın deme lüksüne hiçbirimiz sahip değiliz. Biz hem terörle mücadele ettik hem mültecilere kapılarımızı açtık. STK'lar göçmenler için para ile mukayese edilemeyecek yardımlar yapıyor.

"PARİS SALDIRISI"

Paris'te yaşanan terör eylemleri hem terörizmle mücadele hem göçmen kriziyle ilgili bizi bir yol ayrımna getirdi.

G20'de saldırıları kınadıktan sonra birlik içinde olduğumuzu vurguladık. Terörün bir grupla ilişkilendirilemeyeceğini söyledik. Barış dini olan bir İslamı gölgelendiren DAİŞ denilen bir terör örgütü var. Bu terör örgütü nereden türedi, El-Kaide'den.

TERÖR ÖRGÜTLERİ TÜREDİ

Şunu bir defa iyi bilmemiz lazım, hiçbir dine o dinin olumsuz kötü insan tipleri üzerinden yargılama yapamayız. O dinin diğer mensuplarına asla böyle bir yaklaşım gösteremeyiz."

Barış dini olan bir İslam'ı gölgeleyen DAİŞ denilen bir terör örgütü var. Bu El Kaide'den türedi. Ülkemde PKK, Suriye kuzeyinde PYG, YPG gibi, Afrika'da Boko Haram var. Bütün bunlar hangi dinden olursa olsun.

Hiçbir dine o dinin olumsuz kötü insan tipleri üzerinden yargılama yapamayız, yapmamalıyız. Bunlar Müslümanların arasından çıktığı gibi, Hristiyan ve Musevilerden de çıkar.

Ben şu anda şeref duyduğum dinimin içinden çıkan teröristleri lanetliyorum. Dünya Müslümanları olarak tavır koymaya davet ederken ilim ve din adamlarını da tavır koymaya davet ediyorum. Bunu hep birlikte yapmalıyız.

Yapamazsak Ankara'da bizim kapımızı çalan nitekim sizin kapınızı da çaldı. Paris'le bitti mi, ondan sonra başkasının da kapısını çalar. Bütün istihbarat örgütlerimizle yoğun çalışma içine girmeliyiz. Bütün dünyanının meselesidir.

"NEO-NAZİ GİBİ"

Aşırıcılık ve mücadele konusunda hemfikir olduğumuzu gördük. Bu konuyu ikili temaslarda dile getirip, kararlığımızı herkese göstereceğiz. G20 sırasında Diyanet İşleri de tepkisini gösterdi.

Almanya başta olmak üzere Müslümanlara karşı menfi bir havanın ön planda olduğunu görüyoruz. Biz acılarını paylaşırken çeşitli ülkelerden Müslümanlara karşı saldırı haberleri aldık. Bu konuda toplumlarına sağduyu çağrıları yapmalarını diliyoruz. Ben gece 01.30'da Antalya'da basın toplantısı yaptım. Hollande'ı aradım. Teröre karşı omuz omuza olduğumuzu gösterdik.

8 kardeşimizin hayatını kaybettiği Neo-Nazi gibi, Avrupa'nın birçok yerinde öldürülmüş büyükelçilerimiz var, Norveç'te de 1 vatandaşımız öldürüldü. Avrupa'da ırkçı saldırıların önüne geçmezsek felaket kaçınılmazdır.

Bölgemizdeki ülkelerde yaşanan insani dramların ve terörizm faaliyetlerinin doğru olarak tespit edilmesi gerekiyor. Bugün bu durumun sebebi Esed rejimidir. Esed bir devlet terörü estirmektedir. Arkasında duran onun kadar suçludur. Varil bombalarıyla ölen 380 bin Suriyeli candır. Hâlâ gitsin mi gitmesin mi?... İktidar mezhep çatışması ve terör örgütleri üzerinden sürdürüyor.

G20 Zirvesi'nde kimyasal silahların kullanılıp kullanılmaması konusunu konuştuk. Kaç kişi öldü; 1500 kişi konvasyonel silahlarla öldürülen 120 bin kişi. 120 bin kişi konvasyonel silahlarla öldürülürken bu silahları Suriye'ye kim verdi, kimler gönderdi. Neden konuşmuyoruz.

"IŞİD'İ ESED DESTEKLİYOR"

Bugün bölgedeki tüm terör örgütleri Esed rejimine destek veriyor. DAİŞ Esed'i desteklemektedir. Esed DAİŞ'in petrolunü alıyor. PYD'yi de Esed destekliyor. Ama Kürtlere düşmandı Esed. Biz görüşürken kimlik kartı bile vermiyordu. Biz, ona 'ver bunlar senin vatandaşın.' diyorduk, vermiyordu.

Bu terör örgütleri Müslümanları katletmektedir. Bu örgütlerin katlettiği her masumun kanı onların da eline bulaşmaktadır.

Türkiye olumlu ilişkiler kuran herkes gibi Avrupa da bundan olumlu kazanç sağlayacaktır. Türkiye'nin küresel düzeyde ortak olarak artıları ortadadır. biz yakın coğrafyamızda yaşanan tüm sorunlara rağmen geleceğe umutla bakıyoruz. Dost ve kardeş toplumları da bu şekilde görmek istiyoruz.

Son 13 yılda ekonomik düzeyde durumumuz katlanarak artmıştır. Az gelişmiş ülkelerin kalkınma çabaları için özel çalışma yaptık.

ENERJİDE ATILAN ADIMLAR

Enerji kalkınma alanındaki çalışmalarınızın başında yer alıyor. Enerjinin çeşitlendirilmesi şart. Türkiye 13 yıl önce çok fakirdi. Kaynakların olmayışından değil, devreye alınmamasından çok fakirdi. Enerji güvenliğinin sağlanmasında etkin iş birliği önemli.

Türkmen doğalgazı başta olmak üzere alternatif kaynakların da dahil edilmesi için çalışma yapıyoruz. Doğu Akdeniz, İran, Irak, Hazar bölgesiyle ilgili çalışmalarımız var. G20 kapsamında enerjiyi ön plana çıkaran ilk biz olduk.

Bir enerji toplantısı yaptık, niye? G20'de enerji olayını güçlü olarak ele alalım. Antalya eylem planı bu açıdan önemli. 3 temel kavram demiştik. 1- Kapsayıcılık, 2-Yatırımlar ve 3-Uygulama.

İlk defa bu zirvede kadını ve genci başlık olarak ele aldık. KADIN20 ve GENÇ20... Kapsayıcılığı ana başlık yaptık. KOBİ'lere de el attık.

Şimdi Çin zirvesinde de yerini aldı. Uygulama... Nedir bu bunları takibi yapıyor muyuz?

80-100 trilyon arasında yatırımın gelişmekte olan ülkelerde gerçekleşmesi... Bunun için de kamu özel iş birliğinin olmasıdır. Bunları gündeme taşımız bulunuyor. G20 olarak ortak hedefimiz. Güçlü, sürdürülebilir, küresel bir ülke hedeflemekteyiz.

Tabii ki enerjiyle ilgili olarak hiçbir şeyi boşa çıkarmamız lazım, esen rüzgardan enerji elde etmek zorundayız. Güneşten her alandan değerlendirme yapmak lazım.

SU MESELESİ

Suyumuz çok fazla değil ama buna rağmen sular akardı, denizde buluşurduk. Bir söz ilan edilmişti. "Su Akar Türk bakar!", şimdi bunu değiştirdik; "Su Akar Türk Yapar!" dedik.

Yoğun bir şekilde HES'lere girdik. Aynı şekilde RES'lere yüklendik. Şimdi Güneş Enerji Sistemi'ne yükleniyoruz. Doğalgaz güzel ama siz üretmiyorsanız pahalı... Çok daha farklı konuma gelmiş bulunuyor.

Artık 2018 yılına kadar yüzde 2,1'lik büyüme hedefi için bir mekanizmaya da sahibiz. Yoğun bir şekilde üzerine gideceğiz. 2035 yılına kadar enerji ihtiyacı 48 trilyon dolar olarak belirlendi.

G20 ZİRVESİ

G20 büyüme hedefimize ulaşmak için yatırımların canlanma konusunda görüş birliği olduğunu bulduk. Israrla kamu ile özel sektör arasında bir iletişim sağlanması oldukça önemli.

G20'de ilk defa enerji bakanlarının yanı sıra tarım bakanları da katıldı.

Erdoğan: IŞiD\'İn Petrolünü Esad Satın Alıyor

Son Dakika Ekonomi Erdoğan: IŞiD'İn Petrolünü Esad Satın Alıyor - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    Yorumlar (10)

  • Yüce Divan: Bunun gibi hayatımda yalancı adam hiç görmedim 9 3 Yanıtla
  • Özgür: ahahaahaahaa komedi la bu 7 4 Yanıtla
  • dikici: sende silah veriyorsun. tedavi ediyorsun hepiniz ikili oynuyorsunuz. en delikanlı lider Putin hepinizin yüzüne G20 de iside yardım eden ülkeler var dedi biriside Türkiye. 9 1 Yanıtla
  • Yüce Divan: Sen Esadın eline düşme. 8 1 Yanıtla
  • hazal: Kendin cal kendin oyna 9 0 Yanıtla
  • best: cem yılmaz bile bukadar başarılı olamaz tebrik ediyorum bütün samimiyetimle meeee 7 2 Yanıtla
  • zombi: Isidi esat destekliyormus.tum destekcilerin allah cezasini versin. 5 0 Yanıtla
  • Serkan Özgür : Kamplardakı Suriyeli vatandaşa 8.5 milyar harcıyorsunuz da; bu ulkenın fakırıne fukarasına ne yapıyorsunuz !!! 5 0 Yanıtla
  • best: çoluk çocuk kadın erken sıvılleri olduren kimyasalmı kullanmaz eline gecçe hiç düşünmez 1 0 Yanıtla
  • best: (: (: (: (: 0 0 Yanıtla

Advertisement