Erzincan Bakan Ala: Paralel Çetelerin Politikamızı Torpillemesine İzin Vermeyeceğiz

Erzincan'da konuşan İçişleri Bakanı Efkan Ala, "Biz ne PKK'nın provokasyonuna izin veririz ne de devlet içinde çöreklenmiş bazı çetelerin. O paralel çetelerin bizim politikalarımızı torpillemesine de izin vermeyiz" dedi.

İçişleri Bakanı Efkan Ala beraberinde Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Ak Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, Ak Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, özel uçakla bugün saat 10.30'da Erzincan'a geldi. Havalimanında Vali Süleyman Kahraman, Belediye Başkanı Ak Partili Cemalettin Başsoy, Ak Parti Erzincan Milletvekili Sebahattin Karakelle ve partililer tarafından karşılanan heyet, valilik ve belediye ziyaretinin ardından kongrenin yapılacağı 13 Şubat Spor Salonu'na geçti. Davetiyesi Ak Parti İl Başkanı Burhan Çakır tarafından Osmanlıca ve Türkçe olarak hazırlanan 5'nci Olağan İl Kongresinde konuşan Binali Yıldırım çözüm süreci konusuna değindi. Güneydoğu'da ne varsa İstanbul'da da o olacağını söyleyen Yıldırım, tartışmalara neden olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Bakanlar Kurulu'na başkanlık etmesi ile ilgili, "Şunu unuttular. Cumhurbaşkanımız bu milletin yüzde 52'sinin oyunu alarak gelmiştir. Anayasa'da da diğer kanunlarda da 'gerekli gördüğü hallerde Bakanlar Kurulu'na başkanlık eder, başkanlığında toplar' diye yazar. Kaldı ki Cumhurbaşkanımız 'Ben farklı bir Cumhurbaşkanı olacağım. Milletin sorunlarına dertlerine Fransız kalmayacağım? diye daha işin başında söylemişti. Güçlü bir Cumhurbaşkanı olmak, Başbakanın güçlü olması bu ülkenin daha güzel günlere, daha büyük hedeflere daha kolay gitmesi demektir. Ne oldu o tartışmalar geldi geçti. Birileri bir şey söyledi. Sonunda yarın Bakanlar Kurulu yarın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında toplanacak, ülkenin temel konularını masaya yatırıp önemli kararlar alacak" dedi.

BU KADAR İHANET OLUR MU ?

Yıldırım'ın ardından kürsüye çıkan Efkan Efkan Ala ise kimseye papuç bırakmayacaklarını vurguladı. Güneydoğu'da milletin çözüm sürecinin olmasını istediğini bildiren Ala, "Millet bu mesele çözülsün diyor. Tam böyle bir kere daha çok önemli kararlar alınacak, açıklamalar yapılacak olaylar başlıyor ve olaylarda bazı bu paralel çete üyeleri gördünüz, televizyonlarda gösterdi, devletin kendi polis araçlarını, sivil plakalı polis araçlarını yanan aracın üstüne atıyor ki yansın. ya bu kadar ihanet olur mu? Ben oradaki safiyane, orada bulunan kardeşlerime de sesleniyorum. Bu bir örgüt haline dönüşmüş ve suç işliyor. Çekilin onların arasından, terk edin ve kendinize çeki düzen verin. Yazıktır, günahtır. Bakıyorsunuz o bölgede aynı gün o olaylar oluyor bazı güvenlik güçleri gitmiş rapor almışlar bir günlük, iki günlük. Kardeşim sen bana, sana zaten o bölgede lazımsın. Yüzlercesi, onlarcası... Soruşturma açıyoruz hepsine. Artık daha önceki gibi 90'lı yıllarda, 80'li yıllarda devletin kendi maaşlı memurları siyasi otoriteye ve hükümete karşı onu zora sokacak torpillemeler yapınca derhal vaziyet ediyoruz ve görevden alıp soruşturmayı açıyoruz. Hiç onu da fırsat vermeyiz. Biz ne PKK'nın provokasyonuna izin veririz, ne de devlet içinde çöreklenmiş bazı çetelerin, o paralel çetelerin bizim politikalarımızı torpillemesine de izin vermeyiz. Dün bir ilde yine aynı şekilde torpilleme oldu ve bu polislerin görevden alınarak soruşturma açıldı. Bu kadar açık net söylüyorum. Herkes adam gibi işini bilecek, işini yapanla bizim hiçbir işimiz olmaz. Kurallara uyan, amirini, memurunu bilenlerle işimiz olmaz ama kim ki paralel başka yapılardan talimat almaya başlar ve devletin ortaya koyduğu politikaları ve kanunlarını, kurallarını çiğnemeye yeltenirse karşısında devletin yaptırımlarını bulur" diye konuştu.

PEYGAMBERİMİZE HAKARETE KESİNLİKLE İZİN VERMEYECEĞİZ

Bakan Ala son günlerde Hz. Muhammed'e yönelik hakaretlere de değinerek konuşmasını söyle sürdürdü:

"Hz. Peygamberimize hangi hakaretler yapılmış onu biliyorsunuz. Bizde Türkiye'de böyle bir şeye kesinlikle izin vermeyeceğiz, bunun gereği olarak bazı tedbirler aldık. Başka türlüsü düşünülebilir mi? O zaman bizim bu işi yapmamızın anlamı yok. Yani bizim canımızdan, aziz bildiğimiz Hz. Peygamberimize göz göre göre hakarete izin verilebilir mi? O zaman bu işi neden yapalım. Bunu terörü ilk anda şiddetle reddettik. Ama o terörü reddederken bu konudaki en üst düzey hassasiyetimizi çünkü yeryüzünde ondan daha değerli bir varlığımız yok bizim. O'na da dil uzattırmayız, O'na da el uzattırmayız. Bu kadar açık. Bunun için polisimiz tedbir aldı böyle bir hakaret olamasın diye önden tedbir aldı bu paralel medya, bu paralelciler utanmadan, arlanmadan dünyaya şu yayını yaptılar, Türkiye'ye de yaptılar, Dünya'ya da yaptılar. Türkiye'de polis gazete bastı, gazeteyi biliyorsunuz, gazeteyi bastı dedi fikir özgürlüğü yok. Ben ne söyleyeyim arkadaşlar."

Bakan Ala şu an TBMM'de olan Güvenlik Paketi ile ilgili olarak da "Molotof atana ceza var. Molotof atmayacaktın. Molotofu silah sayma var, molotof bir silahtır. Onlarca insanımızın oturduğu yere atacaksın ve elini kolunu sallayarak gideceksin. Buna izin vermeyeceğiz. Gösteri toplantımı yapıyorsun yanlış bir şey yapmayacaksan yüzüne ne diye o kırmızı şeyleri seriyorsun kardeşim. Belli ki yanlış bir şey yapacaksın. Ona fırsat verilmeyecek" dedi.