Eşi Adına Kurulan Göç Müzesini Ayakta Tutuyor

Altınova ilçesi Subaşı beldesinde, Romanya'dan 1935 yılında gelip yerleşen ailelerden kalma eşyaların sergilendiği Erdemir Fidan Subaşı Göç Müzesi'nin bakım ve onarım çalışmalarını, müzeye adı verilen merhum Erdemir Fidan'ın ailesi karşılıyor.

Subaşı Sözlü Tarih Çalışma Grubu Başkanı Zeki Gürsu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müzede sergiledikleri malzemelerin, 1900'lü yıllardan kalma saten yatak örtüleri, giysiler, tabak, çanak ve göçle getirilmiş tarım aletleri olduğunu söyledi.

Müzede tarihi nitelikte 500-600 eserin bulunduğunu belirten Gürsu, şöyle devam etti:

"Bunların her gün düzenli bakımını yapıyoruz. Ahşap malzemelerin, böceklenmeye karşı ilaçlamasını yapıyoruz. Müzede özellikle sergilediğimiz malzemeler, Subaşı'nda kullanılmış ve göçle getirilmiş malzemelerin olmasına dikkat ediyoruz. Bu malzemelerle giyim kuşam, desenlerin, renklerin ve motiflerin çalışmalarını yaparak, bölgeye ait olan geleneksel tarzları da yaşatma amacındayız. Burasıyla ilgili yine Subaşı Sözlü Tarih Çalışma Grubu olarak çalışmalarımız devam ediyor. Müzemizi uluslararası standartlarda bir müze olarak adlandırıyoruz. Bütün malzemelerin etiketlerini, kimlerden aldığımızı, kaç yılına ait olduğunu, ebatlarını hesaplayarak bilgilendirme yapıyoruz."

Müzeye ilginin son yıllarda çok arttığını ifade eden Gürsu, bazı üniversite öğrencilerinin tezlerine bile konu edildiğini dile getirdi.

Gürsu, müzeyi tanıtmak için broşür bastırdıklarını anlatarak, şunları kaydetti:

"Müzemizin ayakta kalabilmesi için maalesef yeterli bağış alamıyoruz. Fidan ailesi bu konuda bize tüm desteğini sağlıyor. Onun haricinde resmi kurum, dernek ve örgütlerden destek alamıyoruz. Destek alamadığımız için de projelerimiz olan bir sürü çalışmayı yavaşlatmış durumdayız. Hatta bir kitabımız elimizde mevcut maddi durumlardan dolayı bastıramıyoruz. Müzemizin her yıl bakımının, boyasının ve onarımının hepsi Fidan ailesi tarafından karşılanmaktadır."

Müze, istimlak parasıyla kuruldu

Erdemir Fidan'ın eşi Nurper Fidan da eşinin 2011 yılında vefat ettiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Eşimin, emekliye ayrıldıktan sonra buraya gelerek burada tarihi bir müze kurma fikri vardı ama ölümü nedeniyle bunu başaramadı. Zeki Bey ile burayı oluşturmaya çalıştık. İzmit Körfez Geçiş Köprüsü nedeniyle eşimin babasının istimlak edilen arazisinden elde ettiği parayı nasıl değerlendireceğimizi konuşurken böyle bir müze fikri ortaya çıktı. Milli Eğitim Bakanlığının Okullar Hayat Olsun Projesi kapsamında burayı müze yapmaya niyetlendik. Profesyonel arkadaşlardan yardım aldık. Burada Münevver Eminoğlu'nun adını anmadan geçmek mümkün değil. Onun çok yardımını gördük."