Eski TBMM Başkanı Çiçek Açıklaması - Son Dakika
Politika

Eski TBMM Başkanı Çiçek Açıklaması

Eski TBMM Başkanı ve AK Parti Ankara 2. Bölge milletvekili adayı Cemil Çiçek, "Sizden iki tane ricam var; hepiniz, lütfen, hepiniz sandığa gidin.

18.10.2015 14:47
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Eski TBMM Başkanı ve AK Parti Ankara 2. Bölge milletvekili adayı Cemil Çiçek, "Sizden iki tane ricam var; hepiniz, lütfen, hepiniz sandığa gidin. Kimi istiyorsanız verirsiniz. İkincisi, Türkiye, belirsiz bir döneme girdi. Bu dönemin faturası giderek ağırlaşıyor, giderek zorlaşıyor" dedi.

Çiçek, AK Parti Yenimahalle İlçe Başkanlığı tarafından bir restoranda düzenlenen kahvaltıda, bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.

Cemil Çiçek, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son 100 yılda bir çok kazanımı olduğunu, kazanımları arasında üç tanesinin büyük önem arz ettiğini ifade ederek, bunlardan birincisinin milli mücadele, ikincisinin Cumhuriyet, üçüncüsü de demokrasi olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin çevresindeki ülkeler ile bir çok İslam ve Afrika ülkesinde demokrasi uğruna kan döküldüğü ve acı çekildiğini ifade eden Çiçek, Türkiye'nin ise 1950'de çok partili demokratik hayata geçtiğine işaret etti.

Türkiye'de demokratik hayata geçildiği dönemden bu yana 17 genel seçim yapıldığını anlatan Çiçek, "Her seçim, demokrasilerde yeni bir sayfa açmaktır. Toplumun geleceği adına, kalkınması adına, refahı adına, toplumun sorunlarını çözme adına yeni bir sayfanın açılmasıdır. 1 Kasım seçimi de defterin ilk sayfası değil ondan evvel yazılmış 17 sayfa var. O sayfalara bakmak lazım. O sayfalara bakmadığımızda 18'nci sayfayı yazmada tereddütlerimiz olabilir, eksikliklerimiz olabilir" diye konuştu.

Türkiye'nin geçmişte koalisyon hükümetleriyle yönetildiği dönemde yaşadığı sıkıntılara değinen Çiçek, ülke için en doğru olanın bir partinin tek başına iktidarda bulunması olduğuna vurgu yaptı.

Çiçek, 7 Haziran Seçimi'nden sonra da bir partinin tek başına iktidar olamadığını ve bir koalisyon hükümeti de kurulamadığı için ülkenin Anayasa gereği yeniden seçime gitmek durumunda kalındığını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Sizden iki tane ricam var; birincisi, hepiniz, lütfen, hepiniz sandığa gidin. Yani birilerine kızıp oruç bozmayalım. Bu bizim vatandaşlık görevimiz. Bu vatandaşlık bizim için önemli. Buna tekabül eden bir kısım görevlerimiz var, askerlik görevi yaparız, vergi veririz. Oy kullanmak da bir vatandaşlık görevidir. Lütfen, 1 Kasım'da sandığa gidin. Kimi istiyorsanız verirsiniz. İkincisi, Türkiye, belirsiz bir döneme girdi. Bu dönemin faturası giderek ağırlaşıyor, giderek zorlaşıyor."

"Hamama ne gelen var ne giden"

"Taşın altında eli olan iş adamlarımız bunu biliyor. Bakın yaprak kıpırdamıyor" diyen Çiçek, şöyle devam etti:

"Hamama gideriz, eski kültürümüzün gereği. Keseci, dedi ki, 'vallahi abi, hükümet ne zaman kurulacak' dedi. 'Hükümetle senin alakan ne' dedim. 'Vallahi bıçak gibi kesildi, hamama ne gelen var ne giden.' Keseci bile şikayet ediyorsa... İsmini filan da söylerim, hayali bir şey anlatmıyorum. Hani hamamın, kesecinin size ismini de söyleyeyim. Dedi ki, 'bıçak gibi kesildi, gelen giden yok.' Şimdi gelen giden yok ama iş yeri olanlar var, mahiyetinde çalıştırdıkları adamlar var. Bunlar evine ekmek götürecek, iş götürecek. Karar verecek olan, içeriden dışarından yatırımcılar var."

"Koalisyonlarla Türkiye yönetimi gerçekten zor"

"Belirsizlik var, bekliyoruz. Peki ne zamana kadar? Bakın bu bekleyiş, 2015'i götürdü" diyen Çiçek, şöyle konuştu:

"17 Ekim itibarıyla Anayasa'mızda bütçeyi Meclis'te sunmak mecburiyeti var. Ortada sorumlu bir hükümet yok ki, geçici bir hükümet var. 2015 geçti, halbuki ki 1 Ocak'ta bütçenin yürürlüğe girmesi lazım. Şimdi bütçe yürürlüğe girmeyecek. Sadece genel geçer bir kaç iş yapılacak. Biz 2016 bütçesini belki de mayısta yapacağız, belki de nisanda yapacağız, belki de daha sonra. Bu, 1 Kasım'a bağlı bir durum. 2016'yı da kaybedersek emin olun o 2023 hedefi büyük ölçüde geride kalmış olur. Biz oradaki hedeflere ulaşma ihtimalini büyük ölçüde kaybederiz. Bizim sizden arzumuz, bakın şu parti bu parti de demiyorum, bu belirsizliğin bir şekilde ortadan kalkması lazım.

Diyebilirsiniz ki, 'tek başınıza olamıyorsanız, koalisyon yapın.' Zaten koalisyonların geçmişteki 17 sayfada yazılan durumlarını özetledim. Bizim birlikte iş yapma kültürümüz, henüz yeteri kadar yok. Kardeş kardeşle geçinemiyor ya. Ben 10 yıl avukatlık yaptım, aldığımız davaların bir kısmı baba ve anne, miras bırakan öldüğünde ikinci gün mahkemeye giderler. Japonya'da 800 yıllık 20'nin üzerinden şirket var, bizde 8 yıllık çevrenizde bakın kaç tane şirket var? Kurarız, oruç tuttuğumuzda bayram edemiyoruz. Bu da bizim böyle bir yapımız. 10 dairede bir apartmanda yönetimde oy birliği çıkmıyor çoğu zaman, sıkıntılar çıkıyor. Neticede 10 tane daire. Bunu da görmek lazım. Koalisyonlarla Türkiye yönetimi gerçekten zor oluyor. Kaybettiklerimizi hesaba kattığımızda bu daha da büyüyor."

Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci

Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecine de değinen Çiçek, şunları söyledi:

"Türkiye AB'ye girmek için uğraşıp duruyor. 'Canım girmesek ne olur?' Emin olun girseydik, Türkiye bugünkünün iki katı, üç katı daha büyümüş olurdu. Ben milliyetçi adamım. Siyaseten de öyle bilinir. Yani niye Avrupa Birliği? Biz AB'ye girseydik emin olun bugünkü milli gelirimiz, 20 bin doların üzerine çıkardı. Birçok sorunları geride bırakırdık. Türkiye önemli bir mesafe kat ederdi. 80 öncesi bize teklif ettiler, Yunanistan ile beraber. Çünkü Rusya belası var. Avrupa, Türkiye'nin stratejik önemi, ordusunun gücü vesaire sebebiyle, aman diyor, 'Avrupa Birliği'ne girin.'  Biz naz, niyaz ettik. Yani çok naz, kızı evde bırakır. İç politika mülahazalarıyla, 'giren şöyle olur, girmeyen böyle olur.' O tartışmalara girmek istemiyorum. Çünkü önemli bir kısmı Hak'kın rahmetine kavuştu. Bizim sıfır bedelle gireceğimiz Avrupa Birliği, bugün kırk dereden su getiriyor."

"Biz Almanların tavuğuna taş atmadık"

Almanya Başbakanı Angela Merkel'in, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine ilişkin son açıklamalarına da dikkati çeken Çiçek, "Şimdi bugün Merkel geliyor, ne oldu da Almanya birden bire, 'Türkiye AB'ye girmesin' diyor. Niye? Biz Almanların tavuğuna taş atmadık, camını çerçevesini kırmadık, ittifak içerisinde olduk, 1. Cihan Harbi'nde Almanların dostluğunun bedelini en ağır ödeyen milletiz. Koskoca bir imparatorluk kaybettik. Bu kadar nankör dünya mı? Yani dün beraber olduğumuz bir ülke, bugün, 'Avrupa Birliği'ne girmesin' diyor" şeklinde konuştu.

Terör olaylarına da değinen Çiçek, "Bir ülke diğerini saf dışı bırakmak istiyorsa tekme atmak, çelme takmak, onu güçsüz ve geride bırakmak istiyorsa yarıştan geride bırakmak istiyorsa, bugün buldukları en önemli silah terördür" ifadesini kullandı.

Türkiye'nin terör olayları nedeniyle 300 milyar dolardan fazla para harcadığına işaret eden Çiçek, "GAP dediğimiz projenin maliyeti 30 milyar dolar. 2019'da bitecek. Türkiye bu terör sebebiyle o kadar büyük kaynak harcadı ki, en önemli projesine yeteri kadar kaynak ayıramadı. Bu proje bittiğinde 3 milyon 800 bin kişi doğrudan iş buluyor, Türkiye'nin milli geliri aynen böyle devam ediyorsa, 20 bin doların üzerine çıkıyor, Türkiye 17'nci sırada değil 10'ncu, 11'nci sırada oluyor" diye konuştu.

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Eski TBMM Başkanı Çiçek Açıklaması - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement