FERİDE PELİN İNAL - Gastronomi dalında Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) "Yaratıcı Şehirler Ağı"na dahil edilmeye hak kazanan Gaziantep'in eşsiz lezzetlerine lezzet katan biber salçası, kadınların meşakkatli çalışmaları sonucu üretiliyor.
Yaz ayı sonlarına doğru toplanan biberleri çöplerinden ayıklayan ve birbirinden meşakkatli işlemlerle salça yapan kadınlar, içlerindeki çekirdekleri temizledikleri biberleri yıkayıp doğruyor. Doğrama işleminin ardından çekilen biberler salça haline dönüştükten sonra 2-3 güneşte bekletilerek, tadıyla ve rengiyle meşhur Gaziantep salçası halini alıyor.
Salça yapımını meslek haline getiren kadınlar, acı biberlerin ellerinde bıraktığı acıya rağmen gelir kapısı olarak gördükleri salça yapımına devam ediyor.
Salça üreticisi Emine Alıcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 8 senedir salça yaptıklarını, işini çok sevdiğini söyledi.
Biberin salçaya dönüşürken uzun bir işlemden geçtiğini anlatan Alıcı, "Temiz bir şekilde hizmet vermeye çalışıyoruz. İşimizin çok zorluğu olsa da severek yapıyoruz. Sebze halinden gelen biberleri müşterilerimize satıyoruz. Kızlarımız da biberleri temizliyorlar." dedi.
Yanlarında çalışan kızların işlerini titizlikle yaptıklarını vurgulayan Alıcı, şöyle konuştu:
"Marketlerden hazır salça almak isteyenler bile biber ayıklayan kızları görünce ev yapımı salça almaya geliyor. Burada biberlerin salçaya dönüşüm aşamalarını görüyorlar. Kızlar temizlerken başlarında duruyorlar. İçleri rahat ediyor. Ağustos ayının sonundan itibaren salça yapımına başlıyoruz. İki ay boyunca çalışıyoruz. Burada hem biz kazanıyoruz hem de kızlarımıza bir gelir kapısı oluyor."
"Elimin yanmasından uyuyamıyorum"
Salça yapan kadınlardan Zübeyde Söylemez (55), eşi hasta olduğu için evin geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı.
Kendisinin de rahatsızlığı olduğunu dile getiren Söylemez, şunları kaydetti:
"Eşim rahatsızlandığı için mecburiyetten işe başladım. Sabah başlayıp akşam bitiriyoruz. Burada biberleri temizliyoruz, tohumları ayırıyoruz. Pul biber yapacağımız zaman biberleri üçe bölüyoruz. Salça yapacaksak ikiye bölüyoruz. Günlük 30 lira alıyorum. Bununla geçinmeye çalışıyoruz. İşin en zor kısmı ağrıdan uyuyamamak. Geceleri elimin acısından uyuyamıyorum. Çamaşır suyuyla yıkıyoruz. Toprağa sürüyoruz. Biraz acısı diniyor ama geçmiyor. Yemek yerken, bir iş yaparken elimi üflüyorum."
Ayşegül Kaya (18) da çocukluğundan beri annesiyle biber temizlemeye geldiğini, 2 senedir kendisinin de biber temizlediğini söyledi. Harçlığını çıkarabilmek için biber temizlediğini anlatan Kaya, biberin çok zahmetli bir işlemden sonra salçaya dönüştüğünü dile getirdi.
18 yaşındaki Aynur Akbalık da evde boş durmamak için biber temizlemeye geldiğini kaydetti. İşini severek yapmaya çalıştığını ifade eden Akbalık ellerine krem, buz sürmesine rağmen biberin acısının dayanılmaz olduğunu belirtti.
Son Dakika › Kültür Sanat › Gastronomi Şehri'Nin Kadınlarını Biber Salçası Telaşı Sardı - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?