Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç Açıklaması

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Basketbol THY Avrupa Ligi'nde Dörtlü Final'in İstanbul'da yapılmasının çok önemli olduğunu söyledi.

AA Editör Masası'na konuk olan Bakan Kılıç, THY Avrupa Ligi Dörtlü Final'in 19-2 1 Mayıs 2017'de İstanbul'da düzenleneceğini belirterek, "Şu dönem içerisinde basketboldaki en önemli organizasyonlardan birinin Türkiye'ye alınması çok önemli. Avrupa Şampiyonası finalleri de önümüzdeki sene Türkiye'de olacak." diye konuştu.

THY ile gelecek kupanın İstanbul'da kalmasını istediğini aktaran Kılıç, "Dörtlü Final, 19-21 Mayıs tarihlerinde oynanacak. Bu bizim için de önemli bir tarih. 19 Mayıs, kurtuluş mücadelemizin başlangıcı olarak gördüğümüz bir tarih. Ümit ediyoruz ki kupa THY ile Türkiye'ye gelecek inşallah THY ile Türkiye'den ayrılmayacak. Çünkü 4 takımımız ile katılıyoruz. Bu da önemli bir başarı. Türkiye'nin önemli bir temsili var. Gelecek olan misafirlerimiz, takımları takip edenler, yöneticiler ile ilgili olarak, Türkiye'nin farklı yerlerinde turistik programların dahil edilmesi, iyi pazarlanması gerektiğini düşünüyoruz. Bu tip organizasyonlar ülkenin farklı yerlerini de etkileyecek." ifadelerini kullandı.

Kılıç, Türkiye'nin her türlü uluslararası organizasyonu düzenleme kapasitesine sahip olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Bu organizasyonlar, altyapı konusunda çekincemiz olmadığının en büyük ispatlarından biridir. Uluslararası her organizasyonu yapabilecek tesislere sahibiz. Bu, Türkiye'nin gücünü gösteren bir unsur. Türkiye'nin nereden nereye geldiğini gösteren bir girişim. Tüm paydaşlara teşekkür ediyorum. Biz de bu noktada elimizden gelen her desteği veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz. Sinan Erdem Spor Salonu'nda bizim sorumluluğumuzda olan ve yapılması, değiştirilmesi gereken bazı şeyler var. İnşallah onları halledeceğiz."

Türkiye hakkında birçok ülkede algı operasyonu yapıldığını belirten Akif Çağatay Kılıç, şöyle devam etti:

"Bu tip organizasyonlarla ülkemizin dünyadaki algısıyla ilgili olarak da farklı bir noktaya geleceğiz. Maalesef Türkiye aleyhine birçok ülkede bir algı operasyonu çabası var. Bunlara zaman zaman biz de dahil ediliyoruz. Kendi ülkelerinde sorgu sual etmedikleri uygulamaları Türkiye'de yapınca, 'bunlar olur mu, kurallara aykırı' diyorlar. Kendi ülkelerinde çok daha katı kurallar uyguluyorlar. Bunun bilincindeyiz. Tüm dünyaya da anlatmaya devam edeceğiz. Onlar Türkiye'yi olumsuz göstermeye devam etsinler. Ülkemiz, 15 Temmuz gecesi tüm dünyaya demokrasi ve hukukun üstünlüğü dersi vermiştir. Yargımız anında darbe girişimine karışanlarla ilgili girişimlerini başlatmıştır. Milletimiz demokrasi dersi vermiştir, Cumhurbaşkanımızın talimatıyla sokaklara inmiştir. İnsanlık dersi vermiştir çünkü kendisine belirli unsurların silah doğrultmuş olmasına rağmen, Türk Silahlı Kuvvetlerinin içindeki temiz vatan evlatlarını bağrına basmıştır."

" TSK, tüm dünyaya gücünü göstermeye devam etmektedir"

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminden sonra "Uzun yıllar toparlanamaz." denilen Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) gücünü tüm dünyaya gösterdiğini söyledi.

Teröre karşı müsamaha göstermeyeceklerini vurgulayan Kılıç, "TSK, tüm dünyaya gücünü göstermeye devam etmektedir. 'TSK uzun yıllar toparlanamaz' deniyordu, Fırat Kalkanı Operasyonu, terör örgütlerine karşı en başarılı şekilde yapılıyor. Koalisyon güçleri içinde de en ön safta mücadele ederek ülkemizin temsilini yapıyor. Teröre karşı müsamaha gösteremeyiz. Terörün önüne ve arkasına da isim konmaz. Batı dünyası, Avrupa, Amerika bu hatayı yapıyor. Terörün içine yüce dinimizin ismini koyarak en büyük hatayı yapıyorlar. Irkçı ve Hristiyan olduğunu iddia eden bir kişi Norveç'te neler yapılabileceğini ortaya koydu." açıklamasında bulundu.

"Anadolu Ajansı çok büyük bir görev üstleniyor"

Türkiye'nin gerçeklerinin dünyaya anlatılması konusunda basına düşen göreve değinen bakan Kılıç, Anadolu Ajansının da çok büyük bir görev üstlendiğini belirtti.

Kılıç, Avrupa'da aşırı sağcı akımların yükselmesinin endişe verici olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:

"Avrupalı siyasetçilere de buradan çağrı yapıyorum, bu tip akımlara karşı uyanık olun, yükselmesine yol açabilecek açıklamalardan kaçının. Cesur olun. 'Seçim var' gibi bahanelerle aşırılıklara hiçbir şekilde müsamaha göstermeyin. Çünkü o aşırılıklar, sizi yok edecek duruma gelirler. Hep beraber bunun karşısında mücadele edeceğimizi tartışır hale geliriz. Siyasetçi cesur olacak, biz Sayın Cumhurbaşkanımızdan, başbakanımızdan böyle görüyoruz. Biz cesur adımları atmaktan geri durmayacağız. Özellikle gençlikle ve sporla alakalı alanlarda cesur adımlar atacağız. Özellikle Türkiye'nin dünyada anlatılması, Türkiye'deki gerçeklerin dünyaya çıkması konusunda basınımızın çok önemli bir rolü var. Burada Anadolu Ajansı gerçekten çok büyük bir görev üstleniyor ve büyük bir çalışma içinde. Hazırladığınız kitabı da Samsun'da dağıtma imkanımız oldu. Görsellerle vurucu noktalara parmak basarak, tüm dünyaya bunu anlatma konusunda önemli bir eser ortaya koydunuz. Bunun için tüm vatandaşlarımız adına size teşekkür ediyorum. Bu önemli bir şey. Türkiye'nin gerçeklerini dünyaya anlatma konusunda daha kararlı ve daha cesur olmalıyız. Tüm medyamızın bu işe destek vermesi gerekiyor. Türkiye'ye karşı kasıtlı yayınlara karşı birlik olmamız gerekiyor. Çünkü söz konusu ülkelerinin çıkarları olunca bunların ne kadar hızlı hareket ettiğini ve medyalarının da destek verdiğini görüyoruz."

Alman Der Spiegel Dergisi'nin çirkin yayınlar yaptığını ve İslamı hedef aldığını vurgulayan Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, sözlerini şöyle tamamladı:

"Birçok yaşanan terör olayı sonrasında ülkelerde yaşanan olumsuzluklar ile ilgili görselleri sosyal medya olmasa göremeyeceğiz. Almanya'da Fransa'da olsun polis müdahalelerinin görüntülerini görmüyoruz. Kendi medyaları bunları görmeme konusunda ısrar ediyor. Almanya'da Der Spiegel diye bir dergi var, kapağında Türkiye özel sayısındaki görsel son derece çirkin. Onların ne yaptığını çok iyi biliyoruz, bizim de ne yaptıklarını bilerek ona göre cevap vermemiz gerekiyor. Orada fark ettiyseniz, Cumhurbaşkanımızın resminin kullanılması falan nasıl bir noktaya vardıklarını şaşkınlıkla izliyorum ama orada farklı bir nokta da var. Minareyi füze şeklinde gösteriyorlar. İslama karşı, inancımıza karşı son derece olumsuz bir tavır içinde. Her ağzını açtığında basın tarafsızlığından, özgürlükten bahseden diğer kuruluşların bu taraflı ve infiala yol açacak yayınlara tepki vermediğini görüyoruz. Kuralları kendileri uyguladıkları zaman ses yok, biz uygulamadığımız zaman konuşmaya başlıyorlar. Biz bunları neden yaptıklarını çok iyi biliyoruz."