Genel Seçimlere Doğru

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Yeni anayasa yapılırken, bütün ötekileştirilmiş, hor görülmüş, yok sayılmış herkes, HDP şahsında parlamentoda olacağı için Türkiye rahat bir nefes alacak" dedi.

Bağcılar'daki Gergerliler Yardımlaşma ve Kültür Derneği'ni ziyaret eden Demirtaş, HDP'nin barajı aşması durumundan bütün Türkiye'nin rahat nefes alacağını söyledi.

Türkiye'nin barışı, kardeşliği için, demokrasi çıtasını yükseltmek için çabalayan, esnaftan, işçiden, kadından, gençten, çiftçiden yana olan bir partinin parlamentoya girmesinin herkese rahat bir nefes aldıracağını belirten Demirtaş, "Kendini diktatörlüğe, tek adamlığa hazırlayan bir anlayışı özgürlük çizgimizle frenlediğimiz için Türkiye rahat bir nefes alacak. Eğer yeni bir anayasa yapacaksak ki seçimden sonra yapılacak ilk görevimiz bu olmalı, yeni anayasa yapılırken, bütün ötekileştirilmiş, hor görülmüş, yok sayılmış herkes, HDP şahsında parlamentoda olacağı için Türkiye rahat bir nefes alacak" diye konuştu.

Demirtaş, HDP parlamentoya girmeyi başarsa bile çok sayıda partinin baraj altında kalacağı için demokrasi açısından yetersizliklerin yaşanacağını söyledi.

Kendisinin baraj sorunu olan bir partinin eş genel başkanı olduğunu ifade eden Demirtaş, "Evet bizim baraj sorunumuz var. Biz bir risk aldık ama halkın desteğiyle bu barajı aşıyoruz" dedi.

"7 Haziran akşamı hepsini yenmiş olacağız"

Demirtaş, barajı aşamayacak partiler için üzüldüklerini kaydederek, HDP'nin de baraj altında kalması için kampanya yürütüldüğünü savundu.

Cumhurbaşkanı'nın, Başbakan'ın HDP'yi parlamento dışında tutmaya çalıştıklarını öne süren Demirtaş, bunun da "Yeni Türkiye, ileri demokrasi" diye anlatıldığını ifade ederek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açılış törenlerine katılmasını eleştirdi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da kendilerine karşı seçim kampanyası yürüttüğünü iddia eden Demirtaş, "Bu kadar ekonomik parasal gücüne, RTÜK, TRT, YSK hepsi hizmetinde ve göreceksiniz 7 Haziran akşamı hepsini yenmiş olacağız" ifadelerini kullandı.

AK Parti'nin seçim beyannamesinde başkanlık sistemi olduğunu ancak Başbakan'ın meydanlarda "Başkanlık getireceğiz size, bize oy verin" diyemediğini savunan Demirtaş, AK Parti'nin seçim beyannamesinin geçersiz olduğunu ileri sürdü.

"HDP bugün Türkiye'de ezilenlerin umududur"

Demirtaş, HDP'nin bugün Türkiye'de ezilenlerin umudu olduğunu dile getirerek, partililerden 25 gün boyunca tempolarını düşürmeden çalışmalarını istedi.

Partililerden, ikna edebilecekleri insanlarla konuşmalarını isteyen Demirtaş, bunun sağlanmasıyla Türkiye'de kucaklaşmanın yaşanacağını anlattı.

Demirtaş, "İmanımızı, dinimizi, inancımızı meydanlarda kendi kitlesine yuhalatanlara karşı biz kardeşliği sağlamış olacağız. Bizim AKP'li, MHP'li, CHP'li ayrımı yapmadan, tek biri bizim düşmanımızdır demeden, bu duyguyu yaşamadan, yaşatmadan hepsiyle kucaklaşmanın ne demek olduğunu göstermemiz lazım. Bu en büyük kazanım olacak" diye konuştu.

Sandıklara sahip çıkılması konusunda partililere seslenen Demirtaş, "Onların yalanları şu kulağınızdan girsin, öbür kulağınızdan çıksın. Televizyona çıktıklarında sizden ricam, elektrik parasını ziyan etmeyin, kapatın televizyonu. O kadar yalanı dinleyecek kadar israf yapmayın, o elektriğe de yazık, sizin zamanınıza da yazık. Bir HDP'li televizyona çıktığında o elektrik harcamaya değer işte" şeklinde konuştu.

Azadi Hareketi'ni ziyaret etti

Daha sonra Azadi Hareketi'ni ziyaret eden Demirtaş, HDP'nin Türkiye'deki bütün farklı toplumsal kesimlerin özgürlük, adalet, eşitlik, insan hakları ve barıştan yana bir yaşam inşa etme ilkeleri etrafında buluştuğu bir ittifak partisi olduğunu söyledi.

Bu kapsamda Azadi Hareketi ile ittifak yaptıklarını dile getiren Demirtaş, "Yaşanılan ayrımcı politika toplumdaki kutuplaşmayı giderek derinleştiriyor. Bizler el ele vermeyi başarırsak HDP'de olduğu gibi çatıştığımız noktaları değil, uzlaştığımız noktaları öne çıkararak inanıyorum ki bütün Türkiye toplumu, oluşan bu ittifak etrafında daha güçlü bir şekilde bir araya gelecektir" ifadelerini kullandı.

Demirtaş, din ve Diyanet tartışmasına işaret ederek, "Biz bu konuyu halkımızın yeterince anladığını düşünüyoruz. Doğrunun, yanlışın, yalanın, iftiranın ne olduğunu halk görüyor. Zaten sandıkta herkes vicdanına göre bir değerlendirme yapıp karar verecektir" dedi.