Grand Theft Auto V (Gta 5) - Ps3

Mahmut Saral - - GTA serisinin hayatımdaki önemini kolay kolay anlatamam. PC'de oynadığım ilk oyunlardan biriydi GTA 2. Kuşbakışı görüş açışı, birer kablosuz telefona benzediğini düşündüğüm arabalar, hiç peşimi bırakmayan polisler ve yakalandığımda da sanki film bitmiş gibi yankılanan "Busteeeed" sesleri, beni uzun süre oyalamıştı.

Üç boyutlu arenaya geçiş ve "özellikle" San Andreas'ın çıkışıyla yaşananlar ise, gerçekten inanılmazdı. "Nereden nereye yahu!" demiştik. Sıcak yaz günlerinde, mahalledeki tüm arkadaşlarımla adeta yarışır şekilde oynar, ertesi gün buluşur ve oyun hakkında konuşur, yine de görevler hakkında fazla bilgi vermezdik, çünkü geçilmek istemezdik.

Harita büyüklüğünden tutun da gelişim sistemine, görev çeşitliliğine ve serbest dolaşım imkanlarına kadar adeta sanal bir dünya, ikinci bir yaşantıydı San Andreas. Hatta bir zamanlar, "Hayatımda ne zaman mutsuz olursam; San Andreas'ı açar, onun dünyasında birkaç saat takılır ve gerçek yaşantının sıkıntılarından uzaklaşır, mutlu olurum" diye hayal ederdim. Gerçekten yapardım bunu.

GTA IV ise, yeni nesil GTA serüveninin ilk adımıydı, ancak San Andreas kadar sevildiğini düşünmüyorum. Görevleri bir kenara bırakıp şehir hayatından uzaklaşmak istediğimde, bir motor çalıp da kırlık alanlara doğru son hızla sürdüğüm, rüzgarı adeta yüzümde hissettiğim San Andreas gibi değildi. Daha fazla şehir yaşantısı odaklıydı, biraz daha farklıydı işte. Zaten oynadıysanız, ikisi arasındaki farkı da anlamışsınızdır.

Serinin yeni temsilcisi ise, GTA 5. Bana göre biraz San Andreas, biraz da GTA IV'ün karışımı, üzerine özel sosların döküldüğü ve olabildiğince genişletilmiş bir dünya. ve muhtemelen mevcut neslin gelebileceği son noktanın ta kendisi...

#Sayfa#

Bildiğiniz yemeğin daha lezzetlisi

GTA deyince, aklınıza zaten bir şeyler geliyordur. GTA serisi, incelemelere bakmaya gerek kalmadan alınabilecek nadir serilerden bir tanesi, ki serinin en yeni üyesi GTA 5 de aynen öyle. Ancak yine de fikirler beyan etmek, tecrübeler paylaşmak gerekir diye düşünüyorum. Sonuçta bu oyunu oynayan büyük küçük herkes, mutlaka arkadaşlarına söz etmek, heyecanını paylaşmak ister.

GTA 5 için "Bildiğimiz yemeğin daha lezzetlisi" diyorum ben. Bu ne demek?

Açık dünya oynanış, yapacağınız görev çeşitliliği, mafya hayatı, gansterler, güçsüz insanlar, güzel kadınlar, arabalar, para ve tabii ki ihanet. Tüm bu saydıklarım, önceki GTA oyunlarında da bize sunulan liste. Ama görüyoruz ki her oyunda bu yemek biraz daha lezzetleniyor, her yeni üyede biraz daha detaya iniliyor. Böylelikle her seferinde de istiyoruz onu.

3 farklı adam, 3 farklı bakış açısı, ortak işler

Oyunun senaryosundan bahsedecek değilim. Zaten GTA 5'in hikaye yapısı, normal bir oyunla mukayese edildiğinde çok daha farklı, tercihlerle genişletilebilecek, yine tercihlerle de ara verilebilecek tarzda bir hikaye. Ama soygunlar, cinayetler, bol aksiyon ve bol "Nigga" sözleriyle dolu eğlenceli diyalogların bulunduğu bir oyun olduğunu söyleyebilirim. Benzersiz boyutlarda ve detaylara sahip haritasını da zaten kolay kolay anlatmak pek mümkün değil. Her şeyi görebilmeniz için mutlaka aylarca oynamanız gereken bir oyun GTA 5.

Neyse efendim, oyunda Franklin, Michael ve Travor gibi birbirinden farklı 3 karakter var, ki bunların hepsini de yeri geldiğinde kontrol edebiliyoruz. Hepsinin yaşayış tarzı ve kişilikleri farklı. Kimi ufak işlerden başlayarak yükselmek peşinde, kimi ise yıllar evvel yaptığı soygunları gölgede bırakacak düzeyde yeni işlerin. Ortak nokta ise, herkesin hayal ettiği bolluk içinde bir yaşam, ama gelin görün ki bu o kadar da kolay değil, olmuyor da.

Kısaca belirtmemiz gerekirse, en büyük olabilmek için çalmaya, öldürmeye, birilerini görmezden gelip, birilerine destek olmaya devam ediyoruz. Bu esnada kaybettiklerimiz de oluyor, bize ihanet edenleri öğrendiğimiz de. Spoiler vermeyeyim, ama o tenis hocasını evde gördüğümde, bir şeylerin ters gideceğini anlamıştım. Üstelik bu, daha sadece ipin ucuymuş, ardından koca bir yumak varmış ki ben daha o yumağın en sonunu göremedim bile. Biraz mizah, biraz gerilim, bolca aksiyon ve tekrar etmek gerekirse, bolca "Nigga" sözcüğünün kullanıldığı oyun, GTA 5.

Oyunu oynadıysanız dikkatinizden kaçmamıştır. Şimdiye kadar yapılmış en sinematik GTA oyunu olmuş GTA 5. Gerek karakterler arası diyaloglarda yaşananlar, gerek kamera açıları, gerek konulara yaklaşımlar ve bazen en ince detayın bile irdelenmesi, GTA'yı interaktif film tarafına biraz daha yaklaştırmış ve hoş olmuş.

#Sayfa#

Bir görevden diğerine...

Ve yine detay verip uzun uzun bahsetmeyeceğim, ama GTA 5'te aklınıza gelebilecek birçok çeşitte görevler var. Mesela soygunlar dikkatinizi çekecektir. Hadi şurayı soyuyoruz diye hareket etmiyorsunuz. Her şeyi kitabına uydurarak yol alıyorsunuz. Bir yer mi soyulacak? Oranın güvenlik sistemi nasıl işler, kameralar nerede, hangi gün gitsek işe yarar, nasıl silahlar kullanmalıyız, kaçış planı nasıl olacak ve bu soygunda yanımızda kimler olmalı? Bunların hepsi önemli, hepsiyle ilgileniyor, soyguna katılacak adamları, CV'lerine bakarak siz belirleyebiliyorsunuz. Tıpkı bir film gibi olmuş yahu, mutlaka görmelisiniz.

Tabii çok başka örnekler de var. Mesela aldığınız yasa dışı bir madde sonucu kendinizi kaybedip (kafa güzelliği de deniyor), üzerinize gelen uzaylıları bir MiniGun ile püskürtmeye çalışıyorsunuz. Tonla yan görev, tonla ana görev, yüzlerce çeşit sizi bekliyor. İsterseniz bisiklet sürün, ister dağlarda dolaşın, ister yüzün, isterseniz de tenis oynamaya çalışın, araba yarışlarına katılın mesela. Seçenek bol.

Arabalar bedava

Araba mı istiyorsunuz, çalın. Bu konu ne zaman açılsa, aklıma hep Jet Li'nin Beşikten Mezara isimli filmi geliyor. Orada bir sahnede, "Amerika'yı çok seviyorum. Arabalar bedava" diyordu. Hakikaten de bu gelenek yıllardır GTA'da sürüyor. Ama GTA 5'te çalma olayı iyice abartılmış artık. Önceki oyunlarla mukayese edecek olursak, bir omuz hareketiyle bile arabanın içindekileri korkutup kaçırabiliyoruz. Ne oldu demeye kalmadan, adamlar kendilerini asfalta bırakıyor, kaçışıyor. "Bu kadar kolay mı yahu" diyorum her seferinde. Yapay zekayı biraz fazla hafifletmişler sanki, ama bu pek olmamış bence.

Eski oyunlarda polisler de peşimize sürekli takılır, kolay kolay da bırakmazlardı. GTA 5'te ise, polisler neredeyse yok denilebilir. Büyük bir olay çıkarmadıkça veya denk gelmedikçe polisleri görmüyorsunuz bile. Peşinize takılırlarsa da 3 yıldıza kadar olan aramalarda kolaylıkla kurtulabiliyorsunuz. Bu biraz iyi olmuş açıkçası. En ufak şeyde dibimize biten polislerle uğraşmaktan, oyundaki atmosferi solumaya fırsat bulamıyorduk önceki oyunlarda.

Ama ve ama... Eğer bir suç aleti kullanmışsak, çalınan arabayla yola devam ediyorsak, bizi tanıyanlar olabiliyor ve polislere şikayet edebiliyorlar. Bu gibi durumlar, GTA 4'te de bulunuyordu.

GTA oyunlarında en önemli noktalardan birini arabalar oluşturur. Zira arabalar, bu koca haritada bir noktadan diğerine gidişimizde, zaman zaman da kaçışımızda oldukça önemli.

#Sayfa#

Araba demişken, sürüş mekanikleri önemli tabii. Sanki GTA San Andreas ve GTA IV'ün ardından biraz esneklik payı azaltılmış arabaların. Tabii bunda araba modellerinin de önemi var. Genel olarak araba yönetimi kolay. Dikkatimi çeken bir diğer detay ise, arabaların kolay kolay hasar almaması. Eskiden birkaç çarpış sonucunda darmadağın olan arabalar, GTA 5'te yok. Bu da daha iyi olmuş bence.

Kısacası arabalarda çok fazla vakit geçiriyoruz. Bu vakitlerin hoş geçmesinde de radyoların önemi büyük. Oyunda birçok farklı radyo ve yüzlerce farklı şarkı yer alıyor. Güzeller de var, kötüler de, ancak eğer oyun PC'ye gelirse, en iyi radyo deneyimi PC'de yaşanacaktır diye düşünüyorum. İsteyen herkes, kolaylıkla kendi setlist'lerini hazırlayıp oyuna aktarabilecektir.

Polis çağırdım yardım etsin diye, ama...

GTA 5 gibi kapsamlı bir oyunda yapay zekayı konuşmaya gerek var mı?" diye soranlar olabilir. Sonuçta binlerce karakter var ve bu karakterlerin hepsinin yapay zekasıyla tek tek iyi şekilde uğraşılması çok zor, ancak yine de belli başlı düzenlemeler yapılabilirdi. Böylelikle oyundaki birçok özellik de çoğu zaman sadece "gösteriş" için eklenmemiş olurdu. Mesela polisler ve ambulans...

Bir kapkaç oldu diyelim. Hırsızın peşine düşüyor ve elindeki çantayı, bisikleti ya da neyi varsa alıp, sahibine geri getirebiliyorsunuz. Bunlar da minik yan görevler olarak eklenmiş. Ancak, yardım ederken etraftaki diğer insanları öldürüyor, çevreye zarar verebiliyorsunuz. Bu biraz garip, ama daha garip olan, polislerin suçluları yakalamak için yeni kurbanlar vermekten ve çevreye zarar vermekten kaçınmamaları. Tıpkı eski oyunlarda da olduğu gibi.

Bir cep telefonuna sahibiz ve bununla polis ve ambulans gibi araçları çağırabiliyoruz. Bir defasında yaralı birini gördüm ve hemen önce polisi, sonra ambulansı aradım. Kısa süre sonra olay yerine geldiler.

Polisin olay yerini çembere alacağını, ambulansın da yaralıyı taşıyıp götüreceğini düşünmüştüm. Öyle olmadı. Polis arabası, yerde yaralı yatan yayanın üzerinden geçti ve ölümüne sebep oldu. Ardından da polisler hiçbir şey olmamış gibi arabadan çıkıp cadde ortasında dikilmeye başladı.

Ambulans elemanları ise, etrafa çarpa çarpa bir şeyler yapma derdindeydi, ama onlar da bir şey yapmadı. Daha sonra sirenleri çalarak geldikleri gibi gittiler. Eh, bu nedir şimdi? Bu gibi detayların pek üzerine düşülmemiş. Ara ara bunlar gibi örnekler göreceksiniz, ancak ana senaryoyu göz önüne alacağınızdan ve sürekli çevreye zarar verip, insanları istemeden de olsa öldüreceğinizden, bu tip şeylere bir süre sonra kafanızı takmıyorsunuz.

#Sayfa#

Liseli çekim

GTA 5 ile cep telefonu kullanımı biraz daha ileriye taşınıyor. Artık daha akıllı bir telefona sahibiz diyebiliriz. Mesajlarınızı okuyun, arkadaşlarınıza telefon edin, acil durumda yardım çağırın, internette gezinin ve fotoğraf çekin. Evet, burada en dikkat çekici olan, özellikle ön kamerayı kullanarak çektiğiniz fotoğraflar. En ilginç mekanlara giderek fotoğraflar çekebiliyor ve bunları kaydedip, daha sonra paylaşabiliyorsunuz. Mesela VineWood harflerinin olduğu tepeye gidebiliyor ve bu harflerin üzerlerine çıkarak fotoğraflar çekebiliyorsunuz. Son yıllarda insanların kendi kendilerini çekerek sosyal medyada paylaştıkları fotoğraflar bir hayli fazla. ve bu, Rockstar'ın gözünden kaçmamış.

GTA 5, bu neslin sınırının sınırı

Oyunda RAGE, Euphoria ve Bullet Physics motorları kullanılıyor. Rockstar'ın birçok oyununda kullanılan bu motorlar, GTA 5'te artık son seviyeye gelmiş durumda. Özellikle çevre tasarımlarıyla ve etraftaki minik detaylarla dikkat çekiyor GTA 5. Çok dikkatli baktığınızda bazı karakter tasarımları, animasyonlar ve benzeri unsurlar pek hoşunuza gitmeyebilir, AA eksikliği de (konsol oyunu sonuçta) gözünüzü tırmalayabilir, ama genel olarak görsellik gayet sağlam. Hem, kapsamı bu kadar geniş bir oyunun X360 ve PS3'te oynanabilmesi için bundan daha fazlası yapılamazdı gibi.

Hep birçok oyun için "Artık neslin geldiği son nokta" tanımlaması yapıldı durdu, ancak gördük ki neslin geldiği son nokta artık GTA 5. Yine de, GTA 4 ile aralarında ciddi görsel kalite farkı olduğunu düşünmüyorum. Bu fark, ancak PC, PS4 ve XOne sürümleriyle kendini belli edecektir diye düşünüyorum, ki zaten bir süre sonra bu platformlar için de gelecektir bu oyun.

Oyunda UFO, hatta Koca Ayak bile var

Evet, böyle şeyler de var ve hatta henüz haberdar olmadığımız birçok şey de. GTA 5 gibi içeriği bol oyunları yazılarda anlatmak çok zor olduğundan, mutlaka oynamak gerekiyor ve başta da dedim ya zaten, "Bazı oyunlar vardır, incelemelerine bakılmadan alınır, oynanır" diye. GTA 5 de onlardan biri. Kesinlikle şimdiye kadar hazırlanmış en detaylı ve eğlenceli oyunlardan biri bu. Eminim zaten birçoğunuz oynuyordur...

Ha bu arada, GTA'nın bir de Online eklentisi bulunuyor ve GTA 5'i satın alanlar, bu eklentiyi oyunun üzerine kurabiliyor. Adından da anlaşılacağı üzere, online olarak birçok görev yapabiliyor ve karakterinizi geliştirebiliyorsunuz. Rockstar, ilk etapta 500'den fazla görevin olacağını söylemişti, ancak sunucularda yaşanan problemler ve bazı teknik hatalar sebebiyle online keyfi tam olarak çıkamıyor bu aralar. Yakında elbet daha stabil hale gelecektir.

Mahmut Saral - Teknokulis : http://www.teknokulis.com