Gül, Pilav Dağıttı

Pilav DAĞITTI

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kütahya Ulu Camii'nde cuma namazını kıldıktan sonra cami çıkışında Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında vatandaşlara plastik tabaklarda bulunan pilavları dağıttı. Gül, daha sonra Grand Çınar Otel'de Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile Kütahyalı sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve işadamlarının bulunduğu yemeğe katıldı.

Yemekte konuşma yapan Abdullah Gül, salona girdiğinde şehit yakınlarıyla karşılaştığını ifade ederek, "Hangi ülke, hangi millet kahramanlarına, şehitlerine gazilerine sahip çıkarsa o milletler asil milletlerdir. Çok şükür bizim milletimizde böyledir" dedi.

İSTİKRAR OLURSA İCRAATLAR DA OLUR

Huzur, güven ve istikrarın önemli olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Hangi memlekete huzur güven istikrar söz konusu olursa o memlekette icraatlar olur ve o memlekette muhakkak ki güzel hizmetler söz konusu olur. Bazen istikrarsızlıkların olduğu dönemlerde siz de biliyorsunuz ki enerjilerimiz hep boşa gider. Onun için hepimiz kardeşliğin, huzurun, istikrarın değerini bilmeliyiz. Ama bütün bunlar için de bir ülkede farklılıklar olabilir. Farklı siyasi akımlar muhakkak ki olacaktır ki demokrasiden bahsedelim. Siyasi partiler demokrasinin temel unsurlarıdır. Bütün Türkiye sathında, bütün illerimizde, bütün ilçelerimizde hepsinde teşkilatlar vardır. Farklı farklı sivil toplum örgütleri düşüncelerini değişik istikamette bu ülkenin yararı için ve bu ülkenin vatandaşlarının geleceği için tabiki paylaşırlar, söylerler. Ama bunun ötesinde eğer kardeşlik ülke için, şehir için beraberlik yeri geldiğinde gerçekleşiyorsa, işte o zaman ülkede kalkınma, şehirlerde de bir gelişme söz konusu olur. Bunun için her ilin ileri gelenleri vali, belediye başkanı, ilçe belediye başkanları, milletvekilleri olmak üzere bir şehrin eşrafı, önemli iş adamları tüm bunlar bir araya geldiğinde o şehrin kaderini en güzel şekilde tayin ederler ve götürürler. Dediğim gibi farklılık içerisinde birlik, birlik içerisinde farklılık bunu gerçekleştirdiğimizde enerjilerimiz sinerjiye dönüşmekte ve bütün büyük işler başarılabilmektedir."

TÜRKİYENİN GELECEĞİ ÇOK PARLAK

Kendisinin Türkiye'yi ve dünyayı bilen bir insan olduğunu ifade eden Abdulah Gül, Türkiye'nin geleceğinin çok parlak olduğunu söyledi. Gül şöyle konuştu:

"Türkiye'nin geleceği çok parlaktır. Türkiye'yi ve dünyayı bilen bir insanım. Bunu bilerek söylüyorum. Geleceğimiz çok parlaktır. Sıkıntılar olabilir, münakaşalar olabilir, tartışmalar olabilir. Biraz bizim siyasi geleneğimizde tartışmalar acımasız oluyor. Hepimiz görüyoruz, biliyoruz, yaşıyoruz. Bazen çok sert geçiyor. Ama bu bugünlere mahsus değil. Bu uzun bir geçmişimizden beri Türkiye'nin bir geleneği. İnanıyorum ki zenginleştikçe, daha çok demokrasi yerleştikçe, daha çok hukukun üstünlüğünü geçerli kıldıkça, bütün bunlar da bu gelenekler de değişecektir ve neticede Türkiye'de en gelişmiş, kalkınmış ülkeler gibi siyaseti de öyle olacaktır, ekonomisi de öyle olacaktır, eğitimi de öyle olacaktır. Bu uğurda çok fazla işler yapılıyor. Bunların şahitleri tabi ki sizlersiniz. Hiçbir zaman gelecekle ilgili Türkiye'de ve çevremizde ümitsizlik olmaması lazım. Geleceğe hep beraber çok daha ümitle ve parlak bir şekilde bakmamız gerekir. Türkiye'nin geleceği iyi olunca şehirlerimizin de ayrı ayrı iyi olacaktır. Aslında her şeyin kalkınması neticede Türkiye'yi kalkındıracaktır. Artık ülkenin kalkınması özel sektörün eliyle oluyor. Eskiden güçlü özel sektör olmadığı için fabrikaları devlet yapıyordu. Ama bugünün dünyasında kalkınma, gelişme çok daha hızlı bir şekilde ilerleme devlet eliyle değil özel sektör eliyle oluyor. Devlet temel ihtiyaçlarını, havaalanlarını, hastaneleri, okulları, kamu binalarını, öğretmenleri, doktorları bütün bunları hazırlıyor. Ama diğer üretim faaliyetleri özel sektöre geçiyor."

Abdullah Gül, yemekten sonra Kütahya Hava Er Eğitim Tugay Komutanlığı'nı ziyaret etti.