Hak-İş Kuruluşunun 41. Yılını Kutladı - Son Dakika
Güncel

Hak-İş Kuruluşunun 41. Yılını Kutladı

Hak-İş Kuruluşunun 41. Yılını Kutladı

İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, başkanlık sistemi tartışmalarına ilişkin, "Türkiye’nin nasıl yönetileceğini, nasıl yönetilmesi gerektiğini, kurumlar arası ilişkilerin nasıl olacağıyla ilgili bu millet karar vermeli. Toplum hangisini uygun görürse bizim başımızın tacı" dedi.

22.10.2016 16:28
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, başkanlık sistemi tartışmalarına ilişkin, " Türkiye'nin nasıl yönetileceğini, nasıl yönetilmesi gerektiğini, kurumlar arası ilişkilerin nasıl olacağıyla ilgili bu millet karar vermeli. Toplum hangisini uygun görürse bizim başımızın tacı" dedi.

HAK-İŞ Konfederasyonu kuruluşunun 41. yıldönümü dolayısıyla Haymana'da Grannos Thermal Hotel'de "Genişletilmiş Başkanlar Kurulu" toplandı. Toplantının açılışında konuşan Arslan, çalışma hayatı, başkanlık sistemi ve yeni anayasayla ilgili gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

HAK-İŞ'i koruyup gözetmek ve değerlerine uygun projeler, çalışmalar, etkinlikle ve sendikal mücadeleyi bu eksende yapmak gerektiğine vurgu yapan Arslan, "15 Temmuz 2016'da Türkiye'nin yaşadığı işgal girişiminin aslında bir turnusol kağıdı olduğunu da hep beraber gördük. Konfederasyonumuzun ki o tarihte L 20 zirvesi için Çin Pekin'de bulunuyorduk o gece. Darbe işgal girişimini oradan takip etmek zorunda kaldık. İlk andan itibaren konfederasyonumuza bağlı sendikalarımız, mensuplarımızın, yöneticilerimizin Ankara ve İstanbul'da en ön safta yer aldığını bilmenizi istiyorum. Konfederasyonumuz Genel Başkanvekili Mehmet Şahin ve Genel Sekreterimiz Osman Yıldız ile Genelkurmay önündeki çatışmalar, bombalamalar sırasında telefonla görüşüyorduk. Konfederasyonumuzun Yönetim Kurulu, şubelerimiz ve teşkilatımız henüz bir talimat vermeden, meydanlara çıkın demeden meydanlara çıkan bir örgütün mensuplarıyız. Ne kadar gururlansanız azdır. Kaybettiğimiz Ahmet Özsoy, Ali Karslı, Celalettin İbiş biz talimat vermeden onlar görevinin başındaydı. Kendilerine ülkesi için ihtiyaç hissedildiğini düşünüp bu ihtiyaçtan dolayı meydanlara koşan ve bulundukları yerde teşkilatını, çalıştığı kurumu savunan arkadaşlarımız olarak onlar Hakka yürüdüler. Bu HAK-İŞ duyarlılığının en temel göstergesidir" diye konuştu.

"15 Temmuz'da olup bitenler hangi hukuk kurallarına uygundu?"

15 Temmuz'un bir işgal girişimi olduğu konusunda şüphelerin ortadan kalktığını belirten Arslan, "NATO'nun ve onun en büyük ortağının içinde olduğu bir ihanet şebekesinin Türkiye'de ortaya çıkan darbe girişimi aslında Türkiye'yi işgal girişimiydi ve bunu başaramadılar, hep beraber bu ihaneti önledi bu ülke. 15 Temmuz hala unutulmaması ve unutturulmaması gereken bir gün olarak hep bir yerlerde saklı ve mutlaka hatırlatılması gereken bir gün. Çünkü biz biliyoruz ki 15 Temmuz'un rövanşı alınmak isteniyor. 15 Temmuz 2016 Cuma gecesinden itibaren yaklaşık 10 gün hiçbir terör hadisesi yaşamadı Türkiye. DEAŞ, PKK ve benzeri örgütler tarafından Türkiye'de herhangi bir eylem ortaya konulmadı. Ne zaman ki darbe girişimi sonuçsuz bırakıldı, ülkeye hakim olundu ondan sonra acımasız ve kalleşçe tuzaklar arka arkaya kurulmaya başlandı. Demek ki Türkiye'de 15 Temmuz'da beklenen olmadığı için bu taşeron örgütler yeniden harekete geçtiler. Yeniden Türkiye'yi bir kıskaca, bir badireye sürüklemek istediler bunu çok iyi anlamamız gerekiyor. Özellikle dışarıdaki sözde dostlarımız, müttefiklerimiz 'Türkiye 15 Temmuz'dan sonraki süreçte insan hakları anlamında, özgürlük anlamında bir kısım uluslararası sözleşmelere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmelerine uygun davransın' diyor. Peki 15 Temmuz'da olup bitenler hangi hukuk kurallarına uygundu? 15 Temmuz gecesi ülkenin yaşadıkları hangi uluslararası sözleşmesinin gereğiydi? Bunu soran yok, burayı es geçiyorlar" ifadelerini kullandı.

Yenikapı ruhu

"Maalesef bizim de üyesi olduğumuz uluslararası kuruluşlardaki ön yargıları da hatırlatmak istiyorum" diyen Arslan sözlerini şöyle sürdürdü:

"İçeride büyük ölçüde anlaşılan bu 15 Temmuz işgal girişimi dışarıda anlaşılmak istenmiyor ve anlaşılamıyor. Bütün muhataplarımız ilk andan itibaren 7 Ağustos'a kadar bunu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kendisini güçlendirmek için oluşturduğu bir senaryo, propagandası ciddi şekilde karşılık buldu. 7 Ağustos'taki Yenikapı ruhu aslında bizim bile öngöremediğimiz çok büyük gelişmeleri ve dünyadaki bu algıyı dönüştürme anlamında tarihi bir gündür. Biz HAK-İŞ olarak Yenikapı ruhunun yaşatılmasını istiyoruz. Oraya katılan arkadaşlarımız, biz de dahil oradaki gördüğümüz manzara Türkiye'nin yaşatılması gereken önemli bir fotoğraftır. Siyasetteki tartışmaları, sivil toplum üzerindeki tartışmaları, kamu kurumları üzerindeki tartışmaları yaparken bir arada olmamız gerektiğini zaman zaman birlikte olmamız gerektiğini unutmadan, üslubumuza, tavrımıza dikkat etmemiz gerekiyor. Bunu yaşatabildiğimiz ölçüde Türkiye dışarıdan gelecek tehditlere karşı daha dayanıklı daha güçlü olacaktır. 7 Ağustos'tan sonra bütün bakışlar, Türkiye'ye yönelik bütün değerlendirmeler yeniden gözden geçirildi. Yenikapı ruhu dediğimiz bazılarını ti'ye aldığı bu ruhun özellikle Türkiye'nin dışarıdan bakıldığı zaman çok önemli bir tarihi gün olduğunu unutmamamız gerekiyor."

HAK-İŞ'in 15 Temmuz filmi

15 Temmuz'un unutturulmaması için yeni adımlar atılması gerektiğinin altını çizen Arslan, "Bazı sendikalarımızın yaptığı anma toplantılarında elde ettiğimiz bir kısım belgeler, bilgiler, konfederasyonumuzun önümüzdeki hafta yayınlanacak olan dergisinde ve hazırlayacağımız filmle, 15 Temmuz ve HAK-İŞ ilişkisini kalıcı hale getirecek bazı çalışmalar yapıyoruz. Her toplantımızın girişinde 15 Temmuz'u unutturmayacak bir filmi yapmaya devam edeceğiz inşallah. Türkiye'nin terör konusundaki hassasiyetini biliyoruz. 15 Temmuz işgal girişiminin ne kadar ağır ve acı bir tablo olduğunun farkındayız. Bundan sonra da gelebilecek terör olaylarına karşı Türkiye'nin alması gereken tedbirlerin alınması hususunda hiçbir tereddüdümüz yok ama bütün bu süreçleri adalet duygusuna zarar vermeden, uluslararası hukuku, hukukun üstünlüğünü, temel insan haklarını dikkate alarak bu süreci Türkiye'nin tamamlaması gerekiyor. Özellikle 15 Temmuz'dan sonra devletin haklı olarak kendisini korumak ve bu terör örgütütnü tasfiye edip bütün hücrelerine kadar ulaşıp onları adaletin önüne çıkarma girişiminin arkasında ve yanında olduk, destekledik. Bunu yaparken haklıyla haksızı, suçluyla suçsuzu ayırt edecek bir hassasiyet gösterilmesinin de altını özellikle çizdik. Bunu yaparken mücadeleyi zayıflatmadan, FETÖ ve benzeri terör örgütleriyle devletin yaptığı mücadeleyi zayıflatacak, onu geri adım attıracak bir üslubun içinde olmadan mücadelenin sonuna kadar götürülmesi, bir FETÖ'cü terörist kalıncaya, onu yakalayıncaya kadar, yasa önüne, hukuk önüne çıkarıncaya kadar mücadelenin devam ettirilmesini istiyoruz ve asla buradan geri adım atılmamalı. Sadece endişemiz bu süreçlerde kurunun yanında yaşın da yanmaması. Konfederasyonumuzda oluşturduğumuz şikayet ofisimize maalesef bu konuda mağduriyete uğradığını, haksızlığa uğradığını, işten çıkarılma, açığa alınma ve ihraçlar gibi benzeri durumlarla karşılaşan bir bölüm arkadaşlarımız var. Bunlarla ilgili biz kendi tespitlerimizle bir değerlendirme yapıyoruz ve ilgililerin de bunların dikkatle incelenmesini istiyoruz" şeklinde konuştu.

Kıbrıs'ta adadaki Türklerle Türkiye Cumhuriyeti arasına nifak sokmak, birbirinden ayırmak isteyen bir lobinin olduğuna dikkat çeken Arslan, bu lobinin oyununa gelmeden büyük fotoğrafı dikkate alarak meseleye bakılması gerektiğini kaydetti.

Yeni anayasa ve başkanlık sistemi

Yeni anayasa ve başkanlık sistemi tartışmalarını değerlendiren Arslan, "15 Temmuz süreci anayasa tartışmalarını da rafa kaldırılmıştı ki son günlerdeki gelişmeye kadar. HAK-İŞ anayasa tartışmalarıyla başkanlık sistemi tartışmalarını da doğal olarak bundan sonra birlikte yapılacağının farkında. Başkanlık sistemi dahil Türkiye'nin gelecekte nasıl bir siyasi sisteme sahip olacağını, Türkiye'nin nasıl yönetileceğini, nasıl yönetilmesi gerektiğini, kurumlar arası ilişkilerin nasıl olacağıyla ilgili bu millet karar vermeli. Hiçbir sistem, hiçbir model diğerinden farklı ve üstün olamaz. Toplum hangisini uygun görürse bizim başımızın tacı. Eğer bu toplum başkanlık sistemini kabul ediyorsa bu da demokratik bir sistemdir, yarı başkanlık, partili cumhurbaşkanı, güçlendirilmiş parlamenter sistem neyse bugünkü sistem nasıl ki dokunulmaz, vazgeçilmez, parlamenter sistem mükemmel diyemediğimiz gibi gelecek olan sistemler de mükemmel olmayacaktır ama sonuçta halkın bir tercih hakkının olduğunu bu tercihine de herkesin saygı göstermesi gerektiğini kabul etmemiz gerekiyor. Başkanlık sisteminin tartışılması zorunludur. 367 garabetinden sonra yapılan değişiklikle yeni bir yola girilmiştir. İlk turda yüzde 52 oy alan bir cumhurbaşkanı, yüzde 50 oy alan bir başbakan ve buna göre şekillenen bir parlamento var. Eğer bu fiili durum hukuki zemin taşıyamayacaksa Türkiye yeni bir krizle karşı karşıya kalır. Türkiye'nin geleceği için halkın vereceği karara herkesin saygı duyması gerekiyor" ifadelerinde bulundu.

"Bugünkü sistemi eğer dönüştüremezsek, bu fiili durumu yeni bir hukuki zemine taşıyamazsak Türkiye yeni krizlerle karşı karşıyadır" diyen Arslan şunları kaydetti:

"Bu toplum eğer bu sistemden rahatsızsa o zaman halka gidip bunun gereğini yapmasını söylemek lazım. Eğer toplum ve parlamento güçlendirilmiş parlamenter sistem istiyorsa, cumhurbaşkanını sembolik hale getirip özellikle hükümeti, parlamentoyu öne çıkarmak istiyorsa bunun yolu da anayasadan geçiyor. Anayasa değişikliği yapılır, halkın seçtiği cumhurbaşkanının yerine meclis seçer, cumhurbaşkanının yetkileri sınırlandırılır, parlamentonun güçleri arttırılır eyvallah bu da bir sistemdir ama bunu yapmadan mevcut fiili durumu görmezden gelerek 'biz parlamenter sistemi savunuyoruz.' İyi güzel de kardeşim ortada parlamenter sistem filan yok. Rejim tartışmalarını getirip Sayın Cumhurbaşkanı'nın kişisel ismi üzerinden yaptığınız zaman gerçekten sorunu anlamakta da çözmekte de zorlanıyoruz. HAK-İŞ olarak biz başkanlık sistemi ve yeni anayasa konusundaki yeni açılımları tartışmaya, konuşmaya ve bu konudaki uzlaşmayı sağlama konusunda üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğiz."

Cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanlarla yapılan görüşmelerde çalışanların sorunlarını ilettiklerini vurgulayan Arslan, çalışma hayatındaki eksiklerin giderilmesi için konfederasyon olarak sürekli mücadele içinde olduklarını ifade etti.

HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan, konuşmasında taşeron, mevsimlik işçilerin sorunları, kıdem tazminatı ve toplu iş sözleşmesi gibi konularda ortaya çıkan aksaklıkların uzlaşmacı ve hak gözeten bir tutumla çözüme kavuşturulmasından yana olduklarını anlattı.

Hükümetin seçim vaatleri arasında yer alan taşeron kadroyla ilgili işçilerde oluşan beklentinin artık karşılık bulması gerektiğine vurgu yaparak, HAK-İŞ olarak emekçiler adına bugüne kadar elde ettikleri kazanımlardan asla geri adım atmayacaklarını ve emeğin ve emekçinin sesi olmaya devam edeceklerini söyledi.

Öte yandan, HAK-İŞ'in 41. yıldönümü dolayısıyla Arslan ve beraberindekiler pasta kesti. - ANKARA

Kaynak: İHA

Son Dakika Güncel Hak-İş Kuruluşunun 41. Yılını Kutladı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

  • Muğla'da 11 Yıl Hapis Cezası ile Aranan Şahıs Yakalandı
    17:15 Muğla'da 11 Yıl Hapis Cezası ile Aranan Şahıs Yakalandı

    Muğla'nın Seydikemer ilçesinde, hakkında 11 yıl hapis cezası bulunan Ş.Y. isimli şahıs, İlçe Jandarma Komutanlığı JASAT ekipleri tarafından yapılan operasyonla yakalandı. Şahıs, tutuklanarak cezaevine sevk edildi.

  • Batman'da Akademisyen-Öğrenci Buluşması Etkinliği Düzenlendi
    17:14 Batman'da Akademisyen-Öğrenci Buluşması Etkinliği Düzenlendi

    Batman'ın Kozluk ilçesinde, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Batman Üniversitesi arasında imzalanan protokol kapsamında, Prof. Dr. Necmettin Sezgin önderliğinde gerçekleştirilen 'Akademisyen-Öğrenci Buluşması' etkinliğinde, Çayhan İlkokulu ve Ortaokulu öğrencileriyle bir araya gelindi. Sezgin, öğrencilere toplumda iyi insan olma kavramı üzerine seminer verdi.

  • Denizli Büyükşehir Belediyesi'nde Yeni Genel Sekreter Ataması
    17:14 Denizli Büyükşehir Belediyesi'nde Yeni Genel Sekreter Ataması

    Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Aydın Büyükşehir Belediyesi'nden Bülent Bozbaş'ı genel sekreter olarak atadı. Yeni atamalar internet sitesinde yayınlandı.

  • Mersin'de Hizmet-İş Sendikası üyeleri Silifke Belediyesi önünde eylem yaptı
    17:13 Mersin'de Hizmet-İş Sendikası üyeleri Silifke Belediyesi önünde eylem yaptı

    Hizmet-İş Sendikası üyeleri, Silifke Belediyesi'nde işten çıkarılan 30 işçinin durumunu protesto etmek için eylem yaptı. İşçilerin de katıldığı eylemde, Hizmet-İş Sendikası Genel Başkan Vekili Halil Özdemir, belediye başkanlarına seslenerek işçilerin haklarını gözetmelerini istedi ve mücadelenin devam edeceğini belirtti.

  • Gülcan Köseoğlu'nun Konseri Büyük Beğeni Topladı
    17:12 Gülcan Köseoğlu'nun Konseri Büyük Beğeni Topladı

    Umay Kadın Sesleri Korosu ve ZibziArt orkestrasıyla birlikte sahne alan Gülcan Köseoğlu, unutulmaz bir müzik ziyafeti sundu. Konser, zengin repertuarı ve renkli sahne performansıyla izleyicileri büyüledi. İş, sanat ve sosyal yaşam dünyasından birçok seçkin ismin katıldığı etkinlik, işitme engelli çocuklara destek olma adına önemli bir adım olarak kaydedildi.

  • Uraz Kaygılaroğlu, tepki çeken pozları için özür diledi
    17:11 Uraz Kaygılaroğlu, tepki çeken pozları için özür diledi

    Fotoğraf sanatçısı sevgilisi Sayna Soleimanpour'un ilk sergisi için kesik kadın başı figürüyle verdiği pozlar nedeniyle tepki çeken Uraz Kaygılaroğlu, sosyal medya hesabından yayınladığı özür metniyle durumu açıkladı. Kaygılaroğlu, amacının sevgilisinin sanat çalışmasına destek vermek olduğunu belirterek, rahatsızlık uyandırdığı için özür dilediğini ifade etti.

  • Tayfun Duygulu, Kerim Tekin'in doğum gününde duygusal paylaşım yaptı
    17:11 Tayfun Duygulu, Kerim Tekin'in doğum gününde duygusal paylaşım yaptı

    Şarkıcı Tayfun Duygulu, Kerim Tekin ile birlikte yazdığı 'Kar Beyazdır' şarkısının sözlerini hatırlatarak, duygusal bir paylaşım yaptı. Duygulu, geçmişte çektikleri bir fotoğrafı paylaşarak, Kerim Tekin'i özlediğini dile getirdi.

  • Samsung, 512 GB Kapasiteli USB Flash Bellekleri Duyurdu
    17:10 Samsung, 512 GB Kapasiteli USB Flash Bellekleri Duyurdu

    Samsung Electronics, BAR Plus ve FIT Plus USB 3.2 Gen 1 Flash bellek ailesine 512 GB kapasite seçeneği eklediğini duyurdu. Yüksek kapasite, hızlı veri aktarımı, geniş cihaz uyumluluğu ve güvenilirlik özellikleri ile dikkat çeken bu USB flash bellekler, kullanıcılara veri saklama ve yedekleme konusunda hızlı bir çözüm sunuyor. BAR Plus ve FIT Plus sürücüler, yüksek hız performansı, esnek uyumluluk ve dayanıklı tasarımlarıyla öne çıkıyor. Samsung'un beş yıllık sınırlı garanti ve beş aşamalı koruma özelliğiyle sunulan bu flash bellekler, Titan Grey veya Şampanya Gümüş seçeneklerinde 79.99 dolar fiyatla satışa sunulacak.

  • Kara Ağaç Destanı 8. bölümde neler olacak?
    17:10 Kara Ağaç Destanı 8. bölümde neler olacak?

    Ömer, Merdo'yu kurtarmak için çabalarına rağmen başarısız olur ve Merdo'nun erkene alınan idamı herkesi yıkar. Ömer, Latif Bey'e karşı savaş açar. Sultan, Ömer'in en büyük destekçisi olarak geçmişin karanlık sırlarını ortaya döker ve Latif Bey'e meydan okur. Celal Ağa, oğlunun isminin yazılı olduğu beşiği görünce sırrı çözmek için Asiye ve Naile'ye saldırır. Ayten için konaktaki karmaşa bir fırsattır. Asiye ile Raziye'nin çocuklarını ayırma planında beklenmedik bir gelişme yaşanır. Sultan'ın başına gelen olay her şeyi altüst eder ve Ömer hayati bir kararın eşiğinde sıkışıp kalır.

  • Yalova'da trafik kazası sonucu beyin ölümü gerçekleşen üniversite öğrencisinin organları nakil için kullanılacak
    17:10 Yalova'da trafik kazası sonucu beyin ölümü gerçekleşen üniversite öğrencisinin organları nakil için kullanılacak

    Yalova'da geçirdiği trafik kazası sonucu beyin ölümü gerçekleşen 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Melek Karakaş'ın kalbi, karaciğeri ve böbrekleri nakil için alındı. Kazadan 3 gün önce organ bağışı taahhüdünde bulunan genç kızın organları, farklı hastalara nakledilmek üzere Ankara, Bursa ve Çanakkale'ye gönderildi. Ailesi, Melek Karakaş'ın organ bağışı yaparak başkalarının hayatını kurtarmasının herkese örnek olmasını istedi.


Advertisement