Halhallı: Bizi Es Geçmeyin

Urfa kent merkezinde 23 hizmet yılını geride bırakan Gönüllü Kuruluşlar Aşevi'nde şimdi de Kurban Bayramı telaşı yaşanıyor.

Günde 870 aile olmak üzere toplamda 9 bin kişiye sıcak yemek imkanı sunan aşevinde haftanın 7 günü çalışmalar sürerken, şimdi de yaklaşan Kurban Bayramı için hazırlıklar yapılıyor.

Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yılda da kendilerinden yardım alan tüm ailelere kurban sevinci yaşatmak istediklerini söyleyen Aşevi Müdürü Ahmet Naci Halhallı, "Biz, tüm ailelerimize onları rencide etmeden hizmet vermek ve tüm çocuklarımızın karnı tok bir şekilde günü geçirmelerinin telaşı içerisindeyiz. Bunun vicdani sorumluluğuyla her akşam başımızı yastığa koyuyoruz. Yaklaşan Kurban Bayramı'nda da bir sıkıntı yaşamak istemiyoruz ve onun için hayırseverlerin desteklerine ihtiyacımız var" diye konuştu.

Gelen yardımları alım gücü olmayan ailelere ulaştırdıklarını da sözlerine ekleyen Halhallı, yardımlar arasında kuru gıda, giysi, kırtasiye ve oyuncak gibi her türden ihtiyaç olduğunu belirtti.

Gazete İpekyol'a genel anlamdaki çalışmaları ve yaklaşan Kurban Bayramı ile ilgili temennileri aktaran Halhallı, muhabirimiz Şahin Öznur'un sorularını yanıtladı:

Hocam genel anlamda çalışmalarını değerlendirir misiniz?

Hz. İbrahim Halilullah Kültür ve Eğitim Vakfı tarafından buraya atandım. İnşallah elimizden geldiği kadar buradaki insanlarımıza hizmet vermeye çalışıyoruz. Aziz hocamızın yolunda ilerlemeye çalışıyoruz. Onların sunduğu bu güzel hizmeti sürdürmek için en önemli görevimizdir.

Temeldeki görevimiz aracılık etmektir. Hayırseverlerden gelen eşya ve gıda ürünlerimiz ne olursa olsun alım gücü olmayan vatandaşlarımıza dağıtmaya çalışıyoruz.

Türkiye'de bu çalışmanın bir başka örneği var mı?

Aşevi olarak 23 yılı geride bıraktık. Türkiye'de böylesine uzun soluklu bir çalışmanın bir başka örneği yok. Bizim buradaki çalışmalarımızı görmek ve kendi ülkelerinde uygulamak amacıyla Suudi Arabistan'dan geçenlerde bir heyet geldi. Aşevinin kuruluş aşamasından bu güne kadar olan süreci, prosedürü, çalışma şeklini, yardım talep sistemini tüm ayrıntılarına kadar heyete anlattık. Buradan giden heyet daha sonra bu çalışmayı kendi ülkelerinde yapmak istediler ama yapamadılar.

Kaç personel, kaç kişiye hizmet veriyor?

Erkek personel olarak 12 kişi bayan personel olarak da 6 kişi görev yapıyor burada. Ali Topal hocamız ve Aziz Kutluay hocamızdan da görev süresince sürekli olarak tavsiye alıyoruz ve öyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Günde 870 aileye her gün yemek veriyoruz. Bu da ortalama 9 bin kişiye denk geliyor. Bunun dışında kalem, kırtasiye ürünleri, çocuk oyuncakları, giysi gibi yardımlar bize geliyor. Bizler de organizasyon düzenleyerek bunları ailelerimize dağıtıyoruz.

Size başvurular nasıl yapılıyor ve ne tür bir süreçten geçiyor?

Sürekli olarak bizlere müracaatlar yapılıyor. Bizlerde gelen müracaatlardan ilk olarak aile tablosu ve ikametgah istiyoruz. Ardından başvuru yapan aile için kadın ise kocası var mı?, Kocası neden çalışmıyor? diye soruyoruz. Kocası hasta ise hasta olduğuna dair rapor istiyoruz, yaşlı ve alım gücü yok ise bunu muhtarlardan alınacak belge ile resmiyete dönüştürmesini istiyoruz. Yine kocası asker ise asker olduğuna dair belge istiyoruz. Mahkumsa mahkum belgesi istiyoruz. Tüm bunların yanı sıra yaşlı olduğundan dolayı yemek yapacak gücü olmayanlara da sıcak yemek imkanı sunuyoruz. Bir nebze olsun bu insanlarımıza yardımcı olduğumuz zaman ve onların karnı doyduğu zaman bizlerde gece yastığa kafamızı rahat bir şekilde koyarak uyuyabiliyoruz.

Bizlerden yardım talep edenlerin bir başka kuruluştan yardım alıp almadığına da dikkat ediyoruz. Biz aslında yıllardan bu yana yardım kuruluşları arasında görev bölümü yapılmasını talep ediyorduk. Tek çatı altında toplanalım diyorduk. Mesela biz yemek verelim, bir başka kuruluşumuz giysi versin, bir başkası gıda versin şeklinde bir organizasyon oluşsun istiyorduk. Ama ne yazık ki bunu bir türlü başaramadık.

Urfa'da tüm yardım kuruluşları neden tek çatı altında bir araya gelmiyor?

Bu iş aslında yapılamayacak değil, Sayın Valimiz ve Belediye Başkanımız önderliğinde bu birliktelik oluşturulabilir. Bu sistem olursa en azından kimin nereden ne yardım aldığını hepimiz bilebileceğiz ve bir karmaşadan kurtularak, muhtaç sahibi kişinin ihtiyaçlarını daha verimli şekilde karşılayabileceğiz. Böylelikle aile mesela yemek için bize yönlendirilir, giysi için bir başka derneğe, gıda alımı için yine öyle ve son olarak ta maddi yardım için sosyal yardımlaşma vakıfları devreye girer diye düşünüyorum. Çünkü Urfa'da benim tahminime göre muhtaç aile sayısı bin 500 ile 2 bin arasındadır. Bu aileler hangi derneğe giderse gitsin hep aynı şeyleri aldıklarını söylüyorlar. Bizden alan deniz fenerinden de alıyor, ay ışığım derneğinden de alıyor, kimse yok mu derneğinden de alıyor. İşte tüm bu karmaşa içerisinde hiçbir yardım alamayan aileler de oluyor. Biz bunun önüne geçebilmek için tek çatı altında toplanmayı önerdik.

Sizden yardım talep edenler genelde hangi aileler?

Bizden yardım alanların geneli kocası mahkum olan ailelerdir. Koca mahkum olduğu için aile geçimini sağlayamıyor ve biz bu ailelerin mağduriyet yaşamaması için onlara sıcak yemek yardımında bulunuyoruz. Biz bu ailelerimize yardımcı oluyoruz ki anneler çocuklar ihtiyaçlarını karşılamak için sıkıntıya düşmesin diğer art niyetli kişiler tarafından kandırılmasın diyoruz.

Yaklaşan Kurban Bayramı için çalışmalarınız ne aşamada?

Kurban Bayramı'nda biz önceki senelerde dışarıdan kurban kesiyorduk. Ama kasap sayımız az olduğu için sadece bağışları alıyoruz. Mesela hayırsever vatandaşımız kurbanı size vereyim bize bur budunu verirsiniz diyor. Bizde o şekilde çalışma yapıyoruz. Biz onları birinci günün akşamı kesiyoruz. İkinci günü öğlen saati adam başına 6 kilo et olmak üzere poşetlere koyarak veriyoruz. İr parça kuyruk, bir parça bel, kol, buttan olmak üzere bölüm bölüm poşetlerle ailelere veriyoruz.

Kurban bayramının sonrasında pazartesinden pazartesiye kapalıyız. İşçilerimize birer hafta izin veriyoruz onların da istirahat etmesi gerekiyor çünkü.

Hayırseverlere neler söyleme istersiniz?

Hayırseverlerden isteğimiz bizi es geçmesinler. Bizlere ne kadar kurban gönderirlerse bizlerde o kadar çok fakirimize yetişebiliriz. Çok acı gerçekler var. Eyyübiye bölgesinde kurban bayramının ne olduğunu bilmeyen insanlarımız var. Evine et gittiği zaman Kurban Bayramı'nın farkına varan insanlarımız var bizim. Hayırseverlerimiz bizlere yardım eder ve destekte bulunurlarsa bizlerde o kadar çok ailemize ulaşabiliriz.

Yardımlar ailelere sürekli mi yapılıyor?

3 yıl önce bin 400 aileye bu sene ise bin aileye kadar düştük. Çünkü içerisinde hak etmeyen aileler çoktu ve biz onları tespit ettik ve yardımları iptal ettik. Mesela eşi askerde olanın askerliği bitiyor, mahkumun tutukluluk süresi bitiyor ve biz onlara artık yardımı kesiyoruz.

Yıl içerisinde yardım edilen aile sayısı sürekli sabit mi?

Bir de bizim ailelerimizin çoğu mevsimlik işçi olarak başka memleketlere gidiyor. Çapaya gidiyorlar. Bu ay 200 aileye kayısıya gitti. Çorum'a sulamaya giden, pancara giden var. 3 ay sonrası geliyorlar. Biz de en çok limitin yükseldiği aylar kasım ayı sonlarıdır. Çükü işçiler geldikten sonra tekrardan bizlerden yardım geliyor alabiliyorlar. Bunları kıyasladığımız zaman genel anlamda da kapasitemiz yetmiyor. O yüzden Suriyeli ailelere yardım veremiyoruz. Geçen yıllarda 500 aileye yardım ettik ama baktık ki olmuyor. Mevcut kapasitemiz buna elverişli değil çünkü.

(Kaynak: Gazeteipekyol)