Hava Sahasını İhlal Eden Rus Savaş Uçağının Düşürülmesi

Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, Suriye konusunu, Türkiye ve Rusya arasında bir kriz olarak görmediklerini söyledi.

Yetkililer, Rus yapımı Su 24 tipi kimliği belirsiz bir savaş uçağının 24 Kasım'da Suriye hava sahasından Türkiye tarafına geçmesi ve 10 kez uyarılmasına rağmen ihlali sürdürmesi nedeniyle Türk F16'ları tarafından vurulması nedeniyle açıklamalarda bulundu.

Bakan Mevlüt Çavuşoğlu'nun gerek göreve gelmesi nedeniyle gerekse konuyla ilgili olarak Fransa, Norveç, Katar, İtalya, Polonya, Almanya ve Suudi Arabistan dışişleri bakanları ve Avrupa Birliği Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans ile telefonda görüştüğünü belirten yetkililer, "Suriye konusunu, Türkiye ve Rusya arasında bir kriz olarak görmüyoruz" diye konuştu.

"Resmi bir bilgi gelmedi"

Rusya'nın Türkiye'ye vizesiz seyahat uygulamasını 1 Ocak'tan itibaren askıya aldığına yönelik açıklamalarını değerlendiren yetkililer, henüz kendilerine konuyla ilgili resmi bir bilgi gelmediğini vurguladı.

Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, Bakan Çavuşoğlu ile Rus mevkidaşı Sergey Lavrov'un 3-4 Aralık'ta yapılacak AGİT Toplantısı nedeniyle Belgrad'da olacağını ve her iki bakanın programlarının uyması halinde görüşebileceğini vurguladı. Yetkililer, şöyle devam etti:

"Esas hedefimiz Suriye'de akan kanın durdurulması ve rejime destek verildiği takdirde bu çok da kolay olmayacak. Rejim 380 bin insanın öldürülmesinden, milyonlarcasının ülkeden kaçmasından sorumlu ve maalesef Suriye'de Esed rejimini meşru görmek ve orada kaldığı sürece diğer aktörleri barış için ikna etmek mümkün değil. Rejime destek verilmesi ancak bu sürecin daha da uzamasına yol açar.

Biz hem hava hem de kara sahamızı yani sınırlarımızı korumak için kararlıyız. Bu konuda ne kadar kararlı olduğumuzu angajman kurallarımızı çalışarak gösterdik."

"Sağduyulu hareket etmek gerek"

Yaşanan gelişmelerin Türkiye ile Rusya arasındaki ekonomik ilişkileri olumsuz etkilemesi olasılığını değerlendiren yetkililer, Rusya'nın Türkiye'nin en büyük ikinci ticaret ortağı olduğunu hatırlattı. İki ülke arasında yıllar sürerek oluşturulmuş kapsamlı ekonomik ilişkilerin kıymetini bilerek, sağduyulu hareket etmek gerektiğine dikkati çeken yetkililer, "Bu ortak çıkarlarımız adına üstlenilmesi gereken sorumluluklardan bir tanesi" ifadelerini kullandı.

Her ilişkinin kendine ait bir hukuki zemini olduğuna dikkati çeken yetkililer, Akkuyu Nükleer Santrali ya da doğalgaz gibi alanlar için hükümetlerarası anlaşmaların iptal koşullarına bakmak gerektiğini hatırlattı.

Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, Rusya'daki Türk ailelerin gönderilmesine ilişkin bir tedbir almadıklarını ve Türkiye'de Rusya'ya ilişkin herhangi bir olumsuz tavır da olmadığını kaydetti.

-"Suriye'de ılımlı muhalefete destek verilmeli"

Fransa Başbakanı Manuel Valls'ın DAEŞ ile mücadele konusunda Kürt savaşçıların ve ılımlı Suriyeli muhaliflerin desteklenmesi gerektiği ve ayrıca İngiltere Başbakanı David Cameron'ın "Suriye'de, DAEŞ'i ortadan kaldırmada bizimle çalışacak kara gücü halihazırda var. Özgür Suriye Ordusu ve Kürt güçleri" sözlerini de değerlendiren yetkililer, adı geçen grupların Suriye'de gerçek anlamda mücadeleyi veren gruplar olduğunu belirtti. Türkiye'nin de başından beri ılımlı muhalefete destek verilmesi gerektiğini anlatan yetkililer, "Suriye'de ancak bu şekilde gerekli kazanımlar elde edilir" dedi.