Hekimler: Yeni Uygulama İnsan Haklarına Aykırı

Şanlıurfa Aile Hekimleri Derneği, Urfa Demokratik Hekim Girişimi, Türk Sağlık Sen Urfa Şubesi, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Urfa Şubesi ile Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası Şanlıurfa Şubesi'nin de aralarında bulunduğu sendikalar Sağlık Bakanlığı'nın aile hekimlerine yönelik başlattığı acilde nöbet uygulamasına tepki gösterdi.

Şanlıurfa Halk Sağlığı Müdürlüğü önünde bir araya gelen üyeler bakanlığın uygulamadan vazgeçmesini istedi. Uygulamaya tepki olarak bir günlük iş bırakma eylemi yapan aile hekimleri adına basın açıklaması yapan Aile Hekimi Ozan Damat, bakanlığın bu uygulamayla aile hekimliğini bitireceğini kaydetti. Damat, "Bakanlık gerçekleri gizlemeye çalışmaktadır. Sorunun adı "teşvik edilmiş acile başvuru "sorunudur. Bu sorunun sebebi ve çözümü aile hekimlerinde değildir. Bu sorun bahane edilerek aile hekimliği uygulaması bitirilmek istenmektedir. Hastane acillerine başvuruyu teşvik eden bizzat mevcut sağlık bakanlığımızdır. Sorunu gerçekten çözmek için hiç bir çözüm, proje üretemeyen bakanlık, en kolay yol olarak aile sağlığı merkezlerini acil gibi göstermeye çalışarak halkımızı yanıltmaktadır" diye konuştu.

'ESKİ SAĞLIK OCAĞI TEKRAR GETİRİLMEK İSTENİYOR'

"Aile Sağlığı Merkezleri, koruyucu sağlık hizmetlerine öncelik vererek halkımızın geleceği için çalışan merkezlerdir" diyen Damat, "Herkesin kendi aile hekiminden hizmet alması prensibi yerine, nöbetçi hekimden hizmet alınmasının getirilmesi, aile hekimliği uygulamasını bitirerek, bu yerlerin aile sağlığı merkezi olma özelliğini kaybettirecektir. Bu şekilde eski sağlık ocağı sistemi tekrar getirilmek istenmektedir. Hükümetin sağlık politikası konusunda oldukça çelişkili uygulamalara yöneldiğini görmekteyiz. Bir taraftan birinci basamak olarak tanımladıkları ve oldukça uzun, karmaşık bir görev tanımlaması yapılmaya çalışılırken; diğer taraftan ikinci basamak ve sağlığın diğer alanlarında nerde bir açık varsa aile hekimlerini joker gibi kullanarak her tarafa koşturmaya çalışmaktadırlar" dedi.

İLAÇ VE MALZEME TEMİNİ

Aile hekimlerinin şu an sorumluluğundaki görevleri sıralayan Damat, Halk Sağlığı Müdürlüklerinin görev ve sorumluluklarını sadece baskı ve bıktırma olarak gördüğünü iddia etti. Damat, "Halk Sağlığı Müdürlüklerinin görev ve sorumluluklarının sadece baskı, bıktırma ve mobbing olarak görmesi iş barışımızı da bozmaya başladığını bilinmesini istiyoruz. Halbuki Halk Sağlığı Müdürlüklerinin de görev ve sorumluluklarında olan işlerin yerine getirilmediğini sözlü ve yazılı olarak hatırlatmamıza rağmen yerine getirilmediğini de tüm kamuoyuna duyurmak istiyoruz. Aile hekimliği uygulamasının başladığı günden bu yana halk için bedava hizmet olarak söyledikleri birinci basamak hizmetlerinin içerisinde yer alan gebe, bebek vitamin ilaçlarının eksik dağıtılması sonucu gebelerimizin ve bebeklerimizin sağlıklı bir süreç geçiremeyeceğini Şanlıurfa

Halk-Sağlığı Müdürlüğü yöneticileri ile paylaşılmıştık. Ancak her zamanki gibi Şanlıurfa Halk Sağlığı Müdürlüğü bu görev ve sorumluluğunu hatırlayıp gereken ilaç ve malzemelerin temini konusunda çözüm odaklı yaklaşması gerekirken, maalesef her konuda olduğu gibi bu konuda da tamamen baskılayıcı tavrını ortaya koyarak halk için ilaç talebinde bulunan aile hekimlerinden savunmalar isteyerek aile hekimlerini baskıyla susturmaya çalışmışlardır. Yetmezmiş gibi Urfa'daki anne ve bebek ölümlerinin suçlusu aile hekimleriymiş gibi göstererek, kendilerini aklamaya çalışmaktadırlar. Bir ilde anne bebek ölümleri ülke ortalamasının üstünde ise o ilin halk sağlığı müdürlüğünün yöneticileri bu işi yeterince yapamadıklarını göstermektedir" ifadelerini kullandı.

İNSAN HAKLARINA AYKIRI

Aile hekimlerinin ve aile sağlığı çalışanlarının artık gelecekten umudunu kestiğini vurgulayan Damat, yeni uygulamanın anayasaya ve insan haklarına aykırı olduğunu söyledi. Damat, "20 bin aile hekimine ve 20 bin aile sağlığı çalışanına daha ihtiyacım var diyen bakanlık, acaba mevcut aile hekimlerinin ve aile sağlığı çalışanlarının, sistemden kaçış için yollar aradığının farkında değil midir?

Aile hekimlerine ve aile sağlığı çalışanlarına günde on iki saat, haftada altı gün, ayda 300 saat çalışma süresi getirmek isteyen bakanlık, bu çalışma sürelerinin uluslararası çalışma kanunlarına, insan haklarına ve anayasamızın dinlenme hakkına aykırı olduğunu bilmemekte midir?" diye kaydetti.

BİR GÜNLÜK İŞ BIRAKMA

Bu eylemi seslerini duyurmak, halkımızın sağlığına sahip çıkmak için yaptıklarını dile getiren Damat, halkın aile hekimlerine destek vermesini istedi. Damat, "Bebeklerimiz sağlıklı doğsun, sağlıklı büyüsün, aşıları eksiksiz olsun, gebelerimiz aile hekimleri tarafından takip edilsin, yaşlılarımız dertlerini aileden biri olarak gördükleri, aile hekimlerine anlatabilsin diye yapıyoruz. Bugün aile hekimliğinin bitirilmesine halkımız adına itiraz ediyoruz. Halkımızı da bize destek olmaya çağırıyoruz. Sağlık Bakanlığımıza da sesleniyoruz, bundan önceki sağlık ocağı uygulamasını bitirdiğiniz gibi şimdi de aile hekimliği uygulamasını bitirmeyin. Aile hekimliğine ve birinci basamak koruyucu sağlık hizmetlerine sahip çıkın" dedi. Sık sık 'angarya iş istemiyoruz, sağlık çalışanı köle değildir' sloganları atan grup yapılan basın açıklamasının ardından sessizce dağıldı.
(Kaynak: Gazeteipekyol)