AYŞE ŞENSOY - Kurtuluş Savaşı gazilerinden Mehmet Vehbi Konarılı'nın İstiklal Madalyası, 90 yıl sonra hiç görmediği 76 yaşındaki oğlu Cavit Konarılı'ya teslim edildi.
Mehmet Vehbi Konarılı, Kurtuluş Savaşı'nın ardından yakalandığı siroz hastalığı nedeniyle 55 yaşında, oğlunun doğumunu göremeden hayatını kaybetti. Babasının vefatından kısa süre sonra dünyaya gelen Cavit Konarılı (76), annesiyle hayatın zorluklarına göğüs gerdi.
Babasının 1926 yılında hak ettiği İstiklal Madalyası'nı 1998 yılında almaya karar veren Konarılı, yaptığı başvurudan sonuç alamadı.
Oğlu Vehbi Konarılı'nın (49) da teşvikiyle 2014 yılında tekrar girişimde bulunan Konarılı, 2,5 yıllık çabanın ardından "Babamdan kalan en güzel miras" dediği madalyaya kavuşmanın sevincini yaşıyor.
Duygularını AA muhabiriyle paylaşan Konarılı, hiç tanımadığı babasını hep annesinden dinlediğini söyledi.
Kurtuluş Savaşı'nda 22 Ağustos 1922'de Akşehir'de kurulan karargahta görev alan babasının, daha sonra İzmir'e kadar gittiğini anlatan Konarılı, savaştan sonra da bir süre memleketine dönemediğini ifade etti.
"Neredeyse bir asır sonra bu madalya evladını buldu"
Konarılı, eve döntükten sonra babasının siroz hastalığına yakalandığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Annem, 'Baban terhis olduktan sonra en fazla iki sene beraber yaşadık' diyor. Babam 3 Nisan 1940'ta vefat ediyor, ben de aynı yıl 8 Ekim'de dünyaya gelmişim. Annemi de 89 yaşında kaybettim. Babam askerliğini deniz subayı olarak yapmış. Dedem de zamanında Akşehir'de medresede müderrismiş. Yani ailemiz mal mülk biriktirmemiş ama ilim, tahsil yönünde ilerlemiş. Annemden, babamın madalyası olduğunu duydum. Emekli olduktan sonra 1998'de madalyayı almak için birkaç kez teşebbüs ettim. Fakat bir sonuç alamadım. Oğlum tekrar girişimde bulunmamı istedi. İstiklal Madalyası beratının 1926'da Akşehir'de verildiği söylendi. Onu bulduk. Konya'da Selçuklu Askerlik Şubesi Başkanı Albay Servet Öztürk'ün çalışmaları sonucu babamın İstiklal Madalyası'na kavuştum. Çok sevindim. Tarifi olmayan duygular yaşadım. Tam 90 yıl, neredeyse bir asır sonra bu madalya evladını buldu. Mutlu olmamak, sevinmemek elde değil."
Vatanı kurtarmak için sarf edilen mücadelenin karşılığında verilen bütün madalyalarda, Türk milletinin kanı ve gözyaşı bulunduğunu belirten Konarılı, vatan toprağına sahip çıkılması gerektiğini anlattı.
Konarılı, "Bu gemi batarsa hepimiz batarız. Ben her şehit olan askere, polise ağlıyorum. Bu memleketi beğenmeyen buradan gitmeli. Böyle bir dönemde bu madalyayı almak benim için ayrı bir gurur. Bu madalya benden sonra oğluma emanet. İnşallah Allah bize bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın, İstiklal Madalyası da verdirmesin" dedi.
"Bu miras benden de oğluma kalacak"
Vehbi Konarılı ise İstiklal Madalyası'nı alan kişilerin haberlerini medyada görünce yeniden girişimde bulunmaya karar verdiklerini aktardı.
Babası ile 2014'te evrakları tamamladıklarını dile getiren Konarılı, "Çok şükür madalyayı aldık. İnşallah ülkemize, istiklalimize, vatanımıza ve madalyamıza sahip çıkacağız. Bu miras benden de oğluma kalacak. Dedemizden bize maddi anlamda hiçbir şey kalmamış. Bu değerli hazinenin yanında maddiyat hiç önemli değil bizim için. Elimizden geldiğince en iyi şekilde bu değere sahip çıkacağız" ifadelerini kullandı.
Son Dakika › Güncel › Hiç Görmediği Babasının İstiklal Madalyası'nı Aldı - Son Dakika
Elazığ'ın Akçakiraz beldesinde bir beton fabrikasında meydana gelen olayda, forklifti tamir etmek için altına giren işçi Murat Karadağ, krikonun kırılması sonucu ağır yaralandı. Hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan Karadağ'ın bir hafta sonra düğünü yapılacaktı.
31 Mart yerel seçimlerinde Kırşehir Belediye Başkanlığı'na yeniden seçilen Selahattin Ekicioğlu'na yönelik tebrik ziyaretleri devam ediyor. Ekicioğlu, PETLAS Genel Müdürü, sendika başkanları ve dernek yöneticileri tarafından ziyaret edilerek başarı dilekleri alıyor.
Rize'de çamaşır asmak için balkona çıkan bir vatandaş, sepetindeki deliği ve yerde bulunan mermi çekirdeğini görünce şoke oldu. Vatandaş, olayın ardından polise haber vererek insanların daha duyarlı olması gerektiğine vurgu yaptı.
Ardahan İl Emniyet Müdürlüğü, dolandırıcılık, hırsızlık, aile içi şiddet, narkotik, terör ve trafik güvenliği gibi konularda vatandaşları bilgilendirmek amacıyla 'POLHANE' Projesini başlattı. Ekipler, ev ziyaretleri yaparak vatandaşları bilgilendirmekte ve kenti daha güvenli hale getirmektedir.
Erzurum'da ortaya çıkan çiriş otu, yüksek kesimlerde yaşayan yaban keçilerinin de ilgisini çekiyor. Doğal olarak yetişen çiriş otu, bölgede birçok yemek yapımında kullanılıyor ve halk tarafından tedavi amacıyla da kullanılıyor.
Antalya'da meydana gelen teleferik kazasının ardından 5 gün havada asılı kalan 36 kabin, halatlı sistemin çalıştırılması ile park pozisyonuna alındı. Kazanın nedeni olarak yapılan incelemelerde kusurlar tespit edildi ve 14 şüpheli gözaltına alındı. Kabinler, bir kez daha incelenecek.
Muğla'nın Köyceğiz ilçesinde düzenlenen ortaokullar arası 6. Türkiye Akıl ve Zeka Oyunları ilçe turnuvası madalya ve ödül töreniyle sona erdi. Turnuvada dereceye giren öğrencilere madalya ve ödülleri Köyceğiz İlçe Milli Eğitim Müdürü tarafından takdim edildi. Dereceye giren öğrenciler, 30 Nisan'da yapılacak olan İl müsabakalarında başarılar diledi.
Konya'da Narkotik ekiplerinin yürüttüğü çalışmalarda tespit edilen 4 araçta kilolarca uyuşturucu madde ve binlerce uyuşturucu hap ele geçirilirken, 7 şüpheli gözaltına alındı. Karatay ilçesi Ereğli Yolu üzerinde uyuşturucu sevkiyatı yaptığı tespit edilen 2 araç takibe alındı. Yapılan aramalarda 15 parça halinde 7 kilo 500 gram skunk maddesi ele geçirilirken, Selçuklu ilçesi Horozluhan Mahallesi üzerinde durdurulan iki araçta ise 16 bin 856 adet uyuşturucu hap bulundu. Uyuşturucu Madde Kullanmak ve Uyuşturucu Madde Ticareti Yapmak suçlarından gözaltına alınan 7 şüpheli hakkında adli işlem başlatıldı.
Van'da şubat ve mart aylarında yoğun kar yağışının, nisan ayında ise yağmurun etkili olması dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü'nün su seviyesinde iyileşmeye neden oldu. Van Gölü, 2019-2023 yılları arasında su kaybı yaşadı ancak bu yılın ilk 4 ayında yoğun yağışlarla su seviyesi yükselmeye başladı. Prof. Dr. Alaeddinoğlu, havzanın suyunu yönetmek zorunda olduklarını belirtti ve ileri dönemlerde sel ve taşkın riskine dikkat çekti.
Sizin düşünceleriniz neler ?