Hilvan'da Belediye Başkanı Bile Susuzluktan Şikayetçi! - Son Dakika
Güncel

Hilvan'da Belediye Başkanı Bile Susuzluktan Şikayetçi!

Hilvan\'da Belediye Başkanı Bile Susuzluktan Şikayetçi!

Atatürk Barajı'na 18 kilometre uzaklıkta olmasına rağmen suya hasret Hilvan'da; belediye başkanı dahi yaşanan sıkıntıdan oldukça dertli.

21.06.2015 13:45  Güncelleme: 12:09
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Atatürk Barajına 18 kilometre uzaklıkta olmasına rağmen Hilvan hala su problemi yaşıyor. Büyük bir bölümüne tankerle suyun dağıtılmaya devam ettiği ilçede aslında suyun getirilmesi için bütün aşamalar geçilmiş; ancak ihaleyi alan firmaların yetersizliği ilçede susuzluğu adeta kader haline getirmiş. Belediye Başkanı Aslan Ali Bayık bile firmaların sebep olduğu uzatmalar nedeniyle şikayetçi.

Hilvan, konum itibariyle Urfa'ya yakın olan ilçelerinden biri. Şehirlerarası bir konumda olması, tarım ilçesi olması ilçenin önemli özelliklerinden sadece bir kaçı. Ancak 1926'dan beri ilçe olmasına rağmen Hilvan bir türlü beklenen ilgiyi göremedi. Kangrenleşen işsizlik sorunu ve giderek hızla artan arsa fiyatları bir yana Hilvan'ın karşı karşıya kaldığı en büyük ve en kadim sorun su sorunu. İkinci kez belediye başkanı seçilen Aslan Ali Bayık, suyun getirilmesi için plan, program, proje, ihale ne varsa hepsini yaptıklarını ancak ilgili firmaların yetersizliğinden halka verdikleri sözü yerine getiremedikleri için mahcup olduğunu söylüyor. Hilvan'la ilgili 'çamurlu sokaklar' algısını ortadan kaldırdıklarını vurgulayan Bayık'la, Gazete İpekyol olarak Hilvan'daki değişim ve dönüşümü konuştuk.

Yıllardır sürekli Hilvan'la ilgili bir algı vardır. Çamurlu sokaklar su sıkıntısı çeken bir Hilvan. Son yıllarda bu çamurlu sokaklar var mı yok mu, bir de su sorunu çözülebildi mi?

Hilvan'da 2009 yılından sonra, yani görevi devraldıktan sonra ilk başta temel sorunlardan başladık. Temel sorunlar neydi? Yazın susuzluk, kışın ise çamur. 'Atatürk Barajı'nın yanı başındayız, suyu getirelim' dedik. Öyle karar aldık, suyu getireceğiz ama alt yapı yok. Borular eski, 45-50 yıllık borular. Tazyikli su geldiği zaman bu şebeke de dayanmaz. O zaman ne yaptık? Yükümüz daha da ağır oldu. 'Başta su şebekesini değiştirelim, şehrin tamamının alt yapısını değiştirelim' dedik.

Kaç kilometreydi?

110 kilometreye yakındı şehir içindeki şebeke

Barajdan buraya suyu getirmek kaç kilometreydi?

Barajdan buraya 18 kilometre. İlk başta biz İller Bankası kanalıyla su şebekesinin hepsini yeniledik. Şebekeler yenilendi, evlere aboneler çekildi. Kanalizasyonun yüzde 80'ini yenilendi. Yağmur drenajı yenilendi. Ondan sonra Atatürk Barajından suyu getirmek için Devlet Su İşlerinden gelen ekipler Uluyazı (Hoşin) köyümüzden, Fırat'ın ana yatağından 150 metre derinliği olan bir yer var. Orası tespit edildi. Oradan su almaya karar verdik. Şimdiki büyükşehir belediye başkanımız o zamanki valimizdi Celalettin Bey. Sağ olsun Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'la diyalogu güzeldi. Kalkınma Bakanlığı'ndan hibe olarak 7 milyon TL geldi. Bunun ihalesi İl Özel İdaresi tarafından yapıldı. Hamzaoğlu firmasında kaldı. Büyükşehir belediyesi yasası ilan edildikten sonra Özel İdarenin dağılacağı belli oldu. Burada da bir belli başlı boşluk oldu. Bizim kontrol mühendisi askere gitmiş, 6 aya kadar yerine kontrol mühendisi vermemişler. Seçime yakın ne yaptıysak veremedik. Hamzaoğlu firması işini yüzde 80 tamamladıktan sonra işi bıraktı. Biz, sonradan öğrendik ki, İl Özel İdaresi ihaleyi birim fiyat üzerine yapmış. Anahtar teslimi yapmamış yani. Birim fiyattan yapıldığından yüzde 80 işini yaptı, işi bıraktı. Geri kalan yüzde 20 mekanik sistemi için ilgili mühendisler işin yüzde 80'inin yapılıp yapılmadığını 2 aya kadar onun tespitini yaptılar. Eksik nedir diye. O yapıldıktan sonra geriye kalan yüzde 20'lik mekanik sistem, pompa, trafo bağlantıları için ayrı firmalardan teklif alındı. Acil olarak mektup usulüyle ihalesi yapıldı. 16 Şubatta ihalesi yapıldı, ihalenin bitme süresi 6 aydır. Fakat Şanlıurfa Valisi Sayın İzzettin Küçük ve büyükşehir belediye başkanımız firmayla konuştuğunda 2 ayda bitireceklerine dair bir söz aldılar. Fakat adam sözünü yerine getiremedi ve bitirmedi. Şu anda vali muavinimiz Oğuzhan Bey ilgileniyor. Çünkü daha önce İl Özel İdaresi tarafından yarım kalan şeylere yine valilik bakıyor. Kontrolünü de ŞUSKİ Genel Müdürlüğü yapıyor. Şu anda pompanın testini İzmir'de yapmışlar. Trafo bağlantısını yapmışlar ama hala getirmemişler. Ben kendileriyle görüştüm. 'Ramazan'da suyumuz gelir mi' dedim. 'Bayrama kadar zor' dediler. Biz, kesin söz veremiyoruz ama 1 Eylül'e kadar süresi var.

Su problemini nasıl çözüyorsunuz?

Yaz geldi. Şu anda biz 7-8 tankerle su dağıtıyoruz. Tabi tankerle dağıtılan sulardan halk memnun değil. Hijyenik değil. Biz, belediye olarak projeyi yapmışız. Sağ olsun hükümetimiz parayı çıkarmış. İhale yapılmış fakat mevcut firmanın yetersizliğinden halka karşı biz de yalancı olduk. Bakan bey seçim gezisinde Hilvan'a geldiğinde herkes 'sayın bakanım su ne oldu, su gelecekti, gelmedi' diye sordu. Herkes bizden biliyor ama işin temel kaynağı; biz zamanında bu işimizle ilgilenmişiz, projeyi yapmışız, ihale aşamasına getirmişiz ama firma yetersiz olunca maalesef özellikle Urfa'da, Hilvan'da bir, iki tane okul var. Su isale hattı var. Bunlar şu anda düşük teklif atıyorlar. Ondan sonra işi yapamıyorlar, bocalanıyorlar. Bunun cezasını halk çekiyor, bizler çekiyoruz. Biz yalancı oluyoruz, halk da perişan oluyor.

Çamurlu sokaklar var mı hala?

Çamur meselesine gelince biz, Hilvan'da 580 bin metrekareye yakın parke taşı döşedik. Allah'a şükürler olsun şu anda o konuda sıkıntımız yok. En son 5 tane okulumuz vardı. Büyükşehir belediyemiz sağ olsun, okul yollarının ihalesini yaptı, o da bitti.

Önünüzdeki projelere gelirsek…

Bu sene buğday pazarının açılışını resmi olarak yapmadık ama şu anda esnafımız alışverişini yapıyor, çok memnun. Uluyazı'da bir semt sahası yapmıştık şimdi açılışını yapıyoruz. Bunun yanında otogar projesi. Büyük bir aksilik olmazsa 2015 yılı programında o da var. Hilvan için ne gerekiyorsa onun için çalışıyoruz. Gençlik ve Spor Bakanlığında bir çim saha vardı. O da önceki gün kabul edildi. Onun protokolünü gidip yapacağız. Bağlar mahallesinde yapıyoruz, gençlere yönelik.

İmar konusunda ne gibi değişiklikler oldu?

İmarımız 2008'in 11'inci ayında, yeni bir imar. Fakat o zaman benden önceki başkan döneminde o imar planı yapılmış. 7-8 sene geçti. İlçe gelişiyor, buraya gelen müteahhitler var. Şu anda biz, büyükşehir belediyesiyle beraber yeni bir imar revizyonu taslak çalışması yapıyoruz. Bazı yerlerde 2-3 kat olunca da müteahhitler gelmiyor. Zemini sağlam olan yerlere, etüt yaparak oralara kaç kat yapılması gerekiyorsa… Öyle bir çalışmamız var.

Son dönemde ilçede arsa fiyatlarının arttığına yönelik söylentiler var

Arsa fiyatları çok arttı. Fiyatlarda yüzde 500 artış var. İyi hatırlıyorum. 2009 yılında başkan olduk. 2010 yılının 1'inci ayında isim de vereyim, Vedat Baytak. Karacurun mahallesinde iki parseli vardı. Sohbet ettik. 'İki parselim var, birini satacağım, birine ev yapacağım' dedi. Birkaç gün sonra 'sattım' dedi. 'Kaça sattın' dedim. '3 bin 500'e sattım' dedi. Şu anda orada 30 binden aşağı parsel yok. Şu anda Hilvan'da, Urfa'dan ve Siverek'ten gelen müteahhitler kat karşılığı çalışıyorlar. Eğer dikkat ederseniz her taraf inşaat olmuş ve binalar yükseliyor. TOKİ konutlarını buraya getirdik. 195 konut. Haberlere de geçti. TOKİ konutları hazır ama su yok. Biz, oraya yeni su şebekesini çekmişiz. Buğday pazarına çekmişiz ama yeni su şebekesi devreye girmediğinden biz de müteahhittin yalancısı olduk. Açıkçası öyle.

Hilvan'ın bir başka sorunu da işsizlik sorunu. Gençler başka yerlere çalışmaya gidiyorlar. Belki sizin birinci önceliğiniz değil ama istihdama yönelik, ilçeye yatırım yapılmasına yönelik bir çalışmanız var mı?

O da benim alanıma giriyor. Bu nasıl oluyor? Şu anda en basiti bu inşaatların yapılması bile bir sektör. Daha önceleri cezaevi Urfa'dan Akçakale'ye giderken Yenice'de yapılacaktı. Onu buraya getirdik. Tabi muhalif partiler 'AKP tutsakları getirip burada cezaevine koyacak, biz buna karşıyız' dediler. Ben de insanların özgürlüğünden yanayım. Özgürlüğün kısıtlanmasından yana değilim. Hilvan sanayi olarak gelişmemiş, bir tarım ilçesi. Buğday pazarını açmamız da bir nevi diğer bir sektör. Şu anda kaç tane kamyoncumuz orada ekmek yiyor. Kaç tane hamalımız ekmek yiyor. Çaycısı, iki tane bekçi var.

Buna benzer başka düşünceniz var mı?

Yeni imar konusunda biraz daha Urfa'ya doğru 500 bin metrekarelik bir sanayi alanı düşünüyoruz. Hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımız için 500 dönüme yakın da besicilik için arsa vermeye çalışacağız. Çünkü artık insanlar şehir içerisinde hayvancılık istemiyorlar. Artık yabancılar da geliyor. Belki eskiden yerli olarak 'benim komşumun iki tane ineği var, onu nasıl şikayet edeyim' derdik. Artık insanlar bunu kabul etmiyorlar. Bir yanda tarım alanları, diğer yanda sanayi olarak… Karaköprü'den sonra, Hilvan'ın Urfa'ya yakın olmasından Hilvan'ın nüfusunun çoğunluğu Urfa'da. Burada maddi durumu biraz iyi olan Urfa'ya gitti. Hilvan insanı Urfa'da hem siyasetle hem de ticaretle uğraşıyor. Fakat Hilvan'a geri dönüşler başladı. Hilvan'da düğün salonları yapılıyor. 2009'da Hilvan'da bir tesis yoktu. Şu anda 4-5 tane tesis var. Şimdi düğün salonu sayısı 4'ü geçti. Şu anda iki tane atölye var. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız bu tekstil atölyesinde çalışanların 6 aylık sigortasını veriyor, maaşını veriyor. Gerçekten bakanımız Faruk Çelik, Hilvan'da alt yapıyı hazırlamada çok büyük destek verdi.

Kırsaldaki büyük mahallelere yönelik ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Kırsalda, Uluyazı'nın yanı sıra Gölcük'te ve Ovacık'ta semt sahası yapıyoruz. Nüfus yoğunluğu olan köylere daha çok öncelik veriyoruz. Oralarda oyun grupları, gençlere yönelik şeyler, kültür evleri gibi şeyler yapıyoruz. Bu kültür evlerinde taziyeler, tatlılar, nişanlar ve toplantılar gibi şeyler yapılıyor. Köylerde ağaçlandırma konusunda ve mezarlıkların çevre düzenlemeleri gibi hizmetler yapıyoruz. İmkanlarımız kısıtlı. Geçen ay bize 473 bin TL para gelmiş. Bu ay geçen aya göre yüzde 17 fazla gelmiş. 570 bin TL geldi. Bizim zaten her ay 500 bine yakın sabit giderimiz var. SGK'dır, Emekli Sandığı'dır. Herkes belediyeye koşuyor. Fakiri koşuyor, camiyi yapan koşuyor, taziye evini yapan koşuyor, mezarlık için millet koşuyor. Bazen 25-30 kilometre uzaktaki biri rahmetli oluyor, buradan oraya kadar kepçeyi gönderip, mezar taşına kadar götürüyoruz.

Başkan mezarlık, cenaze derken CHP'li Mahmut Tanal'ın ortaya attığı 'Hilvan'da cenazeler kaldırılmıyor' iddiası nereden geldi?

Hilvan'da bizim belediyenin zaten bir gassalımız var. Kadrolu. Hilvan'da bizim bayanlarımız gidip çalışmaz. Kaymakam yeni geldiği zaman evde çalışacak kimseyi bulamaz. 'Başkan kimse yok mu, gelsin bizim evde çocuklarımıza yardım etsin' diyor. Kadın gidip tarlada çalışıyor. Gelip burada çalışmıyor. Evlere çalışma oldu mu gitmiyor. Bizim Kürtlerde bayanlar çok değerli. Biri öldüğü zaman bir yakını gelir, onu seveni gelir ya da önceden 'ben ölürsem filan gelsin beni yıkasın' gibi. Bizim burada örf ve adetler öyle. Bu güne kadar öyle bir sıkıntı yoktu. En son bizim Mehmet Asar'ın annesi Leyla Asar ölende cenazeye gittim. 'Başkan annemi yıkamak için bir kadın bulamadık' dedi. 'Mehmet, bize daha önce bize böyle bir talep gelmedi fakat bu şekil çalışan bir bayan varsa en azından biz İŞKUR projesine yazabiliriz' dedim. Ve ilan da verdik. Gelsin hem maaşını alsın hem de ölen bir bayan oldu mu gitsin, yıkasın. Urfa'da da hastanede bu konuda pek yok. Biri öldüğü zaman 'kim yıkar' diyorlar. 'Yakubiye'de bir kadın var' derler. Adresini verirler, cenaze sahibi gider getirir. Hakkını helal etmesi için de cebine biraz para koyarlar. Ben buna üzüldüm. Mahmut Tanal Hilvanlı'dır fakat kulaktan dolma bir sözle çıkıp 'Hilvan'da biri öldüğü zaman 3-4 gün yerde kalıyor' diyor. Böyle bir şey olabilir mi, kıyamet kopar. Kulaktan duyma bir laf. Urfa'nın herhangi bir yerinde biri ölsün veya savcı geç geldiğinde millet camları kırıyor. Ambulans bir saat geç geldi mi kıyamet kopuyor. İnanılacak gibi değil.

Hilvan bu yıl içinde bir yerel, bir de genel seçim yaşadı. Hilvanlı seçmen genel seçimlerde nasıl bir mesaj verdi? Siz bu son milletvekili seçimini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yerel seçimleri biz farklı kazandık. Genel seçimde DEDAŞ'ın özelleştirilmesinden dolayı halkımızda bayağı bir sıkıntı vardı. Gelen desteklemelere blokelerin koyulması ben birinci neden olarak onu görüyorum. İkinci neden de milletvekili sıralamasında her ilçe 'benim vekilim yok' dedi. HDP için de bu seçimde artık insanların Türk, Kürt, Arap farkı olmadan, en son Kobani meselesinde binlerce insan öldü, birkaç gün önce Akçakale'den 25 bin insan Türkiye'ye geldi, insanlar sanki bir yarışa girercesine emanet oy olarak ben görüyorum. HDP barajı aşsın, barış gelsin, huzur gelsin, sokakta kavga olmasın diye insanların bir kısmının bu partiye yöneldiğini görüyorum. Hilvan'da hükümet olarak vatandaşın gerçekten bir şikayeti yok. Özellikle son beş yılda Hilvan'da eğitiminden tutun da

hastanemiz yapılıyor, futbol sahamız, gençlik merkezimiz 5 Ağustos'ta açılışı var. Yeni meslek yüksekokulu yapıldı. Hizmet olarak saymakla bitmiyor.

Ramazanla ilgili ne gibi etkinlikleriniz olacak bu yıl?

Ramazanla ilgili olarak her yıl iftar yemeği veriyoruz. Bizim belediyemizin parkı var. 'Çadır' demiyoruz. Ağaçlıktır, yeşil bir alan, yanında şelalesi var. Her ramazanda bizim iftara yakın ilahi müziğimiz var. Ben, kendim ramazanın hemen hemen 22-23 gününde iftarımızı orada açıyorum. 200-250 kişiye veriyoruz. Talep olsa arttırıyoruz. Bizim elimizde. Bunun yanında fakir ailelere gıda paketleri dağıtıyoruz. Önümüzdeki ayın 12'sinde büyükşehir belediyesinin bir ilahi dinletisi var. Yine Haliliye Belediyesi'nin bir dinletisi var. Bizim düzenlediğimiz ilahi dinletisi etkinlikleri var. İlk yıl fazla kimse gelmiyordu ama çok şükür şimdi bakıyoruz bekar öğretmen geliyor, Suriye'den gelen vatandaş geliyor, yaşlıdır, hanımı ölmüş, oruç tutuyor, her kesimden geliyor. Geliyor, çünkü her şey hazır. Sofrası, ilahi dinletisi, ortam da çok güzel. Ben dahi inanın evde o huzuru bulamıyorum.

Kardeş belediyelerden herhangi bir destek alıyor musunuz?

Geçen sene Bağcılar Belediyesi yardım etti. Bu sene öyle bir talebimiz olmadı.

Kaç belediyeyle kardeşsiniz şimdi?

En son biz Haliliye Belediyesi'yle biz kardeş belediye olduk. 4 oldu. Başbakan Urfa'ya geldiğinde Kayseri ve Erzincan belediyesi var. Onlar da aktif şu anda. Erzincan Belediyesi bize yardım etmeye hazır. Kültür evi konusunda bir sözü var. Hatta isim dahi belli.

Kaynak: Temsilci

Son Dakika Güncel Hilvan'da Belediye Başkanı Bile Susuzluktan Şikayetçi! - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement