Hong Kong'daki Gösteriler

Hong Kong'da son yılların en büyük Pekin yönetimi karşıtı gösteriler sürerken, Çin'in ana kesiminde Hong Kong'daki gösterilere ilişkin detaylı haber ve görsellere erişilemiyor.

Hong Kong medyasında yer alan haberlere göre, Çin Halk Cumhuriyeti'nin 65. kuruluş yıl dönümüne denk gelen eylemlerin, ülkedeki en uzun resmi tatillerden birinde yapılması, endişe yaratıyor. Zira Çin'in ana kesimindeki tatillerde "duty free" alışveriş imkanı sunan ve turistik mekanlarıyla halkın tercih ettiği mekanların başında gelen Hong Kong, yakın tarihinin en büyük protesto gösterilerine şahit oluyor.

Ülkenin ana kesiminde, medyanın protestolarla ilgili sansür uyguladığı, Hong Kong'daki gösterilere ilişkin bilgi ve görsellere erişilemediği ifade ediliyor. Ayrıca, uluslararası yayın organlarının Hong Kong'la ilgili yaptığı yayınların da Çin'in ana kesiminde sansürlendiği aktarılıyor.

Çin'in ana kesiminde birçok sosyal paylaşım sitesine erişilemiyor. Hong Kong'daki gösterilerin ardından ülkenin kendi sosyal ağlarında, gösterilere ilişkin detaylı fotoğraf ve bilgilerin yer almadığı ve "dijital Çin Seddi'ne" takıldığı belirtiliyor. Çin resmi medyasında, Hong Kong medyasının aksine sadece gösterilere ilişkin eleştiriler yer alıyor.

Çin hükümeti ise her mecrada 2017'deki Hong Kong seçimleriyle ilgili kararından dönmeyeceğini ve bunun yasal hakları olduğunu kaydediyor. Hong Kong'un CY Leung idaresindeki mevcut yönetimi de Pekin yönetiminin kararını destekliyor.

Resmi medyada göstericilerin ana arterleri kapatması ve yolları bloke etmesinin bölgeye ekonomik olarak zarar verdiği belirtiliyor. Bu durum da merkezi hükümet başta olmak üzere Hong Kong yönetimi tarafından bölgenin uluslararası imajına zarar verdiği gerekçesiyle eleştiriliyor.

Gösterilerin beşinci gününde kent merkezindeki ana yolların birçoğunun kapandığı, birçok yerde de trafiğin aksadığı belirtiliyor.

Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 65. yıl dönümü ve resmi tatil nedeniyle göstericilerin sayısının akşam saatlerinde artması bekleniyor.

-"Tek ülke, iki sistem"-

Bir zamanların balıkçı köyü Hong Kong, zaman içinde kişi başına düşen 36 bin 500 dolarlık milli geliri ve 7 milyonluk nüfusuyla Pasifik bölgesinin cazibe merkezine dönüştü. Hong Kong, 1898'de imzalanan "kira sözleşmesiyle" uzun yıllar İngiltere hakimiyetinde kaldıktan sonra 1997'de Çin'e devredildi.

Bölge İngiliz müstemlekesiyken demokrasiyle yönetilmemiş, İngiltere bölgeye sadece Hong Kong Valisi atamıştı.

Çin'e devrinin ardından imzalan ortak deklarasyonla, Hong Kong'da sivil özgürlükler başta olmak üzere serbest piyasa ve kademeli demokratikleşme için 50 yıllık anlaşma imzalandı. İmzalanan ortak deklarasyonla bölgeye, 2047'ye kadar Çin'e sadece dış politika ve savunma gibi alanlarda bağlı kalarak "tek ülke iki sistem" politikasıyla idari bağımsızlığı ve yapısını koruma hakkı tanındı.

"Tek ülke iki sistem" uygulamasına göre, ayrı para birimleri olan, sınırla bölünmüş, dilleri farklı olan (Kantonca-Mandarin), Çin'in ana kesiminde tek partili sistemin, Hong Kong'da ise çok partili sistemin işlediği bir yapı bulunuyor. Bunun dışında eski bir İngiliz müstemlekesi olan Hong Kong'da trafik Çin'in aksine sağdan işliyor.

"Occupy Central" hareketi bir yılı aşkın süredir, 2017'deki özel yönetici seçimlerinin uluslararası normlara uygun olmaması halinde Hong Kong'un merkezinde şiddet içermeyen sivil direniş eylemleri yapacaklarını belirtiyordu.

Bölgede gösterilerin başlamasının ardından tepki gösteren merkezi hükümet, sosyal huzuru tehlikeye atabilecek tüm yasa dışı faaliyetlere karşı olduğunu açıklamıştı. Çin Dışişleri Bakanlığı da olaylara ilişkin "Hong Kong'un Çin'in dış değil, iç meselesi" olduğunu vurgulamıştı.

Çin Ulusal Kongresi, Hong Kong'da 2017'de yapılacak özel temsilci seçiminde adayların geniş temsilli bir komite tarafından seçilmesine karar vermişti. Bölgedeki "tam demokrasi" yanlıları ise bu adayların Pekin yönetimine yakın kişiler olacağını savunuyor. - Ankara